Almanca Madencilik

325
German Turkish Abbau (m) üretim, kazı Abbau mit Teilsohlenstrecken ara katlı topuklu ayak üretim yöntemi Abbauablauf (m) üretim sırası, kazı sırası Abbauart (f) kazı yöntemi, üretim yöntemi Abbauausrüstung (m) üretim donanımı Abbaubegleitstrecke (f) pano yolu Abbaubelegschaft (f) kazı ekibi, kazı personeli Abbaubeleuchtung (f) ocak aydınlatması Abbaubetriebsplan (m) üretim planı Abbauböschung (f) arın şevi Abbaudruck (m) üretim basıncı Abbaueinheit (f) üretim birimi abbauen üretmek, çıkarmak, sökmek abbaufähig üretilebilir Abbaufähigkeit (f) üretilebilirlik Abbaufeld (n) üretim sahası, pano Abbaufortschritt (m) arın ilerleme miktarı, kazı hızı Abbauförderband (n) üretim nakliye bandı Abbaufront (f) kazı arını Abbauführung (f) üretim planı Abbaugebiet (n) üretim havzası Abbaugeschwindigkeit (f) üretim hızı, kazı hızı Abbaugrenze (f) imalat sınırı, pano sınırı Abbaugrundriss (m) imalat planı Abbauhammer (m) basınçlı hava tabancası, martopikör Abbauhammergewinnung (f) martopikör ile kazı Abbauhohlraum (f) üretim boşluğu Abbauhöhe (f) kazı yüksekliği Abbaukammer (f) üretim odası (oda-topuk yöntemi) Abbaukante (f) pano sınırı Abbaukuhle (f) kömür veya metalik cevherlerin üretim Abbauleistung (f) üretim verimi (randımanı) Abbaumethode (f) üretim yöntemi Abbaupfeiler (m) üretim topuğu Abbauplan (m) üretim (imalat) planı Abbauplannung (f) üretim planlaması Abbauraum (m) üretim (kazı) boşluğu Abbaurevier (n) maden havzası, üretim havzası Abbaurichtung (f) üretim yönü, kazı yönü Abbauriss (m) üretim (kazı) çalışmaları sonucu oluş Abbauschwerpunkt (m) üretim ağırlık merkezi Abbausohle (f) üretim katı Abbaustoss (m) kazı arını, kazı yüzeyi Abbaustrecke (f) üretim galerisi, taban yolu

Transcript of Almanca Madencilik

Page 1: Almanca Madencilik

German TurkishAbbau (m) üretim, kazıAbbau mit Teilsohlenstrecken ara katlı topuklu ayak üretim yöntemiAbbauablauf (m) üretim sırası, kazı sırasıAbbauart (f) kazı yöntemi, üretim yöntemiAbbauausrüstung (m) üretim donanımıAbbaubegleitstrecke (f) pano yoluAbbaubelegschaft (f) kazı ekibi, kazı personeliAbbaubeleuchtung (f) ocak aydınlatmasıAbbaubetriebsplan (m) üretim planıAbbauböschung (f) arın şeviAbbaudruck (m) üretim basıncıAbbaueinheit (f) üretim birimiabbauen üretmek, çıkarmak, sökmekabbaufähig üretilebilirAbbaufähigkeit (f) üretilebilirlikAbbaufeld (n) üretim sahası, panoAbbaufortschritt (m) arın ilerleme miktarı, kazı hızıAbbauförderband (n) üretim nakliye bandıAbbaufront (f) kazı arınıAbbauführung (f) üretim planıAbbaugebiet (n) üretim havzasıAbbaugeschwindigkeit (f) üretim hızı, kazı hızıAbbaugrenze (f) imalat sınırı, pano sınırıAbbaugrundriss (m) imalat planıAbbauhammer (m) basınçlı hava tabancası, martopikörAbbauhammergewinnung (f) martopikör ile kazıAbbauhohlraum (f) üretim boşluğuAbbauhöhe (f) kazı yüksekliğiAbbaukammer (f) üretim odası (oda-topuk yöntemi)Abbaukante (f) pano sınırıAbbaukuhle (f) kömür veya metalik cevherlerin üretimi sonucu arazide oluşan çukurluklarAbbauleistung (f) üretim verimi (randımanı)Abbaumethode (f) üretim yöntemiAbbaupfeiler (m) üretim topuğuAbbauplan (m) üretim (imalat) planıAbbauplannung (f) üretim planlamasıAbbauraum (m) üretim (kazı) boşluğuAbbaurevier (n) maden havzası, üretim havzasıAbbaurichtung (f) üretim yönü, kazı yönüAbbauriss (m) üretim (kazı) çalışmaları sonucu oluşan çatlakAbbauschwerpunkt (m) üretim ağırlık merkeziAbbausohle (f) üretim katıAbbaustoss (m) kazı arını, kazı yüzeyiAbbaustrecke (f) üretim galerisi, taban yoluAbbaustreckenbedarf (m) 1000 ton üretim için açılması gerekli galeri uzunluğu (m/1000 t, m3/1000t)Abbauteufe (f) üretim derinliğiabbauunwürdig üretim değeri olmayan

Page 2: Almanca Madencilik

Abbauverfahren (n) üretim yöntemi, kazı yöntemiAbbauverlust (m) üretim kaybıAbbauvorgang (m) üretim süreci, üretim seyriAbbauweise (f) üretim yöntemi, kazı yöntemiabbauwürdig üretilebilir, işletilebilirabbauwürdige Lagerstätte işletilebilir maden yatağıAbbauwürdigkeit (f) maden yatağının üretilebilirliği (rezerv, tenör, ekonomik faktörler vb. dikkate alınarak)Abbiegung (f) dönemeç, virajAbblasdruck (m) püskürtme basıncıabblasen püskürtmek, üflemekAbblasrohr (n) püskürtme borusuabbohren sondaj açmakAbbohren (n) sondaj açmaabböschen eğimlendirmek, şev oluşturmakAbböschung (f) eğimlendirme, şev oluşturmaabbrechen kırmakAbbruch (m) kırılmaAbdamfung (f) buharlaşmaabdämmen barajlamak, yalıtmakAbdämmung (f) barajlama , yalıtmaAbdecken (n) maden yatağı üzerindeki örtü tabakasının kaldırılmasıAbdeckung (f) örtüabdichten sıkılamak, izole etmekAbdichtung (f) sıkılama, izolasyonAbdichtungsmittel (n) sıkılama (izolasyon) maddesiAbfall (m) eğim aşağı; çöp, pasaAbfallbeseitigung (f) atıkların ortadan kaldırılmasıabfallen inmek, azalmakabfallende Bewetterung baş aşağı havalandırmaAbfallhalde (f) atık yığınıabfangen tavandaki gevşek taşların (kavlak) temizlenmesiAbfluss (m) akış, drenajAbflussfläche (f) drenaj sahasıAbflussgeschwindigkeit (f) akış hızıAbflussleitung (f) akış hattıAbflussmesser (n) akış ölçerAbflussmessung (f) akış ölçümüAbflussrohr (n) drenaj borusuabfördern nakletmekAbförderung (f) nakliyatabführen boşaltmakAbführungsband (n) boşaltma bantıAbgabe (f) vergi, işlem gideriAbgaberinne (f) besleme oluğuAbgang (m) atık, pasaAbgänge (f) lavuar artıklarıAbgas (n) egzoz gazı, atık gazAbgasleitung (f) egzoz borusu

Page 3: Almanca Madencilik

Abgasreiniger (m) egzoz gazı temizleyiciabgestuft kademelendirilmişabgeworfen terk edilmişabgrenzen sınırlandırmakAbguss (m) dökümabhauen üst kottaki damar ile alt kottaki damar arasında nakliyat veya havalandırma yolu açmaAbhauen (n) baş aşağıAbhitze (f) atık ısıabkehren maden işçisinin sözleşmesini iptal ederek işten çıkarmakAbkeilen (n) kamalamaabkippen devirmek, tumba etmekAbkipphöhe (f) boşaltma yüksekliğiabklemmen elektrik devresini kesmekabknebeln vagonları vb. katardan ayırmakAbkommen (n) sözleşmeabkuppeln katardaki vagonların birbirinden ayrılmasıabladen yükü boşaltmakAbladeplatz (m) stok sahası, yük boşaltma sahasıAblagerung (f) çökelme, tabakalaşma, yataklanmaAblagerungsbecken (n) çökelme havzasıAblass (m) boşaltmaAblassventil (n) boşaltma vanası, emniyet vanasıAblaufanalyse (f) iş akışının elemanlarına bölünmesiAblauge (m) çözeltiAblaugung (f) çözündürme, çözeltiye almaAbleitung (f) yolunu değiştirme, saptırmaAbleitungstunnel (m) derivasyon (saptırma) tüneliablenken yönünü değiştirmek, yönlendirmekAblenkung (f) yönünü değiştirme, yönlendirmeAblenkungsrolle (f) saptırma kasnağıableuchten ocak havasındaki metan miktarını madenci lambası ile ölçmekAblieferung (f) teslimatAblösung (f) çözülme, ayrışmaAblösungsfläche (f) ayrışma düzlemi (yüzeyi)Abluft (f) kirli havaAbmessung (f) ölçüm, boyut, boyutlandırmaAbnutzbeständigkeit (f) aşınmaya dayanıklılıkabnutzen aşınmak, eskimekAbnutzung (f) aşınma, eskimeAbnutzungsgrad (m) aşınma derecesiAbrasion (f) aşınmaAbrasivität (f) aşındırıcılıkAbraum (m) örtü tabakası, dekapaj malzemesiAbraumbagger (m) örtü kazıda kullanılan ekskavatörAbraumbetrieb (m) örtü kazı (dekapaj) çalışmasıAbraumböschung (f) harman sahası şeviabräumen kaldırmak, temizlemekAbraumförderbrücke (f) kazılan örtü tabakasını tumbaya nakleden bant

Page 4: Almanca Madencilik

Abraumförderung (f) pasa nakliyatıAbraumförderwagen (m) pasa nakliyatında kullanılan vagonAbraumgebirge (n) örtü tabakasını oluşturan kayaçAbraumhalde (f) harman sahası, pasa döküm sahasıAbraumkippe (f) harman sahası, pasa döküm sahasıAbraummächtigkeit (f) örtü tabakası kalınlığıAbraumschicht (f) örtü tabakasıAbraumsprengung (f) örtü tabakasının patlayıcılarla gevşetilmesiAbraumverhältnis (n) örtü kazı (dekapaj) oranıAbrieb (m) aşınmaabriebbeständig aşınmaya dayanıklıabriebfest aşınmaya dayanıklıAbriebfestigkeit (f) aşınma dayanımıAbsatz (m) çökelme, sedimantasyonAbsaufen (n) su ile dolmuş kuyu veya galerilerden suyun boşaltılmasıAbsaugbewetterung ( f) emici havalandırmaabsaugen emmekAbsauggebläse (f) emici vantilatörAbsaughaube (f) toz emici davlumbazAbsaugkopf (m) sondaj kırıntılarını tijin içinden emen techizatAbsaugleitung (f) üretilen gazı nakleden boru tesisiAbsaugpumpe (f) vakum pompasıAbsaugung (f) emmeabschalten devreyi kesmek, kapatmakAbschaltung (f) devreyi kesme, kapatmaabscheiden ayırmak, birikmekAbscheider (m) ayırıcı, çökelticiAbscherbolzen (m) emniyet civatasıAbscherfestigkeit (f) makaslama dayanımı, kesilmeye karşı dirençAbscherlinie (f) kesme hattıAbscherzone (f) makaslama zonu, kesme zonuabschieben itmekAbschiebung (f) normal fayAbschlag (m) aynı anda ateşlenen delikAbschlaglänge (f) bir ateşleme sonucunda sağlanan ilerlemeAbschlagvorrichtung (f) patlatma ( ateşleme) donanımıAbschlämmmung (f) çamur giderme, dekantasyonabschleppen bir aracı başka bir araçla çekmekAbschleppseil (n) çekme halatıAbschleppstange (f) çekme çubuğu, çekme borusuAbschmelzung (f) ergimeAbschmierung (f) yağlamaAbschnitt (m) kesit, bölüm, kısımAbschnittweise Hobeln kısım kısım çalışma (sabanlı kazı)abschreiben amorti etmekAbschreibung (f) amortismanabsenken alçalmak, çökmekAbsenken (n) kuyu, kör kuyu veya sondaj deliklerinin derinleştirilmesi

Page 5: Almanca Madencilik

Absenkung (f) alçalma, çökme, sübsidansAbsenkung der Erdoberfläche yeryüzünde oluşan alçalma (çökme), sübsidansAbsenkung des Hangenden tavan tabakalarının alçalmasıAbsenkungsbetrag (m) alçalma (sübsidans) miktarıAbsenkungsgeschwindigkeit (f) alçalma hızıAbsenkungslinie (f) çökme hattı (eğrisi)Absenkungsmulde (f) çökme (sübsidans) çanağıAbsenkungsschaden (m) çökme nedeniyle yeryüzünde oluşan hasarlarAbsenkungstrichter (m) çökme (sübsidans) konisiAbsetzanlage (f) çöktürme tesisiAbsetzbecken (n) çökelme havzasıabsetzen çökmek, çökelmek, dökmekAbsetzer (m) dökücü (harman sahası), yayıcı ( stok sahası)Absetzerbrücke (f) dekapaj malzemesini harman sahasına taşıyan köprüAbsetzgeschwindigkeit (f) çökelme hızıAbsetzklärung (f) dekantasyonAbsetztank (m) çökelme (sedimantasyon) tankıAbsetzteich (m) çökelme havuzuAbsetzung (f) çökelme, sedimantasyonabsieben elemekAbsiebung (f) elemeabsolut mutlakabsolute Feuchtigkeit mutlak nemabsoluter Druck mutlak basınçAbsoluttemperatur (f) mutlak sıcaklıkAbsorber (m) absorblayıcıabsorbieren absorbe etmekAbsorbsion (f) absorbsiyon, soğurmaAbsorbsionskoeffizient (m) absorbsiyon sabitiAbsorbsionsmittel (n) absorblayıcı maddeAbsorbsionsvermögen (n) absorbsiyon kapasitesiAbspaltung (f) yarık, çatlakAbspannbalken (m) tespit kirişi, sabitleme kirişiabspannen ankrajla sabitlemek, germekAbspannkufe (f) ankraj kazığıAbspannseil (n) gergi halatıAbspannung (f) ankraj, gergiAbspannvorrichtung (f) tespit tertibatı, sabitleme düzeniAbsperrdamm (m) baraj, engelabsperren barajlamak, engellemekAbsperrung (f) barajAbsperrventil (n) kesme vanasıabsprengen patlayıcı ile patlatmakabspulen tambura sarılı halatı salmakAbstand (m) iki nokta arasındaki uzaklık, mesafeAbsteckpfahl (m) jalonabstellen park etmek, kenara çekerek beklemekAbstellgleiss (n) lokomotif ve vagonların bekletildiği hat

Page 6: Almanca Madencilik

Abstossvorrichtung (f) tampon, çarpma düzeneğiAbsturzplatz (m) atık yeriabstützen tahkim etmek, desteklemekAbstützung (f) tahkimat, destekAbteilung (f) bölüm, bölgeAbteilungssteiger (m) bölüm (kartiye) mühendisiAbteufanlage (f) kuyu açma (derinleştirme) tesisiAbteufarbeit (f) kuyu açma (derinleştirme) işlemiAbteufbaustelle (f) kuyu açma şantiyesiAbteufbühne (f) kuyu açma platformuAbteufeinrichtung (f) kuyu açma donanımıAbteufen (n) kuyunun veya sondajın derinleştirilmesiAbteuffortschritt (m) kuyu açmada kazı hızıAbteuffördergerüst (n) kuyu açma kulesiAbteufgerüst (n) kuyu açma kulesiAbteufgreifer (m) kuyu açmada kullanılan kaptırma kepçeAbteufhaspel (f) kuyu açmada kullanılan vinçAbteufkübel (m) kuyu açmada kullanılan pasa kovasıAbteufpumpe (f) kuyu açma çalışmalarında kullanılan su pompası, tulumbaAbteufung (f) derinleştirme (kuyu açma)Abteufverfahren (n) kuyu açma yöntemiAbteufvorrichtung (f) kuyu açma işinde kullanılan ekipmanAbtrag (m) kazma, sıyırmaabtragen kazmak, sıyırmakAbtragshöhe (f) kazı (basamak) yüksekliğiAbwärme (f) atık ısıabwärts meyil aşağı, başaşağıAbwärtsbewetterung (f) başaşağı havalandırmaAbwasser (n) atık suAbwasserbehandlung (f) atık su muamelesiAbwasserklärung (f) atık suyun arıtılmasıAbwasserreinigung (f) atık suyun arıtılmasıAbwasserteich (m) atık su havuzuAbwasserung (f) su atımı, drenajabweichen sapmak, ayrılmakAbweichung (f) sapma, ayrılmaAbweichungswinkel (m) sapma açısıabwerfen ocaktaki üretim faaliyetlerine son vermek, ocağı terk etmekAbwetter (n) kirli hava, dönüş havasıAbwetterstrom (m) kirli hava akımıAbwitterung (f) alterasyonAbwurfausleger (m) atma (savurma) koluAbwurfband (n) boşaltma bandıAbwurfgerät (n) dökücü, dökme aygıtıAbwurfhöhe (f) dökme (boşaltma ) yüksekliğiAbwurfstelle (f) dökme (boşaltma) noktasıAbwurfwagen (m) boşaltma vagonuAbwurfwinkel (m) dökme (boşaltma) açısı

Page 7: Almanca Madencilik

Abziehband (n) çekme bandıAbzieher () sacçıAbzweig (m) kavşakAcetylenlampe (f) asetilen lambasıAchat (m) agatAchse (f) aks, mil, şaftAchsstand (m) dingil açıklığıActinium (n) aktinyum (ac)Ader (f) damar, kablo çekirdeğiadsorbieren adsorbe etmekAdsorbtion (f) adsorbsiyonaerob aerob, yalnızca oksijen varlığında yaşayabilenaerobe Bakterien aerob bakterilerAethylen (n) etilen (c2h4)aetzen asit etkisi ile aşınmakaetzend korozifaetzende Flüssigkeit korozif sıvıAetzkali (n) potasyum hidroksit (koh)Aetzkalk (m) kostik kireçAetznatron (n) sodyum hidoksit (naoh)aeusserer Durchmesser dış çapAgglomerat (n) aglomeraAgglomeration (f) aglomerasyonAirbreaker (n) basınçlı hava ile patlatma ( 500 - 600 atü)Airdox-verfahren basınçlı hava ile patlatma yöntemiAkkordarbeit (f) parça başına ücretlendirmeAkkulokomotive (f) akülü lokomotifAkkumulator (m) akü, akümülatör, bataryaAkkumulatorlampe (f) akülü ocak lambasıAkkumulatorlokomotive (f) akülü lokomotifAktiengeselschaft (f) anonim şirketAktinolith (m) aktinolit [ca2(mg,fe)5si8o22(oh)2]aktiviertes Hobeln sabanın daha etkin çalışmasını sağlamak için arına yüksek basınçlı su püskürtülmesiAktivkohle (f) aktif kömürakustisch akustik, sesle ilgiliakustische Warnung sesle uyarmaAlarm (m) alarm, uyarıAlarmanlage (f) alarm sistemiAlarmsignal (n) alarm (tehlike) sinyaliAlkalimetalle (f) alkali metaller [periyodik tablonun birinci grubunda (dikey sırasında) yer alan metaller (li, na, k, rb, cs ve fr elementleri )]Alkalinität (f) baziklikallochthone Ablaegerung oluştukları ortamdan farklı yerde yataklanmaAlluvion (f) alüviyonAlter Mann (m) göçükAlteration (f) alterasyon, değişimAltimeter (m) yükseklik ölçerAluminium (n) alüminyum (al)Amalgamation (n) amalgamasyon

Page 8: Almanca Madencilik

Amethyst (m) ametist (genellikle mücevher olarak kullanılan, mor renkli bir kuvars türü)Ammongelatine (f) amonyum jelatinAmmoniak (n) amonyak (nh3)Ammonit (m) ammonit, denizlerde yaşamış, soyu tükenen kafadan bacaklılarAmmonnitratsprengstoffe (f) amonyum nitratlı patlayıcı maddelerAmmonsalpeter-Dieselöl-Sprengstoffe ( anfo patlayıcısıamorph amorf, şekilsiz, biçimsizAmortisation (f) amortismanAmphibol (m) amfibolanaerob anaerob (oksijensiz ortamda yaşayan)Analysator (m) analizatörAnalyse (f) çözümleme, analizAnalysenprobe (f) analiz örneğianalysieren analiz etmekAnatas tio2Anbauhobel (m) eklenmiş sabanAndalusit (m) andaluzit (al2sio5)Andesit (m) andezit (diyoritlerin yüzey taşıdır. %52-63 oranında sio2 içerir)Anemometer (n) hava hızı ölçer, anemometreAneroidbarometer (n) aneroid barometre (sıvı içermeyen barometre)Anfahrdruck (m) kalkış basıncı, ilk basınçAnfahrt (f) işçilerin ocağa inmesiAnfangsförderung (f) ilk üretimanfeuchten ıslatmak, nemlendirmekAnfo-Sprengstoff anfo (amonyum nitrat fuel oil) patlayıcısıanfressen korozyona uğramakAnfressung (f) korozyonAngabe (f) raporAngebot (n) teklifangewandte Geologie uygulamalı jeolojiangewandte Geophysic uygulamalı jeofizikAnglesit (m) (pb[so4] )Angriffspunkt (m) etkime(uygulama) noktasıAnhaenger (m) römorkanhaeufen bir yerde toplanmakAnhaeufung (f) birikim, yığınAnhydrit (m) anhidrit (caso4)Anion (n) anyonAnisotropie (f) anizotropiAnker (m) kaya cıvatası, saplamasıAnkerausbau (m) kaya cıvatası tahkimatıAnkerbohrloch kaya cıvatası uygulaması için açılan sondaj deliğiAnkerdichte (f) kaya cıvatası yoğunluğuAnkerkopf (m) kaya cıvatası başıAnkerlaenge (f) kaya cıvatası uzunluğuankern cıvata ile sabitlemekAnkerplatte (f) kaya cıvatası plakasıAnkerstange (f) kaya saplaması mili

Page 9: Almanca Madencilik

Anlage (f) tesis, sistemAnlageinvestition (f) tesis yatırımıAnlagekosten (f) yatırım maliyeti, giderleriAnlauf (m) ilk çalışmaAnlaufbelastung (f) ilk çalışma momentianlaufen çalışmaya başlamakAnlaufleistung (f) ilk çalışma kapasitesiAnlernling (m) çırak, kalfaAnmerkung (f) işaret, notAnnaeherung (f) yaklaşımAnode (f) anotAnomalie (f) anomaliAnreicherung (f) zenginleşme, tenörün artmasıAnschläger (m) kafesci, çancıAnschlussauftrag (m) ek ihaleAnschlussbohrung (f) genişletme sondajıAnschlussgleis (n) kavşakAnschlusskabel (n) bağlantı kablosuAnschlussring (m) bağlantı halkasıAnthrakose (f) antrakoz, kömür tozlarının akciğerlerde oluşturduğu hastalıkAnthrazit (n) antrasitAnthrazitkohle (f) antrasit kömürü [doğal katı yakıtlar sınıfından olan yüksek kalorili bir kömür türü, um< 10 % (kuru ve külsüz)]Antiklinalachse (f) antiklinal ekseniAntiklinale (f) kıvrımların semer şeklinde olan kısmıAntiklinalfalte (f) antiklinal kıvrımAntiklinalflügel (m) antiklinal kanadıAntikorrosiv korozyona dayanıklıAntimon (m) antimuan (sb)Antimonerz (n) antimuan cevheriAntimonit (m) antimonit (sb2s3 )Antrieb (m) tahrik, hareket ettirmeAntriebart (f) tahrik türüAntriebseinheit (f) tahrik ünitesiAntriebsgehaeuse (n) tahrik ünitesi gövdesi, dişli kutusuAntriebskupplung (f) tahrik kavramasıAntriebsleistung (f) tahrik gücüAntriebsmaschine (f) tahrik motoruAntriebsmotor (m) tahrik motoruAntriebsnennleistung (f) tahrik gücüAntriebsrolle (f) tahrik kasnağıAntriebsscheibe (f) tahrik kasnağıAntriebstrommel (f) tahrik tamburuAntriebswelle (f) tahrik miliAnweisung (f) talimat, direktifAnwerfer (m) marş motoruAnwerfkurbel (f) çalıştırma koluAnwürgen (n) sıkmaAnzeige (f) gösterge

Page 10: Almanca Madencilik

Anzeigebereich (m) ölçme aralığıAnzeiger (m) detektörAnzeigeskala (f) gösterge skalasıAnziehung (f) çekimAnziehungskraft (f) çekme kuvvetianzünden ateşlemekAnzündevorrichtung (f) ateşleme düzeneğiAnzündhütchen (n) ateşleme kapsülüAnzündschnur (f) ateşleme fitiliApatit (m) apatit (ca5[(f,cl,oh)(po4)3])API-Standart amerikan petrol enstitüsü standartıApparat (m) cihaz, alet, düzenekAquifer (n) akiferAragonit (m) aragonit (caco3)Arbeit (f) iş, çalışmaarbeiten çalışmakArbeiter (m) işçiArbeitergewerkschaft (f) işçi sendikasıArbeitgeber (m) iş verenArbeitsablauf (m) iş akışıArbeitsablaufstudie (f) iş etüdüArbeitsart (f) çalışma yöntemiArbeitsaufwand (m) iş gücü tüketimiArbeitsausschuss (m) çalışma komisyonuArbeitsbedingung (f) çalışma koşuluArbeitsbühne (f) çalışma platformuArbeitsdruck (m) çalışma basıncıArbeitseffektivitaet (f) iş verimiArbeitsfront (f) kazı arınıArbeitsgang (m) çalışma periyoduArbeitsgruppe (f) çalışma grubuArbeitskosten (f) işçilik giderleriArbeitskraft (f) iş gücüArbeitslohn (m) yevmiye, işçi ücretiArbeitslosenhilfe (f) işsizlik yardımıarbeitsloss işsizArbeitsmethode (f) çalışma yöntemiArbeitsplan (m) çalışma planıArbeitsplatz (m) iş yeriArbeitsschicht (f) vardiyeArbeitsschichtwechsel (m) vardiye değişimiArbeitsschutzbeauftragter (m) iş güvenliği sorumlusuArbeitsspannung (f) çalışma voltajıArbeitsstunde (f) çalışma saatiArbeitstag (m) iş günüArbeitsunfaehigkeit (f) iş görmezlik durumuArbeitsunfall (m) iş kazasıArbeitsverfahran (n) çalışma yöntemi

Page 11: Almanca Madencilik

Arbeitsvorschrift (f) iş kurallarıArbeitsweise (f) çalışma yöntemiArbeitswinkel (m) çalışma açısı (saban keskisinde)Arbeitswirkunggrad (m) çalışma verimiArbeitszeit (f) çalışma süresiArbeitszeitaufwand (m) işçilik giderleriArbeitszeitverkürzung (f) çalışma süresinin kısaltılmasıArbeitzschutzvorschritten (f) iş güvenliği kurallarıArgentit (m) arjentit (ag2s)Argon (n) argon (ar)Arkose (f) arkozarm düşük tenörlü, zayıfArm (m) kolArmatur (f) armatür (bir aletin ana bölümünü oluşturan kısım)Armerz (n) fakir (düşük tenörlü) cevherAromaten (f) yüksek yoğunluklu ve çözücü nitelik taşıyan hidrokarbon grupları. en önemli aromatlar benzol, toluol, ksilol'dur.Arsen (n) arsenik (as)Arsenopyrit (m) arsenopirit (feass)artesischer Brunnen (m) artezyen kuyusuAsbest (m) asbest (ısıya, aşınmaya, kimyasal maddelere çok dayanıklı lifsel yapıda kanserojen bir mineral)Asbestdichtung (f) asbest contaAsbesthandschuch (m) asbest eldivenAsbestose asbestoz, asbest liflerinin akciğerlerde oluşturduğu hastalıkAsbestzement (m) asbest çimentosuAsche (f) kül, cürufasche und wasserfrei (waf) nemsiz ve külsüz bazdaAscheabzug (m) yanma prosesinden geriye kalan katı veya sıvı atıkların atılmasıAscheanalyse (f) kül analiziaschearm düşük küllüAschebestimmung (f) kül içeriğinin belirlenmesiaschefrei külsüzAschegehalt (m) kül içeriğiAschenhalde (f) kül atım sahasıaschereich yüksek küllüAsphalt (m) asfaltAsphaltdecke (f) aslfalt tabakası, asfalt örtüAsphalthit (m) asfaltit (asfaltit petrolden katı ve daha yoğun oluşu ile ayrılan bir bitüm türüdür)Asphaltkies (m) asfalt mıcırıAsphaltschotter (m) iri asfalt mıcırıAspirationspsychrometer aspirasyon psikrometresi, assmann psikrometresiAspirator (m) aspiratörAssmann'sches Psychrometer assmann psikrometresiasynchron asenkronAsynchronmotor (m) asenkron motoruAtakamit (m) atakamit (cu2(oh)3cl)Atemfilter (m) solunum filtresiAtemluft (f) solunum havasıAtemschutzgerät (n) solunum cihazı

Page 12: Almanca Madencilik

Atemschutzmaske (f) solunum maskesiAtemvolum (n) nefes hacmiAtmosphaere (f) atmosferatmosphärischer Druck atmosfer basıncıAtmung (f) nefes alma, solumaAtmungsgerät (n) solunum cihazıAtom (n) atomAtomenergie (f) nükleer enerjiAtomgewicht (n) atom ağırlığıatomische Absorption (f) atomik absoprsiyonAtomkraft (f) nükleer enerjiAtomreaktor (n) nükleer reaktörAttapulgit (m) atapulgitAubaumaterial (n) tahkimat malzemesiAufbau (m) montaj, kurma, inşa etmeaufbauen inşa (monte) etmekAufbaufolge (f) inşa (montaj) sırasıaufbereiten cevher zenginleştirmekAufbereitung (f) cevher hazırlama (zenginleştirme)Aufbereitungsanlage (f) cevher hazırlama (zenginleştirme) tesisiAufbereitungskonzentrat (n) cevher hazırlama konsentresiAufbereitungskosten (f) cevher hazırlama giderleriAufbereitungsprozess (m) cevher hazırlama prosesiAufbereitungstechnik (f) cevher hazırlama tekniğiAufbewarung (f) stoklamaAufbewarungsraum (m) stoklama yeriAufbewarungsraum für Sprengstoffe patlayıcı madde deposuAufbruch (m) başyukarıAufbruchbauweise (f) avusturya tünel açma tekniğiAufbruchbohrhammer tavana delik delme makinasıAuffahren (m) hazırlık amaçlı boşlukların açılmasıAuffahrleistung (f) galeri sürme verimiAuffahrrichtung (f) galeri sürme yönüAuffahrt (f) başyukarı çıkışAuffahrvortschritt (m) galeri sürme hızıAuffaltung (f) kıvrımlanmaaufforsten ağaçlandırmak, bitkilendirmekAuffostung (f) ağaçlandırma, bitkilendirmeauffüllen doldurmakAuffüllung (f) doldurmaAufgabe (f) delik yükü, besleme, görevAufgabeapparat (m) besleme cihazıAufgabeband (n) besleme bantıAufgabebunker (m) besleme silosuAufgabekübel (m) besleme kepçesiAufgabeleistung (f) besleme kapasitesiAufgabeöffnung (f) besleme açıklığıAufgaberegler (m) besleme ayarlayıcısı

Page 13: Almanca Madencilik

Aufgaberinne (f) besleme oluğuAufgabetrommel (f) tamburlu besleyiciAufgabevorrichtung (f) besleme donanımıaufgeben beslemek, doldurmakaufgedeckt üzeri açılmış, üzerindeki örtü sıyrılmışaufgekohlt kömürleşmişaufhacken kazma ile kazmakAufhaldung (f) stoklama, yığmaAufhaldungsanlage (f) stoklama tesisiaufhauen başyukarı galeri sürmekAufhauen (n) ayak başyukarısıaufheben kaldırmakAufkohlung (f) kömürleşmeaufladen doldurmak, yüklemekAufladestelle (f) şarj istasyonuAufladung (f) yükleme, doldurma, şarjAuflandung (f) çökelme, çökmeauflassen terk etmekAuflastung (f) yüklemeAuflätterung (f) ayrışmaauflegen von Förderseilen nakliyat halatını yerleştirmekAuflegerschiessen (n) delik delmeden yapılan patarlama işlemiAuflegersprengung (f) delik delmeden yapılan patarlama işlemiauflockern gevşetmekAuflockerung (f) gevşeme (gevşetme), kabarma (kabartma)Auflockerungsfaktor (m) gevşeme faktörü, kabarma faktörüAuflockerungsschuss (m) gevşetme atımı (patlatması)Auflockerungssprengung (f) gevşetme atımı (patlatması)Auflockerunkszahl (f) kabarma oranıauflösbar çözünebilirauflösen çözmek, çözünmekAuflösung (f) çözeltiAufnahme (f) görüntü almaAufnahmeband (n) toplayıcı bantAufnahmebunker (m) toplayıcı siloAufnahmefaehigkeit (f) absorpsiyon kapasitesiAufnahmegeraet (n) malzeme alma cihazıAufnahmeleistung (f) malzeme depolama kapasitesiAufprall (m) çarpışmaaufprallen çarpışmakAufpreis (m) ek maliyetaufpumpen pompalamak, şişirmekaufquellen genleşmek, kabarmakaufquellen des Liegenden taban kabarmasıAufquellung (f) kabarmaaufrecht dik konumdaaufrechterhalten var olanı korumakAufreissbarkeit (f) riperlenebilirlik

Page 14: Almanca Madencilik

aufreissen riperlemek, parçalamakAufreisshammer (m) beton veya sert kayaçları parçalamak için kullanılan basınçlı hava tabancası(ağırlığı 30 kg'dan fazla)Aufrichtung (f) doğrultma, dik konuma getirmeAufriss düşey kesitaufrühren sıvıyı karıştırmakAufsatzblech (n) yan levha (oluk)aufsaugen emmek, absorplamakAufsaugung (f) emme, abrsorplamaAufschaufeln (n) küreklemekAufschichtung (f) tabaka şeklinde stoklamaaufschieben kaydırmak, itmekAufschieber (m) iticiAufschiebevorrichtung (f) vagonu kuyu kafesine iten düzenekAufschlaemmung (f) süspansiyonaufschliessen bulmak, işletmeye almekAufschliessung (f) araştırma, işletmeye almaAufschliessungsbohrung (f) araştırma sondajıAufschliessungsschacht (m) araştırma kuyusuAufschliessunsgstollen (f) araştırma galerisiAufschluss (m) hazırlık, işletmeye alma, mostraAufschlussarbeit (f) araştırma çalışmasıAufschlussaufhauen (n) arama başyukarısıAufschlussbohrung (f) araştırma sondajıAufschlussschacht (m) araştırma kuyusuAufschlussstollen (m) araştırma galerisiAufschlussstrecke (f) araştırma galerisiAufschmelzen (n) ergitmeaufschrauben vidalamakaufschütten yığmak, doldurmakAufschüttung (f) yığınAufschüttungshöhe (f) yığın yüksekliğiAufschwemmung (f) süspansiyonAufschwimmen (n) yüzmeAufseher (m) gözetmen, kontrolörAufsicht (f) denetimAufsichtsbeamte (m) nezaretçiAufsichtsperson (f) denetim elemanı, kontrollörAufspaltung (f) yarılma, parçalanmaaufspulen halatı tambura sarmakAufspullaenge (f) sarım uzunluğuaufstapeln istif yapmak, istiflemekAufstapelung (f) istifaufsteigen yukarı doğru çakmak, yükselmekaufsteigende Bewaetterung başyukarı havalandırmaaufsteigendes Grundwasser yükselen yer altı suyuAufstellung (f) kurma, montajAufstellungsplan (f) montaj planıaufsuchen araştırmak

Page 15: Almanca Madencilik

Auftrag (m) görev, kontratAuftraggeber (m) işveren, sponsorAuftragmaterial (n) dolgu maddesiAuftragnehmer (m) mütahhit, taşeronAuftreibshöhe (f) hidrostatik seviyesiaufwaerts yukarı doğru, meyil yukarıAufwaertsbewetterung (f) başyukarı havalandırmaAufwaertsbohrung (f) yukarı doğru delik delmeAufwand (m) tüketimaufwärst meyil yukarıAufwärstbewetterung (f) baş yukarı havalandırmaAufwärtsbohrung (f) yukarı doğru delinen delikAufweichung (f) yumuşamaaufwickeln tambura sarmakAufwinden (n) kuyudan yukarıya çekmeAufwölbung (f) kemerlenmeaufzeichnen kaydetmek, çizmekAufzeichnung (f) kayıt, çizimAufzug (m) asansör, elevatörAufzugkübel (m) skip kovasıAufzugseil (n) kuyu ihraç halatıAugit (m) augit, (ca,mg,fe,ti,al)(si,al)2o6Aus und Ankleiderraum (m) soyunma, giyinme bölümüAusarbeitung (f) etüd, incelemeausbaggern örtükazı, dekapajAusbaggerung (f) ekskavatör ile yapılan kazıAusbau (m) tahkimatAusbauabstand (m) tahkimat aralığıAusbauart (f) tahkimat türüAusbaubogen (m) çelik galeri bağıAusbaudichte (f) tahkimat yoğunluğuAusbaueinheit (f) tahkimat ünitesiAusbauelement (n) tahkimat ünitesiausbauen tahkimat yapmakAusbaugestell (n) yürüyen tahkimat ünitesiAusbauhauer (m) tahkimat ustasıAusbauleistung (f) tahkimat gücüAusbaumaterial (n) tahkimat malzemesiAusbaumittel (n) tahkimat malzemesiAusbauplan (m) tahkimat planıAusbauprofil (n) tahkimat profiliAusbaurahmen (m) tahkimat çerçevesiAusbaurichtung (f) tahkimat yönüAusbauschema (n) tahkimat şeması, düzeniAusbauschild (m) şild tipi tahkimat ünitesi, tahkimat kalkanıAusbaustützkraft (f) tahkimat direnciAusbausystem (n) tahkimat sistemi, tahkimat düzeniAusbauverbrauch (m) tahkimat tüketimi

Page 16: Almanca Madencilik

Ausbauverfahren (n) tahkimat yöntemiAusbauverhalten (n) tahkimat davranışıAusbauverlust (m) tahkimat malzemesi kaybıAusbauvorschrift (f) tahkimat yönetmeliğiAusbauwiederstand (m) tahkimat dayanımı, tahkimat direnciausbeisen yüzeylenmek, mostra vermekAusbeute (f) gelir, kazançAusbildung (f) eğitimAusbildungslehrgang (m) eğitim kursuAusbiss (m) mostraAusbissverlauf (m) mostra hattıausblasen üflemek, püskürerek dışarı çıkmakausbohren sondaj deliği çapını geliştirmekAusbohrmaschine (f) delme makinasıAusbreitung (f) genişleme yayılmaAusbringen (n) verim, randımanAusbringungskurve (f) verimlilik eğrisiAusbruch (m) püskürme, kazı boşluğuAusbruchdurchmesser (m) kazı çapıAusbruchsmaterial (n) pasa yığınıAusbruchsprofil (n) kazı profili, kesitiAusbruchsquerschnitt (m) kazı kesitiausdehnen genleşmek, yayılmakAusdehnung (f) genleşme, yayılmaAusdehnungsquofizient (m) genleşme katsayısıausdühnsten buharlaşmakauseinandernehmen sökmek, demonte etmekauseinanderschrauben vidayı sökmekAusenanlage (f) dış (harici) tesisAusendruck (m) dış basınçAusendurchmesser (m) dış çapAusenflaeche (f) dış yüzeyAusenkippe (f) harman sahasıAusenlinie (f) dış sınır, hatAusenluft (f) dış havaAusenmantel (m) dış mantoAusentemperatur (f) dış sıcaklıkAusfaellung (f) çökelmeAusfaellungmittel (n) çöktürücüausfahren ocaktan dışarıya çıkmakAusfahrt (m) ocaktan dışarı çıkışAusfahrtrampe (f) çıkış rampasıAusfall (m) arıza, duruşausfallen devre dışı kalmakAusfallzeit (f) arıza süresiAusfertigung (f) imalat, üretimausflocken floküle olmak, topaklanmakAusflockung (f) floküle olmak, topaklanmak

Page 17: Almanca Madencilik

Ausfluss (m) emisyon, yayılmaAusflussdruck (m) yayılma basıncıAusflussdüse (f) akış memesiAusflussgeschwindigkeit (f) akış hızıAusflusskanal (m) yayılma kanalıAusflussleitung (m) yayılma hattıAusflussöffnung (m) yayılma açıklığıausfüllen doldurmakAusfüllung (f) doldurmaAusfütterung (f) boru döşemeAusgabe (f) gider, harcamaAusgang (m) çıkışAusgangserz (n) ana cevherAusgangsgestein (n) ana kaya, temel kayaAusgangsmaterial (n) hammaddeAusgangswassergehalt (m) orjinal nem içeriğiAusgasung ( gaz yayılımı, gaz çıkışıAusgasungsgrad (m) açığa çıkan gaz miktarı, kömürün içerdiği gaz miktarıAusgasungsmenge (f) gaz yayılma oranıAusgeaerzterraum (m) cevheri alınmış sahaAusgleich (m) dengeAusgleichbunker (m) ara siloausgleichen dengelemekAusgleichgetriebe (m) diferansiyelAusgleichgewicht (m) denge ağırlığıAusgleichseil (n) denge halatıAusgleichventil (n) dengeleme vanasıausgraben kazmakAusgrabung (f) kazıaushaken kancayı çıkarmakausheben kaldırmakaushöhlen kazmak, oymakAushöhlung (f) kazı boşluğu, oyukAushub (m) kazı, kazılmış malzemeAushubbereich (m) kazı sahası (ekskavatörler için)Aushubböschung (f) kazı şeviAushubflaeche (f) kazılmış alanAushubgeraet (m) kazı makinesi, ekskavatörAushubgrenze (f) kazı sınırıAushubhöhe (f) kazı yüksekliğiAushubmenge (f) kazı miktarıAushubquerschnitt (m) kazı kesitiAushubtiefe (f) kazı derinliğiAushubvolumen (n) kazı hacmiauskippen devirmek, dökmekAuskippstellung (f) dökme yeriausklauben tavuklamakauskleiden örtmek, korumak

Page 18: Almanca Madencilik

Auskleidung (f) astar, iç kaplamaauskuppeln kanca boşaltmakAusladegleiss (m) malzeme boşaltma peronuausladen yükü boşaltmakAusladeplatz (m) malzeme boşaltma sahasıAuslass (m) çıkışAuslassschieber (m) çıkış vanasıAuslassventil (n) çıkış vanasıAuslauf (m) drenaj, akışauslaufen akmak, dökülmekAuslaufkanal (m) drenaj kanalıAuslaufschieber (m) çıkış (boşaltma) vanasıauslaugen liç yapmakAuslaugung (f) liç yapmaausleeren boşaltmak, terk etmekAusleerhöhe (f) boşaltma yüksekliğiAusleerreichweite (f) boşaltma menziliAusleerwinkel (m) boşaltma (dökme) açısıAusleger (m) kazı (yükleme) kolu (ekskavatör)Auslegerband (m) uzatılabilen bant konveyörAuslegerlaenge (f) kazı kolu (bum) uzunluğuAuslegerverlaengerung (f) kazı kolunun uzatılmasıAuslegerwinkel (m) kazı kolu açısıAuslegung (f) tasarımAuslenkung (f) saptırma, yönlendirmeauslösen harekete geçirmekAuslöser (m) çalıştırıcı, harekete geçiriciausmauern duvar örmekAusmauerung (f) duvar örmeAusnutzung (f) kullanmaAusnutzungsfaktor (f) üretim faktörüAusnutzungsgrad (m) faydalanma oranıausprobieren denemek, test etmekAuspuf (m) egzozAuspufdaempfer (m) egzoz susturucusuAuspufgas (m) egzoz gazıAuspufrauch (m) egzoz dumanıAuspufrohr (m) egzoz borusuauspumpen pompa ile boşaltmakausraeumen boşaltmak, temizlemekAusrichtung (f) büyük hazırlıklarAusrichtungsarbeit (f) hazırlık çalışmasıAusrichtungsbetrieb (m) hazırlık çalışmaları yapılan işletmeAusrichtungsplan (m) hazırlık planıAusrichtungsstrecke (f) arama galerisiAusrollgrenze (f) plastik limit değeriausrüsten donatmak, techiz etmekAusrüstung (f) donanım, techizat

Page 19: Almanca Madencilik

Ausrüstungskosten (f) donanım (techizat) maliyetiAussalzen (n) tuzsuzlaştırmaausschalten şalteri indirmek, kapatmakAusschalter (m) kapatma anahtarıAusschalthebel (m) kapatma koluAusschaltung (f) kapatma, devreden çıkartmaausschaufeln küreklemekausscheiden ayırmak, uzaklaştırmakAusscheider (m) ayırıcıAusscheidung (f) ayırmaausschieben vagonu iterek kafesten dışarı çıkarmaausschlaemmen çamurdan arındırmakAusschlagbecken çökelme havuzu (tankı)ausschmelzen ergitmekAusschnitt (m) kesitAusschuss (m) komisyon, komiteAusschüthalbmesser (m) döküm yarıçapıAusschüthöhe (f) dökme yüksekliğiAusschütreichweite (f) dökme mesafesiausschütten boşaltmak, dökmekAusschütwinkel (m) döküm açısıausschwitzen terlemekAusschwitzen (n) patlayıcı maddelerin kusmasıAussendruck (m) dış basınçAussendurchmesser (m) dış çapAussenflaeche (f) dış yüzey alanıAussenluft (f) atmosfer havası, dış havaAussenmantel (m) dış mantoAussenmass (n) dış ölçü (boyut)Aussentemperatur (f) dış sıcaklıkausser Betrieb kullanım (servis) dışıausser Betrieb servis dışı, arızalıAusserbetriebsetzung (f) çalışmayı durdurmakAussichtsturm (m) gözlem kulesiaussickern sızmakAussickerung (f) sızıntıaussieben elemekAussiebung (f) elemeausspritzen fışkırmak, püskürmekausspülen çalkalamakAusspülung (f) çalkalama, yıkamaausstatten donatmakAusstattung (f) donanım, techizatAusstoss (m) itme, boşaltmaausstossen itmek, iterek çıkartmakAusstrahlung (f) ışınım, ışımaausstreichen mostra vermekAusstrich (m) mostra

Page 20: Almanca Madencilik

ausströmen dışarıya akmak, püskürmekAusströmung (f) dışarıya akış, püskürmeAusströmungsdruck (m) çıkış basıncıAusströmventil (n) çıkış vanasıausstürzen tumba etmekAustiefung (f) derinleştirmeAustrag (m) çıkışAustraghöhe (f) boşaltma yüksekliğiAustragrohr (n) boşaltma borusuAustritt (m) kaçış, kaçak, çıkışAustrittöffnung (f) çıkış açıklığıaustrocknen kurutmak, kurumakAustrocknung (f) kurutma, kurumaAus-und Vorrichtungsarbeiten hazırlık işleriauswalzen ezmek parçalamakauswaschen yıkayarak aşındırmakAuswaschung (f) aşınma boşluğuAuswerfer (m) püskürtücü, fırlatıcıAuswirkung (f) etkiauswittern alterasyona uğramakAuswitterung (f) alterasyonAuswurf (m) boşalma, dışarıya atmaauszeichnen işaretlemekAuszieharm (m) teleskopik kolausziehbar uzatılabilirAusziehbarkeit (f) uzatılabilmeAusziehschacht (m) hava çıkış kuyusuAusziehsohle (f) hava dönüş yoluAusziehstrecke (f) hava dönüş galerisiautogen otojenautogene Zerkleinerung otojen öğütmeAutoklav (m) otoklavAutokühler (m) radyatörAutomation (n) otomasyonautomatisch otomatikAutomatisierung (f) otomasyonAutunit autunit (ca[uo2|po4]2 o 10 - 12 h2o)axial aksiyalAxialbeanspruhung (f) eksenel yüklemeAxialbelastung (f) eksenel yüklemeAxialdruck (m) eksenel basınçAxiallüfter (m) aksiyal vantilatörAxialpumpe (f) aksiyal tulumbaAxialspannung (f) eksenel gerilmeAxialvantilator (m) eksenel vantilatörAxt (f) baltaAzetylen (n) asetilen ( c2h2)Aziditaet asitlik derecesi

Page 21: Almanca Madencilik

Azimut (m) azimut, bir doğrultunun kuzeyle saat yönünde yaptığı açıAzimutwinkel (m) azimut açısıAzurit (m) azurit (cu3[oh/co3]2)Bach (m) derebacken pişirmek, koklaştırmakBackenbrecher (m) çeneli kırıcıbackende Kohle koklaşabilir kömürBackfaehigkeit (f) koklaşma kapasitesiBackkohle (f) koklaşabilir kömürBackvermögen (m) taşkömürün koklaşabilme özelliğiBaendererz (n) bantlı cevherBaendergang (m) bantlı damarBaenderstruktur (f) bantlı yapıBagger (m) ekskavatör, kazaratarBaggereimer (m) ekskavatör kovasıBaggerführer (m) ekskavatör operatörüBaggergreifer (m) ekskavatör koluBaggerkapazitaet (f) ekskavatör kazı kapasitesiBaggerlöffel (m) ekskavatör kepçesibaggern ekskavatör ile kazmakBaggerschaufel (f) ekskavatör kepçesiBaggerschwenkachse (f) ekskavatör dönme ekseniBaggerstand (m) ekskavatör operatör kabiniBaggerstrosse (f) ekskavatör çalışma basamağıBaggerung (f) ekskavatör ile kazı yapmaBaggervörderleistung (f) ekskavatör kazı kapasitesiBahn (f) demiryolu, rayBahnkurve (f) demiryolu kurbu, kurbaBahnsteig (m) demiryolu platformuBahnwaerter (m) sinyalciBakterie (f) bakteribakterielle Laugung bakteri liçiBalken (m) kiriş, sarmaBallance (f) dengeballancieren dengelemekBallast (m) balastBallastgehalt kömürdeki su ve kül miktarlarının toplamı (ağırlıkça %)Ballastkohle (f) su ve kül içeriği toplamı % 20'den fazla olan, termik santrallarda kullanılan kömürBallaststoff (m) inert maddeBand (m) devamlı nakliyat yapan ünite, maden veya taş taşıma kayışıBandabsetzer (m) bantlı dökücüBandabwurf (m) bant boşaltıcısıBandanlage (f) bant tesisiBandantrieb (m) bant tahriğiBandaufladegerät (n) bant besleme ünitesiBandbelag (m) bant yüzey kaplamasıBandbreite (f) bant genişliğiBandbruch (m) bant yırtılması

Page 22: Almanca Madencilik

Bandbrücke (f) bant köprüsüBanddecke (f) bant yüzey kaplamasıBandeinlage bant tabakasıBandförderer bantlı taşıyıcıBandförderung (f) bant nakliyatıBandführungsrolle (f) bant taşıyıcı rulosuBandgerüst (n) bant şasisiBandgeschwindigkeit (f) bant hızıBandgurt (n) lastik bant malzemesiBandlauf (m) bantın çalışmasıBandmulde (f) bant tekneleşmesiBandriss (m) bant kayışının kopmasıBandrutsch (n) bantın kaymasıBandrutschen (m) bant kayışının kayması, patinaj yapmasıBandrücken (n) bantın kaymasıBandsammlungspunkt (m) bant kavşak noktasıBandspannung (f) bant kayışının gerilimiBandspannungsantrieb (n) bant gerdirme düzeniBandspannvorrichtung (f) bant gerdirme düzeniBandstahl (m) bant çeliğiBandstation (f) bant istasyonuBandstrecke (f) bant galerisiBandtrommel (m) bant tamburuBandverbindung (f) bant eklemeBank (f) tavan ve taban taşlarına paralel olarak oluşan maden yatağı parçasıbankeben tabakalaşma doğrultusundaBankett (n) basamakbankig tabakalı yataklanmışbankparalel tabakalaşmaya paralelbankschraeg tabakalaşmaya çaprazBarbara madencilerin ve askeri topçu birliklerinin koruyucu patroniçesiBarbaratag (m) her yıl 4 aralık tarihinde kutlanan madenciler günüBarium (n) baryum (ba)barometrischer Druck barometrik basınçBarwert (m) bugünkü (nakit) değerBaryt(Schwerspat) barit (ba[so4] )Basalt (m) bazaltBasalttuff (m) bazalt tüfüBase (f) temel, bazBasis (f) temel, bazBasisbohrung (f) pilot sondajbasisch bazik, alkalibasisches Gestein bazik kayaçBasislinie (f) baz çizgisiBasispunkt (m) referans noktasıBasisstation (m) baz istasyonbathymetrische Karte deniz dibi topografik haritasıBatterie (f) akü, batarya, pil

Page 23: Almanca Madencilik

Batterieentladung (f) akü boşalmasıBatterieladegeraet (n) akü şarj cihazıBatterielomotive (f) akülü lokomotifBau (m) inşaat, yapı, tahkimatBauabstand (m) tahkimat üniteleri arası mesafeBauaufsicht (f) inşaat kontrolörlüğüBaueisen (n) inşaat demiribauen inşaat, tahkimat yapmakbaufaehig işletilebilir, üretilebilirBaufeld (n) üretim panosuBaugrube (f) açık ocak çukuruBauholz ağaç direkBauhöhe (f) çalışma yüksekliğiBaulänge (f) pano uzunluğuBaumé Grad (m) bohme derecesiBaumethode (f) üretim yöntemiBausand (m) inşaat kumuBaustoff (m) inşaat malzemesiBauturm (m) inşaat kulesiBauwerk (n) inşaat, yapıbauwürdig işletilebir, üretilebilirbauwürdige Flötzmaechtigkeit üretilebilir damar kalınlığıbauwürdiger Vorrat maden yatağı işletilebilir rezervibauwürdigkeit işletilebilirlik, üretilebilirlikBauwürdigkeitsgrenze (f) işletilebilirlik sınırıBauxit boksit (al2o3 nh2o)Bauzeit (f) inşaat süresiBeanspruchung gerilme, zorlanmabearbeiten malzemeyi işlemekBearbeitung (f) malzemeyi işlemeBecher (n) kovaBecherkettenförderer (m) kovalı, zincirli konveyörBecken (n) havza, çukurBeckenuntergrund (m) havza tabanıBedegung (f) örtübedienen makinayı kullanmakBedinungsbühne (f) çalışma platformuBedinungshebel (m) kumanda koluBedinungsmann (m) operatör, makine kullanıcıBedinungspersonal (n) makine kullanan personelBedinungspult (n) kontrol paneliBedinungsstand (m) operatör kabiniBedüsung (f) su püskürtmeBedüsungseinrichtung (f) su püskürtme düzeneğibefahrbar araçla gidilebilirBefehl (m) talimat, emirbefestigen sağlamlaştırmak, sabitlemekBefestigung (f) sabitleme, ankraj

Page 24: Almanca Madencilik

befeuchten nemlendirmek, ıslatmakBefeuchtung (f) nemlendirme, ıslatmabefördern nakletmek, ilerlemekBeförderung (f) nakliyat, ilerlemeBegleitflöz (n) kılavuz damarBegleitgestein (n) yan kayaçBegleitmineral (n) yan (tali) mineralBegleitstrecke (f) paralel galeribegrenzen sınırlandırmakBegrenzung (f) sınırlamaBehaelter (m) tank, konteynerbehandeln muamele etmek, işlemekBehandlung (f) muamele, işlemeBeheizung (f) ısıtmaBeherrschung des Gebirges tabaka kontrolüBeherrschung des Hangendes tavanın tutulması (kontrolu)Beibreche (f) üretim sırasında cevherle çıkan yantaşBein (n) topuk, direkBeiwagen (m) römorkBeiwert (m) katsayıBeladeanlage (f) yükleme tesisiBeladegeraet (n) yükleme cihazıBeladehöhe (f) yükleme yüksekliğibeladen yüklemek, doldurmakBeladung (f) yükleme, doldurmaBelaegschaft (f) personel, işgücüBelaegschaftsgebaeude (n) işçi binasıBelag (m) kaplama, astarBelastbarkeit (f) yükleme kapasitesibelasten yüklemekBelastundsspitze (f) maksimum yükBelastung (f) yüklemeBelastung-Setzungkurve yükleme, çökme eğrisiBelastungsgeschwindigkeit (f) yükleme hızıBelastungsgrad (m) yükleme faktörüBelastungszustand (m) yükleme tipiBelegschaft (f) personelbeleuchten aydınlatmak, ışıklandırmakBeleuchtung (f) aydınlatma, ışıklandırmaBeleuchtungsanlage (f) aydınlatma düzeni (tesisi)Beleuchtungsausrüstung (f) aydınlatma donanımıBeleuchtungsstaerke (f) aydınlatma şiddetiBeluftungsschaft (m) havalandırma kuyusuBeluftungsverfahren (n) havalandırma yöntemibelüften havalandırmakBelüftung (f) havalandırmaBelüftungsanlage (f) havalandırma düzeniği (tesisi)Belüftungsingenieur (m) havalandırma mühendisi

Page 25: Almanca Madencilik

bemustern örneklemekBemusterung (f) örneklemeBenetzbarkeit (f) ıslanabilirlikbenetzen ıslatmakBenetzung (f) ıslatma, nemlendirmeBenetzungswinkel (m) ıslanma açısıBentonit (m) bentonitBenzin (n) benzinBenzinmotor (m) benzinli motorBenzinverbrauch (m) benzin tüketimiBenzol (n) hidrokarbon (c6h6)beobachten gözlemlemeBeobachter (m) gözlemciBeobachtung (f) gözlem, rasat, incelemeBeobachtungsbrunnen (m) gözlem kuyusuBeobachtungsrohr (n) gözlem borusuBerechtiger (m) yetkili personelBereich (m) saha, alan, bölgeBerg (m) dağbergab eğim aşağıBergakademie (f) maden akademisiBergamt (n) madenlerde iş güvenliği ve yasal mevzuatın uygulanmasını denetleyen devlet kuruluşuBergarbeiter (m) maden işçisiBergarbeiterverband (m) maden işçileri birliğiBergarbeiterverein (m) maden işçileri derneğibergauf eğim yukarıBergaufsichtsbehörde (f) maden dairesiBergbau (m) madencilikBergbau unter Tage yer altı madenciliğiBergbau über Tage açık ocak madenciliğiBergbaugebiet (n) maden havzasıBergbaugesellschaft (f) madencilik şirketiBergbauindustrie (f) madencilik sanayiBergbauingenieur (m) maden mühendisiBergbaukunde (f) madencilik bilimibergbaulicher Hohlraum kazı boşluğuBergbaumaschinen (f) maden makinalarıBergbautechnik (f) madencilik tekniğiBergbehörde (f) maden dairesiBerge (f) üretim veya cevher hazırlama işlemleri sırasında açığa çıkan, ekonomik değeri olmayan kayaçBergeböschung (f) dolgu şeviBergedamm (m) atık barajıBergefeste (f) yan taşlardan yapılan topukBergegehalt (m) kül içeriği, kül oranıBergehalde (f) satılabilme özelliği taşımayan malzeme yığınıbergehaltige Kohle yan taş içeren kömürBergelagerplatz (m) atık stok sahası, harman sahasıBergemittel (n) orta kesme, ara kesme

Page 26: Almanca Madencilik

bergen kurtarmakBergepfeiler (m) topukBergeteich (m) atık havuzuBergeversaetzer (m) pasa dolgu düzeniBergeversatz (m) dolgu, rambleBergeversatzpfeiler (m) yan taş dolgusuyla yapılan topukBergfahrt (m) çıkış hareketi (kazı makinesi)Bergfall (m) taş düşmesiBergfeste (f) topukBerggesetz (n) maden yasasıBerghauptmann (m) ocak nezaretçisiBergherr (m) maden sahası sahibiBergingeniur (m) maden mühendisiBerginspektor (m) ocak nezaretçisiBergknappe (m) maden işçisiBergleitwinkel (m) dolgu kayma açısıBergmann (m) madenciBergmannskappe (f) madenci baretiBergmeister (m) ocak ustabaşısıBergordnung (f) maden yönetmeliğiBergpolizeiverordnung (f) maden güvenlik tüzüğüBergrecht (n) maden kanunuBergrutsch (m) toprak kaymasıBergsalz (n) kaya tuzuBergschaden (m) madencilik faaliyetlerinin oluşturduğu zararlar (tasman, heyelan vb.)Bergschlag (m) göçükBergschule (f) maden okuluBergung (f) kurtarmaBergverordnung maden işletmelerinde iş güvenliğinin sağlaması için maden dairesinin verdiği talimatBergwacht maden kazalarındaki kurtarma ekibiBergwasser (n) yer altı suyu, ocak suyuBergwerk (n) maden ocağıBergwerksabgabe (f) maden harcıBergwerksanteil (m) maden hissesiBergwerksausrüstung (f) madencilik teçhizatıBergwerksdirektion (f) maden işletmesi müdürlüğüBergwerksdirektor (m) maden işletmesi müdürüBergwerkseigentum (n) maden mülküBergwerkseigentümer (m) maden ocağı sahibiBergwerksfeld (n) maden ocağı sahasıBergwerksgeselschaft (f) madencilik şirketiBergwerksindustrie (f) madencilik endüstrisiBergwerksleitung (f) maden ocağı idaresiBergwerksunternehmen (n) madencilik şirketiBergwesen (n) madencilikBergwirtschaft (f) maden ekonomisiBericht (m) raporberichten rapor etmek

Page 27: Almanca Madencilik

berieseln sprey şeklinde sulamakBeriselung (f) sprey şeklinde sulamaBeruf (m) meslekBerufserfahrung (n) mesleki deneyimBerufskrankheit (f) meslek hastalığıBerufsschule (f) meslek okuluBeryll (n) beril (be3al2[si6o18] )Beryllium (n) berilyum (be)Besatz (m) sıkılamaBesatzgeraet (n) sıkılama cihazıBesatzpatrone (f) sıkılama kartuşuBesatzstock (m) sıkılama sopasıbeschicken beslemekBeschicker (m) besleyiciBeschickung (f) beslemeBeschickungsanlage (f) besleme düzeniği, tesisiBeschickungsband (n) besleme bantıBeschickungsbunker (m) besleme silosuBeschickungsmenge (f) besleme miktarıBeschickungsvorrichtung (f) besleme düzeniğibeschleunigen ivmelenmekBeschleunigung (f) ivmebesetzen delik doldurmak, sıkılamakBesichtigung (f) gözlem, kontrolbestaendig sağlam, dayanıklıBestand (m) stokBestandteil (m) parçaBestaubung (f) tozlanmaBestimmung (f) belirleme, analizBestrahlung (f) ışınlama, radyasyonbetaetigen hareket ettirmekBetaetigung (f) hareket ettirmeBetaetigungshebel (m) çalıştırma koluBetaetigungsschalter (m) çalıştırma şalteriBeton (m) betonBetonausbau (m) beton tahkimatBetonauskleidung (f) beton kaplamabetonieren beton atmakBetonierung (f) beton atmaBetonkies (m) beton yapımında kullanılan çakılBetonpfahl (m) beton kazıkBetonpumpe (f) beton pompasıBetonspritzmaschine (f) beton püskürtme makinesiBetonstahl (m) beton çeliğiBetonzusatz (m) beton katkısıBetrieb (m) işletme, fabrika, tesisbetrieben işletmek, çalışmakBetriebsablauf (m) iş akışı, iş seyri

Page 28: Almanca Madencilik

Betriebsablaufplan (m) iş akış planıBetriebsanlage (f) işletme, tesisBetriebsaufwand (m) işletme giderleriBetriebsbedingung (f) çalışma koşuluBetriebsdauer (f) çalışma süresiBetriebsdirektor (m) işletme müdürüBetriebsdruck (m) çalışma basıncıBetriebsertrag (m) işletme geliribetriebsfaehig çalışır durumdaBetriebsführer (m) işletme yöneticisiBetriebsführung (f) işletme yönetimiBetriebsingeniur (m) işletme mühendisiBetriebskapazitaet (f) işletme (üretim) kapasitesiBetriebsklima (n) işyeri atmosferiBetriebskosten (f) işletme giderleriBetriebsleistung (f) işletme kapasitesiBetriebsleiter (m) işletme yöneticisiBetriebsleitung (f) işletme yönetimiBetriebsmittel (n) techizat, donanımBetriebsorganisation iş organizasyonuBetriebspause (f) mola vermeBetriebsplan (m) çalışma (işletme) planıBetriebsplanung (f) çalışma (işletme) planlamasıBetriebspunkt (m) çalışma noktasıBetriebsrad (m) işçi temsilciliğiBetriebssicherheit (f) iş güvenliğiBetriebsspannung (f) çalışma voltajı (gerilimi)Betriebsstillstand (m) işletmenin durmasıBetriebsstörung (f) işletmenin (çalışmanın) kesintiye uğramasıBetriebsstudie (f) iş - zaman etüdleriBetriebstemperatur (m) çalışma sıcaklığıBetriebsunfall (m) iş kazasıBetriebsunterbrechung (m) çalışmanın kesintiye uğramasıBetriebsüberwachung (f) işletme denetimiBetriebsverhaeltnis (n) işletme (çalışma) koşuluBetriebsvorschritt (f) işletme talimatıBetriebswasser (n) çalışmalar sırasında açığa çıkan suBetriebswirdschaft (f) işletme ekonomisiBetriebszeit (f) işletme süresiBetriebszustand (m) işletme koşuluBett (n) yatak, tabakabewachen kontrol etmek, denetlemekbewaessern sulamakBewaesserung (f) sulamabewegen hareket etmekbeweglich hareketliBewegung (f) hareketBewegungsmittel (n) tahrik ünitesi

Page 29: Almanca Madencilik

Bewegungsrichtung (f) hareket yönüBewegungswiderstand () hareket direncibewehren güçlendirmekBewehrung (f) güçlendirmebewerten değerlendirmekBewertung (f) değerlendirmebewettern havalandırmakBewetterung (f) havalandırmaBewetterungsaufhauen (n) havalandırma başyukarısıBewetterungseinrichtungen (f) havalandırma donanımıBewetterungskanal (m) havalandırma kanalıBewetterunsschacht (m) havalandırma kuyusuBezirk (m) bölgeBezugflaeche (f) referans düzlemiBezugspunkt (m) referans noktasıBiegbarkeit (f) bükülebilirlik, eğilebilirlikBiegeachse (f) bükülme (eğilme) ekseniBiegebeanspruchung (f) bükülmeye maruz kalmaBiegefest bükülmeye karşı dirençliBiegefestigkeit (m) bükülme (eğilme) dayanımıBiegemoment (n) eğilme veya bükülme momentibiegen eğmek, bükmekBiegespannung (f) eğilme gerilmesiBiegeversuch (n) eğilme (bükülme) deneyibiegsam bükülebilir, esnekBiegsamkeit (f) bükülebilirlik, esneklikBilanz (f) bilançoBildung (f) oluşumBildungswaerme (f) oluşum sıcaklığıBims (m) ponza, sünger taşıBimsstein (m) ponza taşıBindeeigenschaft (f) bağlama özelliğiBindematerial (n) bağlama malzemesi, bağlayıcıBindemittel (n) bağlayıcı madde, kayaç, çimento malzemesiBindemittellösung (f) bağlayıcı madde çözeltisiBindemittelsuspension (f) bağlayıcı madde süspansiyonuBinder (m) bağlayıcıBindung (f) bağlanma, absorpsiyonbiochemische Ablagerung biokimyasal depolamaBiogas ana bileşenleri metan ve karbondioksit olan, az miktarda su buharı, kükürtlü hidrojen, amonyak ve hidrojen,azot vb. içeren gaz karışımıbiologische Zerzetzung biyolojik parçalanmaBiooxydation (f) biyolojik oksidasyonBiosphaere (f) biyosferBiostratigraphie (f) biyostratigrafiBiotit (m) biyotitBiotop (n) biyotopBismut (n) bizmut (bi)Bismuthinit (m) bizmutinit (bi2s3)

Page 30: Almanca Madencilik

Bismutit (m) bizmutit((bio) 2 co 3)Bitumen (n) bitüm, petrol; gaz , sıvı ve katı halde bulunan hidrokarbonlara verilen genel adBitumenkohle (f) bitümlü kömürBitumensand (m) bitümlü kumbituminös bitümlübituminöse Gesteine bitümlü kayaçlarbituminöse Kohle bitümlü kömürbituminöser Sandstein bitümlü kumtaşıbituminöser Schiefer bitümlü şistblaehen ısı etkisinde şişmekBlaehgrad (m) şişme (kabarma) derecesiBlaehvermögen (n) şişme kapasitesiBlaeser (m) üfleç, üfleyiciBlaetterung (f) laminasyon, yapraklaşmaBlasberge (f) pnömatik dolgu malzemesiBlase (f) kabarcıkblasen üflemekblasende Bewetterung üfleyici havalandırmablasende Vantilator üfleyici vantilatörBlasgeraet (n) pnömatik patlayıcı madde şarj cihazıBlasleitung (f) pnömatik dolgu (ramble) borusuBlasrohr (n) hava üfleme borusuBlastversatzrohr (n) pnömatik dolgu (ramble) borusuBlasversatz (m) pnömatik dolguBlasversatzmaschine (f) pnömatik dolgu makinesiBlasversatzverfahren (n) pnömatik dolgu yöntemiBlatt (n) yaprak, çok ince tabakaBlattgold (n) yapraksı altınBlech (n) metalik saçBlechauskleidung (f) saç kaplamaBlechkonstruktion (f) saç konstruksiyonBlechmaterial (n) saç malzemeBlechsieb (n) saç elekBlei (n) kurşun (pb)bleibender Magnetismus kalıcı manyetiklikBleierz (n) kurşun cevheribleifrei kurşunsuzbleiführend kurşunluBleifüllung (f) kurşun dolguBleiglanz(Galenit) (m) galen (pbs)Bleisulfid (n) kurşunsülfür (pbs)Bleivergiftung (f) kurşun zehirlenmesiblind körBlindschacht (m) kör kuyuBlindspannung (f) reaktif voltajBlindstrecke (f) kör galeriBlindstrom (m) reaktif akımBlindwiderstand (m) reaktif direnç

Page 31: Almanca Madencilik

Blisterkupfer (m) blisterbakırBlitz (m) yıldırımBlitzableiter (m) paratonerBlitzschutz (m) yıldırıma karşı korumaBlock (m) blok, külçe (metal)Blockartige Abbaumethode blok halinde üretim yöntemiBlockbau mit Gevirtzimmerung küp tahkimatı yardımıyla blok halinde üretimBlockbild (n) blokdiyagramBlockbruchbau (m) blok halinde göçetme üretim yöntemiBlockdiagram (n) blokdiyagramBlocksprengung (f) ikincil patlatma, patarlamaBlockverfahren (n) ekskavatörle yapılan blok kazı sistemiBodenmeissel (m) taban keskisi (saban)Bogheadkohle (f) yosun kömürüBohrabweichung (f) sondaj deliğinin düşeyden sapmasıBohrbarkeit (f) delinebilirlikbohren delik delmekBohrfortschritt (m) delik delme hızıBohrgerät (n) delme aracı, delme donanımıBohrhammer (m) delici tabanca, martoperferatörBohrhammerlafette (f) delici tabanca kızağıBohrkern (m) karotBohrkosten (f) sondaj giderleriBohrkrone (f) matkap ucuBohrleistung (f) delme verimiBohrloch (n) sondaj deliği (kuyusu)Bohrloch mit grösserem Durchmesser büyük çaplı sondaj deliğiBohrloch mit kleinerem Durchmesser küçük çaplı sondaj deliğiBohrlochanordnung (f) delik düzeni, sondaj delikleri şemasıBohrlochanzahl (f) sondaj sayısıBohrlochausrüstung (f) sondaj kuyusu donanımıBohrlochdurchmesser (m) sondaj deliği çapıBohrlocherweiterung (f) sondaj deliği çapının genişletilmesiBohrlochflüssigkeit (f) sondaj sıvısıBohrlochkaliber (n) sondaj deliği çapıBohrlochkamera (f) sondaj deliği kamerasıBohrlochladug (f) sondaj deliğinin şarjıBohrlochmessung (f) sondaj kuyusu ölçümüBohrlochneigunsmesser (m) sondaj inklinometresi, sondaj deliklerinin eksenlerinden düşey sapmalarını ölçmek için kullanılan aletBohrlochprobe (f) sondaj numunesi (örneği)Bohrlochpumpe (f) sondaj pompasıBohrlochraeumer (m) sondaj deliği genişletme matkabıBohrlochrichtung (f) sondaj deliği yönüBohrlochschiessen (n) sondaj deliğinde yapılan patlatma (ateşleme)Bohrlochsohle (f) sondaj deliğinin dibi (tabanı)Bohrlochtiefe (f) sondaj deliği derinliğiBohrlochvermessung (f) sondaj deliği ölçümübohrlochverrohren sondaj deliğini borulamak

Page 32: Almanca Madencilik

Bohrlochverrohrung (f) sondaj deliğinin borulanmasıBohrlochverschluss (m) sondaj deliği tıkacı (tapa)Bohrlochvorbereitung (f) sondaj deliği hazırlığıBohrlochwand (f) delik çeperiBohrlochwandung (f) sondaj deliği çeperiBohrlochzementation (f) sondaj deliğinin çimentolanmasıBohrmaschine (f) sondaj makinesiBohrmehl (n) sondaj kırıntısıBohrmehlprobe (f) kırıntı şeklinde sondaj numunesi (örneği)Bohrmeissel (m) matkap, delici uçBohrmeister (m) sondör, sondaj başında çalışan vasıflı işçiBohrmeisterstand (m) sondaj platformuBohrmeter (m) sondaj uzunluğu ölçümü (metraj)Bohrprobe (f) sondaj numunesi (örneği)Bohrprobenahme (f) sondajdan numune almaBohrprofil (n) delik kesitiBohrrohr (n) sondaj borusuBohrschlamm (m) sondaj çamuruBohrschlammdichte (f) sondaj çamuru yoğunluğuBohrseil (n) delme halatıBohrseiltrommel (f) delme halatı tamburuBohrspülünszusatzmittel (n) sondaj çamuru katkı maddesiBohrstahlsatz (m) sondaj tiji takımıBohrstahlstand (m) sondaj platformuBohrstange (f) sondaj tijiBohrstaub (m) kuru delik delmede (sondajda) çıkan tozBohrstaubabsauger (m) kuru delik delmede (sondajda) toz emici donanımBohrstaubabsaugung (f) kuru delik delmede (sondajda) toz emmeBohrstrang (m) muhafaza borusu dizisiBohrtisch (m) rotary masası (tablası), döner tablaBohrturm (m) sondaj kulesiBohrturmbühne (f) sondaj kulesi patformuBohrturmkran (m) sondaj kulesi vinciBohrturmsockel (m) sondaj kulesi kaidesiBohrung (f) sondaj, sondaj deliğ (kuyusu)Bohrungsmerkbuch (n) sondaj verilerinin kaydedildiği defterBohrungsprobe (f) sondj numunesi (örneği)Bohrunterwagen (m) sodaj donanımını yaşıyan arabaBohrzeug (n) sondaj takımıBolzen (m) saplama, pimBolzenlager (n) saplama (pim) yuvasıBor (n) bor (b)Boracit (m) borasit (mg3b7o13cl)Borax (m) boraks (tinkal) (na2b4o7 . 10h2o)Bornit (m) bornit (cu5fes4)Böschung (f) şev, yamaçBöschungsabsatz (m) şevlerde oluşturulan basamak düzlüğüBöschungsbreite (f) basamak genişliği

Page 33: Almanca Madencilik

Böschungsbruch (m) şev kaymasıBöschungsflaeche (f) şev yüzeyiBöschungsfuss (m) şev topuğuBöschungsgestaltung (f) şev tasarımıBöschungshöhe (f) şev yüksekliğiBöschungslaenge (f) şev uzunluğuBöschungsneigung (f) şev eğimiBöschungsrutschung (f) şev (yamaç) kaymasıBöschungsstabilitaet ( (f) şev stabilitesiBöschungsstabilitaetsanalyse (f) şev stabilitesi (duraylılığı) analiziBöschungswaage (f) şev eğimi ölçer (inklinometre)Böschungswinkel (m) şev eğim açısıBrand (m) yangınBrandbekaempfung (f) yangınla savaşım (mücedele)Branddamm (m) yangın barajıBrandgeruch (m) yangın kokusuBrandschiefer (m) bitümlü şistBrandschwaden (f) yangın dumanıbrandsicher yangına karşı güvenli, yangından etkilenmezBrandtür (f) yangın kapısıBrauchwasser (n) kullanma suyuBrauneisenerz (n) kahverengi demir cevheri, limonit (feo(oh)onh2o)Braunkohle (f) linyit kömürüBraunkohlenbergwerk (n) linyit kömürü ocağı (işletmesi)Braunkohlenbildung (f) linyit kömürü oluşumuBraunkohlenbrikett (n) linyit kömürü briketiBraunkohlenfeld (n) linyit kömürü sahası (havzası)Braunkohlenflöz (n) linyit kömürü damarıBraunkohlengebiet (n) linyit kömürü havzasıBraunkohlengrube (f) linyit kömürü ocağıBraunkohlenkoks (m) linyit kömürü kokuBraunkohlenkraftwerk linyit kömürü ile çalışan termik santralBraunkohlenlager (n) linyit kömürü yatağıBraunkohlenrevier (n) linyit kömürü havzasıBraunkohlenschwelkoks (m) düşük sıcaklık linyit kokuBraunkohlenstaub (m) linyit kömürü tozuBraunkohlentagebau (m) linyit kömürü açık işletmesiBraunkohlenteer (m) linyit kömürü katranıBraunkohlentorf (m) kahverengi turbaBraunkohlenverbrauch (m) linyit kömürü tüketimiBraunkohlenvergasung (f) linyit kömürü gazlaştırmasıBraunkohlenverschwelung (f) linyit kömürü karbonizasyonuBraunkohlenvorkommen (n) linyit kömürü yatağı (varlığı)Braunkohlenvorrat (m) linyit kömürü rezerviBrause (f) püskürtücü, spreybrausen püskürtmekbrazilianischer Versuch brazilian deneyi, dolaylı çekme dayanımı deneyiBrechanlage (f) kırma tesisi

Page 34: Almanca Madencilik

Brechbacke (f) kırıcı çenesibrechbar kırılabilir, kırılganBrechbarkeit (f) kırılabilirlik, kırılganlıkBrechdruck (m) kırma (kırılma) basıncıbrechen kırmakBrecher (m) kırıcıBrecheranlage (f) kırma tesisiBrechgut (n) kırılmış malzemeBrechpunkt (m) kırılma noktasıBrechung (f) kırılmaBrechungsindex (m) kırılganlık indeksiBrechungsvermögen (n) kırılma yeteneğiBrechungwinkel (m) kırılma açısıBrechversuch (m) kırma deneyiBrechwalze (f) merdaneli kırıcıBreite (f) genişlik, enBrekzie (f) breşBremmer küçük kuyuBremsbacke (f) fren pabucuBremsbelag (m) fren balatasıBremsberg (m) varagelBremse (f) frenbremsen frenlemek, fren yapmakBremser (m) frenleyici, durdurucuBremsfeder (f) fren yayıBremsflüssigkeit ((f) fren hidroliğiBremsförderung (f) varagel nakliyatıBremsfusshebel (m) fren pedalıBremsprüfung (f) fren testi (sınaması)Bremsscheibe (f) fren diskiBremsschuch (m) fren pabucuBremsspur (f) fren iziBremstrommel (f) fren tamburuBremsung (f) frenlemeBremsvorrichtung (f) fren düzeneği (mekanizması)brennbar yanıcı, tutuşabilirbrennbarer Bestandteil yanıcı bileşenBrennbarkeit (f) yanabilirlik, tutuşabilirlikbrennen yakmak, yanmakBrenner (m) yakıcıBrennerdüse (f) hamlaç, üfleçBrennereinbruch (m) brenner orta çekmesi, paralel deliklerle orta çekmeBrennflaeche (f) yanma yüzeyiBrenngeschwindigkeit (f) yanma hızıBrennkammer (f) yanma hücresiBrennmaterial (n) yanıcı madde, yakıtBrennöl (n) fuel-oilBrennpunkt (m) yanma noktası

Page 35: Almanca Madencilik

Brennschiefer (m) bitümlü şistbrennschneiden oksijen kaynağı ile kesmekBrennstaub (m) pülverize yakıtBrennstoff (m) yakıtBrennstoffeinspritzung (f) yakıt püskürtme (injeksiyon)Brennstoffförderpumpe (f) yakıt besleme pompasıBrennstofftank (m) yakıt tankıBrennstoffverbrauch (m) yakıt tüketimiBrennwert (m) bir yanıcı maddenin yanması sonucu açığa çıkan ısı miktarı, üst ısıl değer (kj/kg)Brenstoffgeologie (f) yakıt jeolojisiBrikett (n) briket, ince kömürlerin bir bağlayıcı madde ilavesi sonrası preslenmesiyle elde edilen ürünBrikettfabrik (f) briket fabrikasıBrikettieranlage (f) briketleme tesisiBrikettierpresse (f) briketlemede kullanılan presBrikettierung (f) briketleme, ince taneli malzemeninin basınç altında veya bağlayıcı kullanılarak büyük parça haline getirilmesiBrikettierverfahren (n) briketleme tesisiBrikettpech (n) briketlemede bağlayıcı olarak kullanılan katranBrinellhärte brinnell sertliğibrisant kırılma, kırmabrisanter Sprengstoff yüksek duyarlılıklı patlayıcı maddeBrisanz (f) parçalama gücüBrisanzsprengstoff (m) güçlü patlatıcıBrocken (m) parça, topak kesekBrom (n) brom (br)Bronze (f) bronz (önemli bir bakır alaşımı)Brookit (m) brokit (tio2)Bruch (m) kırık, kırılma, çökmeBruchausfüllung (f) kırık dolgusuBruchbau (m) göçertmeli üretim yöntemiBruchbeanspruchung (f) kırılma gerilmesiBruchbelastung (f) kırılma yüküBruchberge (f) göçükteki kırılmış malzemeBruchbildung (f) kırık oluşumuBruchfeld (n) göçertme sahasıBruchfestigkeit (f) kırılma dayanımıBruchflaeche (f) kırık düzlemiBruchhohlraumverfüllung üretim sonucu açılan boşlukların kayaç malzemesi, cevher hazırlama atıkları, kül vb. malzeme ile doldurulmasıBruchkante (f) göçük hattı, kırılma hattıBruchlast (m) kırılma yüküBruchlinie (f) kırılma hattıBruchnetz (f) kırık ağıBruchschield (m) göçük kalkanıBruchsee (m) tektonik gölbruchsicher kırılgan olmayanBruchsohle (f) göçertme katıBruchspannung (f) kırılma gerilmesiBruchstein (m) kırma taşBruchsytem (n) kırık sistemi

Page 36: Almanca Madencilik

Bruchversuch (m) kırma deneyiBruchwinkel (m) kırılma açısıBruchzone (f) kırılma bölgesiBrunnen (m) kuyu, su kuyusu, çeşmeBrunnenabsenkung (f) kuyunun derinleştirilmesiBrunnenausrüstung (f) kuyu donanımıBrunnenbohrer (m) kuyu açma düzeniBrunnenentwaesserung (f) kuyu ile drenajBrunnengraeber (m) kuyu kazısını yapan işçiBrunnenkopf (m) kuyu başıBrunnenwand (f) kuyu çeperiBrunnenwasser (n) kuyu suyuBrutto (n) brütBruttodurchsatz (m) brüt kapasiteBruttogewicht (n) brüt ağırlıkBruttogewinn (m) brüt kazançbrüchig kırılganBrüchigkeit (f) kırılganlıkBrücke (f) köprüBrückenförderer (m) köprü tipi aktarma konveyörüBrückenpfeiler (m) köprü ayağıBulldozer (m) buldozerBundesberggesetz (BBergG) 01 ocak 1982'de yürürlüğe giren federal almanya maden yasasıBundesimmissions- Schutzgesetz 01 nisan 1974'de yürürlüğe giren çevre koruma yasasıBunker (m) silo, bunker, depo, ambarBunkerförderer (m) silo konveyörüBunkerfüllstand (m) silo doluluk oranıBunkerinhalt (m) silo kapasitesiBunkerkapazitaet (f) silo kapasitesibunkern depolamak, stoklamakBunkerung (f) depolama, stoklamaBunkervermögen (n) silo kapasitesiBuntkupferkies(Bornit) (m) bornit (cu5fes4 )Buntmetall (n) demirdışı metalBühne (f) platformCadmium (n) kadmiyum (cd)Caissonverfahren Calcit (Kalzit, Kalkspad) (m) kalsit (caco3)Calcium (n) kalsiyum (ca)Carbidlampe (f) karpit lambasıCardox-Patrone (f) sıvı karbondioksit tüpü (kartuşu)Cardox-Schiessen (n) sıvı karbondioksitle patlatma (ateşleme)Cardox-Verfahren (n) sıvı karbondioksitle patlatma yöntemiCassiterit (Zinnstein) (m) kasiderit (sno2) Cerchar-Härte (f) cerchar sertliğiCerrusit (m) seruzit [pb(co3)]Chabasit (m) şabazit, kimyasal bileşimleri benzer silikat minerallerinin genel adı [örn:kalsiyum şabazit - (ca,k2,na2)2[al2si4o12]2o12h2o]Chalcedon (m) kalsedon (sio2)

Page 37: Almanca Madencilik

Chalkanthit (m) kalkantit (cu[so4] . 5h2o )Chalkopyrit(Kupferkies) (m) kalkopirit (cufes2)Chalkosin (m) kalkosin (cu2s)Chemie (f) kimyachemische Analyse (f) kimyasal analizchemische Faellung (f) kimyasal çöktürmechemische Zusammensetzung (f) kimyasal bileşimchemisches Injektionsverfahren kimyasal madde enjeksiyon yöntemiChlor (n) klor (cl)Chlorkalium (n) potasyum klorür (kcl)Chlorkalzium (n) kalsiyum klorür (cacl2)Chlormagnesium (n) magnezyum klorür (mgcl2)Chlornatrium (n) sodyum klorür, yemek tuzu (nacl)Chlorung (f) klorlamaChrom (n) krom (cr)Chromeisenstein (Chromit) (m) kromit (fecr2o4)Chromstahl (m) krom çeliğiChrysotil (m) krizotil, beyaz asbest (mg6[(oh)8|si4o10])Cinnabarit (Zinnober) (m) zinober (hgs)Coelestin (n) sölestin (srso4)Colemanit (m) kolemanit (ca [b3o4 (oh)3] ? h2o )Covellin (m) kovellin (cus)Cristobalit (m) kristobalit (sio2)Cuprit (Rotkupfererz) (m) kuprit (cu2o)Cyanit (Kyanit, Disthen) (m) siyanit, disten (al2sio5)Dach (n) tavan, çatıDachflaeche (f) tavan yüzeyiDachgestein (n) tavan taşıDachschicht tavan tabakasıDachschichten (f) tavan tabakalarıDachschiefer (m) çatılara döşenen şist plakadaemmen barajlamak, engellemek, durdurmakdaempfen azaltmak, sönümlemek, yumuşatmakDaempfer (m) tampon, sönümleyiciDaempfung (f) azaltma, sönümlemeDamm (m) barajDammbinder (m) tavan kirişiDammbruch (m) baraj yıkılmasıDammtür (f) baraj kapısıDampf (m) buhardampfabblasen buhar salmakDampfdruck (m) buhar basıncıDampfdüse (f) buhar memesi (üfleci)dampfen buhar çıkarmakDampferzeuger (m) buhar üretecidampfförmig buhar fazında olanDampfkassel (m) buhar kazanıDampfkasselwirkungsgrad (m) buhar kazanı verimi

Page 38: Almanca Madencilik

Dampfkohle (f) buhar kömürü, termik santrallerde elektrik eldesinde kullanılan kömürDampfkraft (f) buhar gücüDampfkraftwerk su buharı ile çalışan elektrik santralıDampfmaschine (f) buhar makinesiDampfrohr (n) buhar borusuDampfturbine (f) buhar türbiniDampfventil (n) buhar vanasıDampfverbrauch (m) buhar tüketimiDaten (f) veriDatenübertragung (f) veri iletimi (taşınması)Datenverarbeitung (f) veri işlemeDauer (f) süreDauerbetrieb (m) sürekli çalışmaDauerbrobenahme (f) sürekli (devamlı) numune almaDauerleistung (f) sürekli (kesintisiz) güçDauermagnet (m) kalıcı mıknatısdauern devam etmek, sürmekDaumen (m) kam (kendisine temas eden düzenekleri harekete geçirmeye yarayan metal uzantı.)Daumenwelle (f) kam miliDavy'sche Sicheitslampe (f) davy emniyet lambası (ocak havasındaki metan, oksijen ve karbondioksit gazlarını ölçmek için kullanılır)Dazit (m) dasitDecke (f) tavanDeckenschub (m) Deckgebirge (n) örtü tabakasıDeckung (f) örtmeDeclination sapmaDeflagration (f) düşük şiddetli patlamaDeformation (f) deformasyon, şekil değiştirme, bozulmadeformieren deforme etmek, şeklini değiştirmekdegasieren gazını almak, gazsılaştırmakDegasierung (f) gazını alma, gazsılaştırmadehnbar esneyebilir, uzayabilir, genleşebilirDehnbarkeit (f) esneyebilirlik, uzayabilirlikDehnung (f) esneme, uzama, genleşmeDehnungsfaehigkeit (f) esneyebilirlik, elastisiteDehnungsgrenze (f) esneme sınırı, elastistie sınırıDehnungskluft (f) genleşme çatlağıDehnungsmessung (f) esneme, uzama ölçümüDehnungsriss (m) genleşme yarığıDehydratation (f) dehidratasyon, su kaybıdehydrieren susuzlandırmakDehydrierung (f) susuzlandırmaDekantation (f) dekantasyon, susuzlandırmadekantieren susuzlandırmakDemineralisation (f) demineralizasyon, su içinde bulunan tüm iyonların giderilmesi işlemiDemontage (f) demontaj, sökmedemontieren sökmekDensitaet (f) yoğunluk

Page 39: Almanca Madencilik

Depot (n) depoDepression (f) depresyonDesorption (f) desorpsiyon, bir yüzey üzerinde birikmiş olan maddenin derişiminin azalmasıDestellierbetrieb arıtma tesisiDestillation (f) destilasyon, damıtmaDestillierapparat (f) damıtma cihazıdestillieren damıtmakDestillierung (f) destilasyon, damıtmaDetektor (m) dedektör, gaz, radyoaktif madde, mayın vb. bulmaya yarayan cihazDetonation (f) detonasyon, patlamaDetonationdruck (m) detonasyon, patlama basıncıDetonationgeschwindigkeit (f) detonasyon, patlama hızıDetonationwelle (f) detonasyon, patlama dalgasıDetonationzünschnur (f) infilaklı fitildetonieren patlamakDeutsche Industrie Norm (DIN) alman endüstri normuDevon (n) devon çağıDezibel (n) desibel, ses şiddetini gösteren birimin onda biriDiabas (m) diyabaz, feldspatlardan bir plajiyoklaz ile ojitten oluşmuş yeşil renkli kayaçDiabasgang (m) diabaz daykıDiagenese (f) diyajenez, taşlaşmadiagonal diyagonal, çaprazdiagonale Verwerfung (f) diyagonal fay, atımdiagonaler Streb diyagonal ayakdiagonaler Strebbau (m) diyagonal (çapraz) ayakDiagonalschichtung (f) diyagonal tabakalanmaDiagramm (n) diyagram, belirli bir olayın değişimini ve gelişimini gösteren grafikdiamagnetisch diyamanyetikDiamagnetismus (m) diyamanyetizmaDiamand elmasDiamant (m) elmasDiamantbohrer (m) elmaslı deliciDiamantbohrkrone (f) elmaslı delici uç, matkapdiamanthaltig elmas içerenDiamantkernbohrer (f) elmaslı karot matkabıDiamantkrone (n) elmaslı delici uç, matkapDiaspor (Diasporit) (m) diaspor [alo(oh)]Diatomeen (f) diyatomit, diatom adı verilen tek hücreli alglerin silisli iskeletlerinden meydana gelen tortul kütledicht sıkı, sızdırmazDichtband (n) sızdırmazlık bandıDichte (f) yoğunluk, sıklıkDichtemesser (m) yoğunluk ölçerDichtemessung (f) yoğunluk ölçümüDichtring (m) sızdırmazlık halkasıDichtung (f) contaDichtungsmaterial (n) conta malzemesidick kalın, koyu, kıvamlıdickbankig kalın tabakalı

Page 40: Almanca Madencilik

Dicke (f) kalınlıkdickflüssig viskoz, kıvamlıdielektrisch dielektrikDielektrizitaetskonstante (f) dielektrik sabitiDienstanweisung (f) işletme yönergesi, talimatıdieselangetrieben dizel motoru ile tahrik edilenDieselkompressor (m) dizel motoru ile tahrik edilen kompresörDiesellokomotive (f) dizel motoru ile tahrik edilen lokomotifDieselmotor (m) dizel motoruDieselöl (n) dizel yakıtı, mazot, motorinDifferantiation (f) diferansiyasyon, ayrışmaDifferantiationvorgang (m) ayrışma sürecidifferantielle Flotation selektif flotasyonDifferential - Thermal Analyze diferansiyel - termal analizDifferentialgetriebe (n) diferansiyel dişli kutusuDifferentialgleichung (f) diferansiyel denklemDifferentialrechnung (f) diferansiyel hesapDiffraktion (f) difraksiyon, kırınımDiffuser (m) difüzör, dağıtıcı, yayıcıDiffusion (f) difüzyon, yayılmadigital dijital, sayısaldigitalisieren sayısallaştırmakDilatation (f) dilatasyon, genleşmeDilatometer genleşme ölçerDilatometer (n) dilatometre, genleşmeölçerDimensionierung (f) boyutlandırmaDiopsid (m) diyopsit (camg [si2o6] )Dioptas (m) diyoptas (cu6[si6o18]o6h2o)Diorit (m) diyorit, granit grubu volkanik kayaçDirektion (f) yönetim, idare, müdüriyetDiskenmeissel (m) disk tipi keskidiskontinuierlich süreksiz, kesintiliDiskontinuitaet (f) süreksizlik, devamsızlıkDiskontinuitaetsflaeche (f) süreksizlik yüzeyi, düzlemiDiskordans uyumsuzlukDiskordanswinkel uyumsuzluk açısıdiskordant diskordani uyumsuzDiskordanz (f) diskordans, uyumsuzlukDiskordanzflaeche (f) uyumsuzluk yüzeyi, düzlemiDiskordanzwinkel (m) uyumsuzluk açısıDislokation (f) dislokasyon, yer değiştirmedispergieren dağıtmak,saçmakDispersion (f) dispersiyon, dağılma, saçılmaDissoziation (f) disosiyasyon, çözünmedissoziieren çözünmekDistanz (f) uzaklık, ara, mesafeDisthen (Kyanit) (m) disten (al2[o|sio4])Distillation damıtma

Page 41: Almanca Madencilik

Distorsion (f) distorsiyon, burkulmaDolerit (m) dolerit, feldispat ve piroksenden oluşan siyah renkli volkanik kayaçDoline (f) dolin, kireçtaşı platolar üzerinde görülen, oval şekilli erime çukurluklarıDolomit (m) dolomit [camg(co3)2]Dolomitgestein (n) dolomit kayacıdolomitisch dolomitikdolomitischer Kalkstein dolomitik kireç taşıDolomitisierung (f) dolomitleşmeDom (m) dom, her yöne dalımı olan yuvarlak şekilli antiklinal türüDombildung (f) dom oluşumuDoppel (n) çift, ikizdoppeladriges Kabel çift damarlı kabloDoppelgelenk (n) çift mafsalDoppelgleisstrecke (f) çift demiryolu hattıDoppelhacke iki ağızlı kazmaDoppelhobelanlage çift sabanlı sistemDoppelkeileinbruch (m) çift kama tipi orta çakmeDoppelkernrohr (n) çiftli karot borusuDoppelkettenförderer (m) çift zincirli konveyörDoppelkolbenpumpe (f) çift pistonlu pompaDoppelkrümmer u - dirseğiDoppelleitung (f) iletken tel çiftidoppelseitig çift taraflıDoppelventil (n) çift yollu vanaDoppelwalzenschraemlader (m) çift tamburlu kesici yükleyicidoppelwandig çift duvarlıdoppelwirkend çift etkiliDraenage (f) drenaj, su atımı, akaçlamaDraengraben (n) drenaj kanalıdraenieren drene etmek, akaçlamakDraenierung (f) drenaj, su atımı, akaçlamaDraenrohr (n) drenaj borusuDraenwasser (m) drene edilmiş suDragline (m) draglayn, çekme kepçeli ekskavatörDraht (m) telDrahtbund (m) tel demetiDrahtgewebe (n) tel örgüDrahtkabel çelik halatDrahtrolle (f) tel bobini, makarasıDrahtseil (n) tel halatDrahtseilbahn Drahtseilbahn (f) havai hat nakliyat sistemi, teleferikDrahtseillitze (f) tel halat toronuDrahtseilstaerke (f) tel halat çapıDrahtsieb (n) tel elekDrainage (f) drenaj, su atımı, akaçlamadrainieren drene etmek, akaçlamakDrainierung (f) drenaj, su atımı, akaçlama

Page 42: Almanca Madencilik

Draufsicht (f) üstten görünüş, plan görünüşDrehachse (f) dönme ekseniDrehbank (f) torna tezgahıDrehbohren (n) dönerek delik delme, rotari sondajDrehbohrer (m) döner sondaj matkabıDrehbohrkrone dönerek delik delen makinalarda kullanılan matkap ucuDrehbohrmaschine (f) dönerek delik delen makine, rotari sondaj makinesiDrehbohrverfahren (n) dönerek delik delme yöntemi, rotari sondaj yöntemidrehen döndürmekdrehend döner, dönerekdrehender Schraemkopf döner kesici kafadrehendes Bohren dönerek delik delme, rotari sondajDrehfestigkeit (f) burulma dayanımıDrehgeschwindigkeit (f) dönme hızıDrehkippeinrichtung (f) tumba, döner boşaltma sistemiDrehkran (m) döner vinçDrehkransaeule (f) döner vinç kulesiDrehmeissel (m) döner matkapDrehmoment (n) dönme momenti, torkDrehofen (m) döner fırınDrehplatte (f) döner tablaDrehrichtung (f) dönme yönüDrehschlagbohren (n) dönerek - darbeli delik delmeDrehschlagbohrer (m) döner - darbeli deliciDrehschlagbohrmaschiene dönerek ve darbe yaparak çalışan sondaj makinesiDrehsieb (n) döner elekDrehspannung (f) burulma gerilmesiDrehstrom (m) alternatif akım, dalgalı akımDrehstrommotor (m) alternatif akım motoruDrehtisch (m) döner masa, tablaDrehtrommel (f) döner tamburDrehtrommelsieb döner tamburlu elekDrehwinkel (m) dönme açısıDrehzahl (f) dönme sayısı, devir sayısıDrehzahlmesser (m) devir sayısı ölçerDrehzahlregelung (f) devir sayısı ayarı, kontroluDrehzahlsteuerung (f) devir sayısı kontroludreiachsig üç eksenlidreiachsige Spannung (f) üç eksenli gerilmedreiadriges Kabel üç damarlı kabloDreibein (m) üç ayaklı ayaklı sehpaDreieck (n) üçgenDreieckausbau şeş beş tahkimatdreieckig üç köşeliDreiflügelmeissel üç kanatlı burgu ucuDreigelenkbogen (m) üç mafsallı bağDreikettenförderer (m) üç zincirli konveyörDreiphasenschaltung (f) üç fgazlı (trifaze) bağlantı

Page 43: Almanca Madencilik

Dreiphasenstrom (m) üç fazlı (trifaze) akımDreiphasenstrommotor (m) üç fazlı (trifaze) akım motoruDreirollenmeissel (m) üç konili matkapDreistoffdiagramm (n) üçlü hal diyagramıDreiwegehahn (m) üç yollu vanaDrift (f) galeridriften galeri açmak, sürmekDrillung (f) burulmaDrillwiederstand (m) burulma direnciDrossel (f) sınırlandırıcı, ayarlayıcı klapeDrosselhebel (f) kısma koluDrosselklappe (f) kısma klapesi, kapağı, sürgüsüDrosselspule (f) endüksiyon bobiniDrosseltür (f) kısma (ayar) kapısıDrosselung (f) kısma, sınırlandırma, azaltmaDrosselventil (n) kısma (ayar) vanasıDruck (m) basınçDruckabfall (m) basıç düşüşüDruckaenderung (f) basınç değişimiDruckanstieg (m) basınç yükselmesiDruckanzeiger (m) basınç göstergesiDruckausgleich (m) basınç dengesiDruckbeanspruchung basınç zorlanmasıDruckbeanspruchung (f) basınç yüklemesi, zorlamasıDruckbegrenzungsventil (n) basınç sınırlandırma vanasıDruckbehaelter (m) basınçlı kapDruckdose (f) basınç kutusuDruckentlastung (f) basıncın azaltılmasıdruckfest basınca dayanıklıDruckfestigkeit (f) basınç dayanımıDruckflüssigkeit (f) basınç sıvısı, hidrolik sıvıDruckgas (n) basınçlı gazDruckgefaelle (n) gasınç gradyanı, basınç değişme derecesiDruckgefaess ((n) basınçlı kapDruckgewölbe (n) basınç kemeriDruckhaltung (f) basıncın korunmasıDruckhöhe (f) basma yüksekliğiDruckinjektion (f) basınç altında enjeksiyonDruckkammer (m) basınç odasıDruckkessel (m) basınç kabı, kazanıDruckkraft (f) basma (baskı) kuvvetiDruckleitung (f) basınç iletim hattıDruckluft (f) basınçlı havaDruckluftanlage (f) basınçlı hava tesisi, kompresörDruckluftbehaelter (m) basınçlı hava kabı, tankıDruckluftbohrhammer (m) basınçlı hava ile tahrik edilen delici, pnömatik deliciDrucklufterzeuger (m) basınçlı hava üreteci, kompresörDruckluftförderung (f) basınçlı hava ile (pnömatik) nakliyat

Page 44: Almanca Madencilik

Drucklufthammer (m) basınçlı hava tabancası, martopikörDrucklufthaspel (m) basınçlı hava vinciDruckluftlokomotive (f) basınçlı hava lokomotifiDruckluftsprengung basınçlı hava ile ateşlemeDruckluftversorgung (f) basınçlı hava teminiDruckmesser basınç ölçer, barometreDruckmesser (m) basınç ölçerDruckminderungsventil (n) basınç düşürme vanasıDrucköl (n) basınçlı yağ, hidrolik yağDruckölbremse (f) hidrolik frenDruckprüfung (f) basınç testiDruckpumpe (f) basınç pompasıDruckregelung (f) basınç ayarı, basınç kontrolüDruckregler (m) basınç regülatörü, basınç düzenleyiciDruckschwankung (f) basınç dalgalanması, düzensizliğiDruckspanne (f) basınç aralığıDruckspannung (f) basınç gerilmesiDruckspitze (f) maksimum basınçDruck-und Saugpumpe emme basma tulumbaDruckunterschied (m) basınç farkıDruckventil (n) basınç vanasıDruckverlauf (m) basıncın seyriDruckverlust (m) basınç kaybıDruckversuch basınç deneyiDruckverteilung (f) basınç dağılımıDruckwasser (n) basınçlı suDruckwasserpumpe (f) basınçlı su pompasıDruckwechsel (m) basınç değişimiDruckwelle (f) basınç dalgasıDruckwiederstand (m) basınç dayanımıDruckzone (f) basınç zonudrücken bastırmakDrücker (m) bastırıcı, iticiDuchbruch aniden yenilme, aniden kırılmaduktil düktil, kırılganDuktilitaet (f) düktilite, kırılganlıkDunit (m) dünit, peridotit grubundan ultramafik bir kayaçDurchbiegung (f) eğilme, bükülmedurchdrehen patinaj yapmakdurchdringen içine batmak, penetre olmakdurchfeuchten ıslatmakDurchfluss (m) akış, deşarjDurchflussgeschwindigkeit (f) akış hızıDurchflussmenge (f) akış miktarıDurchflussmessgeraet (n) akışölçerDurchflusswaechter (m) akış kontrol düzeneğiDurchgang (m) geçiş, yürüme yoluDurchhieb (m) havalandırma amaçlı bağlantı yolu, rekup

Page 45: Almanca Madencilik

durchlaessig geçirgenDurchlaessigkeit (f) geçirgenlik, permeabiliteDurchlaessigkeitkoeffizient (m) geçirgenlik katsayısıdurchlassen geçirmekDurchmesser (m) çapDurchsatz (m) kapasiteDurchschiebekopf kaydırma başlığı (ön süren,; tahkimat)Durchschlagfestigkeit (f) darbe dayanımıDurchschnitt (m) ortalamaDurchsichtigkeit (f) saydamlıkDurchstrahlung (f) ışıma, radyasyonDurchteufung (f) derinleştirmeDurchtraenkung (f) emdirme, emprenyasyonDusche (f) duşdünn incedünnbankig ince tabakalıDünnblech (n) ince sacdünnflüssig yüksek akıcılıkta sıvıDünnschlieff (m) ince kesitDüse (f) püskürtme memesi, nozulDüsenenddruck (m) püskürtücü çıkış basıncıDüsenkopf (m) püskürtücü kafasıDynamik (f) dinamikdynamisch dinamikdynamische Belastung dinamik yüklemedynamischer Druck dinamik basınçDynamit (n) dinamitDynamitladung (f) dinamit şarjıDynamitpatrone (f) dinamit kartuşuDynamitsprengung (f) dinamit ateşlemesi, patlatmasıDynamo (m) dinamo, mekanik enerjiyi elektrik enerjisi çeviren makineDynamometer (n) dinamometre, kuvvetölçereben düz, yassıEbene (f) düzlemebener Böschungsbruch düzlemsel şev kaymasıebener Bruch düzgün kırıkEcke (f) köşeeckig köşeliedel değerli, kıymetli, asilEdelgas (n) inert gaz (helium, neon, argon, krypton, xenon, radon gazları)Edelmetall (n) değerli metal, soy metalEdelstahl (m) kaliteli çelikEdelstein (m) değerli taş, süs taşıEffekt (m) etkieffektiv efektif, gerçek, etkineffektive Leistung efektif kapasite (verim, güç)effektive Spannung efektif gerilmeEffektivtemperatur (f) efektif (etkin) sıcaklık

Page 46: Almanca Madencilik

Effektivwert (m) efektif (gerçek) değerEffusivgestein (n) volkanik kayaçEiche (f) meşe ağacıeichen kalibre etmek, ayarlamakEichgeraet (n) kalibrasyon cihazıEichmass (n) standart değerEichung (f) kalibrasyon, ayarlamaEierkohle yumurta şeklinde briket kömürüEigengewicht (n) ölü ağırlıkEigenlast (f) ölü yükEigenpotential (n) doğal potansiyelEigenschaft (f) özellik, nitelikEigensetzung (f) zemin sıkışması (oturması), konsalidasyoneigensicher alev sızdırmaz nitelikte (elektrikli ekipman)Eigenspannung (f) iç gerilmeEigenwiederstand (m) öz dirençEimer (m) kepçe, kova,Eimerbagger (m) kepçeli ekskavatörEimerfassungsvermögen (n) kepçe kapasitesiEimerfüllunsgrad (m) kepçe doldurma oranıEimerinhalt (m) kepçe kapasitesi (hacmi)Eimerkettenbagger (m) kovalı zincirli ekskavatörEimerrad (n) kepçeli (kovalı) tamburEimerradbagger (m) döner kepçeli ekskavatörEimerschneide (f) kepçe keskisiEimerseilbagger (m) çekme kepçe ekskavatör, draglayneinachsig tek eksenlieinachsige Beanspruchung tek eksenli yüklemeeinachsige Druckfestigkeit tek eksenli basınç dayanımıeinatmen soluk almak, havayı içeriye çekmekEinatmung nefes almaEinatmung (f) soluk alma, havayı içeriye çekmeEinbau (m) montajeinbauen monte etmek, takmakEinbauhobel (m) eklenmiş sabaneinbinden bağlamak, sabitlemekEinbindung (f) bağlama, sabitlemeEinblasbewetterung (f) üfleyici havalandırmaEinblasleitung (f) üfleme borusuEinblasventilator (m) üfleyici vantilatöreinbrechen kırılmakEinbruch (m) kırılma, göçme, orta çekmeEinbruch im Gestein kayaçta orta çekmeEinbruch in der Kohle kömürde orta çekmeEinbruchbecken (n) çökme havzasıEinbruchbohrloch (n) orta çekme deliğiEinbruchschiessen (n) ön çatlatmalı patlatma (ateşleme)Einbruchschuss (m) orta çekme patlatması (ateşlemesi)

Page 47: Almanca Madencilik

Eindaemmung (f) barajlama, yalıtımeindampfen buharlaştırmakeindringen içine girmekEindringmesser (m) penetrometreEindringtiefe (f) penetrasyon derinliğiEindringung (f) içine girme, penetrasyonEindringversuch (m) penetrasyon deneyieinfachwirkend tek etkilieinfahren yer altı ocağına girmek (inmek)Einfahrschacht (m) giriş kuyusuEinfahrt (f) yeraltı ocağına girme (inme)Einfallebene (f) eğim (yatım) düzlemiEinfallen (n) eğim, meyil, yatımeinfallend eğimli, meyilli, yatımlıEinfallrichtung (f) eğim (yatım) yönüEinfallwinkel eğim açısıEinfallwinkel (m) eğim (yatım) açısıEinfaltung (f) kıvrımlanmaEinfilterung (f) filtrasyonEinfluss (m) etkiEinflussgrösse (f) parametre, değişkeneinfüllen doldurmakEingang (m) girişeingesprengt dissemine, lekelieingesprengtes Erz dissemine cevhereingestellt ara verilmiş, kapatılmışeingestellte Bohrung terkedilmiş sondaj kuyusuEingliederung (f) sınıflandırmaeingraben gömmekEinheit (f) birim, üniteEinkettenförderer (m) tek zincirli konveyörEinlage (f) ara kat (tabaka)Einlagerung (f) sokulum, inklüzyonEinlass (m) emme, girişEinlassdruck (m) giriş basıncıeinlassen içine girmek (sokmak)Einlasskanal (m) giriş kanalıEinlassöffnung (f) giriş açıklığıEinlassrohr (n) giriş borusuEinleitung (f) giriş, başlangıçeinphasig tek fazlıeinplanieren düzleştirmek, tesviye etmekEinpressbohrloch (n) enjeksiyon sondaj deliğiEinpressbohrung (f) enjeksiyon sondajıEinpressdruck (m) enjeksiyon basıncıeinpressen enjekte etmekEinpressflüssigkeit (f) enjeksiyon sıvısıEinpressgas (n) enjeksiyon gazı

Page 48: Almanca Madencilik

Einpressung (f) enjeksiyoneinpumpen pompalamak, enjekte etmekEinrichtung (f) techizat, ekipmanEinrollenbrecher (m) tek tamburlu kırıcıEinsatz (m) kullanma, devreye sokma, yerleştirme, şarjEinsatzbedingungen (f) tesis ve uygulama şartlarıEinsatzkohle (f) şarj kömürüEinsatzmöglichkeit (f) kullanma olasılısığı, imkanıEinsatzschneide değiştirilebilir uçEinsatzweise (f) kullanma (çalıştırma) şekli, yöntemiEinschaetzung (f) tahmineinschalten açmak, devreye sokmak, ışığı yakmakEinschalter (m) kontaktör, devredeki akımı kapamaya, taşımaya ve kesmeye yetenekli uzaktan kumanda edilebilen anahtar düzeneği.einschiebbar iç içe girebilir, teleskobikeinschieben içine dogru itmek, sokmakEinschienehängebahn (f) monoray nakliye aracıEinschienenhaengebahnförderung (f) monoray taşıyıcı (konveyör)Einschluss (m) sokulum, inklüzyon, kapanmaeinschmelzen ergimek, ergitmekeinschmieren yağlamakEinschnitt (m) yarık, kanalEinschnittböschung (f) kazı şevieinschweissen kaynakla bağlamakEinseilförderung (f) tek halatlı nakliyateinseitig tek taraflıEinsenkung (f) çökme, alçalmaeinsetzen kullanmak, devreye sokmakeinsickern sızmak, damlamakEinsickerung (f) sızıntıeinsinken çökmekEinsinkweg (m) alçalma miktarıEinspritzanlage (f) enjeksiyon (püskürtme) donanımıEinspritzdüse (f) enjeksiyon (püskürtme) memesi, nozuleinspritzen enjekte etmek, püskürtmekEinspritzgeraet (n) enjeksiyon (püskürtme) aygıtıEinspritzmotor (m) enjeksiyonlu (yakıt püskürtmerli) motorEinspritzpumpe (f) enjeksiyon pompasıEinspritzung (f) enjeksiyonEinstauben (n) taş tozu serpmeEinsteigschacht ( (m) giriş kuyusueinstellen ayarlamak, işe ara vermekEinstellung (f) ayarlama, düzeltmeeinströmen içine akmakeinstufig tek kademeliEinstufung (f) sınıflandırmaEinsturtz (m) göçme, göçükeinstürzen göçmek, çökmekEinstürzung (f) göçme, çökme

Page 49: Almanca Madencilik

eintauchen dalmakEintauchtiefe (f) dalma (suya batma) derinliğiEintauchung (f) dalma, suya batmaeinteilen bölümlendirmek, sınıflandırmakEinteilung (f) bölümlendirme, sınıflandırmaEintiefung (f) derinleştirmeEintritt (m) giriş, başlangıç, katılmaEintrittgeschwindigkeit (f) giriş hızıEintrittquerschnitt (m) giriş kesitieintrocknen kurutmakEintrommelantrieb (m) tek tamburdan tahrikeintrummig tek bölmelieinwandfrei kusursuz, mükemmelEinwirkung (f) etkiEinwirkzeit (f) etki süresieinzeichnen çizmekEinzelbeschickung (f) tekerli beslemeEinzelheit (f) detay, ayrıntıEinzelkettenförderer (m) tek zincirli konveyörEinzelleitung (f) tekli hateinzeln tekEinzelstempel tek direkEinzelstempelausbau direk + sarma şeklinde klasik tahkimatEinzelteil (n) tek parça, yekpareeinziehbar çekilebilir, uzatılabilireinziehen çekmek, uzatmakeinziehend çakici, emicieinziehende Wetter giriş havası, ocağa giren temiz havaeinziehender Tagesschacht hava giriş kuyusuEinziehschacht (m) hava giriş kuyusuEinziehstrecke (f) hava giriş galerisiEinziehwetterstrom (m) temiz havaEinzugluft (f) giriş havası, ocağa giren temiz havaEinzugschacht (m) hava giriş kuyusuEinzugwinkel (m) eğim açısıEis (n) buzEisbildung (f) buz oluşumuEisen (n) demir (fe)Eisenabfall (m) hurda demirEisenabscheider (m) manyetik seperetör (ayırıcı)Eisenausbau (m) demir tahkimatEisenbahn (f) demiryoluEisenbahnlinie (f) demiryolu hattıEisenbahnschrotter (m) demir yoluna dökülen kırmataş, balastEisenbahnschwelle (f) demiryolu traversi (tabanlığı)Eisenbahnstation (f) demiryolu istasyonuEisenbahnwagen (m) demiryolu vagonuEisenbahnweiche (f) demiryolu makası

Page 50: Almanca Madencilik

Eisenbeton (m) betonarmeeisener Hut demir şapkaEisenerz (n) demir cevheriEisenerzgrube (f) demir cevheri üretilen ocakEisenerzlagerstaette (f) demir cevheri yatağıEisenerzpellet (n) demir cevheri peletiEisenerzvorkommen (n) demir cevheri zuhuruEisengiesserei (f) demir dökümhanesiEisenglanz (m) hematit (fe2o3)Eisenguss (m) dökme demireisenhaltig demir içerenEisenhütte (f) demir izabe (ergitme, sıvı duruma getirme) tesisiEisenkies (Pyrit) (m) pirit (fes2)Eisenkoks (m) ferrokok, yüksek fırınlarda kullanılan koklaşabilir kömür-küçük boyutlu demir tozu karışımıEisenmangan (n) ferromangenezEisennickelkies (Pentlandit) (m) demirli nikelli pirit, pentlandit [(fe,ni)9s8]Eisenpulver (n) demir tozuEisenrost (m) demir pasıEisenschwamm (m) sünger demir, peletlenmiş demir cevherinin karbonmonoksit ve hidrojen gibi gazlarla redüksiyonu sonucu oluşan, gözenek hacmi yüksek ürünEisenspat (Spateisen, Siderit) (m) siderit (feco3)Eisenwalzwerk (n) demir haddeleme tesisi (haddehane)Eistaeuber (m) taş tozu serpen (donanım,alet vb.)Eiszeit (f) buzul çağı, pleistosen çağelastisch elastikelastische Deformation elastik deformasyonelastische Eigenschaft elastik özellikelastische Spannung elastik gerilmeElastizitaet (f) elastisite, esneklikElastizitaetsgrenze (f) elastisite (esneklik) sınırıElastizitaetsmodul (m) elastisite (esneklik) modülüElektrifizierung (f) elektrifikasyon, elektrik enerjisini endüstri, ulaşım ve gündelik hayata uygulamaElektriker (m) elektrikçielektrisch elektrikli, elektrikselelektrische Leitfaehigkeit elektrik iletkenliğielektrische Ausrüstung elektrikli donanım (aygıt)elektrische Eigenschaft elektriksel özellikelektrische Endladung elektriksel boşalmaelektrische Energie elektrik enerjisielektrische Grubanlampe elektrikli madenci lambasıelektrische Sicherung elektrik sigortasıelektrische Spannung elektrik gerilimielektrische Zünder elektrikli kapsülelektrische Zündmaschine elektrikli ateşleme makinesi, manyetoelektrische Zündüng elektrikli ateşlemeelektrischer Antrieb elektrikle tahrikelektrischer Funke elektrik kıvılcımıelektrischer Kreis elektrik devresielektrischer Lichtbogen elektrik arkı

Page 51: Almanca Madencilik

elektrischer Strom elektrik akımıelektrischer Wiederstand elektrik direncielektrisches Bohren elektrikli sondajelektrisches Feld elektriksel alanelektrisches Netz elektrik şebekesiElektrobohrgeraet (n) elektrikli sondaj makinesiElektrode (f) elektrotElektroden-Anthrazit çok düşük kül içeriği ( % 2 - 3) nedeniyle elektrot yapımında kullanılan antrasit kömürüElektrofilter (m) yaklaşık 200 0c sıcaklıkta gazlardan çok ince tozları ayırmaya yarayan filtreelektrohydraulisch elektrohidrolikElektroingenieur (m) elektrik mühendisiElektrolyse (f) elektrolizElektrolysezelle ((f) elektroliz hücresiElektrolyt (m) elektrolitelektrolytischer Kupfer elektrolitik bakırElektromagnet (m) elektromıknatıselektromagnetisch elektromanyetikElektromagnetismus (m) elektromanyetizmaElektromagnetscheider (m) elektromanyetik ayırıcıElektromotor (m) elektrik motoruElektron (n) elektronElektronenmikroskopie (f) elektron mikroskopisiElektronik (f) elektronikElektroofen (m) elektrik fırınıElektroschweissen (n) elektrik kaynağıelektrostatisch elektrostatikelektrostatischer Scheider elektrostatik ayırıcıelektrostatischer Staubabscheider elektrostatik toz tutucuElektrotechniker (m) elektrik teknisyeniElemantaranalyse (f) elementer analizElemantarschwefel (m) elementer kükürtElement (n) element, aynı cins atomlardan meydana gelen saf maddeElevator (m) 70 derecenin üzerindeki eğimlerde taneli mal taşımada kullanılan kepçeli düzenEllipse (f) elipselliptisch eliptik, elips şeklindeEmmission (f) emisyon, açığa çıkarma, yaymaEmmissionspegel (m) emisyon düzeyiE-Modul (m) elastiste modülü, young modülüEmpfindlichkeit (f) duyarlılıkempirisch ampirik, yalnızca deneye, gözleme dayananEmulgator (m) emülgatör, emülsiyon işleminin gerçekleşmesini sağlayan maddeEmulsion (f) emülsiyon, sıvı haldeki kimyasalların bir emülgatör ile başka bir bir sıvı içinde dağılması işlemiEndabsenkung (f) nihai çökmeEndböschung (f) nihai şevenddecken bulmak, keşfetmekEnddecker (m) kaşif, bulucuEnddruck (m) nihai basınçEndeckung (f) keşif, bulma

Page 52: Almanca Madencilik

Endeckungsbohrung (f) araştırma sondajıEndenergiebilanz her tür enerjinin belli bir periyod içinde üretim ve tüketiminin tablo şeklinde gösterilmesiendgültiger Ausbau nihai (kalıcı) tahkimatendlose Kette sonsuz zincirendlose Kettenförderung sonsuz zincir nakliyatıendlose Seilförderung sonsuz halat nakliyatıendloses Förderband sonsuz nakliyat bandıendloses Seil sonsuz halatendogen endojen, içselendothermisch endotermik, ısıalanendothermische Reaktion endotermik reaksiyon, ısıalan tepkimeEndscheibe (f) dönüş makarasıEndteufe (f) nihai derinlikEnergie (f) enerjiEnergiebedarf (m) enerji gereksinimiEnergieflußdiagramm her tür enerjinin belli bir periyod içinde üretim ve tüketiminin grafik şeklinde gösterilmesiEnergiegewinnung (f) enerji üretimiEnergiekosten (f) enerji giderleriEnergieverbrauch (m) enerji tüketimiEnergieverlust (m) çevrim, taşıma, son kullanım aşamalarında meydana gelen enerji kayıplarıEnergieversorgung (f) enerji teminiEnergievorkommen yerküredeki jeolojik enerji hammaddeleriEnergievorräte yerkürenin üst tabakalarında bulunan enerji hammaddeleri toplamı (birincil enerji kaynakları)Energiquelle (f) enerji kaynağıEngpass (m) dar boğaz (geçit)entfernen uzaklaştırmak, gidermekEntfernung (f) uzaklaştırma, gidermeEntfeuchtung (f) nemini gidermekentflammbar alev alabilir, yanabilirEntflammbarkeit (f) alevlenebilirlikentgasen gazdan arındırmak, gazını almakEntgasung (f) katı ve sıvı maddelere bağlı olan gazın maddenin yapısını kimyasal reaksiyonlar ile bozmadan çıkarılmasıEntgasungsstrecke (f) gaz drenaj galerisiEnthalpie (f) entalpi, bir maddenin yapısında depoladığı her tür enerjinin toplamıEntkeimung (f) sterilizasyonEntladeausleger (m) boşaltma koluentladen yükü boşaltmakEntladen (n) yükü boşaltmaEntladestation (f) boşaltma istasyonuEntladung (f) boşalma, deşarjentlasten yükünü almak, yükünü hafifletmekEntlastung (f) yükün hafiflemesi, ferahlamaEntlastungsbohrloch (n) ferahlatma sondajıEntlastungstollen (m) drenaj tüneliEntlastungsventil (n) emniyet vanası (valfı)entleeren boşaltmakEntleerung (f) boşaltmaentlüften havalandırmak

Page 53: Almanca Madencilik

Entlüfter (m) vantilatörEntlüftung (f) havalandırmaEntropie (f) entropientsalzen tuzdan arındırmakEntsalzung (f) tuzdan arındırmaentschlaemmen çamurdan (slamdan) arındırmakEntschlaemmunng (f) çamurdan (slamdan) arındırmaentschwefeln kükürtten arındırmakEntschwefelung (f) kükürttten arındırma, desülfürizasyonentspannen gerilmelerden arındırmak, ferahlatmakEntspannung (f) gerilmelerden arındırma, ferahlatmaentstauben tozdan arındırmakEntstauber (m) toz tutucuEntstaubung (f) toz tutmaEntstaubungsanlage (f) toz tutma tesisientwaessern suyunu almakEntwaesserung (f) suyunu almaEntwaesserunganlage (f) drenaj tesisiEntwaesserungsbrunnen (m) drenaj kuyusuEntwaesserungsgraben (m) drenaj çukuruEntwaesserungsleitung (f) drenaj hattıEntwaesserungspumpe (f) drenaj pompası (tulumbası)Entwaesserungsschacht (m) drenaj kuyusuEntwaesserungsstollen (m) drenaj tüneliEntwaesserungsstrecke (f) drenaj galerisiEntwässerung su miktarını azaltma, susuzlaştırma, su drenajıentweichen kaçmak, sızmak (gaz)Entwertung (f) amortismanEntwicklungsrichtung (f) gelişme doğrultusuEntwurf (m) tasarım, taslak, krokientzündbar yanıcı, parlayıcıEntzündbarkeit (f) yanabilirlikentzünden ateşlemekentzündlich yanabilir, tutuşabilirEntzündung (f) ateşlemeEntzündungstemperatur (f) tutuşma sıcaklığıEozaen (n) eosenEpidot (m) epidot [ca2(al,fe)3si3o12(oh)]Epigenese (f) epijenezepigenetisch epijenetikEpoche (f) çağ, dönemEpoxyd (Epoxid) (n) epoksi, bir sertleştirici ya da katalizatör ajan ile kimyasal reaksiyona girdiğinde sertleşen ve kürünü alan sentetik reçineErdabsenkung (f) zemin çökmesiErdalkalimetalle (f) toprak alkali metallerErdanziehung (f) yerçekimi , graviteErdbeben (n) depremErdbebenherd (m) deprem merkeziErdbebenkunde (f) deprembilim, sismoloji

Page 54: Almanca Madencilik

Erdbebenschreiber (m) sismografErdbeschleunigung (f) yerçekimi ivmesiErdboden (m) zeminErdbohrer (m) toprak burgusuErddruck (m) zemin (kaya) basıncıErde (f) toprak, zeminErdfüllung (f) toprak dolguErdgas (n) doğal gaz, tabakalar içinde doğal olarak meydana gelmiş hidrokarbon bileşikleriErdgasfeld (n) doğal gaz sahasıErdgaskraftwerk (n) doğal gaz santralıErdgaslagerstaette (f) doğal gaz rezervuarıErdgasreserve (f) doğal gaz rezerviErdgasspeicher (m) doğal gaz rezervuarıErdgasvorkommen (n) doğal gaz zuhuruErdgeschichte (n) yerbilim, jeolojiErdkruste (f) yer kabuğuErdkunde (f) yerbilimiErdmantel (m) mantoErdoberflaeche (f) yer yüzü, yerküre yüzeyiErdöl (n) petrolErdölasphalt (m) petrol asfaltı, ziftErdölbildung (f) petrol oluşumuErdölbohrung (f) petrol sondajıErdölderivat (n) petrol türeviErdölerkundung (f) petrol aramasıErdölfalle (f) petrol kapanıErdölfeld (n) petrol sahasıErdölförderung (f) petrol üretimiErdölgebiet (n) petrol sahasıErdölgeologie (f) petrol jeolojisiErdölgewinnung (f) petrol üretimiErdöllagerstaette (f) petrol yatağıErdölpech (n) petrol ziftiErdölproduktion (f) petrol üretimiErdölreffinerie (f) petrol rafinerisiErdölreserve (f) petrol rezerviErdölschicht (f) petrol tabakasıErdölspeicher (m) petrol yatağıErdölspeichergestein (n) petrol rezervuar kayacıErdölvorkommen (n) petrol zuhuruErdölvorrat (m) petrol rezerviErdrutsch (m) toprak kaymasıErdschwaere (f) yer çekimi, graviteErdtemperatur (f) yer sıcaklığıErdung (f) topraklamaErdungsdracht (m) topraklama teliErdungsvorrichtung (f) topraklama donanımıErdvermessung (f) topografik ölçüm

Page 55: Almanca Madencilik

Erdwaerme (f) yer sıcaklığıerfahren deneyimli, kalifiye, nitelikliErfahrung (f) deneyimerforschen araştırmakErforschung (f) araştırmaErforschungsbohrung (f) araştırma sondajıErhaltung (f) bakımErhebung (f) yükseltiErhöhung (f) yükselme, artmaerkunden araştırmak, keşfetmekErkundung (f) araştırma, keşifErkundungsaufhauen (n) araştırma başyukarısıErkundungsbohrloch (n) araştırma sondajıErkundungsbohrung araştırma sondajıErkundungsschacht (m) araştırma kuyusuErkundungsstrecke (f) araştırma galerisiErlös (m) satış hasılatı, gelirerodieren erozyona (aşınma) uğramakErosion (f) erozyon, aşınmaerosionsbestaendig erozyona dayanıklıerosionsfest erozyona dayanıklıerproben denemekErprobung (f) denemeerrichten yapmak, kurmak, inşa etmekErrichtung (f) yapım, inşaErsatz (m) yedekErsatzteil (n) yedek parçaErsatzteillager (f) yedek parça deposuerschüttern titretmek, sarsmakErschütterung (f) titreşim, sarsıntıErschütterungsschiessen (n) titreşim patlatmasıersetzen yerine geçmek, değiştirmekersoffen su altında kalmış, suya gömülmüşersoffene Grube su basmış ocakErste Hilfe ilk yardımersticken havasızlıktan boğulmakErstrickung (f) boğulmakErtarg (m) verim, ürün, kazanç, kâreruptieren fışkırmak, püskürmekEruption (f) fışkırma, püskürmeeruptiv püskürük, volkanikEruptivgestein (n) volkanik (püskürük) kayaçErwaermung (f) ısınmaErweiterungsbohrung (f) genişletme sondajıErz (n) cevherErzabbau (m) cevher kazısı, üretimiErzader (f) cevher damarıErzanalyse (f) cevher analizi

Page 56: Almanca Madencilik

Erzaufbereitung (f) cevher hazırlamaErzaufbringen cevher içeriği, tenörErzausbringen (n) cevher kazanma verimiErzbergbau (m) cevher madenciliğiErzbergwerk (n) cevher ocağıErzbildung (f) cevher oluşumuErzbunker (m) cevher silosuErzfalle (f) cevher kapanıErzförderung (f) cevher üretimierzfrei cevher içermeyen, cevhersizerzführend cevher içeren, cevherliErzgang damarErzgehalt (m) cevher tenörüErzgrenze (f) cevher sınırıerzhaltig cevher içeren, cevherliErzklassierung cevher sınıflandırmaErzkonsentrat (n) cevher konsantresiErzkörper (m) cevher kütlesiErzlager (n) maden yatağı, cevher yatağıErzlagerstaette (f) cevher (maden) yatağıErzlösung (f) cevher çözeltisiErzmikroskopie (f) cevher mikroskopisiErzpfeiler (m) cevher topuğuErzprobe (f) cevher örneği (numunesi)Erzscheider (m) cevher ayırıcıErzschlamm (m) cevher şlamıErztagebau (m) cevher açık işletmesiErzverlust (m) cevher kaybıErzvorkommen (n) cevher yatağıErzvorrat (m) cevher rezerviErzwaesche (Erzwaescherei) (f) cevher hazırlama tesisiErzzone (f) cevher zonuEsskohle (f) taşkömürü (kuru, külsüz bazda % 14 - 20 arasında uçucu madde içeren)Etage (f) katEtagenabbau (m) arakatlı kazı üretim yöntemievakuieren boşaltmakEvaporation (f) buharlaşmaEvaporit (m) evaporit, ılık ve kurak iklim koşullarında, iç göllerde veya lagünlerde tuzlu suların buharlaşmasıyla oluşan kayaçExinit (m) eksinit, kömürün maseral gruplarından biriExkavator (m) ekskavatörexogen eksojen, dışşalexogener Brand açık yangınexothermisch ekzotermik, ısı verenexothermische Reaktion ekzotermik (ısı veren) reaksiyonExperiment (n) deney, tecrübeexplodieren patlamakExploration (f) araştırmaExplorationbohrloch (n) araştırma sondajı

Page 57: Almanca Madencilik

Explorationtaetigkeit (f) arama çalışmasıExplosion (f) patlamaExplosionsdruck (m) patlama basıncıExplosionsgase (f) patlama sonucu açığa çıkan gazlarExplosionsgefahr (f) patlama tehlikesiexplosionsgeschützt patlamaya karşı korumalıExplosionsgrenze (f) patlama sınırıexplosionsicher patlamaya karşı korumalıExplosionsraum (m) patlama boşluğu (odası)Explosionsschwaden (f) patlama sonucu açığa çıkan gazlar (dumanlar)Explosionswaerme (f) patlama ısısıExplosionswelle (f) patlama dalgasıexplosiv patlayıcı, patlayıcı özellik taşıyanexplosives Gas patlayıcı gazexplosives Wetter patlayıcı havaExplosivstoff (m) patlayıcı maddeExtarkt (m) ekstrakt, bir maddenin herhangi bir yolla elde edilmiş olan özü (özüt)Extensometer (n) ekstansometre, cisimlerin deformasyonunu ölçmede kullanılan bir aletExtraktion (m) ekstraksiyon, herhangi bir sıvı veya katı madde karışımında bulunan bir veya birkaç maddeyi bir çözücü yardımıyla ayırma (özütleme)Extrusion (f) ekstrüzyonExtrusivgestein (n) püskürük (volkanik) kayaçExzenter (m) eksantrikexzentrisch eksantrikFabrik (f) fabrika, tesisFach (n) göz, kamara, kompartmanFacharbeiter (m) kalifiye (nitelikli) işçiFachgebiet (n) uzmanlık alanıFachhochschule (f) meslek yüksek okuluFaecher (m) yelpazefaecherartiges Bohren yelpaze şeklinde delik delmeFaechereinbruch (m) yelpaze şeklinde orta çekmeFaecherschiessen (n) yelpaze şeklinde orta çekme ile ateşlemeFaehigkeit (f) beceri, yetenek, kabiliyetFaellmittel (n) çöktürücü maddeFaellung (f) çöktürmeFaellungsbecken (n) çöktürme havuzu, çökelme havzasıFaerbung (f) boyamaFaeulnis (f) çürümeFaeustel (m) tokmak, balyozFahlerz (n) tetraedrit (cu12sb4s13)Fahrbahn (f) araç yolu, şeritfahrbahre Bohranlage mobil sondaj donanımıfahrbahre Brücke mobil köprüfahrbahrer Gurtförderer mobil bantlı konveyörfahrbahres Bohrgeraet mobil sondaj makinesifahrbar hareketli, mobilFahrbereich (m) hareket sahasıFahrdraht (m) troley hattı (teli)

Page 58: Almanca Madencilik

fahren araba sürmek, araçla gitmek, hareket halinde olmakFahrenheitgrad (n) fahrenheit sıcaklık derecesi, t fahrenheit = 1,8 * t celsius + 32Fahrer (m) sürücüFahrerhaus (n) sürücü kabiniFahrgeschwindigkeit (f) sürüş hızıFahrgestell (n) şasi, motorlu kara taşıtlarının iskelet bölümüFahrgetriebe (n) şanzıman, dişli kutusuFahrgleis (n) demiryolu, rayFahrleitung (f) troley hattı (teli)Fahrsteiger (m) bölüm mühendisiFahrstuhl (m) asansörFahrturm (m) kuyuda insanların çıkması için döşenmiş merdivenFahrventil (n) yol verme vanasıFahrwiederstand (m) hareket direnciFahrzeug (n) araçFall (m) düşme, düşüş, durum, konu, olayfallen düşmek, açı ile yatmak, açı ile dalmakFallen (n) eğim, yatım, dalımfallend meyil alçalma yönündefallende Strecke meyil aşağı açılmış galerifallender Abbau meyil aşağı kazıfallender Streb meyil aşağı çalıştırılan uzun ayakFallgeschwindigkeit (f) düşme hızıFallhöhe (f) düşme yüksekliğiFalllinie (f) eğim hattıFallrichtung (f) eğim (dalım) yönüFallwinkel (m) eğim (dalım) açısıFalte (f) kıvrımfalten kıvırmakFaltenachse (f) kıvrım ekseniFaltenflügel (m) kıvrım kanadıFaltensystem (n) kıvrım sistemiFaltung (f) kıvrımlanmaFangarbeit (f) sondaj deliğinde kalan donanımı yakalama çalışmasıFanggabel (f) yakalama çatalıFanggestaenge (n) yakalama tijiFanghaken (m) yakalama kancasıFangvorrichtung (f) yakalama donanımıFarbe (f) renk, boyaFarbstoff (m) renk verici maddeFaser (f) lifFaserasbest (m) lifli asbestFasergips (m) lifli jipsfaserig liflifaserige Struktur lifli yapıFaserkohle (f) lifli kömürFaseroptik (f) fiberoptikfassen yakalamak, tutmak, içine almak, içermek

Page 59: Almanca Madencilik

Fassung (f) alma, yakalama, tutmaFassunsvermögen (n) bir kabın alabilme (depolama) kapasitesifaul çürük, bozukfaulen çürümekFaulgas (n) çürüme (bataklık, kanalizasyon) gazıFauna (f) belli bir bölgede yaşayan hayvanların tümüFazies (f) fasiyes, bir tortul kayacın oluştuğu ortam şartlarının tümüFeder (f) yayFederbuchse (f) yay kovanıFederdruck (m) yay basıncıFederkraft (f) yay kuvvetiFederring (m) yaylı rodelaFedersitz (m) yay yuvasıFederspannung (f) yay gerilmesiFederung (f) yaylanmaFehlabschlag (m) hatalı galeri ateşlemesi (atımı)Fehler (m) arıza, hataFehlergrenze (f) hata sınırıFehlerquelle (f) hata kaynağıFehlerrechnung (f) hata hesabıFehlschaltung (f) hatalı elektrik bağlantısıFehlzündung (f) hatalı ateşlemeFeile (f) eğefeilen eğelemekfein ince, duyarlı (hassas)Feinberge (f) ince taneli malzemeFeinbrechen (n) ince kırmaFeineinstellung (f) ince ayarfeiner Kies çok ince taneli çakılfeiner Sand çok ince taneli kumFeinerz (n) çok ince taneli cevherFeingut (n) ince taneli malzemeFeinkohle (f) çok ince taneli kömürfeinkörnig ince tanelifeinmahlen mikronize etmek, çok ince taneli öğütmekFeinmahlung (f) ince öğütmefeinmaschig sık gözlü (elek, tel örgü vb.)feinmechanisch hassas aletler yapımcılığıFeinregelung (f) ine (hassas ) ayarfeinschichtig ince tabakalıFeinsieb (n) ince elekFeinzerkleinerung (f) ince kırmaFeld (n) alan, sahaFeldarbeiten (f) saha çalışmasıFeldbreite (f) pano genişliğiFeldesbesitz (m) saha mülkiyeti (sahipliği)Feldgrenze (f) saha sınırıFeldspat (m) feldispat

Page 60: Almanca Madencilik

Felduntersuchung (f) saha incelemesiFeldversuch (m) sahada yapılan deneyFels (m) kayaFelsmechanik (f) kaya mekaniğiFelssturz (m) kaya düşmesiFelstemperatur (f) kaya sıcaklığıFelsvortrieb (m) kaya içinde galeri sürmeFermentierung (f) fermantasyon (mayalanma), organik maddelerin bazı mikroorganizmaların salgıladığı enzimlerle değişikliğe uğratılmasıfern uzakFernantrieb (m) uzaktan tahrikfernbedinen uzaktan kumanda etmekFernbedinung (f) uzaktan kumandaFernglas (n) dürbünFernmessung (f) uzaktan ölçmeFernrohr (n) teleskopFernschalter (m) uzaktan kumanda anahtarıFernsprecher (m) telefonFernsteuerung (f) uzaktan kumandaFernüberwachung (f) uzaktan gözlemFerrit (m) ferritFerrochrom (n) ferrokromferromagnetisch ferromanyetikFerromagnetismus (m) ferromanyetizmaFerromangan (n) ferromanganFertigbeton (m) hazır betonFertigbetonerzeugnis (n) hazır beton üretimifest katı, sağlam, rijitFestdach (n) sağlam tavanFeste (f) topukfeste Backe sabit çenefeste Firste sağlam tavanfeste Kosten sabit giderlerfeste Phase katı fazfeste Scheibe sabit diskfester Boden sağlam zeminfester Brennstoff katı yakıtfester Rückstand katı atıkfestes Bett sabit yatakfestes Gebirge sağlam kayaçfestgeklemmt sıkışmışFestgestein (n) sağlam kayaçfestgewordenes Bohrgestaenge sıkışmış sondaj takımı (dizisi)festigen sağlamlaştırmak, sabitlemekFestigkeit (f) dayanım, sağlamlık, katılıkFestigkeitseigenschaft (f) dayanım özelliğiFestigkeitsgrenze (f) dayanım sınırıFestigkeitsprüfung (f) dayanım testifestkeilen kama yardımıyla sıkıştırmak

Page 61: Almanca Madencilik

Festlegung (f) sabitleme, sınırlamafestmachen sağlamlaştırmakFestpunkt (m) referans noktasıfeststehende Plattform sabit platformfeststehende Rutsche sabit olukfeststellen bulmak, keşfetmekFeststoff (m) katı maddeFeststoffgehalt (m) katı madde oranı, katı madde içeriğiFestsubstanz (f) katı maddeFestwert (m) sabit değerFett (n) yağ, gres yağıFettbehaelter (m) yag kabıfettdicht yağ sızdırmazfettig yağlıFettkohle (f) yağlı kömür, % 19 - 28 arasında uçucu madde içeren taş kömürüFettschmierung (f) gres yağı ile yağlamaFettung (f) yağlamafeucht nemli, ıslakFeuchtigkeit (f) nemlilik, ıslaklıkFeuchtigkeitsmesser (m) nemölçer, higrometreFeuchttemperatur (f) ıslak (yaş) sıcaklıkFeuctigkeitsgehalt (m) nem içeriği, nem oranıFeuer (n) ateş, alev, yangınFeuerbekaempfung (f) yangınla mücadelefeuerbestaendig ateşe dayanıklıFeuerdamm (m) yangın barajıfeuerfest ateşe dayanıklıfeuerfester Stein refrakter tuğlafeuerfester Material refrakter malzemefeuerfester Ton refrakter kilfeuergefaehrlich yanıcı, yanma tehlikesi taşıyanFeuergefahr (f) yangın tehlikesiFeuerlöschapparat (m) yangın söndürme cihazıFeuerlöscheinrichtung (f) yangın söndürme donanımıFeuerlöscher (m) yangın söndürücüFeuerlöschschaum (m) yangın söndürme köpüğüFeuerlöschschlauch (m) yangın söndürme hortumuFeuerschutz (m) yangından korunmafeuersicher alev sızdırmazFeuerstein (m) çakmak taşı, sileksFeuertür (f) yangın kapısıFiber (f) lifFiebertextur (f) lifli yapıFilter (m) filtre, süzgeçFilteranlage (f) filtrasyon tesisiFilterflaeche (f) filtre yüzeyiFiltergewebe (n) filtre dokusuFilterkies (m) filtre çakılı

Page 62: Almanca Madencilik

Filterkohle (f) filtre kömürüFiltermasse (f) filtre malzemesifiltern filtre etmek, süzmekFilterrohr (n) filtre borusuFilterschicht (f) filtre tabakasıFilterung (f) filtrasyonFilterverlust (m) filtre kaybıFilterwasser (n) filtrasyon suyuFiltrat (n) süzüntü, tortuFiltration (n) filtrasyonfiltrieren filtre etmek, süzmekFiltrierpapier (n) filtre kağıdıfinanziell finansal, parasal, maliFinite-Elemente Methode sonlu elemanlar yöntemiFirma (f) firma, şirketFirst (m) tavan, üstFirstdruck (m) tavan basıncıFirstenausbau (m) tavan tahkimatıFirstenbohrloch (n) tavana delinen delikFirstenbruch (m) tavanın kırılmasıFirstendruck (m) tavan basıncıFirstenerz (n) tavan cevheriFirstengewölbe (n) tavanda oluşan basınç kemeriFirstenstoss (m) tavan arınıFirstenstossbau (m) tavan arınlı ayak üretim yöntemiFirstenstossbau mit Versatz dolgulu - tavan arınlı ayak üretim yöntemiFirstpunkt (m) tepe noktasıFirststollen (m) tavan yolu (galerisi)Firststrecke (f) tavan yolu (galerisi)flach yatay, düz, yassı, sığFlachboden (m) az eğimli taban (zemin)Flachbohrung (f) sığ sondajFlachbrunnen (m) sığ sondaj kuyusuflache Lagerung yatay yataklanmaflacheinfallen az eğimle yatmakflacheinfallendes Flöz az eğimli damarflaches Einfallen düşük eğimflaches Flöz düşük eğimli (yatay) damarflachgelagerte Schicht az eğimli tabakaflachliegende Lagerstaette düşük eğimli (yatay) maden yatağıFlachmeissel (m) yassı keskiFlachseil (n) yassı halatFlaeche (f) alan, yüzey, sahaFlaechenausdehnung (f) yüzeysel uzama (genleşme, esneme)Flaechenbelastung (f) alansal yüklemeFlaechendruck (m) yüzey basıncıflaechenhaft alansal, yüzeyselFlaechenmesser (m) alanölçer, planimetre

Page 63: Almanca Madencilik

Flaechenwinkel (m) yüzey açısıFlamme (f) alevFlammenrohr (n) alev borusuFlammenrückschlag (m) alevin geri tepmesiFlammkohle (f) alevli kömür, % 40 civarında uçucu madde içeren taş kömürüFlammpunkt (m) alev alma (tutuşma) sıcaklığıflammwidrig alev almayan, tutuşmayanFlansch (m) flanş, boruların eklenmesinde kullanılan, çember biçimli ortası delik metal parça.Flanschanschluss (m) flanş bağlantısıFlanschverbindung (f) flanş bağlantısıFlaschenzug (m) palanga, sabit ve haraketli makaralardan oluşan, kuvveten kazanç sağlamak için kurulan sistemFliehkraft (f) merkezkaç (santrifüj) kuvvetFliehkraftabscheider (m) santrifüj ayırıcıFliehkraftmoment (n) santrifüj momentiFliehkraftwirkung (f) santrifüj etkisiFliessband (n) üretim bandı, montaj bandıFliessbett (n) akışkan yatakFliessbild (n) akım şemasıFliessdiagramm (n) akım şemasıfliessen akmakfliessend akıcıfliessender Abbau kesintisiz üretimFliessgeschwindigkeit (f) akış hızıFliessgrenze (f) akma sınırıFliesspunkt (m) akma noktasıFliessrichtung (f) akış yönüFliesssand (m) akıcı kumFliessversatz (m) gravite dolgu (ramble)Fliesswiederstand (m) akma direnciFlintstein (m) çakmak taşı, sileksFlocke (f) salkımflocken salkımlaştırmak, floküle etmekFlockung (f) salkım oluşturma, flokülasyonFlockungsmittel (n) salkımlaştırcı, flokülantFlotation (f) flotasyonFlotationsberge (f) flotasyon atıklarıFlotationskonzentrat (n) flotasyon konsantresiFlotationsmaschine (f) flotasyon makinesiFlotationsmittel (n) flotasyon reaktifiFlotationszelle (f) flotasyon hücresi (selülü)Flotierbarkeit (f) flote edilebilirlik, yüzdürebilirlikflotieren flote etmek, yüzdürmekFlotiermittel (n) flotasyon reaktifiFlöz (n) damar, tabakaFlözeinfallen (n) damar eğimi (yatımı)flözführend damar içerenflözleer damar içermeyen, sterilFlözmaechtigkeit (f) damar kalınlığı

Page 64: Almanca Madencilik

Flözprofil (n) damar kesitiFlözstrecke (f) damar içinde sürülen galeriFlözteil (m) pano genişliğiFluchtschacht (m) tehlikeli durum kaçış kuyusuFluchtstrecke (f) tehlikeli durum kaçış galerisiFluchtweg (m) tehlikeli durum kaçış yoluFlugasche (f) uçucu külFlugstaub (m) uçucu tozFluor (n) flor (f)Fluoreszenz (f) floresansFluorit (m) fluorit (caf2)Fluorwasserstoff (m) hidroflorik asitFluss (m) nehir, akımFlussbett (n) nehir yatağıFlusskies (m) dere çakılıFlusssand (m) dere kumuFlussspat fluorit (caf2)fluten su basması, suyun taşmasıflüchtig uçucuflüchtiger Bestandteil uçucu bileşenFlügel (m) kanatFlügelmutter (f) kelebek somunFlügelrad (n) kanatlı çarkFlügelradanemometer (n) kanatlı anemometre (rüzgar,hava hızı ölçer)Flügelschraube ( f) kelebek vidaflüssig akışkan, akıcı, sıvıflüssige Phase sıvı fazflüssiger Sprengstoff sıvı patlayıcı maddeFlüssigkeit (f) akışkan, sıvıFlüssigkeitsdichte (f) sıvı yoğunluğuFlüssigkeitsdruck (m) sıvı basıncı, hidrolik basınçFlüssigkeitskreislauf (m) hidrolik devreFlüssigkeitssaeule (f) sıvı kolonu, sıvı sütunuFlüssigkeitsverlust (m) sıvı kaybıFlüssikeitsspiegel (m) sıvı düzeyiFolge (f) dizi, sıra, sonuçfolgen izlemek, takip etmekForm (f) form, şekil, biçim, usulFormaenderung (f) şekil değiştirmeFormat (n) format, şekil, biçim, boyutFormation (f) bir jeoloji devri içinde oluşmuş bulunan tabakalar dizisi ( örn. trias formasyonu), biçimlenmeFormationsdruck (m) formasyon basıncıFormationsgrenze (f) formasyon sınırıFormationskunde (f) stratigrafiFormel (f) formülFormfaktor (m) şekil faktörüformlos şekilsizforschen araştırmak, incelemek

Page 65: Almanca Madencilik

Forscher (m) araştırmacıForschung (f) araştırma, incelemeForschungsanstalt (f) araştırma kurumuForst (m) ormanFortbewegung (f) ileriye doğru hareketFortpflanzung (f) yayılmaFortschritt (m) ilerleme, gelişmeFortschrittbericht (m) gelişme raporuFossil (n) fosilfossiler Brennstoff fosil yakıtfossiles Wasser fosil sufossilfrei fosil içermeyenfossilführend fosil içerenFossilisation (f) fosilleşmefossilisiert fosilleşmişFotogeologie (f) fotojeolojifotogrametrische Vermessung fotogrametrik ölçme, havadan ölçümFotogrammetrie (m) fotogrametri, havadan çekilen fotoğraflardan faydalanarak arazinin incelenmesi.Förderabfall (m) üretim düşüşüFörderanlage (f) nakliyat tesisiFörderausfall (m) üretim kesintisiFörderausrüstung (f) nakliyat donanımıFörderbahn (f) nakliyat hattıFörderband (n) lastik bantlı konveyör (taşıyıcı)Förderbandspannvorrichtung (f) lastik bantlı konveyör gerdirme düzeneğiFörderbandtragwerk (n) lastik bantlı konveyör şasisiFörderer (m) konveyör, nakliye aygıtıFördererkette (f) konveyör zinciriFördererschubeinrichtung (f) konveyörü arına doğru iten düzenek (mekanizma)Fördergebiet (n) üretim sahasıFördergerüst (n) kuyu nakliyat kulesiFördergeschwindigkeit (f) nakliyat hızıFördergurt (m) konveyör bandıFördergut (n) nakledilen malzemeFörderhaspel (m) nakliyat vinciFörderhöhe nakliyat yüksekliği, basma yüksekliğiFörderinne (f) nakliyat oluğuFörderkapazitaet (f) üretim kapasitesiFörderkohle (f) tuvenan kömürFörderkorb (m) kuyu nakliyatında kullanılan kafesFörderkosten (f) nakliyat giderleriFörderkübel (m) skip nakliyatında kullanılan kovaFörderleistung (f) nakliyat kapasitesiFörderleistung der Grube maden ocağının üretim kapasitesiFördermaschine (f) nakliyat makinesiFördermenge (f) üretim miktarıFördermittel (n) nakliyat donanımıfördern nakletmek, üretmek

Page 66: Almanca Madencilik

Förderplan (m) üretim planıFörderrate (f) üretim oranıFörderrichtung (f) nakliyat yönüFörderrohr (n) nakliyat borusuFörderrutsche (f) nakliyat oluğuFörderschacht (m) nakliyat kuyusuFörderschicht (f) kazı (üretim) vardiyasıFörderseil (n) kuyu, desandre vb. vinçlerinde kullanılan nakliyat halatıFördersohle (f) nakliyat katıFörderstrecke (f) nakliyat galerisiFördertechnik (f) uygulanan nakliyat veya üretim tekniğiFördertrommel (f) kuyu nakliyatında halatın sarıldığı tamburFörderturm (m) kuyu kulesiFörderung (f) nakliyat, kazı, üretimFörderunterbrechung (f) üretim kesintisiFörderverlust (m) üretim kaybıFörderwagen (m) vagon, ocak arabasıFörderweg (m) nakliyat yoluFörderzeit (f) üretim süresiFracht (f) yük, kargo, navlunFrachtkosten (f) navlun giderleriFraese (f) freze, tornacılıkta, bir deliğin ağzını genişletmeye yarayan çelik aygıt, frezeleme işinde kullanılan takım tezgâhı.fraesen frezelemekFraeskopf (m) freze bıçağıFraesmaschine (f) freze makinesiFranklinit (m) franklinit [(fe,mn,zn)(fe,mn)2o4]frei serbest, bağımsız, ücretsizfreies Absetzen serbest çökme (parçacık, partikül)freies Gas serbest gazfreies Grundwasser serbest yer altı suyuFreifall (m) serbest düşme, ilk hızı sıfır olarak bırakılan bir cismin, ağırlığının etkisi ile yere doğru yaptığı hareketFreiflaeche (f) serbest yüzeyFreigold (n) nabit altınfreilegen üzerini açmakFreileitung (f) açık havada çekilen elektrik hattıFreiluftanlage (f) açık hava tesisifreitragende Kappe ankastre sarmaFremdmaterial (n) yabancı maddeFremdstoff (m) yabancı maddeFrequenz (f) frekans, frekans veya titreşim sayısı, bir olayın birim zaman (tipik olarak 1 saniye) içindeki tekrarlama sayısıFrequenzregelung (f) frekans kontrolu, ayarlamasıfrieren donmak, dondurmakFriktion (f) sürtünmefrisch taze, canlı, temizFrischluft (f) temiz havaFrischwasser (n) temiz suFrischwetter (n) temiz havaFront (f) cephe, ön taraf

Page 67: Almanca Madencilik

Frontantrieb (m) önden tahrik, önden çekişFrost (m) donfrostbestaendig donmaya karşı dayanıklıFrostbestaendigkeit (f) donmaya karşı dayanımFrosteinwirkung (f) don etkisiFrostpunkt ( m) donma noktasıFrostschutz (m) donmaya karşı koruyucu, antifrizFrostschutzlösung (f) antifriz çözeltisiFrostschutzmischung (f) antifriz karışımı, antifriz bileşenleriFrosttemperatur (f) donma sıcaklığıFrosttiefe (f) donma derinliğiFrühschicht (f) sabah vardiyasıFuge (f) ek yeri, birleşme yeriFugenband (n) birleştirme şeridiFugendichtung (f) birleşme yeri contasıFugenfüller (m) birleşme yeri dolgusuFundament (n) temel, esasfundamental temel,asıl, esasFunke (m) kıvılcım, şerarefunken kıvıcım çıkarmak, radyo yayını yapmakFunkenbildung (f) kıvılcım oluşumuFunkenlöscher (m) kıvıcım söndürücüFunktion (f) fonksiyon, görev, işlevfunktionell fonksiyonel, işlevselFusion (f) füzyon, kararlılığı düşük olan küçük çekirdeklerin birleşerek büyük çekirdekler oluşturmasıFuss (m) ayakFuss (n) uzunluk ölçü birimi (1fuss = 30,48 cm)Fussauflage (f) pedalFussbremse (f) ayak freniFussstrecke (f) taban yoluFutter (n) kaplama, astarFutterrohr (n) muhafaza borusufühlbar hissedilebilirFühler (m) algılayıcı, sensörFührer (m) lider, yönetici, operatör, kılavuzFührerhaus (n) operatör kabiniFührerstand (m) operatör kabiniFührung (f) yönetim, idare, yönlendirme, klavuz, gidajFührungsbahn (f) gidaj rayıFührungseinrichtung (f) kontrol ünitesiFührungsmeissel (m) kılavuz keskiFührungsschiene (f) kılavuz rayıFührungsseil (n) kılavuz halatFülldichte (f) doldurma oranıfüllen doldurmakFüllleitung (f) doldurma hattı (borusu)Füllmaterial (n) dolgu malzemesiFüllort (m) doldurma yeri

Page 68: Almanca Madencilik

Füllstelle (f) doldurma (yükleme) yeriFülltrichter (m) siloFüllungsfaktor (m) doldurma faktörüFüllungsgrad (m) doldurma derecesiFüllvorrichtung (f) doldurma düzeneğifüttern kaplamak, astarlamakGabbro (m) gabro; amfibol, piroksen, olivin vb. renkli minerallerden oluşan bir tür iri taneli kaya.Gabelstapler (m) forklift; ağır yükleri çatalları aracılığıyla kaldırmak ve özellikle bir araca ya da rafa yüklemek için kullanılan iş makinesiGagat (m) gagat, oltu taşı, siyah kehribarGalenit (m) galen (pbs)Galerie (f) galeriGallium (n) galyum (ga)galvanisieren galvanizlemek; madensel bir parçayı paslanmaktan korumak için galvaniz banyosunda erimiş çinkoyla kaplamak.Galvanisierung (f) galvanizlemeGammaspektrum (n) gama spektrumuGammastrahl (m) gama ışınıGammastrahler (m) gama ışını yayıcıGammastrahlung (f) gama ışınları radyasyonuGang (m) gang; bir maden yatağında cevherle birlikte bulunan bulunabilen ve ekonomik değeri olmayan madde.gangartige Lagerstaette (f) gang tipi maden yatağıGangfüllung (f) gang dolgusuGanggestein (n) gang kayacıGangmineral (n) gang minerali, yan mineralGangschalthebel (m) vites koluGarantie (f) garanti, güvencegarantieren garanti etmek, güvence vermekGas (n) gazGasabscheider (m) gaz ayırıcı (seperatör)Gasanzeigegeraet (n) gaz dedektörügasarme Kohle gaz (metan) içeriği az olan kömürGasausbruch (m) gaz püskürmesiGasbehaelter (m) gaz kabı, deposuGasbeton (m) gaz beton, hava gözenekli kalsiyum silikatGasbildung (f) gaz oluşumuGasblase (f) gaz kabarcığıGasbrenner (m) gaz yakıcı, gaz memesiGasbrunnen (m) gaz kuyusuGaschromotographie (f) gaz kromatografisigasdicht gaz sızdırmazGasdichte (f) gaz yoğunluğuGasdruck (m) gaz basıncıGasdruckmesser (m) gaz basıncı ölçerGasdruckregler (m) gaz basıncı regülatörü (düzenleyici, ayarlayıcı)Gaseinlagerung (f) gaz depolamaGaseinschluss (m) gaz sokulumuGasflammkohle (f) gazalevli kömür, % 35 - 40 uçucu madde içeren taşkömürüGasflasche (f) gaz tüpügasförmig gaz fazında

Page 69: Almanca Madencilik

gasführende Formation gaz içeren formasyonGasgehalt (m) gaz içeriğiGasgeruch (m) gaz kokusuGaskohle (f) gazlı kömür , % 28 - 35 arası uçucu madde içeren taşkömürügasleeres Gebiet gazsız bölgeGasleitung (f) gaz nakil (boru) hattıGasmaske (f) gaz maskesiGasmenge (f) gaz miktarıGasmotor (m) gaz motoruGasolin (n) benzinGasproduktion (f) gaz üretimigasreiche Kohle gaz (metan) içeriği fazla olan kömürGasreinigung (f) gaz temizlemeGassauger (m) gaz emiciGasscheider (m) gaz ayırıcı (seperatör)Gasspeicherung (f) gaz depolamaGassprüfgeraet (n) gaz dedektörüGasstrom (m) gaz akışıGasströmung (f) gazın göçü (migrasyonu)Gasturbine (f) gaz türbini; yanma sonucu açığa çıkan ısı enejisini mekanik enerjiye çeviren makine.Gasverbrauch (m) gaz tüketimiGasvergiftung (f) gaz zehirlenmesiGaswanderung (f) gazın göçü (migrasyonu)geaedert damarlıgebaendert bantlıgebaenderte Struktur bantlı yapıGeber ( m) verici, ileticiGebiet (n) saha, alan, arazi, bölge, havzaGebirge (n) dağ, formasyonGebirgsanker (m) kaya saplaması, tavan civatasıGebirgsart (m) formasyon türüGebirgsbildung (f) dağ oluşumu, orojenezGebirgsdruck (m) kaya basıncıGebirgskette (f) sıradağGebirgskörper (m) kaya kütlesiGebirgsmechanik (f) kaya mekaniğiGebirgsrutsch (m) kaya kütlesinin kaymasıGebirgsschlag (m) kaya patlamasıGebirgsverhalten (n) kaya kütlesinin davranışıGeblaese (n) vantilatör, fan, üfleyicigebraech kırılgangebraechenes Gestein kırılgan kayaçgebrannter Kalk sönmemiş kireçGebrauch (m) kullanım, gelenekgebrauchen kullanmakGebrauchsanleitung (f) kullanma talimatı (yönergesi)Gebrauchsanweisung (f) kullanma talimatı (yönergesi)gebundene Asche bağlı (sabit) kül

Page 70: Almanca Madencilik

gebundene Kohle bağlı (sabit) karbonGebühr (f) ücret, vergi, harçgebührenfrei vergisizgedigen nabit, serbestgedigenes Eisen nabit demirgedigenes Gold nabit altıngedigenes Kupfer nabit bakırgedigenes Platin nabit platingedigenes Silber nabit gümüşGedinge (n) götürü iş, keseneGedingearbeit (f) götürü çalışmageeicht kalibre edilmişgeerdet topraklanmışgefaehrlich tehlikeliGefaelle (n) eğim, yatım, dalımGefaess (n) kap, tankGefaessförderung (f) skip nakliyatıGefahr (f) tehlike, riskGefahranzeige (f) tehlike göstergesi, tehlike işaretigefaltet kıvrımlı, kıvrımlanmışgefrieren dondurmakGefrierpunkt (m) donma noktasıGefrierrohr (n) dondurma borusuGefrierschacht (m) dondurma kuyusuGefrierung (f) dondurmagefroren donmuşGefüge (n) yapı, matriksgefügelos amorf , cismin atomlarının dizilişinde rastgele düzensizlikler varsa bu yapıya amorf yapı denirGegend (f) bölge, çevre, mıntıkaGegendruck (m) karşı basınçGegengewicht (n) karşı ağırlık, denge ağırlığıGegengewichtseil (n) karşı ağırlık (kuyruk) halatıgegenlaeufig ters yöne dönenGegenmutter (f) somunGegenstrom (m) ters akımGegenstrombewetterung (f) başyukarı havalandırmaGegenwelle (f) denge miliGehaeuse (n) gövde, kutu, muhafazaGehalt (m) içerik, kapsam, maaşGehilfe (m) yardımcı, çırakGeigerzaehler (m) geiger sayacı; radyasyonun varlığını saptayabilen, elde taşınabilir bir aygıtGeiser (m) gayser (kaynaç); volkanik bölgelerde belli aralıklarla sıcak su ve buhar fışkırtan kaynakgeklüftet çatlaklıGel (n) jelGelaende (n) arazi, alan, sahaGelaendeaufnahme (f) arazi haritasının çıkarılmasıGelaendeform (f) arazi topografyasıGelatinsprengstoff (m) jelatin tipi patlayıcı madde

Page 71: Almanca Madencilik

Gelbesatzpatrone (f) jel sıkılama kartuşuGelenk (n) mafsal, eklem, menteşeGelenkbogen (m) mafsallı kemer tahkimatGelenkkappe (f) mafsallı sarmaGelenkpunkt (m) mafsal noktasıGelenkwelle (f) mafsallı milgelernt kalifiye, nitelikli, deneyimligelernter Arbeiter kalifiye (nitelikli) işçigelöschter Kalk sönmüş kireçgelöstes Gas çözünmüş gazgelöstes Gestein gevşek kayaçGemeinkosten (f) genel giderlerGemeinschaftsarbeit (f) takım çalışmasıGemenge (n) karışımGenauigkeit (f) doğruluk, duyarlıkGenehmigung (f) izin, onaygeneigt eğimligeneigter Schacht eğimli kuyugeneigtes Flöz eğimli damarGeneraldirektor (m) genel müdürGenerator (m) jeneratör, üreteçGeneratorgas (n) jeneratör gazı, hava gazı; kızgın kömür üzerine hava üflenmesiyle elde edilen gaz karışımıGeochemie (f) jeokimyageochemisch jeokimyasalGeodaesie (f) jeodezi; genel anlamda yerkürenin şeklini tespit ve yeryüzünü ölçme işlemlerini konu edinen bir bilim dalı.geodaetische Kartierung jeodezik harita almaGeodynamik (f) jeodinamik; iç (volkan, deprem vb.) ve dış (aşınma) etkenlerle yerkabuğunda oluşan değişikliklerin incelenmesi.geoelektrische Messung jeoelektrik ölçmegeographische Breite enlemgeographische Laenge boylamGeohydrologie (f) jeohidroloji, yer altı suyu hidrolojisiGeologe (m) jeologGeologenhammer (m) jeolog çekiciGeologenkompass (m) jeolog pusulasıGeologie (f) jeoloji, yer bilimi; dünyanın fiziksel yapısı, faaliyeti ve tarihi ile uğraşan bilim dalı.geologisch jeolojikgeologische Aufnahme jeolojik harita almageologische Formation jeolojik formasyongeologische Karte jeoljik haritageologische Kartierung jeolojik harita almageologische Untersuchungsbohrung jeolojik araştırma sondajıgeologischer Vorrat jeolojik rezervgeologisches Alter jeolojik yaşgeologisches Profil jeolojik kesitGeomechanik (f) jeomekanik,Geophon (n) jeofonGeophysik (f) jeofizik; yerküre ve atmosferinin, gezegenlerin, uyduların ve güneşin fiziksel ve yapısal özelliklerini fizik ve matematik yöntemler kullanarak inceleyen bilim dalı.geophysikalisches Prospektieren jeofizik yöntemlerle maden arama

Page 72: Almanca Madencilik

Geophysiker (m) jeofizikçiGeosynklinal (n) jeosenklinal; akarsular, rüzgarlar ve buzulların aşındırıp, taşıdıkları maddeleri deniz ya da okyanus tabanlarında biriktirirleri, tortullanmanın görüldüğü geniş alanlarGeotechnik (f) jeoteknik; mühendislik yapılarının inşaası öncesinde yerüstü ve yer altı zemin koşullarını belirlemeye yönelik çalışmaları içeren mühendislik dalı.geothermischer Gradient jeotermik gradyan; yeryüzünün herhangi bir noktasında yer kabuğunun jeotermal sıcaklığını 1°c artıran derinlik.gerade düz, doğrusalGeraet (n) alet, cihaz, makine, takımGeraeteausfall (m) alet (cihaz vb.) arızasıGeraeusch (n) gürültügeraeuscharm gürültüsüz, sessizGeraeuschpegel (m) gürültü seviyesi (düzeyi)gerichtete Bohrung yönlendirilmiş sondajgering az, küçük, düşük, kıt, önemsizgeringhaltig düşük tenörlügeringmaechtig incegeringwaertig düşük değerliGerinne (n) oluk, kanal, yarıkGermanium (n) germanyum (ge)Geröll (n) iri çakılGeruch (m) kokuGerüst (n) inşaat iskelesi, şasi, platformgesaettigt doygungesaettigte Lösung doygun çözeltigesaettigter Dampf doygun buhargesaettigter Wassedampf doygun su buharıgesamt toplam, bütün, genelGesamtansicht (f) genel görünümGesamtbelegschaft (f) toplam çalışan sayısıGesamtbetrag (m) genel toplamGesamtertrag (m) toplam üretim, toplam kazançGesamtförderung (f) toplam üretimGesamtgewicht (n) toplam ağırlıkGesamthaerte (f) toplam sertlikGesamtkosten (f) toplam giderlerGesamtladung (f) toplam şarjGesamtleistung (f) genel verimGesamtmaechtigkeit (f) toplam kalınlıkGesamtproduktion (f) toplam üretimGesamtwirkungsgrad (m) genel verimGeschaeft (n) iş, ticaret, işyeri, işletmeGeschaeftsführer (m) işletme müdürü, genel müdürGeschaeftsjahr (n) mali yıl, mali dönemgeschichtet tabakalanmışgeschichtete Lagerstaette tabakalanmış maden yatağıgeschichtetes Gestein tabakalanmış kayaçgeschmolzen ergimişgeschweisst kaynakla birleştirilmişgeschweisstes Rohr kaynaklı boruGeschwindigkeit (f) hız, sürat

Page 73: Almanca Madencilik

Geschwindigkeitsbegrenzung (f) hız sınırlamasıGeschwindigkeitsmesser (m) hızölçer, takometreGeschwindigkeitsregelung (f) hız kontrolu (denetimi)Geschwindigkeitsregler (m) hız ayarlayıcıGeschwindigkeitsschwankung (f) hız değişimi (dalgalanması)Geschwindigkeitsüberwachung (f) hız kontrolu (denetimi)Gesenk (n) kör kuyu, dahili kuyuGesetz (n) yasa, kanun, kuralgesetzlich yasal, kanunigesetzliche Vorschrift yasal düzenlemeGesicht (n) yüz, suratGesichtsschutzschild (m) yüz koruma maskesiGespann (n) çerçeve türü tahkimat ünitesiGestaenge (n) sondaj tiji, milGestaengeelevator (m) sondaj tiji asansörüGestaengeschloss (n) sondaj tiji kilidiGestaengeschlüssel (m) sondaj tiji (boru) anahtarıGestein (n) kaya, kayaç, taşGesteinart (f) kayaç türüGesteinsanker (m) kaya saplamasıGesteinsbezeichnung (f) kayaç tanımlamasıGesteinsblock (m) kaya bloğuGesteinsbohrer (m) kaya içinde delik açan makineGesteinsbohrkrone (f) kaya içinde delik açmada kullanılan matkap (delici uç)Gesteinsbohrmaschine (f) kaya içinde delik açan makineGesteinsbruch (m) kayaç kırılması (parçalanması)Gesteinsfeste (f) kaya topukGesteinsfestigkeit (f) kayaç dayanımıGesteinsgefüge (n) kayaç yapısı (strüktür)Gesteinshacke (f) kayaç kazmasıGesteinshauer (m) taş içinde galeri süren işçiGesteinskunde (f) petrografi, taş bilimiGesteinsmasse (f) kaya kütlesiGesteinsmassenklassifieung (f) kaya kütlesi sınıflandırması (rmr)Gesteinsmechanik (f) kaya mekaniğiGesteinsqualitaetbezeichnung (f) kaya kalitesi simgesi ( rqd)Gesteinsschicht (f) kaya tabakasıGesteinssprengung (f) kaya içinde yapılan patlatma (ateşleme)Gesteinsstaub (m) taş tozuGesteinsstaubbesatz (m) taş tozu ile yapılan sıkılamaGesteinsstaubsperre (f) taş tozu barajıGesteinsstollen (m) taş içinde sürülmüş galeri (baca)Gesteinsstrecke (f) taş içinde sürülmüş galeri (baca)Gesteinsstreuer (m) taş tozu serpme aracıGesteinsstreuung (f) taş tozu serpme işlemiGesteinsverband (m) kaya kütlesiGestell (n) çerçeve, şasi, iskeletgestört örselenmiş, arızalı

Page 74: Almanca Madencilik

gestörtes Flöz arızalı damargestörtes Gestein arızalı kayaçGesundheit (f) sağlık, sıhhatgesundheitschaedlich sağlığa zararlıgeteuft derinleştirilmiş, açılmışgeteufter Schacht derinleştirilmiş (açılmış) kuyugetraenkt emdirilmiş, emprenye edilmişgetraenktes Holz emprenye edilmiş ahşapGetribeschalthebel (m) vites koluGetribewelle (f) dişli kutusu miliGetriebe (n) dişli kutusu, şanzımanGetriebegehaeuse (n) dişli kutusu gövdesigewaschen yıkanmışgewaschene Kohle yıkanmış kömürgewaschenes Erz yıkanmış cevherGewerbe (n) endüstri, sanayiGewerbeingenieur (m) endüstri mühendisiGewerkschaft (f) sendikaGewicht (n) ağırlıkGewichtsausgleich (m) denge ağırlığıGewichtseinheit (f) ağırlık birimiGewichtsverlust (m) ağırlık kaybıGewichtszunahme (f) ağırlık artışıGewinde (n) vida dişiGewindehöhe (f) diş yüksekliğiGewindeprofil (n) diş şekli (profili)Gewinn (m) kazanç, kâr, faydagewinnbar üretilebilir, işletilebilirgewinnbarer Vorrat üretilebilir (işletilebilir) rezervgewinnen kazanmak, işletmekGewinnung (f) üretme, işletmeGewinnungsanlage (f) üretim tesisiGewinnungsarbeit (f) üretim çalışmasıGewinnungskosten (f) üretim (işletme) giderleriGewinnungsschicht (f) üretim vardiyasıGewinnungsverfahren (n) üretim yöntemiGewölbe (n) tavan kemeriGewölbebildung (f) kemerlenmegiessen dökmekGiessen (n) dökme, dökümGiesser (m) dökümcüGiesserei (f) dökümhaneGift (n) zehirgiftiges Gas zehirli (toksik) gazGiftigkeit (f) zehirlilik (toksisite)Gipfel (m) tepe, zirve, dorukGips (m) jips (caso4 . 2h2o), alçı taşıGitter (n) ızgara, kafes, parmaklık

Page 75: Almanca Madencilik

Gitterstruktur (f) kafes yapısıGlanz (m) parlaklıkGlanzeisenerz (n) spekülarit, hematit, kırmızı demir taşı (fe2o3)Glanzkohle (f) parlak kömür, antrasitGlas (n) camglatt cilalı, düz, pürüzsüzGlauberit (m) glauberit [na2ca(so4)2]Glaubersalz (n) glauber tuzu, sodyun sülfatgleichartig homojengleichbleibend sabit, duraylıgleichförmig aynı formda, aynı şekildeGleichgewicht (n) dengeGleichgewichtszustand (m) denge durumuGleichrichter (m) doğrultucu, regülatörGleichspannung (f) doğru akımGleichstrom (m) doğru akımGleichstrommotor (m) doğru akım motoruGleichstromumformer (m) goğru akım transformatörü (dönüştürücü)Gleis (n) ray, demiryolu, hatGleisabzweigung (f) demiryolu kavşağı, demiryolu makasıGleisförderung (f) demiryolu nakliyatıGleiskettengeraet (n) paletli araçGleisschotter (m) demiryolu balastıGleisverlegung (f) ray döşeme işlemiGleitbogenausbau (m) sürtünmeli bağ, kayıcı bağ (kemer şeklinde galeri tahkimatı)gleiten kaymakGleitflaeche (f) kayma yüzeyiGleithobel (m) kayıcı sabanGleitkappe (f) kayıcı sarmaGleitkratzer (m) skreyper, küreyiciGleitmodul (m) kayma (makaslama) modülüGleitringausbau (m) sürtünmeli dairesel tahkimatGleitwiederstand (m) kayma direnciGleitwinkel (m) kayma açısıGlimmer (m) mikaGlimmerscheibe (f) mika yaprağı (dilimi)Glimmerschiefer (m) mika şistGlühbirne (f) flamanlı ampülGlühbirnenfassung (f) ampul duyuGlühlampe (f) flamanlı lambaGneis (m) gnays; granitin yüksek sıcaklık ve basınç altında metamorfize olması ile oluşan kayaçgoethermisch jeotermal; yer ısısıGoethit (m) götit [hfeo2 - feo(oh)]Gold (n) altınGoldamalgam (n) altın amalgamı (altının ile civa karışımı)Goldklumpen (m) altın külçesiGoldseife (f) plaser altın yatağıGoldstaub (m) altın tozu

Page 76: Almanca Madencilik

Graben (m) çukur, yarmaGrabenarbeit (f) kanal açma çalışmasıGrabenaushebemaschine (f) kanal açma makinesiGrabenaushubmaschine (f) kanal açma makinesiGrabenbagger (m) kanal açma işinde kullanılan ekskavatörGrabschaufel (f) kazı kepçesiGrabtiefe (f) kazı derinliğiGrad (m) bir dik açının ölçüsünün yüzde biri, oranGranit (m) granit; kuvars, mika, feldspat gibi minerallerden oluşan derinlik kayacı.Granodiorit (m) granodiyoritGraphit (m) grafit; yumuşak, dokunumu yağsı ve ince levhalar halinde bükülme özelliğine sahip bir doğal karbon.Graphitkohle (f) grafit kömürüGravimeter (n) gravimetre, yerçekimi ölçergravimetrisch gravimetrikgravimetrische Analyse gravimetrik analizgravimetrische Trennung gravimetrik ayırmaGreifbagger (m) kaptırma kepçeli ekskavatörGreiferinhalt (m) kova hacmi, kepçe kapasitesiGreiferschaufel (f) kaptırma (çift çeneli) kepçeGrenze (f) sınırGrenzlinie (f) sınır çizgisiGrenzpfeiler (m) sınır topuğuGrenztemperatur (f) sınır sıcaklığıGrenzwert (n) sınır değerGrenzwinkel (m) sınır açısıgrob iriGrobbrecher (m) iri kırıcıGrobbrechung (f) iri kırmaGrobgefüge (n) makro yapıGrobkohle (f) iri kömürgrobkörnig iri taneliGrobmahlung (f) iri öğütmegrobstückig iri parçalıGrossbohrloch (n) büyük çaplı sondaj deliğiGrossbohrlochsprengverfahren (n) büyük çaplı deliklerle patlatma (ateşleme) yöntemiGrosslochbohren (n) büyük çaplı delik delmeGrosslochsprengung (f) büyük çaplı deliklerle patlatma (ateşleme)Grube (m) maden ocağıGrubenanlage (f) maden ocağı tesisiGrubenanzug (m) madencilerin ocaktaki çalışmaları sırasında giydikleri iş elbisesiGrubenarbeiter (m) maden işçisiGrubenaufsichtsbeamter (m) ocak nezaretçisiGrubenausbau (m) ocak tahkimatıGrubenbahn (f) ocak demiryoluGrubenbahnanlage (f) ocaktaki demiryolu şebekesi (tesisi)Grubenbau (m) yer altı işletmesiGrubenbesitzer (m) ocak sahibiGrubenbetrieb (m) maden ocağı işletmesi

Page 77: Almanca Madencilik

Grubenbewetterung (f) ocak havalandırmasıGrubenbezirk (m) ocak sahası, ocak bölgesiGrubenbrand (m) ocak yangınıGrubendirektor (m) ocak müdürüGrubeneingang (m) ocak girişiGrubenfahrt (f) yer altı ocağını dolaşma, ocak turnesiGrubenfeld (n) ocak sahasıGrubenförderung (f) ocaktaki nakliyat çalışmalarıGrubengas (n) ocak gazı, metanGrubengasmesser (m) metan gazı ölçüm cihazı, metan dedektörüGrubenhelm (m) madenci başlığı, baretGrubenholz (n) ocakta kullanılan ahşap tahkimat malzemesiGrubeningenieur (m) ocak mühendisiGrubenkarte (f) ocak haritasıGrubenklima (n) ocak iklimiGrubenlampe (f) ocak lambası, madenci lambasıGrubenlokomotive (f) ocak lokomotifiGrubenlüfter (m) ocak vantilatörüGrubenobersteiger (m) ocak başmühendisiGrubenplanung (f) ocak planlamasıGrubenrettungsstelle (f) ocak tahlisiye (kurtarma) istasyonuGrubenrevier (n) maden havzasıGrubenriss (m) ocak planıGrubenschacht (m) maden ocağı kuyusuGrubensteiger (m) ocak formeni (ustabaşı)Grubenunglück (n) maden kazasıGrubenventilatör (m) ocak vantilatörüGrubenvorschrift (f) maden yönetmeliğiGrubenwagen (m) ocak arabası (vagon)Grubenwarte (f) ocak merkezi gözlem istasyonuGrubenwasser (n) ocak suyuGrubenwehr (f) ocak tahlisiye (kurtarma) ekibiGrubenwetter (f) ocak havasıGrubenzimmerung (f) ahşap ocak tahkimatıGrund (m) esas, temel, taban, nedenGrundbestandteil (m) temel bileşenGrundplatte (f) taban plakasıGrundriss (m) plan, kroki,Grundsohle (f) taban katıGrundstrecke (f) taban yolu, ana yolGrunduntersuchung (f) temel etüdüGrundwasser (n) zemin suyu, yer altı suyuGrundwasserabsenkung (f) yer altı su seviyesinin alçaltılması (düşürülmesi)Grundwasseraustritt (m) yer altı suyunun boşaltılmasıGrundwasserdeckflaeche (f) yer altı su seviyesi üzerindeki geçirimsiz tabakalarGrundwassergefaelle (n) yer altı su tablası eğimiGrundwassergewinnung (f) yer altı suyunun kazanılması (üretimi)Grundwasserkunde (f) hidrojeoloji; yer altı sularının araştırılmasını ve elde edilmesini inceleyen yer bilimi kolu.

Page 78: Almanca Madencilik

Grundwasserspeicher (m) yer altı su rezervuarıGrundwasserspiegel (m) yer altı suyu seviyesi (tablası)Grundwasserstrom (m) yer altı suyu akımıGrundwasserströmung (f) yer altı suyu akımıGruppe (f) grup, bölüm, toplulukgruppieren gruplandırmakGummi (m) lastikGummiband (n) lastik bantlı taşıyıcı (konveyör)Gummibelag (m) lastik kaplama (tabaka)Gummidichtung (f) lastik contaGummiförderband (n) lastik bantlı taşıyıcı (konveyör)Gummigurtförderer (f) lastik bantlı taşıyıcı (konveyör)Gummiriemen (m) lastik kayışGummischlauch (m) lastik hortumGummistossdaempfer (m) lastik tamponGurt (m) bant, kayış, kemerGurtbandförderer (m) bant konveyörGurtspannstation (f) bant gerdirme istasyonuGurtspannvorrichtung (f) bant gerdirme donanımıGurttragrolle (f) bant taşıma kasnağıGurttrommel (f) bant tamburuGuss (m) dökümGussbeton (m) dökme betonGussblock (m) külçeGusseisen (n) dökme demirGussstahl (m) döküm çeliğiGut (n) mal, malzemeGutachten (n) bilirkişi raporuGutschrift (f) sertifikaHacke (f) kazmahacken kazma ile kazı yapmakHackenstiel (m) kazma sapıHäfigkeitskurve (f) sıklık (frekans) eğrisihaften yapışmakHaftfähigkeit (f) yapışma yeteneği, adhezyonHaftkraft (f) yapışma kuvveti, adhezyon kuvvetiHaftung (f) yapışma, adhezyon, sorumluluk, kefaletHaftwasser (n) bağıl su (nem), bünye suyuHahn (m) musluk, vanaHaken (m) kanca, çengelHakenlast (f) kanca yüküHakentraglast (f) kanca yükü, kancanın taşıyabileceği yükhalb yarım, yarıhalbautomatisch yarı otomatikhalber Türstock yarım kasa tahkimatıhalbjährlich yarım yıllık, altı aylıkHalbkreis (m) yarım daireHalbmesser (m) yarı çap

Page 79: Almanca Madencilik

Halbsekundenzünder (f) gecikme süresi 500 ms (± 200 ms ) olan elektrikli kapsüllerhalbsteil yarı dikHalde (f) yığın, pasa (stok, harman) sahasıHaldenböschung (f) yığın (pasa) şeviHalit (m) halit, kaya tuzu (nacl)Haltebremse (f) frenHaltekraft (f) tutma kuvvetihalten tutmak, durdurmak, dayanmak, alıkoymakHalter (m) tutucu, sabitleyiciHalteschraube (f) sabitleme vidasıHämatit (m) hematit, kan taşı (fe2o3)Hammer (m) çekiçHammerbrecher (m) çekiçli kırıcıHammermühle (f) çekiçli değirmenHand (f) elHandantrieb (m) el ile (manuel) tahrikHandarbeit (f) el işçiliğiHandbeil (n) baltahandbohren el ile delik delmekHandbohrer (m) el delicisiHandel (m) ticaret, alış veriş, işletmeHandelsvertrag (m) ticari sözleşmeHandfeuerlöscher (m) el tipi yangın söndürücüHandkarren (m) el arabasıHandlampe (f) el lambası, elde taşınan lambaHandsäge (f) el testeresiHandscheidung (f) el ile ayırmaHandschutz (m) el koruyucuHandsteuerung (f) el ile (manuel) yönlendirme, kullanmaHandversatz (m) el dolgusu (ramblesi)Handwerkzeug (n) el aletiHängebahn (f) havai hat nakliyat sistemiHängebank (f) kuyudan gelen üretimin yeryüzü nakliyatına aktarıldığı yerhängen asmak, asılı durmakhängend asılı, askıdaHangendausbruch (m) kötü tavan şartları veya yetersiz tahkimat nedeniyle tavan tabakalarının göçmesiHangendbeherrschung (f) tavan kontroluHangenddruck (m) tavan basıncıHangendes (n) tavan taşı, tavan tabakası; maden yatağının üstünü örten kayaçlarHangendkohle (f) tavan kömürüHangendschild (n) tavan kalkanıharmonischer Abbau harmonik (uyumlu) üretimhart sertHärte (f) sertlikHärtegrad (m) sertlik derecesiHärteprüfung (f) sertlik testiharter Boden sert zeminhartes Gestein sert kayaç

Page 80: Almanca Madencilik

Härteskala (f) sertlik skalasıHärtezahl (f) sert sayısıHartgestein (n) sert kayaçHartmanganerz (n) psilomelan (ba,h2o)4 mn10 o20Hartmetall (n) sert metalHartmetallkrone (f) sert metal matkap (kesici uç)Hartmetalllegierung (f) sert metal alaşımıHartmetallschneide (f) sert metal keskiHartsalz (n) sert tuz; kaya tuzu (nacl), silvin (kcl) ve kiserit (mgso4 . h2o) karışımından oluşan tuztaşıHarz (n) reçineharziges Holz reçineli ağaç (ahşap)Haspel (m) vinçHaspelkammer (f) vinç odasıHaspelseil (n) vinç halatıHaspeltrommel (f) vinç tamburuHaspelwärter (m) vinççiHaue (f) kazmahauen kazma ile kazı yapmakHauer (m) kazmacıHauerleistung (f) kazmacı randımanı (verimi)Haufen (m) yığın, öbekHäufigkeit (f) sıklık, frekansHaufwerk (n) yığın, ufalanmış malzeme (cevher, kayaç vb.) yığınıHaufwerksböschunswinkel (m) yığın şev açısıHauptader (f) ana damarHauptantrieb (m) ana tahrik ünitesiHauptförderschacht (m) ana nakliyat kuyusuHauptfördersohle (f) ana nakliyat katıHauptförderstrecke (f) ana nakliyat galerisiHauptgetriebsteil (m) ana tahrik kısmı (bölümü)Haupthangendes (n) ana tavanHauptleitung (f) ana hatHauptlüfter (m) ana vantilatörHauptquerschlag (m) ana rekup galerisi; damarı kesmek üzere sürülen ana galeri.Hauptrichtstrecke (f) ana galeriHauptschacht (m) ana kuyuHauptsohle (f) ana katHauptspannung (f) asal (ana) gerilmeHauptstollen (m) ana galeriHauptstrecke (f) ana galeriHauptventilator (m) ana vantilatörHauptwetterbuch (n) ocak havalandırması ile ilgili ölçüm sonuçlarının kaydedidiği defterHauptwetterstrecke (f) ana havalandırma galerisi (yolu)Hauptwetterstrom (m) hava giriş ve çıkış kuyuları arasında tüm ocağı dolaşan hava akımıHausbrandkohle (f) konutlarda yakacak olarak kullanılan kömür, teshin kömürüHebegerät (n) kaldırma cihazıHebekran (m) kaldırma vinciHebel (m) kaldıraç, kol, manivela

Page 81: Almanca Madencilik

Hebelarm (m) manivela koluheben kaldırmak, yükseltmekHebewerk (n) kaldırma düzeneğiHebewinde (f) kaldırma vinciHebung (f) kaldırma, yükseltmeHeizgas (n) ısıtma gazıHeizkraft (f) ısıtma gücüHeizöl (n) fuel oil, mazotHeizwert (m) ısıl değerHelium (n) helyum (he)Helligkeit (f) parlaklıkHelm (m) baret, koruycu başlıkHerabsetzung (f) indirgeme, redüksiyonHerd (m) sallantılı masa, ocakHerdkonzentrat (n) sallantılı masa konsantresihereinbrechen göçmek, çökmekhereinbrechen des Hangenden tavanın göçmesiHerrichtung (f) kazı makinelerinin montajıherstellen üretmek, imal etmekHersteller (m) üretici, imalatçıHerstellung (f) üretim, imalatheterogen heterojen; ayrı cinsten veya değişik yapıda olan.Hilfsantrieb (m) yardımcı tahrik ünitesiHilfsarbeiter (m) yardımcı işçi, yedek işçiHilfsbelüftung (f) yardımcı havalandırmaHilfsbewetterung (f) yardımcı havalandırmaHilfsgesenk (n) yardımcı kuyu, dahili kuyuHilfslüfter (m) yardımcı vantilatörHilfsschacht (m) yardımcı kuyu, servis kuyusuHilfsventilator (m) yardımcı vantilatörHinterachse (f) arka aks (dingil)Hinterbruch (m) arkanın kırılmasıhintereinanderbewettern seri şekilde havalandırmakhinterfüllen arkayı doldurmakHinterfüllung (f) arka dolgusuHinterkipper (m) aradan boşaltmalı (damperli) kamyonHintermörtelung (f) arkanın betonlanmasıHirschbachverfahren (n) hirschbach yöntemi; kömür damarlarından metan gazı drenajında kullanılan bir yöntemhistorische Geologie tarihsel jeolojiHitze (f) ısıhitzebeständig ısıya dayanıklıHitzeschlag (m) ısı çarpmasıHobel (m) sabanHobelbarkeit (f) saban ile kazılabilirlikHobelbedüsung (f) sabanla kazı sırasında çıkan tozun su fisketeleriyle bastırılmasıHobelbetrieb (m) saban ile kazı yapılan üretim ünitesiHobelfahrer (m) saban operatörüHobelgasse (f) sabanın hareketi (çalışması) sırasında nakliyat oluğu ile arın arası boşluk

Page 82: Almanca Madencilik

Hobelgeschwindigkeit (f) saban kazı (ilerleme) hızıHobelkette (f) saban zinciriHobelkörper (m) saban gövdesiHobelmesser (n) saban keskisihobeln saban ile kazmakHobelschlitten (m) saban kızağıHobelschnitt (m) saban ile yapılan kesmeHobelstreb (m) saban ile kazı yapılan uzun ayakhochbohren aşağıdan yukarıya doğru delik delmekHochbohrung (f) tavana (yukarıya) doğru delinen delikhochbrechen aşağıdan yukarıya doğru boşluk açmakhochbrisant şiddetli patlayıcıhochbrisanter Sprengstoff şiddetli (güçlü) patlayıcı maddeHochdruck (m) yüksek basınçHochdruckgas (n) yüksek basınçlı gazHochdruckkessel (m) yüksek basınç kazanıHochdruckkompressor (m) yüksek basınç kompresörüHochdruckleitung (f) yüksek basınç hattıHochdruckpumpe (f) yüksek basınç pompasıHochdruckrohr (n) yüksek basınç borusuHochdrucktränkung (f) basınçlı su empenyesi (emdirilmesi)Hochdruckturbine (f) yüksek basınç türbiniHochdruckventil (n) yüksek basınç vanasıHochlader (m) yeraltında vagonlara yükleme yapan, kepçeli yandan boşaltmalı yükleyiciHochleistung (f) yüksek kapasite (verim, güç)Hochofen (m) yüksek fırınHochofenanlage (f) yüksek fırın tesisiHochofenkoks (m) yüksek fırın kokuHochofenschlacke (f) yüksek fırın cürufuHochspannung (f) yüksek gerilimHochspannung (f) yüksek gerilim, 15.000 v'un üzerindeki gerilimHochspannungsleitung (f) yüksek gerilim hattıHochspannungstransformator (m) yüksek gerilim transformatörühochwertig yüksek değerli, yüksek kalitelihochwertige Kohle yüksek kaliteli kömürhochwertiges Erz yüksek kaliteli (tenörlü) cevherhohl sondaj tiji içindeki delik (boşluk)Hohlraum (m) boşluk, kazı boşluğuHolz (n) ağaç, ahşap, odunHolzausbau (m) ağaç (ahşap) tahkimatHolzbearbeitung (f) ağaç malzemeyi kullanım amacına göre işlemeHolzkappe (f) ağaç (ahşap) sarmaHolzkasten (m) domuz damıHolzkohle (f) odun kömürüHolzplatz (m) ocakta kullanılacak ahşap malzemenin yeryüzünde depolandığı yerHolzstempel (m) ağaç (ahşap) direkHolztreankung (f) ahşap malzemenin emprenyasyonu; ahşabın ömrünü uzatmak için çeşitli yöntemlerle kimyasalların ahşap malzemeye emdirilmesiHolzverbrauch (m) üretilen her 1000 ton satılabilir cevher için tüketilen ahşap malzeme miktarı

Page 83: Almanca Madencilik

homogen homojen, biryapımlıHopkalit (n) karbonmonoksit maskelerinde kullanılan granüle cuo, mno2 karışımı katalizatörHorizont (m) horizon, ufkihorizontal yatayHorizontalbohrung (f) yatay sondajhorizontale Schicht yatay tabakalanmahorizontale Schichtung yatay tabakalanmahorizontale Schublänge yatay deplasman (yer değiştirme)horizontale Verwerfung yatay atımlı fayhorizontaler Firstenbau yatay dilimli, tavan arınlı ayak yöntemiHornblende (f) hornblend [ca2 (mg, fe, al)5 (al, si)8 o22 (oh)2]Horst (m) fayın yükselmiş bloğuHosenrohr (n) y tipi boru bağlantısıHöhe (f) yükseklik, kotHöhenmesser (m) altimetre, yükseklik ölçerHöhenmessung (f) altimetri, yükseklik ölçümüHöhle (f) boşluk, mağaraHöhlenwasser (n) boşluk suyuHub (m) kaldırma, strokHubhöhe (f) kaldırma yüksekliğiHubkraft (f) kaldırma kuvvetiHubraum (m) strok (silindir) hacmiHubvermögen (n) kaldırma kapasitesiHubzahl (f) strok sayısıHumus (m) humus; toprak içindeki organik bileşiklere verilen genel adHumusboden (m) humus açısından zengin toprakHütte (f) metalürji tesisiHüttenkoks (m) metalürjik kokHüttenkunde (f) metalürji, metal bilimihydrauliche Anlage hidrolik tesishydrauliche Bohrmaschine hidrolik delme makinesihydrauliche Bremse hidrolik frenhydrauliche Förderung hidrolik nakliyathydrauliche Gewinnug hidrolik kazıhydrauliche Kupplung hidrolik kavramahydraulicher Abbau hidrolik kazıhydraulicher Antrieb hidrolik tahrikhydraulicher Stempel hidrolik direkhydraulicher Versatz hidrolik dolgu (ramble)hydrauliches Bohren hidrolik delik delmehydrauliches Getribe hidrolik şanzımanHydraulik (f) hidrolik; sıvılar yardımıyla hareket ve kuvvetlerin üretimi, kumandası.Hydraulikaggregat (n) hidrolik kontrol düzeneğiHydraulikpumpe (f) hidrolik pompasıHydrobohrer (m) hidrolik delicihydrodynamisch hidrodinamikHydrogeologie (m) hidrojeolojiHydrologie (f) hidrojeoloji

Page 84: Almanca Madencilik

hydromechanische Gewinnung kömürün 8 0 -100 bar basınçlı su ile kazıldığı üretim (kazı) yöntemihydrostatisch hidrostatikhydrostatischer Druck hidrostatik basınçhydrostatischer Spigel hidrostatik seviyehydrostatisches Niveau hidrostatik seviye, yer altı su seviyesihydrothermal hidrotermal, sıcak su kaynağıhydrothermale Lagerstätte hidrotermal maden yatağıhydrothermale Verwitterung hidrotermal alterasyon, sıcaksu etkisinde ayrışmahydrothermale Zersetzung hidrotermal bozunmaHygrometer (n) higrometre, nem ölçerHygroskop (n) higroskop, nem ölçerhygroskopisch higroskopik, nemçekerhygroskopische Feuchtigkeit higroskopik nemhygroskopisches Wasser higroskopik suHyrauliköl (n) hidrolik yağıHyraulikspeicher (m) hidrolik deposuI- Profil (n) ı kesitli profilIlmenit (m) ilmenit (fe2 . tio3)Immediatanalyse (f) kısa analizImprägnation (f) emprenyasyon, emdirmeImprägnationserz (n) emprenye cevherImprägnationslagerstätte (f) emprenye maden yatağıImprägnierlösung (f) emprenyasyon çözeltisiImprägniermittel (n) emprenyasyon maddesiInbetriebnahme (f) işletmeye alma, devreye sokma, çalışmaya başlamaInbetriebsetzung (f) çalıştırmaya başlatmaIndium (n) indiyum (ın)Industrie (f) endüstri, sanayiInertgas (n) inert gaz; azot ve soy gazlarInertisierung (f) inert gazları kullanarak gizli ocak yangınları ile savaşımInfrastruktur (f) alt yapıIngenieur (m) mühendisIngenieurbüro (n) mühendislik bürosuIngenieurgeologie (f) mühendislik jeolojisiInhalt (m) içerik, hacim, içerikInjektion (f) enjeksiyonInjektionsflüssigkeit (f) enjeksiyon sıvısıInjektionsloch (n) enjeksiyon deliğiInjektionszone (f) enjeksiyon bölgesiInjektor (m) enjektörInklination (f) eğim, meyilInklinationsrichtung (f) eğim yönüInklinationswinkel (m) eğim açısıInklinometer (n) eğim ölçerInkohlung (f) kömürleşmeInkohlungsgas (n) kömürleşme sürecinde çıkan gazInkohlungsgrad (m) kömürleşme derecesiInkohlungsprozess (m) kömürleşme prosesi (süreci)

Page 85: Almanca Madencilik

Innenbedüsung (f) kesici makinelerin çalışması sırasında çıkan tozun su püskürtülerek bastırılmasıInnendruck (m) iç basınçInnendurchmesser (m) iç çapInnenfläche (f) iç yüzeyInnenkernrohr (n) iç karot borusuInnenkippe (f) iç döküm sahasıInspektion (f) kontrol, denetimInspektor (m) kontrolör, denetçiInstandhaltung (f) tamir- bakımInstandhaltungskosten (f) tamir - bakım giderleriInstandsetzen tamir etmek, korumakInstandsetzung (f) tamir, işler duruma getirmeInstrument (n) alet, araç, gereçIntervallsprengung (f) gecikmeli patlatma (ateşleme)Intervallzünder (m) gecikmeli kapsülIod (n) iyot (ı)Iridium (n) iridyum (ır)Isohypse (f) izohips, eşyükseltiIsolation (f) izolasyon, yalıtımIsolationmaterial (n) izolasyon malzemesiIsolator (m) izolatör, yalıtıcıIsolierband (n) izolasyon bandı, yalıtkan bandIsolierschicht (f) izolasyon tabakasıIsolinie (f) eş yükselti çizgisiIsoschaum (m) yer altı boşluklarının doldurulması ve barajların sızdırmazlığının sağlanması için uygulanan köpükIsotherme (f) izoterm, eşsıcaklıkidiomorf idiomorf; minerallerin kendilerine özgü kristal biçimiim Einfallen eğim aşağı, eğim yönündeim Einsatz kullanımda olan, çalışanimprägnieren emprenye etmek, emdirmekimprägniertes Holz emprenye edilmiş ahşapin Betrieb kullanımda olan, çalışanin situ yerinde, bulunduğu yerdeinert inert, kimyasal tepkimeye girmeyen, atıl, etkisizinkohlen kömürleşmekinnen iç, içselinnere iç, içselinnere Reibung içsel sürtünmeinnere Spannung içsel gerilmeinnere Verbrennung içsel yanmainnerer Durchmesser iç çapinnerer Reibungswinkel iç sürtünme açısıinstabil duraylı olmayan, dengesiz, zayıfinstallieren kurmak, monte etmekinstandhalten tamir etmek, korumakintrusiv intrusiv, araya giren, sokulanintrusive Lagerstätte intrusif maden yatağıintrusives Gestein intrusif kayaç

Page 86: Almanca Madencilik

isolieren izole etmekisomorf izomorf, eşbiçimisotrop izotrop, tüm yönlerde aynı özellikleri gösterenJahr (n) yıl, seneJahresbericht (m) yıllık raporJahresdurchschnitt (m) yıllık ortalamaJahresförderung (f) yıllık üretimJahresleistung (f) yıllık üretim, yıllık verimJahresproduktion (f) yıllık üretimJahresverbruch (m) yıllık tüketimjährlich yıllıkJod (n) iyot (ı)Jungbergmann (m) iş akdi ile çalışan genç madencijustieren ayarlamakJustierung (f) ayarJustiervorrichtung (f) ayar (kalibrasyon) düzeneğiKabel (n) kablo, halatKabelanker (m) kablo türü kaya saplaması (cıvatası)Kabelanschluss (m) kablo bağlantısıKabelbagger (m) draglaynKabeltrommel (f) kablo (halat) tamburuKabine (f) kabinKadmium (n) kadmiyum (cd)Kadmiumerz (n) kadmiyum cevheriKaliber (n) kalibre, iç çapKaliberverschleiss (m) delme işlemi sonucu aşınmayla delicinin çapının küçülmesikalibrieren kalibre etmek, ayarlamakKaliglimmer (m) akmikaKalisalpeter (m) güherçile, potasyum nitrat (kno3)Kalisalz (n) potasyum tuzu; potasyum klorür ve potasyum sülfatın magnezyum ve kalsiyum bileşenleri ile oluşturduğı karışım.Kalium (n) potasyum (k)Kalk (m) kireç; kalsiyum karbonat içeren kayaçların kalsinasyon sıcaklığında (850-950°c) pişirilmesi ile elde edilen madde.kalkarm kireç içeriği düşükKalkbruch (m) kireç ocağıkalkführend kireçli, kireç içerenKalkgehalt (m) kireç içeriğiKalkgrube (f) kireç ocağıkalkig kireçli, kireç içerenkalkiger Sandstein kireçli kumtaşıKalkmörtel (m) kireç harcıKalkofen (m) kireç fırınıKalkspat (Calcit, Kalzit) (m) kalsit (caco3)Kalkstein (m) kireç taşıKalksteingrube (f) kireç taşı ocağıKalkwasser (n) kireç suyuKalorie (f) kalori, ısı birimi (1 kalori = 4,1868 joule)kalorimetrische Bombe kalorimetre bombası; bir reaksiyondaki yanma ısısını ölçmek için kullanılan bir kalorimetre çeşidi.kalt soğuk

Page 87: Almanca Madencilik

Kälteleistung (f) soğutma kapasitesiKältemaschine (f) soğutma makinesi, soğutucuKalzinieranlage (f) kalsinasyon (kavurma) tesisikalzinieren kalsine etmek, kavurmak; bir maddenin içerdiği nemi ve karbondioksit gibi uçucu maddeleri uzaklaştırmak için o maddeyi erime noktasının altında ısıtma işlemi.Kalzium (n) kalsiyum (ca)Kalziumkarbit (n) kalsiyum karbit (cac2), kalsiyum karbür; kireçle kokun elektrik fırınında yaklaşık 2000°c civârında ısıtılması ile elde edilen kimyasal bileşik.Kambrium (n) kambriyen; günümüzden 545 myıl önce başlayıp 495 myıl önce sona eren jeolojik dönem.Kamin (m) bacaKamingas (n) baca gazıKammer (f) oda, hücre, kamaraKammerbau (m) oda üretim yöntemiKammerbruchbau (m) göçertmeli oda üretim yöntemiKammerpfeilerbau (m) oda-topuk üretim yöntemiKammersprengung (f) oda veya galeri patlatması (ateşlemesi)Kanal (m) kanalKanalquerschnitt (m) kanal kesitiKante (f) kenar, köşeKantholz (n) kiriş, dörtgen kesitli dar ve kalınca tahtakantig köşeliKaolin (n) kaolin; porselen yapımında kullanılan beyaz renkli, ateşe dayanıklı kil.Kaolinit (m) kaolinit (al2o3 .2sio2. 2h2o )Kapazität (f) kapasitekapillar kılcalKapillarität (f) kılcallıkKappe (f) sarma, tavan sarmasıKappengelenk (n) sarma mafsalıKappenreihe (f) sarma dizisiKappenverbindungsbolzen (m) sarma birleştirme pimiKapsel (f) kapsülKarat (n) karat; değerli taşların ağırlık ölçü birimi (1 karat = 200 mg).Karbid (n) kalsiyum karbür (cac2)Karbidlampe (f) karpit lambasıKarbon (n) karbonifer; günümüzden 354 myıl önce başlayıp 292 myıl önce sona eren jeolojik dönem.Karbonisation (f) karbonizasyon; kömürün oksijensiz bir ortamda ısıtılarak, gaz, sıvı ve katı ürünlerine ayrılması işlemi.Karborund (n) silisyum karbür (sic)Karst (m) karst; yağışlar ve yer altı sularının kalker, jips vb. eriyebilen kırıklı kayaçları kimyasal aşındırması ile oluşan boşluklar.Karstbildung (f) karst oluşumuKarsthöhle (f) karstik mağaraKarstikwasser (n) karstik suKarte (f) haritaKartenkunde (f) haritacılıkKartenmassstab (m) harita ölçeğiKartenzeichen (n) harita işaretikartieren haritalamakKartierung (f) haritalamaKassiterit (m) kasiterit (sn o2)Kasten (m) kutu, sandık, damKatalisator (m) katalizatör; kimyasal tepkimeyi hızlandıran fakat kendisi değişmeden kalan madde.

Page 88: Almanca Madencilik

Kathode (f) katot, eksi uçKaue (f) çalışanların elbise değiştirme kabinikaustisch bazikkaustische Flüssigkeit bazik sıvıKaverne (f) yer altı boşluğuK-Bau k şeklinde yan basınçlara karşı yapılmış tahkimat güçlendirmesiKegel (m) koniKegelbrecher (m) konik kırıcıKegeleinbruch (m) koni (piramit) şeklinde orta çekmekegelförmig koni şekilliKegelmeissel (m) konik keskiKegelrad (n) konik dişliKegelradgetriebe (n) konik dişliKegelzahnrad (n) konik dişliKeil (m) kama, keskiKeileinbruch (m) kama tipi (v tipi) orta çekmekeilförmig kama şekillikeilförmiger Böschungsbruch kama tipi şev kaymasıKeillochbohren (n) blok taş üretiminde kama uygulaması için yapılan sondajlarKeilriemen (m) v tipi kayışKeilwinkel (m) kama (kesme) açısıKennlinie (f) karakteristik çizgiKennwert (m) karakteristik değerKennziffer (f) kot numarası, referans numarası, şifreKeramik (f) seramikKern (m) karot, atom çekirdeği, nüve, merkezKernausstossvorrichtung (f) karot alma aygıtıKernbohrausrüstung (f) karotlu sondaj donanımıKernbohrer (n) karot matkabıKernbohrkrone (f) karot alma matkabıKernbohrmaschine (f) karotlu sondaj makinesiKernbohrung (f) karotlu sondajKerndurchmesser (m) karot çapıKernenergie (f) nükleer enerjiKernenergie (f) nükleer enerjiKernfangvorrichtung (f) karot yakalama düzeneğiKerngewinn (m) karot verimiKerngewinnung (f) karot verimiKernheber (m) karot tutucuKernit (Rasorit) (m) kernit (na2 b4 o7. 4h2o)Kernkasten (m) karot sandığıKernprobe (f) karot numunesi (örneği)Kernreaktion (f) nükleer reaksiyon (tepkime)Kernreaktor (m) nükleer reaktörKernrohr (n) karot tüpüKernstrahlung (f) nükleer radyasyon (ışınım)Kerogen (n) kerojen; tortul kayalar içerisinde bulunan, su ve alkali solventler içerisinde ergimeyen organik bileşikler.Kerosin (n) petrolün 149 - 232 0c arası destilasyonu sırasında elde edilen ürün.

Page 89: Almanca Madencilik

Kessel (m) kazan, havza, çukurKesselhaus (n) kazan dairesiKesselkohle (f) kazan kömürüKesselwirkungsgrad (m) kazan verimiKette (f) zincirKettenabmessung (f) zincir boyutuKettenanschluss (m) zincir bağlantısıKettenbahn (f) boş vagonları ilerleten zincirli sistemKettenbruch (m) zincir kırılması (parçalanması)Kettenförderer (m) zincirli konveyör (taşıyıcı)Kettenführung (f) zincir kılavuzuKettengeschwindigkeit (f) zincir hızıKettenglied (n) zincir halkasıKettenkanal (m) zincir kanalıKettenkratzerförderer (m) zincirli konveyör (taşıyıcı)Kettenschloss (n) zincir kilidiKettenschrämmaschiene potkopaç makinasıKettenschrämmaschine (f) potkabac makinesiKettenspanner (m) zincir gerdiricisi (gergisi)Kettenverbindung (f) zincir bağlantısıKettenwinde (f) zincir dişlisiKies (m) çakıl, iri kumKiesablagerung (f) çakıl yatağıKiesbank (f) çakıl tabakasıKiesel (m) iri kum, çakılKieselgestein (n) silisifiye (silisleşmiş) kayaçKieselgur (n) kizelgur, diyatomit; tek hücreli alglerin silisli iskeletlerinden meydana gelen tortul kayaç.Kieselstein (m) çakıl taşıKieslagerstätte (f) çakıl yatağıKiessand (m) kumlu çakılKiesschicht (f) çakıl tabakasıKiesschotter (m) iri çakılKilogramm (n) kilogrammKilometer (m) kilometreKilopond (n) kilopond (kg-f); kütlesi 1 kg olan cismin standart yerçekimi altında uyguladığı kuvvet.Kilowatt (n) kilovatKinematik (f) hareketin zamansal-uzaysal özellikleri ile uğraşan mekanik dalı.kinetische Energie kinetik enerjiKippbewegung (f) devirme hareketiKippe (f) atık yığını (sahası) , harman sahasıkippen devirmek, boşaltmak, yıkmakKippenstation (f) tumba istasyonuKipper (m) tumbacıKipphöhe (f) boşaltma yüksekliğiKippkarre (f) devrilerek boşaltılan vagon, tumba vagonuKippung (f) devrilme, tumbaKippvorrichtung (f) tumba aracıKippwagen (m) devrilerek boşaltılan vagon, tumba vagonu

Page 90: Almanca Madencilik

Kippwinkel (m) dökme açısıKlang (m) sesKlappe (f) klape, açılır kapanır kapak, valfklar saf, temiz, berrak, duru,Kläranlage (f) arıtma tesisiKlärbassin (n) çökelme havzasıKlärbecken (n) arıtma (çöktürme) havuzuklären temizlemekKlärmittel (n) arıtıcı maddeKlärtank (m) arıtma tankıKlärteich (m) arıtma (çöktürme) havuzuKlärung (f) arıtma, temizleme, çöktürmeKlarwasser (n) arıtılmış (temiz) suKlärwerk (n) arıtma tesisiKlasse (f) sınıf, derece, kaliteKlassieranlage (f) klasifikatör, sınıflandırma tesisiKlassierapparat (m) sınıflandırma aracıklassieren sınıflandırmak, ayırmakKlassierer (m) klasifikatör, sınıflandırıcıKlassierrost (m) ızgara, elekKlassiertrommel (f) döner elekKlassierung (f) klasifikasyon, sınıflandırma, ayırmaKlassierung nach der Korngrösse tane büyüklüğüne göre sınıflandırmaklassifizieren klasifiye etmek, sınıflandırmak, ayırmakklastische Sedimente taneli tortul kayaçlarKlaubarbeit (f) elle ayıklama, tavuklamaKlaubband (n) ayıklama bandıKlaubeband (n) tavuklama (ayırma) bantıklauben elle ayıklamak, tavuklamakKlauber (m) elle ayıklama (tavuklama) işçisiKlaubrinne (f) ayıklama oluğuKlaubtisch (m) ayıklama masasıKlebanker (m) reçineli tavan civatasıkleben yapıştırmakKleinförderwagen (m) 1500 l'den küçük kapasiteli vagonKleinlochbohren (n) 50 mm' den küçük çaplı delik delmeklettern tırmanmak (saban)Klima (n) iklimKlimaanlage (f) klima, iklimlendirme tesisiKlimabedingungen (f) iklim koşullarıklimatisiert iklimlendirilmişKlimawechsel (m) iklim değişimiKluft (f) çatlak, kırıkKluftausfüllung (f) çatlak dolgusuKluftfläche (f) çatlak yüzeyiKluftsatz (m) çatlak takımıKluftspalte (f) çatlak aralığıKluftzone (f) çatlak zonu

Page 91: Almanca Madencilik

klüftig çatlaklı, kırıklıKlüftung (f) çatlak, kırıkKlüftungszone (f) çatlak zonuKnall (m) patlama, detonasyonknallen patlamakKnappe (m) maden işçisi, madenciKnäpper (m) batarlanacak kaya bloğuKnapperbohrloch (n) batarlama atımı için açılan sondaj deliğiKnäpperschiessen batarlama atımı, ikincil ateşleme (patlatma)Knappersprengung (f) batarlama atımı, ikincil ateşleme (patlatma)Knappschaftskasse (f) madenci yardım sandığıKnick (m) kıvrım, büklüm, viraj, kırıkKnickbeanspruchung (f) burulma (bükülme) gerilmesiKnickfestigkeit (f) burulma (bükülme) dayanımıKnicklast (f) burkulma yüküknickung burkulmaKnickung (f) burulma, bükülmeKnie (n) diz, dirsekKniekappe (f) diz koruyucusuKnolle (f) yumru, nodülknollenartig yumru şeklindeKobalt (m) kobalt (co)Kobaltglanz (m) kobaltit (co as s)kochen kaynatmak, pişirmekKochsalz (n) yemek tuzu (na cl)Koepe-Förderung koepe nakliyatıKohäsion (f) kohezyon; maddenin kendi molekülleri arasındaki çekim kuvveti.Kohle (f) kömürKohleausbiss (m) kömür mostrasıkohlefrei kömür (karbon) içermeyenkohleführend kömür (karbon) içerenKohlenabbau (m) kömür madenciliği (üretimi)Kohlenart (f) kömür türüKohlenaufbereitung (f) kömür hazırlamaKohlenaufbereitungsanlage (f) kömür hazırlama (yıkama) tesisiKohlenausbruch (m) kömür püskürmesi (gaz ile birlikte)Kohlenbecken (n) kömür havzasıKohlenbein (n) kömür topuğuKohlenbergbau (m) kömür madenciliğiKohlenbergmann (m) kömür madeni işçisiKohlenbergwerk (n) kömür ocağıKohlenbezirk (m) kömür havzasıKohlenbildung (f) kömür oluşumu, kömürleşmeKohlendioxyd (n) karbon dioksit (co2)Kohlenfeld (n) kömür sahasıKohlenflöz (n) kömür damarıKohlenformation (f) kömür oluşumu, kömür formasyonuKohlenförderung (f) kömür nakliyatı, kömür üretimi

Page 92: Almanca Madencilik

Kohlenfront (f) kömür arınıKohlengebiet (n) kömür bölgesi (sahası)Kohlengebirge (n) kömür içeren formasyonKohlengewinnung (f) kömür üretimi (kazısı)Kohlengleitwinkel (m) kömür kayma açısıKohlengrube (f) kömür ocağıKohlenhacke (f) kömür kazmasıKohlenhalde (f) kömür stok sahası, kömür yığınıKohlenhauer (m) kömür kazmacısıKohlenhobel (m) kömür sabanıKohlenlagerplatz (m) kömür stok sahasıKohlenmazeral (n) kömür maserali; kömürün mikropetrografik organik bileşenleri (vitrinit, eksinit, inertinit).Kohlenmonoxyd (n) karbonmonoksit (co)Kohlenpetrographie (f) kömür petrografisiKohlenpfeiler (m) kömür topuğuKohlenrevier (n) kömür havzasıKohlensäure (f) karbon dioksit (co2)Kohlenschicht (f) kömür tabakası (damarı)Kohlenschrämmaschine (f) kömür potkabac makinesiKohlenstaub (m) kömür tozuKohlenstaubbekämpfung (f) kömür tozu ile mücadeleKohlenstaubenzündung (f) kömür tozu patlamasıKohlenstaubexplosion (f) kömür tozu patlamasıKohlenstoff (m) karbon ( c )Kohlenstoffgehald (m) karbon içeriğiKohlenstoss (m) kömür arınıKohlenstosstränkung (f) kömür arınına su enjeksiyonuKohlenstreb (m) kömür damarında oluşturulan uzun ayakKohlenstreifen (m) kömür şeridi (bandı)Kohlentagebau (m) kömür açık işletmesiKohlenvorkommen (n) kömür yatağıKohlenvorrat (m) kömür rezerviKohlenwäsche (f) kömür yıkama tesisiKohlenwassestoff (m) hidrokarbonKohlenwassestoffgas (n) hidrokarbon gazıKohlenzeche (f) kömür ocağıKokerei (f) koklaştırma tesisiKokereiofen (m) kok fırınıKoks (m) kok kömürü; taşkömürün havasız ortamda yüksek sıcaklıklarda ısıtılmasıyla, uçucu bileşenlerinin giderilmesi sonucu oluşan kömür.Kokskohle (f) koklaşabilir (koklaşma niteliği taşıyan) kömürKoksofen (m) kok kömürü fırınıKoksofengas (n) kok fırını gazı; kömürün koklaştırılması sırasında oluşan, bileşimi yaklaşık %55 h2, %27 ch4, %6 co, %10 n2 ve %2 co2 gaz karışımı.Kolben (m) pistonKolbenhub (m) piston stroğu (silindirin hareketi sırasında çıktığı en üst düzey ile indiği en alt düzey arasındaki uzunluk).Kolbenkompressor (m) pistonlu kompresörKolbenkomprossor (m) pistonlu kompresörkollektive Flotation bileşik flotasyon (yüzdürme)Kolloid (n) koloid; gözle görülemeyecek kadar küçük (500 nm ve daha altındaki) boyutlara sahip tanecikler.

Page 93: Almanca Madencilik

Kolloidmühle (f) kolloid değirmenikombiniertes Schiessen aynı delikte farklı iki tip patlayıcının kullanılmasıkompakt kompakt, sağlam, sıkıKompaktheit (f) kompaktlık, sağlamlıkKompaktion (f) sıkışmaKompass (m) pusulaKompassrichtung (f) pusula yönüKompression (f) sıkıştırmaKompressionsbeiwert (m) sıkıştırma katsayısıKompressoranlage (f) kompresör tesisikomprimieren sıkıştırmakKondensation (m) yoğuşmakondensieren yoğuşmakKonglomerat (n) konglomera; genelde yuvarlak akarsu çakıllarının doğal bir çimento maddesi yardımıyla yapışması sonucu oluşan kayaç.Konimeter (m) konimetre , toz ölçme aygıtıkonisch konikkonische Mühle konik değirmenkonische Trommel konik tamburkonkordant konkordant, uyumluKonkordanz (f) konkordans, uyumlulukKonsolidierung (f) konsolidasyon, sıkışmaKonsolidierungsgrad (m) sıkışma derecesikonstant sabit, değişmezKonstruktion (f) yapı, tasarım, dizayn, çizimKontakt (m) ilişki, temas, bağlantıKontaktgang (m) kontak damarKontaktgestein (n) kontakt kayaçKontaktlagerstätte (f) kontakt maden yatağıKontaktmineral (n) kontak mineralKontaktzone (f) kontakt zonukontinuierlich sürekli, kesintisiz, devamlıkontinuierliche Förderung sürekli (kesintisiz) nakliyatkontinuierliche Gewinnung sürekli (kesintisiz) kazıkontinuierlicher Abbau sürekli (kesintisiz) kazıKontinuität (f) süreklilik, devamlılıkKontrakt (m) kontrat, sözleşme, akit, mukavelekontrolieren kontrol etmek, denetlemekKontrolle (f) kontrol, denetleme, nezaretKontrolle des Hängenden tavan tabakası denetimiKontur (f) kontur, çevre çizgisi, dış çizgiKonturkarte (f) kontur haritasıKonturlöcher (f) çevre delikleriKonus (m) koniKonvergenz (f) konverjans, tavan tabakalarının alçalmasıKonvergenzmesser (m) konverjans ölçerKonzentrat (n) konsantre; cevher zenginleştirme işlemi sonucu tuvönan cevherdeki safsızlıkların ayrılmasından sonra elde edilen değerli ürün.Konzentration (f) konsantrasyon, zenginleşmeKonzentrator (m) konsantratör

Page 94: Almanca Madencilik

Konzession (f) ruhsat, izin, lisans, imtiyazKonzessionär (m) ruhsat (imtiyaz) sahibiKonzessiongrenze (f) ruhsat sınırıKoordinate (f) koordinatKoordinatenachse (f) koordinat ekseniKopf (m) baş, baş taraf, kafaKopfantrieb (m) baş taraftan tahrikKopflampe (f) başlık (baret) lambasıKopfstrecke (f) tavan yolu, ayak başı galerisiKopftrommel (f) baş tamburuKorb (m) kafes, sepetKorn (n) taneKorndurchmesser (m) tane çapıKorngestalt (f) tane şekliKorngrösse (f) tane büyüklüğüKorngrössenanalyse (f) tane büyüklüğü analizi, granülometrik analizKorngrössenbestimmung (f) tane büyüklüğü analizi, granülometrik analizKorngrössenklasse (f) tane büyüklüğü sınıfıKorngrössenmessung (f) tane büyüklüğü ölçümü, granülometriKorngrössentrennung (f) tane büyüklüğüne göre ayırmaKorngrössenverteilung (f) tane büyüklüğü dağılımıKornverteilung (f) tane büyüklüğü dağılımıKorrosion (f) korozyon, paslanma, aşınma, çürümekorrosionbeständig korozyona karşı dayanıklıKorrosionschutz (m) korozyona karşı korumaKorund (n) korindon; elmastan sonra bilinen en sert doğal madde olan alüminyum minerali (al2o3).Kosten (f) maliyetler, harcamalarKostenberechnung (f) maliyet hesabıKönigsborn-Gerät deliklerde çıkan tozu hava kullanarak toplayan araçKönigswasser (n) kral suyu; hidroklorik asit ile nitrik asitin 3/1 oranında karıştırılmasıyla oluşan, altın, platin gibi soy metallerle tepkimeye girebilen asit çözeltisi.Köpefördermaschine (f) köpe ihraç makinesiKörper (m) madde, cisim, gövde, vücutkörperliche Arbeit bedensel çalışma, işKraft (f) kuvvet, güç, enerjiKrafterzeugung (f) güç üretimiKraftstoff (m) yakıtKraftstoffverbrauch (m) yakıt tüketimiKraftübertragung (f) güç iletimiKraftverbrauch (m) güç tüketimiKraftwerk (n) enerji santralıKraftwerkskohle (f) termik santral kömürüKran (m) vinçKranausleger (m) vinç koluKranführer (m) vinç operatörüKransäule (f) vinç kulesiKranzschüsse (f) tarama deliğiKrater (m) kraterKratzbagger (m) kazıyıcı ekskavatör

Page 95: Almanca Madencilik

Kratzer (m) kazıyıcı, sürükleyiciKratzförderer (m) kazıyıcı konveyör (taşıyıcı)Kreide (f) tebeşir; beyaz, yumuşak ve gevrek, kolay şekil alan, kalsiyum karbonat bileşiminde bir mineral.Kreidezeit (f) kretase devri, günümüzden 144 - 65 milyon yıl öncesi zaman dilimini kapsayan jeolojik devir.Kreis (m) daireKreiselbrecher (m) döner kırıcıKreiselpumpe (f) santrifüj pompaKreisfläche (f) daire alanıkreisförmig daire şeklindeKreisgeschwindigkeit (f) çevresel hızKreislauf (m) dolaşım, sirkülasyonKreuz (n) çaprazKreuzgang (m) çapraz damarKreuzschichtung (f) çapraz tabakalaşmaKreuzung (f) kesişme noktası, kavşak, dörtyol ağzıKristall (n) kristalkristalliesierung kristalleşmekristallin kristalleşmişKristallisation (f) kristalleşmeKristallographie (f) kristallografiKristallsystem (n) kristal sistemikritisch kritikkritische Geschwindigkeit kritik hızkritische Temperatur kritik sıcaklıkkritischer Druck kritik basınçKrokoit (Rotbleierz) (m) krokoit (pb cr o4)Krümmer (m) dirsek, boru dirseğiKryolith (m) kriyolit (na3 al f6)Krypton (n) kripton (kr)Kubikmeter (m) metreküpKugel (f) bilye, küre, gülle, topkugelförmig küreselKugelgelenk (n) küresel mafsalKugellager (n) bilyeli yatak, bilyeli rulmanKugelmühle (f) bilyeli değirmenKugelventil (n) küresel (bilyeli) vanaKupfer (n) bakırKupferbergwerk (n) bakır madeniKupfererz (n) bakır cevheriKupfergehalt (m) bakır içeriğiKupferglanz (Chalkosin) (m) kalkosin (cu2 s)Kupferindigo (Covellin) (n) kovellin (cu s)Kupferkies (Chalkopyrit) (m) kalkopirit (cu fe s2)Kupferkonzentrat (n) bakır konsantresiKupferlagerstätte (f) bakır yatağıKupferlasur (Azurit) (f) azurit (cu3 (oh)2 [co3]2)Kupferleitung (f) bakır iletkenKupferspat (Malachit) (m) malahit (cu2 (oh)2 co3)

Page 96: Almanca Madencilik

Kupfersulfat (n) bakır sülfat (cu so4), göztaşı, bakır tuzuKupplung (f) kavrama, debriyaj, kaplinKupplungsbelag (m) debriyaj balatasıKupplungspedal (n) debriyaj pedalıKupplungsscheibe (f) kavrama diskiKupplunswelle (f) kavrama miliKurve (f) dönemeç, sapak, virajKurvenradius (m) dönemeç (viraj) yarıçapıKurzanalyse (f) kısa analiz; kömürdeki nem, kül, uçucu madde ve sabit karbon miktarlarını belirlemek için yapılan analiz.kurzflammige Kohle kısa alevli kömürKurzfrontbau (m) kısa arınlı ayak üretim yöntemiKurzhobelanlage (f) kısa saban tesisiKurzintervallsprengung (f) kısa gecikmeli patlatma, ateşlemeKurzschluss (m) kısa devreKurzschluss (m) kısa devreKurzstreb (m) kısa ayakKurzstrebbau (m) kısa ayak üretim yöntemiKurzzeit-Sprengkapsel kısa gecikmeli kapsülKübel (m) kova, kepçeKühlanlage (f) soğutma tesisikühlen soğutmakKühler (m) soğutucu, radyatörKühlflüssigkeit (f) soğutma sıvısıKühlleistung (f) soğutma kapasitesiKühlmaschine (f) soğutucu, soğutma makinesiKühlmittel (n) soğutma maddesiKühlturm (m) soğutma kulesiKühlung (f) soğutmaKühlwasser (n) soğutma suyuKühlwirkung (f) soğutma etkisikünstlich yapay, sentetikkünstliche Atmung yapay solunumkünstliche Bewetterung yapay (mekanik) havalandırmakünstliches Dach yapay tavanLaboratorium (Labor) (n) laboratuvarLaboratoriumversuch (m) laboratuvar deneyi, laboratuvar testiLabradorit (m) labradorit ((na,ca)[al2si2o8] )Ladeapparat (m) yükleme cihazı, doldurma (şarj) cihazıLadearbeit (f) yükleme işiLadearm (m) yükleme koluLadeband (n) yükleme bandıLadegerät (n) yükleyici, yükleme makinesiLadehöhe (f) yükleme yüksekliğiLadekapazität (f) yükleme kapasitesiLadekübel (m) yükleme kovasıLadeleistung (f) yükleme kapasitesiLademaschine (f) yükleyici, yükleme makinesiLademenge (f) ateşleme işlemlerinde istenilen etkiyi elde etmek için gerekli olan patlayıcı madde miktarı.

Page 97: Almanca Madencilik

laden yüklemek, şarj etmek (patlayıcı madde), doldurmakladen von Hand el ile yüklemeLader (m) yükleyiciLaderaum (m) yükleme hacmiLadesäule (f) patlayıcı madde şarj kolonuLadestelle (f) yükleme yeriLadestock (m) sıkılama sopası (çubuğu)Ladestrecke (f) alt taban yoluLadetrichter (m) yükleme silosuLadevorrichtung (f) yükleme düzeneği, yükleme aracıLadung (f) yükleme, şarjLadungsdichte (f) şarj yoğunluğuLafette (f) delici sehpası, kızakLager (n) damar, yan taş, tabaka,yatak, depoLagerhaus (n) depoLagerkosten (f) depolama giderlerilagern depolamak, stoklamakLagerplatz (m) depolama alanı, stok sahasıLagerraum (m) stok sahasıLagerstätte (f) maden yatağıLagerstättenbewertung (f) maden yatağı değerlendirmesiLagerstättenbildung (f) maden yatağı oluşumuLagerstättenerkundung (f) maden yatağı araştırmasıLagerstättenexploration (f) maden yatağı araştırmasıLagerstättenkunde (f) maden yatağı jeolojsiLagerstättensuche (f) maden (yatağı) aramasıLagerstättenvorrat (m) maden yatağı rezerviLagerung (f) yataklanma, depolanmaLagerungsbedingungen (f) yataklanma koşullarıLagerungsverhältnisse (f) yataklanma koşullarıLagerunsteufe (f) yataklanma derinliğilaminar laminer, tabakalı, ince levha halinde, yaprak şeklindelaminare Strömung laminer akış ; akışkan parçacıklarının birbirine paralel olduğu ve birbiri üzerinde düzenli bir şekilde laminer laminer akışlaminarer Fluss laminer akışLampe (f) lambaLampenkaue (f) lambahaneLampenmeister (m) lambahane sorumlusuLampenstube (f) lambahaneLampenwärter(m) lambacıLand (n) ülke, arazi, kara parçasıLandkarte (f) haritaLandvermesser (m) topografLandvermessung (m) topografik ölçümlang uzunLänge (f) uzunlukLängenprofil (n) boyuna kesitlangflammige Kohle uzun alevli kömürLangfrontbau (m) uzun kazı arınlı üretim yöntemi

Page 98: Almanca Madencilik

Langfrontränken (n) kömür arına su emprenyesiLanglochsprengung (f) uzun delik ateşlemesiLängsschlitz (m) lastik bantın sivri kayaç, metal parçaları vb. nedeniyle boylamasına yırtılmasıLängsschnitt (m) boyuna kesitLängsstörung (f) doğrultu atımlı fayLärm (m) gürültüLärmbekämpfung (f) gürültüyle mücadele (savaşım)Lärmmessung (f) gürültü ölçümüLärmpegel (m) gürültü düzeyi (seviyesi)Lärmschutz (m) gürültünün zararlı etkilerine karşı korumaLast (f) yük, ağırlık, şarjLastaufnahme (f) galerilerdeki bağların veya ayaklardaki hidrolik direklerin yük almasıLast-Dehnungskurve yük - deformasyon eğrisiLastkraftwagen (m) kamyonLastübertragung (f) yük aktarımı (transferi)Lastwagen (m) kamyonLastwagenanhänger(m) kamyon römorkuLaterit (m) tropikal bölgelerde bulunan demir ve alüminyum oksitçe zengin kırmızı renkli toprak.Latte (f) ölçme çubuğuLauf (m) hareket, yürüme, işleme, ilerlemeLaufkatze (f) monoray nakliyatında hareketi sağlayan çekiciLaufkran (m) gezer vinçLaufrad (n) tekerlek, çarkLaufradflügel (m) çark kanadıLaufwiederstand (m) hareket direnciLaufzeit (f) çalışma süresiLauge (f) çözelti, eriyikLaugemittel (n) liç maddesi; çözücü özellik gösteren sıvı kimyasallar.laugen liç yapmakLaugung (f) liç işlemi; çözücü özellik gösteren kimyasalları kullanarak kıymetli metalleri kazanma işlemi.Laugungsanlage (f) liç tesisiLava (f) lavLavaextrusion (f) lav akıntısıLavagestein (n) volkanik kayaçLavastrom (m) lav akıntısıLebensdauer (f) ömür, dayanma süresi, dayanıklılıkleer boş, açık, serbest,Leerlauf (m) boşta (rölantide) çalışmaLeerlaufdrehzahl (f) boşta çalışma devir sayısıLeerlaufgeschwindigkeit (f) boşta çalışma hızıLeerlaufzeit (f) çalışılmayan sürelegieren alaşım yapmakLegierung (f) alaşım; bileşik veya çözelti halinde iki yahut daha fazla elementten meydana gelmiş metal niteliğinde madde.Lehm (m) kilLehmgrube (f) kil ocağıLehmgrund (m) killi zeminLehrgang (m) eğitim kursuLehrhauer (m) kazmacı yedeği

Page 99: Almanca Madencilik

leicht hafif, kolayLeichtbenzin (n) hafif benzinleichter Bohrhammer hafif martoperferatör (delici tabanca)leichter Kohlenwasserstoff hafif hidrokarbonleichtflüssig akışkanLeichtmetall (n) hafif metal, yoğunluğu 5 g/cm3'ün altında olan metaller.Leichtöl hafif yağleise sessiz, gürültüsüz, yavaşLeistung (f) güç, verim, kapasiteLeistung je Mann und Schicht adam-vardiya başına üretim (verim)Leistungsabfall (m) güç, verim azalmasıLeistungsabnahme (f) güç, verim azalmasıLeistungseinheit (f) güç birimiLeistungsfähigkeit (f) kapasite, verimlilikLeistungsfaktor (m) güç faktörüLeistungsgrad (m) verimlilik derecesiLeistungssteigerung (f) güç (verim) artışıLeistungsübertragung (f) güç iletimi ( aktarılması, transferi)Leitblech (n) yönlendirme saçıleiten iletmek,yönetmek, nakletmekLeiter (m) iletken, yöneticiLeitfähigkeit (f) iletkenlikLeitflöz (n) kılavuz damarLeitformation (f) kılavuz formasyonLeitschicht (f) kılavuz tabakaLeitstand (m) kontrol odası (istasyonu)Leitung (f) hat,boru, idare, başkanlıkLeitungsdracht (m) iletim teli (hattı)Leitungsverlust (m) güç kaybılenken yönlendirmek, araç kullanmak, çevirmek, döndürmekLenkung (f) yönlendirme, direksiyon, idareLeseband (n) tavuklama (elle ayıklama) bandılesen tavuklamak, elle ayıklamakLesetisch (m) tavuklama masasıLHD (load-haul-dump) Maschine yükleme, taşıma ve boşaltma işlemlerini yapan makineLibelle (f) kabarcıklı su terazisiLicht (n) ışıkLichtbrechung (f) ışık kırılmasılichtdurchlässig saydam, ışık geçirenlichter Durchmesser iç çaplichter Querschnitt net (faydalı) kesitLichtgeshwindigkeit (f) ışık hızıLichtstrahl (m) ışık demeti, ışınlichtundurchlässig opak, mat, ışık geçirmeyenliegend yatay durumda, yatıkliegende Schicht taban tabakası (taşı)Liegendes (n) taban taşıLiegendgestein (n) taban kayacı

Page 100: Almanca Madencilik

Liegendkohle (f) taban kömürüLignit (m) linyitlignitführend linyit içerenLignitkohle (f) linyit kömürüLimonit (m) limonit (fe2o3.h2o)Linie (m) çizgi, hat, doğruLinse (f) merceklinsenförmig mercek şekillilinsenförmige Lagerstätte mercek şekilli maden yatağılinsenförmiger Erzgang mercek cevher oluşumu (cevherleşme)Lithium (n) lityum (li)Lithologie (f) litoloji; kayaçların fiziksel, kimyasal ve dokusal özelliklerini inceleyen bilim dalı.Lithosphäre (f) litosfer, kayaç küre ; dünyanın katı olan en üst katmanılitologische Karte litolojik haritaLNG (liquefied natural gas) sıvılaştırılmış doğal gazLoch (n) delikLochabstand (m) delikler arası mesafeLochneigung (f) delik eğimiLochtiefe (f) delik derinliğilocker gevşek, yerine oturmamışLockerboden (m) gevşek zeminLockergestein (n) gevşek kayaçlockern gevşemek, gevşetmekLockersediment (n) gevşek sedimanLockerung (f) gevşemeLockerunssprengung (f) gevşetme amacıyla yapılan patlatma (ateşleme)Log (n) kayıtLohn (m) ücret, maaşLohnkosten (f) işçilik giderleriLokation (f) lokasyon, yerLokomotive (f) lokomotifLokomotiveförderung (f) lokomotif nakliyatıLokomotivführer (m) lokomot sürücüsü, makinistLöffel (m) kepçeLöffelbagger (m) kepçeli (kovalı) ekskavatörLöffelinhalt (m) kepçe kapasitesi (hacmi)löschen söndürmek, bastırmak, tahliye etmekLöschen (n) söndürme (yangın), tahliyeLöschkalk (m) sönmüş kireç [ca(oh)2]Löschmittel (n) yangın söndürmede kullanılan maddeLöschstaub (m) kömür tozu yangınlarının söndürülmesinde kullanılan kaya tozulösen çözmek, gevşetmekLösevorrichtung (f) çözme (gevşetme) düzeneğilöslich çözülebilirLöslichkeit (f) çözülebilirlikLöss (m) rüzgar tarafından taşınarak belirli bölgelerede çökelen, tane boyutu 0,05 mm'den küçük malzeme.Lösung (f) çözelti, eriyikLösungsabbau (m) çözelti madenciliği

Page 101: Almanca Madencilik

Lösungsmittel (n) çözücü, solvent; bir katıyı, sıvıyı ya da gaz çözünen maddeyi çözerek çözelti oluşturan sıvı ya da gaz madde.löten lehimlemekLötmetall (n) lehim; iki veya daha çok metalden oluşan alaşım (genellikle kalay, kurşun alaşımı)Lötung (f) lehimleme; metalik alaşımlara (lehim) ısı uygulayıp daha sonra soğumasına izin vererek metal maddelerin birleştirilmesi işlemiLuft (f) havaLuftaufnahme (f) hava fotografıLuftaustritt (m) hava çıkışıLuftbild (n) hava fotografıLuftbohren (n) hava ile delik delmeluftdicht hava sızdırmazLuftdichte (f) hava yoğunluğuLuftdiffusor (m) hava difüzörü (yüksek hızlı, düşük basınçlı akışkanların (genellikle hava), düşük hızlı yüksek basınçlı bir akıma çevrilmesini sağlayan araçLuftdrossel (f) hava regülatörü (düzenleyici)Luftdruck (m) hava basıncıLuftdruckbremse (f) havalı frenLuftdruckhammer (m) basınçlı hava tabancası, martopikörLufteinlass (m) hava girişiLuftfeuchtigkeit (f) havanın nem içeriğiLuftfeuchtigkeitsmesser (m) hava nemi ölçer (higrometre)Luftfilter (m) hava filtresiLuftflasche (f) basınçlı hava tüpüluftgekühlt hava soğutmalıLuftgeschwindigkeit (f) hava hızıLufthammer (m) basınçlı hava tabancası, martopikörLuftkammer (f) hava odası (kamara)Luftkanal (m) hava kanalıLuftklassierer (m) havalı klasifikatör (ayırıcı)Luftkompressor (m) kompresör, basınçlı hava üreticisiLuftkühlung (f) havalı soğutmaLuftleitung (f) hava hattıLuftpumpe (f) hava pompasıLuftschacht (m) havalandırma kuyusuLuftschlauch (m) hava hortumuLuftseilbahn (f) havai nakliyat hattıLuftsetzmaschine (f) havalı jigLuftsichtung (f) havalı ayırmaLuftstrom (m) hava akımıLuftströmung (f) hava akımıLufttemperatur (f) hava sıcaklığılufttrocken havada kurumuşLuftventil (n) hava vanasıLuftverschmutzung (f) hava kirliliğiLuftvolumen (n) hava hacmiLuftwirbelung (f) hava girdaplanmasıLuftzirkulation (f) hava sirkülasyonu (dolaşımı)Luftzutritt (m) hava girişiLutte (f) havalandırma borusu, vantüpLuttenleitung (f) havalandırma boru dizisi (hattı)

Page 102: Almanca Madencilik

Luttenlüfter (m) tali havalandırmada kullanılan vantilatörlüften havalandırmakLüfter (m) vantilatör, fanLüfterhaus (n) vantilatör binasıLüfterkanal (m) vantilatör kanalıLüfterkennlinie (f) vantilatör karakteristiğiLüftung (f) havalandırmaLüftungskanal (m) havalandırma kanalımächtig kalın, güçlü, etkiliMächtigkeit (f) kalınlık (damar, tabaka vb.)Magazin (n) ambar, depoMagazinabbau (m) ambar yöntemiMagazinverwalter (m) depo sorumlusumager zayıf, verimsizMagerbeton (m) zayıf (dayanımı düşük) betonMagerkohle (f) yağsız taşkömürü (uçucu madde içeriği %10 - %14)Magma (n) magma; yerin içinde, sıvı veya hamur kıvamında uçucu gazlarla doymuş olarak bulunan eriyik.magmatisch magmatik, volkanikmagmatische Lagerstätte magmatik maden yatağımagmatisches Gestein magmatik kayaçMagnesit (m) manyezit (mgco3)Magnesitziegel (m) manyezit tuğlasıMagnesium (n) magnezyum (mg)Magnesiumoxyd (n) magnezyum oksit (mgo)Magnet (m) mıknatısMagnetband (n) manyetik bantMagnetbremse (f) manyetik frenMagneteisenerz (n) manyetit (fe3o4)Magnetfeld (n) manyetik alanmagnetisch manyetikmagnetische Anomalie manyetik anomalimagnetische Anziehung manyetik çekimmagnetische Feldstärke manyetik alan şiddetimagnetische Scheidung manyetik ayırmamagnetische Sortierung manyetik ayırmamagnetischer Erzscheider manyetik cevher seperatörümagnetisieren manyetikleştirmekMagnetisierung (f) manyetikleştirmeMagnetit (m) manyetit (fe3o4)Magnetkran (m) mıknatıslı (manyetik) vinçMagnetometer (n) manyetik alan şiddeti ölçerMagnetscheider (m) manyetik ayırıcı (seperatör)Magnetscheidung (f) manyetik ayırmaMagnetventil (n) manyetik vanaMagnetzünder (m) manyeto; sürekli bir mıknatısın manyetik alanı ile indüklenen elektrik üreteci.Magnetzündung (f) patlayıcı maddelerin manyeto ile ateşlenmesiMahlanlage (f) değirmen, öğütme tesisiMahlbarkeit (f) öğütülebililik

Page 103: Almanca Madencilik

mahlen öğütmekMahlkörper (m) bilye, çubuk gibi öğütmeyi yapan elemanlarMahlkreislauf (m) öğütme devresiMahlmühle (f) değirmen, öğütme tesisiMahlung (f) öğütmemakroskopisch makroskobik, gözle görülebilenMAK-Wert (Maximale Arbeitsplatzkonzengünde 8, haftada 40 saat çalışılan işyerleri havasında bulunmasına müsaade edilen, çalışanların sağlığını bozmayacak azami zararlı madde miktarı.Malachit (m) malahit (malakit), [ cuco3. cu(oh)2]Mammutpumpe (f) mamut tulumba (pompa); suya daldırılmış bir boru ile buna bağlı basınçlı hava borusundan oluşan basit tulumba.Mangan (n) manganez (mg)Manganeisenerz (n) manganezli demir cevheriManganerz (n) manganez cevheriMangangranat (m) serpantin, yılantaşıManganit (m) manganit [mno(oh)]Manganspat (m) rodokrosit (mnco3)Manganstahl (m) mangan çeliğiMannschaft (f) takım, ekip, personel, işçi grubuManometer (n) manometre, basınç ölçerManometerdruck (m) manometre basıncımanometrische Druckhöhe manometrik basınç yüksekliğimanometrische Förderhöhe manometrik basma yüksekliğiMantel (m) manto, koruyucu kılıf, kabukMantelgestein (n) yan kayaçmanuell elle yapılanmarin denizelmarine Lagerstätte denizel maden yatağımarines Ölfeld denizel petrol yatağıMarkasit (m) markasit (fes2)Marke (f) marka, işaretmarkieren markalamak, işaretlemekMarkierung (f) markalama, işaretlemeMarkscheidekunde (f) topografya, jeodeziMarkscheider (f) topografmarkscheiderische Messung topografik ölçümMarkstein (m) nirengi taşıMarmor (m) mermerMarmorbruch (m) mermer ocağıMarmorisierung (f) mermerleşmeMarmorplatte (f) plaka (levha) mermerMarmorsteinbruch (m) mermer ocağıMarsch (m) yürüyüş, ilerlemeMarshgeschwindigkeit (f) yürüme hızıMasche (f) ağ gözü, elek deliğiMaschenweite (m) ağ gözü açıklığı, elek açıklığıMaschine (f) makine, motormaschinell makine ile, mekanizemaschinelle Bewetterung mekanik havalandırmamaschinelle Förderung mekanik nakliyat

Page 104: Almanca Madencilik

maschinelle Gewinnug mekanik kazıMaschinenausrüstung (f) makine donanımıMaschinenbau (m) makine yapımıMaschinenbauingenieur (m) makine mühendisiMaschinenführer (m) makine operatörüMaschinenhaus (n) makine dairesiMaschinenöl (n) makine yağıMaschinenrahmen (m) makine şasisiMaschinenraum (m) makine dairesiMaschinenschlosser (m) makine bakım elemanı, tesviyeciMaschinenstall (m) makine cebiMass (n) ölçüMasse (f) kütle, yığın, kümeMasseinheit (f) ölçü birimiMassenberechnung (f) kütle hesabıMassenbewegung (f) kütle (yığın) hareketiMassenströmung (f) kütle (yığın) akışımassig büyük, iri, çok, bolmassige Lagerstätte düşey ve yatay düzlemde geniş yayılım gösteren maden yatağıMassstab (m) ölçekMatamorphismus (m) matamorfizma, başkalaşımMaterial (n) malzemeMaterialaufgabe (f) malzeme beslemesiMaterialermüdung (f) malzeme yorulmasıMateriallager (n) malzeme odasıMaterialschacht (m) malzeme nakil kuyusuMaterie (f) madde, materyalMatsch (m) çamur, balçıkmatschig çamurlu, balçık gibimatt mat, donuk, solukMatte (f) hasırmatte Wetter kirli havaMattkohle (f) mat kömürMauer (f) duvarmauern duvar örmekMauersenkschacht (m) çakma duvarlı kuyuMauerung (f) duvar örmemaximal en çok, en fazla, maksimumMechaniker (m) mekaniker, teknisyenmechanisch mekanikmechanische Eigenschaften mekanik özelliklermechanische Festigkeit mekanik dayanımmechanischer Leistunsgrad mekanik verimmechanischer Nutzgrad mekanik verimmechanischer Versatz mekanik ramble (dolgu)mechanischer Wirkungsgrad mekanik verimmechanisierte Kohlengewinnug mekanize kömür kazısımechanisierter Ausbau mekanize tahkimat

Page 105: Almanca Madencilik

mechanisierter Streb mekanize uzun ayakMechanisierung (f) mekanizasyon, makineleşmeMeer (n) denizMeeresablagerung (f) denizel maden yatağıMeeresbergbau (m) deniz madenciliğiMeeresboden (m) deniz tabanıMeeresbohrung (f) deniz sondajıMeereshöhe (f) deniz düzeyi (seviyesi)Meereslagerstätte (f) denizel maden yatağıMeeressand (m) deniz kumuMeersalz (n) deniz tuzuMeerschaum (m) sepiolit, lüle taşı [mg4si6o15(oh)2o6 h2o]; magnezyum ve silisyum esaslı ana kaya parçalarının çeşitli derinliklerindeki katmanlar içinde, hidrotermal etkilerle hidratlaşması sonucunda oluşmuş kayaç.Meerwasser (n) deniz suyumehrarmig çok kolluMehraufwand (m) ilave harcama (masraf)Mehrfachbohrmaschine (f) jumbo, çok kollu delici makineMehrfachstossensprengung (f) aynı anda birden fazla damarda yapılan ateşleme (patlatma)Mehrflözbau (m) aynı anda birden fazla damarda yapılan üretimMehrleiterkabel (n) çok telli kabloMehrreihenschiessen (n) çok sıralı ateşleme (patlatma)mehrschichtig çok tabakalıMehrsohlenbau (m) çok katlı üretim yöntemiMehrstufenpumpe (f) çok kademeli pompa (tulumba)Meile (f) mil (1 mil = 1609 m)Meissel (m) keski, kesici uçMeisselabnutzung (f) keski aşınmasıMeisselbohrer (m) delici matkapMeisseldurchmesser (m) delici çapıMeisselform (f) matkap şekliMeisselhalter (m) keski tutucu, keski yuvasıMeisselkonstruktion (f) keski tasarımıMeisselwechsel (m) keski değişimiMeisselwinkel (m) keski kesme açısıMeister (m) ustabaşı, formenMembrane (f) membran, ince zarMembranfilter (m) membran filtreMenge (f) miktar, adet, nicelikMengenbestimmung (f) kantitatif analizmengenmässig kantitatif, nicelMergel (m) marn; değişik oranlarda kil ve kalsiyum karbonattan, doğal olarak meydana gelmiş karışım.Mergelbank (f) marn yatağıMergelgrube (f) marn ocağıMergelschicht (f) marn tabakasıMeridian (m) meridyen, boylamMerkmal (n) ayırıcı özellik, işaret, göstergeMerkzeichen (n) belirti, işaret, izMesozoikum (n) mesozoik zamanı; günümüzden 250 - 65 milyon yıl önce geçen ikici jeolojik zaman.Messapparat (m) ölçme cihazı

Page 106: Almanca Madencilik

Messbehälter (m) ölçüm kabıMessbereich (m) ölçüm aralığıMesseinrichtung (f) ölçme düzeneğimessen ölçmek, kayıt almakMesser (m) ölçme aleti, analizör, sayaçMessergebnis (n) ölçüm sonucuMessfehler (m) ölçme hatasıMessgenauigkeit (f) ölme duyarlılığı (kesinliği)Messgerät (n) ölçme cihazıMessing (n) pirinç; bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkte bir alaşım (%60 bakır, % 40 çinko)Messpunkt (m) ölçme noktasıMessstelle (f) ölçme istasyonuMessung (f) ölçümMessverfahren (n) ölçme yöntemi (tekniği)Messwerkzug (n) ölçme aletiMesswert (m) ölçüm değeriMetall (n) metal; yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, şekillendirmeye yatkın, katyon oluşturma eğilimi yüksek elementler.Metallausbau (m) madeni tahkimatMetallerzlagerstätte (f) metalik cevher yatağıMetallgehalt (m) metal içeriğimetallisch metalikMetalllegierung (f) metal alaşımımetallogenetische Karte metalojenik haritaMetallogenie (f) metalojeni; maden yataklarının oluştukları zaman ve bulundukları yerin jeolojisi ile ilişkilerini araştıran bilim dalıMetallurgie (f) metalurjimetamorph metamorfik, başkalaşıma uğramış olanmetasomatisch metasomatik, ornatmametasomatische Lagerstätte bir mineralin çözülmesi ile oluşan boşluklara başka bir mineralin çökelmesi sonucu oluşan maden yatağı.Meter (m) metreMethan (n) metan gazı (ch4)Methanabsaugung (f) metan drenajı (kaptaj)Methanausgasung (f) metan yayılması, metan intişarıMethandetektor (m) metan dedektörüMethanemission (f) metan çıkışı (emisyonu)Methangehalt (m) metan içeriğiMethanhydrat (n) metan hidrat; su ve metan gazının uygun ısı ve basınç koşullarında donmasıyla oluşan fosil bir yakıttırMethanisierung (f) metanizasyon; sentez gazını, co + 3h2 = ch4 + h2o eşitliği gereğince metan gazına dönüştürmek.Methanometer (n) metanometre, metan ölçerMethanschichtung (f) metan tabakalaşmasıMethode (f) metot, yöntemMicron (n) mikron, mikrometre (1 mikron = 1/1000 mm)Migration (f) migrasyon, göçMikroskop (n) mikroskopmikroskopisch mikroskobik; mikroskopla görülebilecek kadar küçük olan.Milisekudenzünder (m) milisaniye gecikmeli kapsülMilisekundenschiessen (n) milisaniye gecikmeli ateşleme (patlatma)Milisekundensprengen (n) milisaniye gecikmeli ateşleme (patlatma)Mine (f) maden ocağı, maden işletmesi

Page 107: Almanca Madencilik

Mineral (n) mineral; doğal şekilde oluşan, homojen, belirli kimyasal bileşime sahip ve belirli bir kristal öz yapıları olan inorganik kristalleşmiş katı cisimler.Mineralanalyse (f) mineral analiziMineralbildung (f) mineral oluşumuMineraleinschluss (m) mineral sokulumuMineralgehalt (m) mineral içeriğiMineralisation (f) mineralizasyon, mineralleşmeMineralkonzentrat (n) mineral konsantresiMinerallagerstätte (f) mineral maden yatağıMineraloge (m) mineralog; mineralbilim ile uğraşan kimse.Mineralogie (f) mineraloji, mineralbilim; mineralleri inceleyen bir bilim dalı.Mineralöl (n) petrol, madeni yağMineralprobe (f) mineral örneği (numunesi)Mineralvorkommen (n) mineral yatağıMineralwasser (n) maden suyuMiozän (n) miosen zamanı; günümüzden 23 - 5 milyon yıl önce geçen bölüm.Mischanlage (f) karıştırma tesisiMischbunker (m) karıştırma silosu (bunker)mischen karıştırmakMischen (n) karıştırmaMischer (m) karıştırıcıMischtrommel (f) karıştırma tamburuMischung (f) karışım, harmanMitarbeiter (m) personel, eleman, çalışma arkadaşıMitchellverfahren (n) yer altı madenciliğinde uygulanan bir üretim yöntemiMittagsschicht (f) öğle vardiyası; paşa vardiyası, (16.00 - 24.00) saatleri arasındaki vardiyamittel ortaMittel (n) ortalama, araç, çare, maddeMittelgut (n) ara ürünMittelpunkt (m) orta nokta, odak noktası, merkezMittelsohle (f) orta katMittelspannung (f) orta gerilim; 1 - 50 kv arası gerilim.Mittelstrecke (f) orta galeriMittelwert (m) ortalama değerMittenabstand (m) merkezler arası uzaklıkMittenkettenförderer (m) ortadan zincirli konveyör (taşıycı)mittlere Flözmächtigkeit ortalama damar kalınlığımittlere Mächtigkeit ortalama kalınlıkmobil mobil, hareketli, gezici, seyyarMobilisation (f) mobilizasyon, hareketlilikModell (n) model, biçim, örnek, kalıpModellmassstab (m) model ölçeğiMohr'scher Kreis mohr dairesiMohr'scher Spannungskreis mohr gerilme dairesiMohs'sche Härteskala mohs sertlik skalasıMolekulargewicht (n) molekül ağırlığı, mol ağırlığıMolekül (n) molekülMolekülmasse (f) molekül ağırlığı (kütlesi), mol ağırlığıMolybdän (n) molibden (mo)

Page 108: Almanca Madencilik

Molybdänglanz (Molybdänit) (m) molibdenit (mos2)Moment (n) kısa süre, an, durum; kuvvetin döndürme etkisiMomentzünder (m) gecikmesiz (adi) kapsülMomentzündung (f) gecikmesiz ateşlememonoklines Kristallsystem monoklinik kristal sistemiMontage (f) montaj, kurma, takma, birleştirmeMontageplan (m) montaj planıMontageplatz (m) montaj sahasıMontagevorschrift (f) montaj talimatıMontangeologe (m) maden jeoloğuMontangeologie (m) maden jeolojisiMontanindustrie (f) madencilik sanayi (endüstrisi)Monteur (m) montör, montaj yapan kişimontieren monte etmek, kurmakMontmorillonit (m) montmorillonit; endüstriyel kil minerali.Moor (n) bataklıkMoorerde (f) bataklık toprakMoorkohle (f) bataklık kömürüMoortorf (m) bataklık turbasıMorgenschiht (f) sabah vardiyası; (08.00 - 16.00) saatleri arasındaki vardiya.Morphologie (f) morfoloji, yapı (biçim) bilgisiMotor (m) motorMotorbelastung (f) motor yüküMotorblock (m) motor bloğuMotordrehzahl (n) motor devir sayısıMotorfahrzeug (n) motorlu araçMotorhaube (f) motor kaputuMotorkolben (m) motor pistonuMotorleistung (f) motor gücüMotorstörung (f) motor arızasımögliche Reserve mümkün rezervmöglicher Vorrat mümkün rezervMöglichkeit (f) olasılık, ihtimal, olanakMörtel (m) harç; kum, kireç ve çimentoyu su ile kararak yapılan hamur.Mörterschlamm (m) çimento şerbeti, enjeksiyon çimentosuMuffe (f) manşon, boru bağlantı bileziği, rakorMühlanlage (f) öğütme tesisiMühle (f) değirmen, öğütücüMühlstein (m) değirmen taşıNachboren kesiti daralmış kuyunun tekrar eski haline getirilmesiNachexplosion patlatma sonrası patlamayan patlayıcıların ateşlenmesi.Nachfallpacken kömür damarındaki zayıf yapılı ara kesmelerNachflotation yeniden yüzdürmenachflotieren yeniden yüzdürmenachgiebiger Bogen esnek yay bağnachgiebiger Stahlausbau esnek çelik bağlarNachkühler basınçlı hava soğutucusuNachräumer kömürü zincirli oluğa dolduran küreyici

Page 109: Almanca Madencilik

nachreissen kavlak düşürmeNachschneidebohrer genişletme burgusuNachtschicht gece vardiyasıNachtschweissung dikiş kaynağıNachuntersuchung periyodik muayeneNadelbrecher iğneli kırıcıNadelholz çam ağacınahtloses Rohr dikişsiz boruNassabbauhammer sulu kazı yapan martopikörNassaufbereiten yıkamaNassbohren sulu delmenasse Aufbereitung yaş cevher hazırlama uygulamasınassmahlen yaş öğütmeNassmahlung yaş öğütmeNassschneidung yaş ayırmaNasssortierung yaş ayırmaNasswärmegrad yaş sıcaklıkNasszerkleinerung yaş kırmaNatrium sodyum (na)Natriumaluminat sodyum aluminatNaturbimstein pomzataşıNaturgas doğalgazNaturschätze doğal kaynaklarNaturstein doğal taşnatürliche Böschung doğal eğimnatürlicher Zug doğal havalandırmaNebeldüse su fisketesiNebelerzeugung su perdesi oluşturmaNebelschiessen su perdesi il ateşlemeNebengestein yan kayaçNebenmineral yan mineralNebenprodukt yan ürünNeigung eğimNeigungsmesser eğimölçerNennleistung anma gücü (veya kapasitesi)Neon neon (ne)Nettostromverbrauch net enerji ihtiyacıNetzmessung kesitin bölümlere ayrılması yoluyla hava hızı ölçmeNetzmittel ıslatıcıNeuwert alış fiyatıNeuzeit senozoik döneminicht fossile Brennstoffe fosil olmayan yakıtlar ( nükleer yakıtlar ve odun)Nickel nikel (ni)Nickelin (Rotnickelkies) nikelin (nias )Nickel-Kadmium-Sammler nikel - kadmiyum aküNiederdrucktränken alçak basınç emprenyasyonuNiederschlagung bastırmanitrieren patlayıcı maddelere nitrat veya nitrogruplar katılarak oksijen ihtiyaçlarının giderilmesi

Page 110: Almanca Madencilik

Nitrocellulose nitroselülozNitroglycerin nitrogliserin (c3h5n3o9)Nitroglykol nitroglikol (c3h5o9n3)Niveaukurve çevre yolunormale Verwerfung normal atımNormalhöhepunkt deniz düzeyiNotlage tehlikeli durumNotstand tehlikeli durumNusskohle fındık kömürüOberbank (f) üst damarOberbau (m) üst yapıOberbergamt (n) maden dairesiobere Böschung üst şevobere Sohle üst katobere Strosse üst basamakoberer Heizwert üst ısıl değerOberfläche (f) üst yüzeyOberflächenerkundung (f) yüzey araştırmasıOberflächenfeuchtigkeit (f) yüzey nemiOberflächengeologie (f) yüzey jeolojisiOberflächenhärte (f) yüzey sertliğiOberflächensenkung (f) yüzey çökmesi, tasman, sübsidansOberflächenspannung (f) yüzey gerilimiOberflächenstruktur (f) yüzey yapısıOberflächenwasser (n) yüzey nemioberflächlich yüzeyselObergestein (n) örtü kayaçObergesteinschicht ((f) örtü kayaç tabakasıOberingenieur (m) baş mühendisoberirdisch yer üstündeoberirdische Leitung yerüstü hattıOberkohle (f) tavan kömürüObersteiger (m) ocak mühendisi, baş madenciOberteil (n) üst kısımObjektiv (n) objektifObsidian(m) obsidyen, volkanik camOfen (m) fırın, etüvOfenfüllüng (f) fırın şarjıOfenkammer (m) fırın kamarası, fırın hücresiOfenmauer (m) fırın içindeki tuğla duvaroffen açıkoffene Grubenlampe açık alevli ocak lambasıoffene Kluft açık çatlakoffener Kreislauf açık devreoffiziell resmiOktaeder (n) sekiz yüzoktaedrisch sekiz yüzlüOktanzahl (m) oktan sayısı

Page 111: Almanca Madencilik

Oligozän oligosen zamanı; günümüzden 33,7 - 23,8 milyon yıl önce geçen bölüm.Olivin (m) olivin; sarımsı yeşil renkli, cam parıltılı, magnezyum ve demirli silikat.Olivinit (m) olivinitOnyx (m) oniks; bir mermer türü.Oolit (m) oolitopak opak, ışığı geçirmeyen, matOpal (m) opal; sulu silisyum dioksit.Ophiolit (m) ofiyolit, yılantaşı; mafik ve ultramafiik kayaçlardan oluşan kayaç topluluğuna verilen isim.optisch optikoptische Achse optik eksenoptische Eigenschaft optik özellikordnen düzenlemek, sınıflandırmak, sıralamak, tanzim etmekOrdnungszahl (f) atom numarası; bir atomda bulunan proton sayısı.organisch organik, doğalorganischer Kohlenstoff organik karbonOrientierung (f) oryanyasyon, yönlendirme, eğitmeOrogenese (f) orojenez, dağ oluşumu; jeosenklinallerde biriken tortul tabakaların kıvrılma ve kırılma hareketleriyle yükselmesi.orogenetisch orojenetikorogenetischer Gürtel orojenetik kuşakOrt (m) arın, yer, konumOrthoklas (m) ortoklas, potasyum feldispatOrtsbelegschaft (f) ayak ekibiOrtsbrust (f) galeri arınıortsfest sabit, hareketsizOrtsfirste (f) galeri tavanıOrtsstoss (m) galeri arınıOsmium (n) osmiyum (os)Osmose (f) ozmoz; çözücü maddelerin az yoğun ortamdan çok yoğun ortama seçici geçirgen bir zardan enerji harcanmadan geçişi.Oxyd (n) oksit; oksijenin bir element veya kökle birleşmesi ile oluşan madde.Oxydation (f) oksidasyon, yükseltgenme; elektronların bir atom ya da molekülden ayrılmasını sağlayan kimyasal tepkime.oxydationsfähig oksitlenebilirOxydationsmittel (n) oksitleyici maddeOxydationszone (f) oksidasyon zonuoxydieren oksitlemek, oksitlenmekOzean (m) okyanusozeanisch denizelOzeanographie (f) oşinografi; okyanusların ve denizlerin bütün yönleriyle bilimsel yönden incelenmesi ve araştırılması.Ozon (n) ozon (o3); üç oksijen atomundan oluşan bir kimyasal bileşik.Paeuschel ağır çekiçPalaeontologie paleontolojiPalladium paladyum (pd)Pallman-Mühle darbeli değirmenPanzerförderer çift zincirli olukPanzerpumpe zırhlı pompaPanzerrohr zırhlı boruParallelbohrloch-Verfahren paralel delik düzeniPatent patentPatrone kartuş

Page 112: Almanca Madencilik

Pech ziftPechblende(Uraninit) uraninit (uo2)Pegel seviyePellet topak, peletPelletisieren topaklama, peletlemePelletisiertrommel topaklama tamburu, peletleme tamburuPendelapparat yerçekimi ölçüm cihazıPendelgurtförderer mekik taşıyıcıPendelmessung yerçekimi ivmesi ölçümüPendelmühle santrifüj-roll değirmenPendelwagen mekik arabaPenetration maddenin tutarlılık, yoğunluk ölçüsüPeriodenbruch ayak arkasında tavanın periyodik olarak çökmesiPeriodendruck ayak arkasında oluşan basınçPerlit incitaşı, perlitPermeabilität kayacın sıvı ve gaz geçirgenliğiPersonenbeförderung personel nakliPersonenförderung personel nakliPersonenwagen personel vagonuPetrochemie petrokimyaPetrographie kayaç bilgisiPetrologie kayaç bilimiPfanne yıkama tavasıPfeiler topukPfeilerabbau topuk almaPfeilerartige Abbaumethoden topuklu üretim yöntemleriPfeilerbau topuklu üretim yöntemi, oda-topuk üretim yöntemiPfeilerbau mit Versatz dolgulu topuklu ayak üretim yöntemiPfeilerbruchbau göçertmeli topuklu ayak üretim yöntemiPferdeförderung hayvanla (katır, at vb.) taşımaPferdestärke (PS) beygir gücüPhosphor fosfor (p)Photogrammetrie havadan algılamaphotogrammetrischeVermessung fotogrametrik ölçmePh-Wert ph değeriPilzbildung ahşap tahkimat üzerinde havadaki nem miktarına bağlı olarak mantarların yetişmesiPitot-Rohr pitot borusu, pitot tüpüPlagioklas plajioklas (na[alsi3o8] )Planimeter planimetreplastische Deformation plastik deformasyonPlatin platin (pt)Plattenband levha bandPlattenschutz lokomotiflerde akü ve sürüş şalterinin grizuya karşı korunmasında kullanılırpneumatische Förderung basınçlı hava kullanılarak yapılan nakliyat, pnömatik nakliyatPneumokoniose pnömokonyoz (akciğerlerde oluşan toz hastalıklarının genel adı)Polonium polonyumPorosität gözeneklilik, porozitePosten direk

Page 113: Almanca Madencilik

Prallbrecher darbeli kırıcı, şoklu kırıcıPralldruck darbe basıncıPrallenergie darbe enerjisiPrallmahlung darbeli öğütmePrallprobe darbe deneyiPressluft basınçlı havaPressluftbohrer basınçlı hava ile çalışan deliciPresspumpe basma tulumbaPrimärbohrung birincil sondajProbe örnek, numuneProbenahme in der Aufbereitung cevher hazırlama tesisinde numune alınmasıProbenahme in der Bergbau üretim veya hazırlık sırasında numune alınmasıProbenstelle örnek alma yeriProduktion üretimProfil kesitProfileisen profil demiriprovisorischer Stempel geçici direkPrüfgerät deney takımıPrüfmethode deney yöntemiPrüfsieb deney eleğiPrüfverfahren deney yöntemiPrüfwert deney değeriPsychrometer havanın yaş ve kuru sıcaklığını ölçer, psikrometrePufferfeder vagonlara takılan tampon yayıPulmotor yapay solunum aygıtıPulversprengstoffe kara barutPulverzündschnüre fitilPumpe pomba, tulumbaPumpenkammer pompa odası, tulumba dairesiPumpenraum pompa odası, tulumba dairesiPyramideneinbruch piramit kesimPyrit pirit (cus)pyrithaltige Kohle piritli kömürPyrolusit piroluzit (mno2 )Pyrometer yüksek sıcaklık ölçerPyrrhotin(Magnetkies) pirotin (fes )Quadrat (n) kareQuadratkilometer (m) kilometrekareQuadratmeter (m) metrekareQuadratzentimeter (m) santimetrekareQualität (f) kalitequalitativ kalitatif, nitel, nitelikle ilişkili olanqualitative Untersuchung kalitatif analiz (inceleme)Qualitätskontrolle (f) kalite kontroluquantitativ kantitatif, nicel, miktarla ilgili olanquantitative Analyse kantitatif analizQuartal (n) çeyrek yıl, üç aylık süreQuartär (n) kuaterner; 1,81 milyon yıl öncesinden günümüze kadar devam eden en kısa jeolojik dönem

Page 114: Almanca Madencilik

Quartz (m) kuvars; kristalize silika (sio2) minerali.Quartzader (f) kuvars damarıQuartzgang (m) kuvars damarıQuartzsand (m) kuvars kumuQuartzstaublunge (f) silikosis; kuvars içeren tozların solunmasıyla oluşan akciğer hastalığı.Quarzit (m) kuvarsit; genel olarak kuvars kumu tanelerinin, silisten meydana gelmiş bir çimento ile birbirlerine çok sağlam şekilde bağlanmalarıyla oluşmuş kayaç.Quecksilber (n) civa (hg)Quecksilberbarometer (n) civalı barometreQuecksilbererz (n) civa cevheriQuecksilbergrube (f) civa ocağıQuecksilberlegierung (f) civa alaşımıQuelldruck (m) şişme(kabarma) basıncıQuelle (f) kaynak, kökenquellen kabarmak, şişmekquellen der Sohle taban kabarmasıquellen des Liegenden taban kabarmasıQuellung (f) kabarma, şişmeQuellungskoeffizient (m) kabarma katsayısı; toprak, kayaç, cevher veya kömürün kazı sonrası hacminin ilk durumdaki hacmine oranı (kazılmış m3/ yerinde m3).Quellwasser (n) kaynak suyuQuerbalken (m) kiriş, traversQuerbau (m) travers ayak üretim yöntemiQuerdehnung (f) enine genleşmeQuerdehnungszahl (f) poisson oranı; enine birim deformasyonun, boyuna birim deformasyona oranı.Querkraft (f) kesme kuvveti, enine kuvvetQuerprofil (n) enine kesitQuerschlag (m) rekup galerisi; ana galeriden maden yatağını kesmek amacıyla sürülen kısa bağlantı yolu.Querschnitt (m) enine kesitQuerstrecke (f) rekup galerisiQuerverwerfung (f) çapraz fayQuittung (f) faturaRaddruck iki akslı vagonlarda vagon ağırlığının dörtte biriRadialgabläse radyal vantilatörRadioaktiv radyoaktifRadius yarıçapRadlenker kılavuz yoldemiriRadon radon (rn)Radreibung rulman sürtünmesiRadsatz vagonlardaki aks ve iki tekerden oluşan kısımRadstand dingil açıklığıRaffination rafinasyonRaffinerie rafineri, arıtım eviraffinieren arıtmaRahmenausbau çerçeve tahkimatRahmenzimmerung küp tahkimatRamblerrig sürülebilir delici teçhizatRammbetrieb vurucu saban ayağırammende Gewinnung darbeli kazıRammschrapper darbeli skreyper

Page 115: Almanca Madencilik

Rampe eğim yokuşRandwinkel değme açısıRangierbahnhof manevra istasyonuRangierer manevracıRaseneisenerz topraksı limonitRasenhängebank kuyu başı, yeryüzü kotuRaubbau çalma kazıRauben geri kazanımrauben des Ausbaus tahkimatın kurtarılmasırauben des Holzes direk sökmeRaubwinde geri kazanım aletiRauch dumanRauchgas baca gazırauchloses Brennstoff dumansız yakıtrauchloses Pulver dumansız barutRaumanteil boşluk oranıRaumenstaubung havanın tozdan arındırılmasıRäumer küreyiciRealgar(Rauschrot) realgar (ass )Rechenklassierer tırmıklı sınıflandırıcıReduktionsmittel indirgeme maddesiReduzierstück küçültme borusuRegler düzenleyici, ayarlayıcıReibung sürtünmeReibungsstempel sürtünmeli direkReibungstrommel koepe sistemindeki sürtünme makarasıReibungsverlust sürtünme kaybıReibungsverschleiss sürtünme aşınmasıReichenschaltung dizi bağlamareiches Erz zengin cevherReihenstempel ek tahkimatReisshakenhobel koparıcı sabanRekordförderer bir çeşit çift zincirli olukRekultivierung madencilik faaliyeleri sonrası sahanın eski haline getirilmesi, reklamasyonrelative Feuchte der Grubenwetter ocak havasının relatif nemiRemanenz ferromagnetik bir maddenin manyetik uyarılmadan sonra sahip olduğu manyetizmaReparatur onarımReparaturhauer onarıcıReparaturschicht bakım-onarım vardiyasıResonanzschwingsieb titreşimli elekResonanzsieb titreşim eleğiRestpfeiler üretilmemiş topuk, bırakılmış topukRestwasser artık suRettung kurtarmaRettungsapparat kurtarma aygıtıRettungsarbeit kurtarma çalışmasıRettungskammer kurtarma istasyonuRettungsstation kurtarma istasyonu

Page 116: Almanca Madencilik

Rettungstruppe kurtarma takımıRevier havzaRezerve rezervRezerveschätzung rezerv değerlendirmeRezerveventilator yedek vantilatörRheo-Rinne taş kömürü yıkanmasında kullanılan oluklu yıkayıcıRhodochrosit (Manganspat) rodokrozit ( mnco3 )Richtbohren belli bir noktaya ulaşmak için yapılan kontrollü sondajRichten çelik tahkimatların bükülerek hazırlamasıRichtmaschienen çelik tahkimatları büküp istenilen şekle getirmekte kullanılan makinelerRichtpresse und Biegpresse geri kazanılmış tahkimatlardaki deformasyonları düzeltmede kullanılan preslerRichtstrecke ayak kılavuzu, kılavuz galerisiRichtstreckenstoss ilerleme alnıRichtwerte kılavuz değerRieselkohle kafes nakliyatı sırasında kuyuya, çevreye dökülen kömürRillenscheibe oluklu kasnakRingausbau genellikle çelikten inşa edilen yüzük şeklindeki tahkimatRinglochkupplung vagonları birbirine bir halka ve bir kanca yardımıyla bağlayan düzenekRingraum sondaj kuyusu duvarı ile sondaj tijleri arasında kalan boşlukRingraumzementation sondaj kuyusu duvarlarının beton ile tahkim edilmesiRinnenprofilkappe oluklu sarmaRinnenwäsche oluklu yıkayıcıRippenversatz dolgu malzemesinin yan taştan kazanıldığı dolgu çeşidiRiss çatlak, yarıkRissbildung çatlak oluşumuRitzhärte delinebilme ölçüsüRoh tuvenan, işlenmemişRohfördergut tuvenan (işlenmemiş) cevherRohkohle tuvenan kömürRohmaterial hammadde, işlenmemiş malzemeRohr boruRohrleitung boru tesisatı, boru nakliyatıRohrverbindung boru bağlantısıRolle olukRollenbohrer döner delici uçRollenkrone döner dişli karot kesme ucuRollenmeissel konik dişli matkapRollkipper tumba cihazıRollmühle bilyeli değirmenRollweiche paralel giden iki demiryolunu bağlayan makasRollwiederstand yuvarlanma direnciRosin-Rammler-Diagramm rosin-rammler-diyagramı (boyut küçültme diyagramı)Roste yüzeyi hareketli elekRotary-Bohrmeissel rotary sondajlarda kullanılan delici uçRotary-Zange tijleri bağlayan ve ayıran aletRotationviskosimeter sıvıların akışkanlık özelliğini dönme momentini kullanarak ölçen aletRoteisenstein kantaşıRoundtrip-Rundgang tijlerin sökülmesi veya yeni tij eklenmesi

Page 117: Almanca Madencilik

Röntgenspektralanalyse x-ışını analiziRöntgenspektroskopi x-ışını spektroskopisiRöstofen kavurma fırınıRöstung kavurmaruhende Belastung sürekli yükruhende Ladung statik yükRuhereibung statik sürtünmeRundbrecher konili kırıcıRutil rutil (tio2 )Rutsche olukRutschebruch kayma kırılmasıRutschenmotor sallantılı oluk motoruRutschenschuss sallantılı oluk ünitesiRückbau dönümlü üretimRückdruck karşı basınçrücken des Förderers oluğun arına doğru itilmesiRückfahrt geri hareket (kazı makinesi için)Rückfüllung ayak dolgusuRückgewinnung yeniden kazanmaRücklaufwasser su çevriminde yer alan temiz suRückprallhärte shore'a göre delinebilme ölçüsüRückschlag der Abbauhämmer martopikörlerde geri tepmeRückzylinder oluk iticisiRührarm karıştırma kolurühren çalkalamakRührung çalkalamaRührwerk karıştırıcıRührwerksgeräte flotasyon cihazlarıRüttelapparate titreştirme cihazı, vibratörSägeblattenausbau testere dişi tahkimatSalband yan taş ile cevher arasında kalan ince tabakaSalpeter güherçileSalz tuzSalzbergbau tuz mineralleri madenciliğiSalzdom tuz domu, kubbesiSalzlauge tuzlu su (tuz çözeltisi)Salzlösung tuzlu çözeltiSammelkonzentrat toplam konsantreSammelprobe kütle örnekSammler toplayıcı, kollektörSand kumsandiger Kalkstein kumlu kireçtaşıSandsackdamm kum torbalarından oluşan barajSandstein kumtaşıSargdeckel tabut taşı, dibek taşıSattel antiklinalSättingungsdruck doyma basıncıSatzweises Pumpen aşamalı su basma (*)

Page 118: Almanca Madencilik

Sauerstoff oksijen (o2)Sauerstoffbilanz patlayıcılardaki oksijen oranıSaugbohrverfahren sondaj sırasında kopan taneciklerin emilen su ile beraber boru içinden yüzeye çıkarıldığı yöntemsaugende Bewetterung emici havalandırmaSaughöhe emme yüksekliğiSaugkorb pompayı büyük parçalardan korumak için kullanılan elekSaugpumpe emici tulumbaSaugventilator emici vantilatörSäule kolon, sütunSäulenbohrmachine morsetli sondaj makinesiSäulenschrämmaschine dikeçli potkopaç (*)Säure asitSäurebehandlung asitlendirme (*)Säurebeständig asite dirençliSäurefest asite dayanıklısäures Gestein asitli kayaSchachabdeckung kuyu kapağıSchacht kuyuSchachtabseigerung kuyuda bozulma olup olmadığını kontrol etmek için yapılan ölçmelerSchachtansatzpunkt kuyunun açılacağı yerSchachtbohrgerät kuyu açma makinesiSchachtbohrverfahren kuyu açma yöntemiSchachtbühne kuyu açmada üzerinde çalışılan platform (*)Schachtdurchmesser kuyu çapıSchachteinbau kuyu içi tesisatı için gerekli kısmın inşasıSchachtfördermittel kuyu nakliyat donanımı (kafes, karşı ağırlık vb.)Schachtförderung kuyu nakliyatıSchachtführung kuyu kafeslerinin üzerinde ilerlediği çelik halat veya raySchachtmauerung tuğladan örülmüş kuyu tahkimatıSchachtmessband kuyu derinliğini ölçmek için kullanılan çelik kablo, mezuraSchachtöffnung kuyu ağzıSchachtquerschnitt kuyu kesitiSchachtscheibenausnutzung kuyu kesiti kullanım oranı (%)Schachtscheider kuyu bölmesiSchachtsheibe kuyu kesitindeki bölümler, cihazlarSchachtsicherheitspfeiler kuyu emniyet topuğuSchachtsicherheitspfeilerabbau kuyu topuğunun kuyuya en az zararı vererek üretilmesiSchachtsumpf kuyu dibiSchachttrum kuyu kesitindeki bölmelerSchachtwendel helozonik olukSchachtwirkungsgrad kuyudan faydalanma oranıSchactvereisung kuyudaki buzlanmaschälende Gewinnung sabanlı kazıSchälschrapper vurucu sabanSchamotteton ateş kiliSchar sarmanın tam oturması için direk üstüne açılan oyukSchärfen bilemeSchaufel kürek

Page 119: Almanca Madencilik

Schaufelbagger kepçeli ekskavatörSchaufellader kürekli yükleyiciSchaufellblatt eines Ventilators vantilatör kanatçığıSchaufelradbagger döner kepçeli ekskavatörSchaufler yükleyiciSchaum köpükSchaumbildung flotasyonda köpük oluşumuSchäumer köpürtücüSchaumflotation köpüklü yüzdürmeScheelit(Tungstein) şelit (tungsten) (ca[wo4] )Scheibe dilimScheibenabbau dilimli göçertmeScheibenfilter ard arda dizilmiş ince eleklerScheibenhaspel kör kuyularda nakliyatta kullanılır (*)Scheibensohle dilim katı (*)Scheideerz tavuklanmış cevherScheider ayırıcıScheidetrommel ayırma tanburuScheidung ayırmaScheitellinie semer doruk çizgisi (*)Scherfestigkeit makaslama dayanımıScherspannung makaslama gerilmesiScherversuch makaslama deneyiSchicht tabaka, vardiyaSchichtenaufwand vardiya sarfiyatı (*)Schichtenbedarf vardiya tüketimiSchichtenbildung tabaka oluşumuSchichteneinsparung vardiya tasarrufuSchichtenprofil tabaka kesitiSchichtenverbrauch vardiya ihtiyacıSchichtung tabakalaşmaSchieber iticiSchiefer yaprak kayaç, damtaşıSchiene yol demiriSchienenbremse elektromanyetik demiryolu freniSchienenführung kafesin raylar üzerinde hareket ettirilmesiSchienennagel yoldemiri çivisiSchienenprofil 1. demiryolu kesiti, 2. çelik tahkimat profiliSchienensperre vagon freniSchiessarbeit delme-patlatma işlemiSchiessberechtigte patlatma eğitimiSchiessdamm patlatma barajıSchiessen ateşlemeSchiesskabel patlatma kablosuSchiessschalter patlatma şalteriSchiessunfall patlatma kazasıSchiessverfahren patlatma yöntemiSchlacke curuf

Page 120: Almanca Madencilik

schlackende Kohle curuflu kömürSchlagarbeit pistonun sıkıştırma hareketini tamamlayacağı zamana kadar yaptığı işSchlagbiegeprobe vurmalı bükme deneyiSchlagbohren darbeli delmeSchlagbohrgerät darbeli delme makinesiSchlagbohrkopf darbeli delmede kullanılan delici kafaSchlagbohrmeissel darbeli delmede kullanılan delici uçSchlagbrecher çeneli kırıcıSchlägel ağır çekiçSchlagempfindlichkeit von Sprengstoffenpatlayıcıların darbeye karşı duyarlılığıschlagende Wetter metan ve havanın karışımından oluşan patlayıcı gaz, grizuschlagendes Bohren darbeli delmeSchlägermühlen dikey darbeli değirmenSchlagleistung martapikörün vurma sayısı ve yaptığı vurma işinin çarpımıSchlagmeissel burgu ucuSchlagpatrone kapsülSchlagschere sondaj sırasında sıkışan kısmı kurtarma (?)Schlagversuch darbe deneyiSchlagwetteranzeiger grizu göstergesiSchlagwetterexplosion grizu patlamasıSchlagwettergrube grizulu ocakSchlagwetterschutz grizu patlamasını engellemek için alınan önlemler, cihazlarSchlagwettersicherheit grizu patlaması güvenliği (*)Schlagwetterverpuffung küçük çaplı grizu patlaması (*)Schlagzahl vuruş (darbe) sayısıSchlamm çamurSchlammbüchse sondaj sırasında kopan tanelerin uzaklaştırılmasını sağlayan techizatSchlämmen katı içeriği yüksek sıvıların nakliSchlammgraben çamur çukuruSchlammpumpe çamur pompasıSchlaufenmessung anemometrenin sabit hızla gezdirilmesiyle kesitteki ortalama hava hızının hesaplanmasıSchlechten klivajSchleifen bilemeSchleifmaschine bileme makinasıSchleifmittel aşındırıcıSchleifstein bileme taşıSchlepper araba sürücüsüSchlepperförderung vagonların insan gücüyle ilerletildiği nakliyat yöntemiSchlepperhaspel basınçlı havayla çalışan, insan gücüyle nakledilen vagonların çekilmesine yardımcı olan hafif vinçSchleppkabel elektrikle çalışan makinaların elektrik kablosuSchleudermühle merkezkaç değirmen (*)Schleuderradlüfter merkezkaç vantilatör (*)Schleuderthermometer döndürülen psikrometreSchleudertversatz hızlı bir bantın yardımıyla yapılan dolguSchleudertversatzmaschiene dolgu yaparken kullanılan, yüksek hızlı banta sahip makinelerSchlitzlochSieb yarıklı elek (*)Schlitzprobe oluktan alınan örnekSchlosschraube bağlantı civatası

Page 121: Almanca Madencilik

Schlosser tesisatçı, ajüstörSchlusslicht kuyruk ışığıSchmelzen ergitmeschmelzendes Bohren ergitme yoluyla delmeSchmelzpunkt ergime sıcaklığı, noktasıSchmied demirciSchmiermittel yağlayıcı maddeSchmierpumpe katıyağ tabancasıSchneckenaufgabe sarmal besleyici (*)Schneckenförderer sarmal taşıyıcı (*)Schneideisen kesme takımıschneidende Gewinnug kesici kazıSchneidmeissel kesici uçSchneidrad kesme tekerischnellbrennende Zündschnur hızlı fitilSchnellhobel hızlı sabanSchnellschlussbremse nakliyat araçlarındaki güvenlik freniSchnittgeschwindigkeit kesme hızıSchnittiefe kesme derinliğiSchnüffelrohr baraj arkalarından gaz örneği almak için kullanılan ucu kapanabilir, ince boruSchotter çakılSchrägbau çapraz ayak üretim yöntemiSchrägförderung eğimden yararlanarak yapılan nakliyatSchram yarıkSchram am Liegenden alınaltı yarığıSchrämarm kesme koluschrämen yarık açma, potkopaç açmaSchrämhauer yarıkçıSchrämkabel potkopaç makinalarının elektrik aldığı kabloSchrämkerbmaschiene potkopaç makinası ?Schrämkette potkopaç makinası zinciriSchrämkopf potkopaç makinasında hareketi kesiciye aktaran kısımSchrämlader yükleyicisi olan potkopaç makinasıSchrämmaschiene potkopaç makinasıSchrämpicken potkopaç makinası zincirinin dişleriSchrämplattenhobel kesici paletli saban (*)Schrämrahme kesici kol çerçevesiSchrämwalze kesici tanburSchrämwinde potkopaç makinasının kablo üzerinde ilerlemesini sağlayan sistem ?Schrapförderer skreyper taşıyıcıSchrapper skreyperSchrapperlader skreyper yükleyiciSchrapphaspel skreyper vinciSchrappkasten skreyper kazıcısıSchrapplader skreyper yükleyiciSchraubenklassierer spiral ayırıcıSchraubenlüfter aksiyal vantilatörSchraubenpumpe karşılıklı iki vida aracılığıyla çalışan pompa

Page 122: Almanca Madencilik

Schraubenschlüssel ingiliz anahtarıSchreitbagger yürür ekskavatör (*)Schrotbohren karotlu sondaj yöntemiSchrotmeissel keskiSchrotzimmerung yığma bağSchurre malzemeyi bir nakliyat aracından diğer araca nakletmekte kullanılan kısa olukSchuss patlayıcıyla doldurulmuş, patlatılmaya hazır delikSchussbilder delik düzeni şemasıSchutz korumaSchutzbrille koruyucu gözlükSchutzschalter sigortaSchürfarbeiten araştırma çalışmasıSchürfbohrmaschine araştırma yapılırken karot elde etmek için kullanılan sondaj makinasıSchürfbohrung araştırma sondajıSchürfen maden araştırmaSchürfgraben araştırma yarması (çukuru)Schürfschacht araştırma kuyusuSchüsselklassierer çanaklı sınıflandırıcıSchüttelherd titreşimli tablaSchüttelrutsche sallantılı olukSchüttelsieb sarsıntılı elekSchüttungszahl kabarma katsayısı (damar veya kömür)schwämmigeTextur süngersi yapıSchwanhals deveboynuSchwarzpulver kara barutSchwefel kükürt (s)Schweisser kaynakçıSchwelle tabanlıkSchwelung gaz ve sıvı elde etmek için malzemenin ısıtılmasıSchwenkbagger ekskavatörSchwenkbetrieb paralel yapılan üretimin dönemeçlerde diyagonal hale gelmesiSchwerflüssigkeit ağır sıvıSchwermesser yerçekimölçerSchwerspülung özgül ağırlığı yüksek sondaj çamuruSchwimm und Sinkanalyse yüzdürme - çökeltme analiziSchwimmaufbereitung yüzdürmeSchwimmfähigkeit yüzebilirlikSchwimmsand akıcı kumSchwimm-Sinkscheidung yüzdürme - çökeltme ayırmasıSchwingförderer titreşimli taşıyıcıSchwingmühle titreşimli öğütücü, değirmenSchwingrinne titreşimli taşıyıcı (*)Schwingzahl titreşim sayısıSechskant-Bohrstahl altıgen burgu çubuğuSediment tortusedimentäres Erz tortul cevherSedimentgestein tortul kayaçSehne telcik (*)

Page 123: Almanca Madencilik

Seifenbergbau akarsu kenarlarına çökelmiş ağır mineral birikintilerinin madenciliğiSeifengoldvorkommen akarsu kenarlarına çökelmiş altın yataklarıSeifenlagerstätte akarsu kenarlarına çökelmiş ağır minerallerden oluşan maden yataklarıseigere Sprunghöhe düşey atım yüksekliğiSeigerförderer yerçekimli taşıyıcı (*)Seigerriss düşey kesitSeil halatSeilablenkungswinkel halat sapma açısıSeilbahn tel yol (*)Seilbohren halatlı delme (*)Seilbruch halat kopmasıSeilfahrtschacht adam taşıma kuyusu (*)Seilförderung halatlı nakliyatSeilführung kuyularda kafesin üzerinde yol aldığı çelik halatSeilgewichtsausgleich alt halat, konili tambur veya bobin kullanarak kuyudaki kafeslerin ağırlıklarının dengelenmesiSeilkausche koşum yüreği (*)Seilklemme halat kenediSeilrille halat oluğuSeilrutsch halat kaymasıSeilscheibe halat makarasıSeilschloss halat kilidiSeilschrämgerät halatlı kesiciSeiltrommel halat tamburuSeiltrommel mit Rillen oluklu halat tamburuSeismik sismikSeismogramm sismogramSeismograph sismografSeitendruck yanal basınçSeitenentleerer yandan dökmeli vagonSeitenkipper yandan dökmeli vagonSeitenkipplader yandan boşaltmalı yükleyicisekundäre Sprengung ikincil patlatmaSekundärluft ikincil havaSelbstentzündung kendiliğinden yanmaSelbstkostenpreis maliyet fiyatıSelbstlademaschine yükleyici kayış (*)Selbstrettungsgerät özel maske (*)selektive Flotation seçmeli (selektif) yüzdürmeselektive Gewinnung seçmeli (selektif) madencilikSelen selenyum (se)seltene Erden nadir toprak elementleriSenkblei çekülSenklot çekülSenkschacht batırma kuyu (*)Senkschachtverfahren batırma kuyu yöntemi ile kuyu açma (*)Senkung çökmeSerpentin serpantinSetzkasten yıkama teknesi

Page 124: Almanca Madencilik

Setzmaschiene pistonlu ayırıcı, jigSetzsieb sarsıntılı eleksichere Reserve görünür rezervSicherheits-Bestimmungen güvenlik yönetmeliğiSicherheitsfahrt acil durum kaçış einrichtung (*)Sicherheitsfaktor güvenlik katsayısıSicherheitsgurt emniyet kemeriSicherheitslampe emniyet lambasıSicherheitsschnur güvenlik fitiliSicherheitssprengstoff güvenlikli patlayıcıSicherheitsventil güvenlik vanasıSicherheitsvorrichtung güvenlik düzeniSicherheitsvorschriften güvenlik yönetmeliğiSicherheitszünder güvenlik fitiliSichertrog yıkama tavasıSicherung der Bruchkante ayak arkasındaki tahkimatın ek direklerle güçlendirilmesisichten hava akımı ile sınıflandırma, ayırmaSichter hava akımı ile sınıflandırma yapan aletlerSickern süzmeSickerwasser sızma suSiderit siderit, (feco3)Sieb elekSiebanalyse elek analiziSiebanlage eleme tesisiSiebbelag elek yüzey yapısıSiebdurchgang elek altısieben elemekSiebfläche eleme yüzeyiSiebförderer elek taşıyıcısıSiebgewebe elek dokusuSiebkurve eleme eğrisiSiebmaschiene elek makinesiSiebrückhalt elek üstüSiebskalenkoeffizient eleme katsayısıSiebtrommel yuvgu elek (*)Siebübergang elek üstüSiebwirkungsgrad eleme verimiSiebzelle eleme hücresiSiedepunkt kaynama sıcaklığıSignal uyarıcı göstergeSignalhammer uyarı çanıSilber gümüş (ag)Silikose silikoz, silis tozları solunumunun neden olduğu akciğer hastalığıSilizium silisyum (si)Simplexpumpe schwunggradlosen pistonlu pompa (*)Sinterkohle yarı yağlı kömür, sinter kömürüSkineffekt sondaj kuyusunun duvarının geçirimsiz hale gelmesi (*)Skip skip

Page 125: Almanca Madencilik

Skipförderung skip nakliyatıSlantVerfahren topuklu üretim yöntemiSmithsonit (Zinkspat) smitsonit (znco3 )Sohle kat tabanSole tuzlu suSolebergbau tuz cevherinin su içinde çözündürülerek üretilmesiSonderbewetterung ikincil havalandırma, tali havalandırmaSonderpumpe yardımcı pompaSonderventilator yardımcı vantilatörSondervermessungen her çeşit mühendislik ölçmeleriSortenfall ufalanma oranıSortieren ayırma, tavuklamasöhlige Strecke yatay galeriSpalte yarıkSpaltsieb yarıklı elek, çubuklu elekSpaltung yarılma, dilinimSpanngewicht germe ağırlığıSpannung gerilmeSpannungsdehnungsdiagramm gerilme - deformasyon diyagramıSpateisenstein siderit (feco3)Spatenmeissel keski uçSpätzünder gecikmeli kapsülSpeckstein sabuntaşıSpeisen beslemeSperreinrichtung (*)Spezialsprengungen özel amaçlı patlatmalar (sismik gibi)Spinell spinel (mgal2o4 )Spiralbohrer spiral burguSpiralklassierer spiral sınıflandırıcı, ayırıcıSpitzenfahren kesintili kazı (*)Spodumen spodümen (lial[si2o6] )Spreize fırçaSprengbarkeit kayacın patlayıcılara karşı direnci, kayacın patlatılabilirliğiSprengen patlatmaSprenggas patlatma gazı, patlatma işlemi sonucu açığa çıkan gazlarSprenggelatine patlayıcı jelatinSprengkapsel kapsülSprengkraft patlayıcının iş kapasitesi, gücüSprengladung patlatma yüküSprengloch patlatma deliğiSprenglochbohren patlatma deliği delmeSprengluftverfahren basınçlı hava ile patlatmaSprengmeister patlatma ustası, barutçu, ateşçiSprengmethode patlatma yöntemleriSprengmittel patlayıcıSprengöl nitrogliserin veya nitroglikol ile nitrogliserin karışımından oluşan, patlayıcılığı yüksek sıvı patlayıcıSprengpatrone lokumSprengpulver kara barut

Page 126: Almanca Madencilik

Sprengsignale patlatma öncesi yapılan uyarıSprengstoff patlayıcı maddeSprengstoff patlayıcıSprengstoffdichte patlayıcının yoğunluğuSprengstoffenergie patlayıcı maddenin spesifik enerjisiSprengung patlatmaSprengwerk tahkimatın takviye edilmesi (*)Sprengwirkung patlatma etkisiSprengzünder patlayıcı kapsülSpritzbetonverfahren püskürtme beton yöntemiSpritzdüse su fısketesiSpritzwasserdüsen su püskürtme memeleriSpröde gevrekSprödigkeit gevreklikSprung fay, atımSpurlatten kuyu içinde kafeslerin üzerinde ilerlediği raySpurlattenprüfer kuyu raylarının durumunu kontrol eden cihazSpurlattenweite kuyu rayları arasındaki mesafeSpurweite ray açıklığıSpülbohren yıkamalı delmeSpülprobe sondaj sırasında çıkan tanelerden alınmış numuneSpülpumpe sondaj çamurunu pompalayan pompaSpülung sondaj sırasında sıvı kullanarak tanelerin yüzeye nakledilmesiSpülungsumlauf sondaj çamurunun devir-daimiSpülversatz hidrolik rambleStabmühle çubuklu kırıcıStaffelrost çok katlı ızgaraStahlausbau çelik tahkimatStahlbandförderer çelik bantlı taşıyıcıStahlbetonausbau çelik ile güçlendirilmiş beton tahkimatStahlbogen çelik yay bağStählenerTürstock çelik bağ (*)Stahlkrone çelik uçStahlrohrgrubenstempel çelik ocak direğiStahlschrotbohren Stahlstempel çelik direkStampfer sıkılama çubuğuStandwasser yer altı sularının toplandığı doğal havuzlar (*)Standwasser Sicherheitspfeiler yer altı su baskınlarına karşı bırakılmış topukStapel birçok arını birbirine bağlayan kör kuyu (*)Stärke dirençStarkgas yüksek ısıl değerli [16700 - 20 000 kj/m³ (3.986 - 4.773 kcal/m³)] kok fırını gazıStarkgeneigt yarı dik (damar)starrer Ausbau esnemeyen tahkimatstatischer Druck statik basınçStaub tozStaubabsauganlage toz toplama (emme) tertibatıStaubabscheidung gazlardan toz temizleme, ayırma

Page 127: Almanca Madencilik

Staubbekämpfung tozla mücadeleStaubbildung toz oluşumuStaubentwicklung toz oluşumuStaubexplosion toz patlamasıStaubfänger toz toplayıcıStaublunge akciğer toz hastalığıStaubmaske toz maskesiStaubmessung toz ölçmeStaubniedersetzen toz çökerteme, bastırmaStaubzyklon toz siklonuSteiger maden başçavuşusteiles Flöz kılıç damar, dik damarSteilhobel dik damar sabanıStein taşSteinbrecher taş kırıcıSteinbruch taş ocağıSteinbruchsprengung taş ocağında yapılan patlatmalar, ateşlemelerSteinfall göçük, taş düşmesiSteinkohle taşkömürüSteinkohlenflöz taşkömürü damarıSteinkohlenteer taşkömürü katranıSteinsalz kayatuzuStempel direkStempel und Grundschwelle tabanlı direkStempelrauber direk sökücüStempelreihe direk dizisiStempelsetzdichte direk yoğunluğuSternmeissel yıldız uçSteuerung basınçlı hava ile çalışan motorlardaki pistonun ileri-geri hareketini sağlayan kısımStickstoff azot (n)Stilbit(Desmin) stilbit (ca[al2si2o18] . 7h2o )Stillstand duraklama (makine)stillstehende Luft durgun havaStockwerksbau tüm cevherin kayıpsız olarak üretildiği, cevher damarının yapısına bağlı olarak düzensiz olabilen odalı üretim yöntemiStollen ilerleme galerisi, galeri, giriş galerisiStollenbetrieb kuyu yerine, galeri ile cevhere ulaşmaStopmutter tutucu somunstossartige Abbaumethode dar kazı arınlı üretim yöntemleriStossbau dolgulu üretim yöntemi, taban ayağı üretim yöntemiStossbohren darbeli delmeStossbruch alın göçmesiStossherd vurmalı tabla (*)Stossmeissel cephe keskisi (saban)Stosspuffer darbe sönümleyiciStossschaufellader darbeli küreyiciStosstränkung arına basınçlı su emprenyesiStörung jeolojik arızaStrahldüsen az miktarda havayı kısa mesafede taşımak için tali havalandırmada kullanılır (?)

Page 128: Almanca Madencilik

Strahlpumpe suyun basınçlı hava, su veya buhar ile iletildiği pompaStreb uzun ayakStrebausbau ayak tahkimatıStrebausgang ayak dibiStrebausrüstung ayak techizatıStrebbau alın kazısı, uzun ayak üretim yöntemiStrebbau mit Versatz dolgulu uzun ayakStrebförderer ayak içindeki nakliye ünitesiStreblänge ayak boyuStrebleistung ayak randımanıStrebpanzerförderer zırhlı taşıyıcıStrebstoss ayak alnıStrebversatz ayak dolgusuStrecke galeri, yatay galeriStrecke mit Begleitort iki galerili girişStreckenauffahren lağım sürmeStreckenausbau galeri tahkimatıStreckenbogen çelik galeri tahkimatıStreckeneinstaubung kömür tozu patlamasına karşı taş tozu serpmeStreckenendschalter troley lokomotifler galeri sonuna geldiğinde elektriği kesen otomatik şalterStreckenförderung galeri nakliyatıStreckenpfeiler galeri topuğuStreckenquerschnitt galeri kesitiStreckenvortrieb galeri sürmeStreckenvortriebmaschine galeri açma makinesiStreustrom elektrik kaçağıStrinkohlenmehl ince kömür tozuStromabnehmer troley lokomotiflerde elektriğin hattan almasını sağlayan cihazStromförderer bant, oluk gibi tek yönlü ve sürekli nakliyat yapabilen nakliyat sistemleriStromfördermittel bant, zincirli oluk gibi araçlarla, bir akıntı içinde nakledilen malzeme (*)Stromversorgungsplan elektrik tesisat planıStrosse açık ocak basamağı, basamakStrossenhöhe basamak yüksekliğiStrossenscheiben-Bruchbau yatay dilimli göçertmeStrossenstreb dişli uzunayakStrossenvorrichtung basamak hazırlamaStufenbohrkrone aşamalı sondaj için delici uç (*)stufenweise Flotation aşamalı (kademeli) yüzdürmestufenweise Zerkleinerung aşamalı (kademeli) kırmaSturzschacht yığma kuyusuSturzsiebtrommel (*)Sturzversatz diyagonal ayakta olukla yapılan dolguStutztürstock direklerin domuzdamı üzerine oturduğu tahkimat yöntemiStückkohle parça kömürStückkohlenaufbereitung 80-120 mm boyutlarındaki kömürün ayrılmasıStürzrollentür oluk kapağıSulfidflotation sülfatlı minerallerin flotasyonuSulfidierung flotasyona çözünebilen sülfatların katılması (*)

Page 129: Almanca Madencilik

Sumpf katıların çökmesi için kapSumpf in Tiefbaugruben yer altı ocaklarında, kuyu dibinde suyun biriktiği kısımSuspension süspansiyonSynklinale senklinal, tekneSzintillationszähler radyoaktif ışın ölçücüTachymeter açı-yükseklik ölçerTachymetertheodolit açı-yükseklik ölçer teodolitTagebau açık ocakTagebaubetrieb açık işletmeTagebaugeräte açık işletme araçlarıTagebautechnik açık işletme yöntemiTagesanlagen yerüstü tesisleriTagesförderung günlük üretimTagesleistung günlük üretim kapasitesiTagesoberfläche yerüstüTageswasser yerüstü suyuTagschicht gündüz vardiyasıTandemhobel ikili sabanTank tank, depoTaschenlüfter tali havalandırmada kullanılan, motoru hava akımı dışında duran vidalı vantilatör (*)taubes Gestein kısır kayaç, kullanılabilir mineral içermeyen kayaçTauchkolbenpumpe pistonlu dalgıç pompaTaupunkt çiy sıcaklığıT-Bau (*)Teckel direk arabasıTeersand yüksek yoğunlukta, yüksek viskoziteye sahip petrol içeren kumTeilchengrösse tane büyüklüğüTeilchenzählgerät tane sayacıteilmechanisierte Gewinnung yarı mekanize kazıTeilsohlen ara katTeilsohlenbau kat üstü ayakları (tali katlı göçertme) üretim yöntemiTeilsohlenbruchbau ara katlı göçertme yöntemiTeilungskurve nach Tromp tromp dağılım eğrisiTeilversatz kısmi dolguTeleskopvorschub teleskopik iticiTellerbohrung elle yapılan delme (*)Tellerkastenbohrer kumlu, çakıllı, ... zemin üzerinde elle delik açmaya yarayan deliciTellermühle diskli kırıcıTemperatur sıcaklıkTenorit tenorit (cuo)Teppichförderer yatay ve ince damarlarda bir band parçasının iki vinç arasında gidip gelmesiyle yapılan düşük kapasiteli nakliyat (*)terrigine Ablagerungen karasal tortultetragonale Kristallsystem tetragonal kristal sistemiTeufe derinlikTheodolit teodolitthermaler Prezipitator ısısal çökeltici (toz ölçer)thermische Analyse ısıl analizthermischer Bohrer ısıl burgu (*)

Page 130: Almanca Madencilik

thermischer Wirkungsgrad ısıl verimlilikthermisches Bohren ısıl delmeThorium toryum (th)Tiefbagger alttan ekskavatör ?, yalnızca derin kesitte çalışan zincirli kovalı ekskavatör (*)Tiefbau yer altı madenciliğiTiefbohrung genellikle petrol ve doğal gaz endüstrisinde kullanılan 1000 m'den daha derin sondajTiegeltrog yıkama tavasıTitan titanyum (ti)Titanbrecher bir çeşit çekiçli kırıcıTitanit titanit (cati[o/sio4])Ton kilTonerde killi topraktoniger Sandstein killi kumtaşıtonnlägiger Schacht eğik kuyu (eğimi 45 - 75° arasında)Tonschiefer killi şistTopas topaz (al2[(f,oh)2/sio4] )Torkettiren püskürtmeli betonlamaTorpedieren kazılmayı, delinmeyi kolaylaştırmak için yapılan patlatmaTorsionselastizität burulma esnekliğiTotlast nakliyat aracının kendi ağırlığından kaynaklanan ölü ağırlıkTräger kirişTränkung emdirmeTränkungsschiessen su kartuşu ile sıkılayarak patlatmaTransportvorrichtung nakliye donanımıTreiben araçların yukarı doğru ilerletilmesi (*)Treibscheibe koepe sisteminde halatın hareketini sağlayan kısım (*)Treibscheibenfutter halatın sürtünmesini artırmak için koepe sisteminde kullanılan (*)Trenndichte ayrılma yoğunluğuTrennen in Schwerflüssigkeit ağır sıvıda ayırma, ağır ortam ayırmasıTrennerfolg sınıfladırma veya sıralama amaçlı ayırmadaki sonuçTrennfläche ayırma yüzeyiTrennschärfe tromp eğrisine göre ayırma makinasının karakteristiğiTrennung ayırmaTrepanner tırpanTrichterbau bir tür odalı üretim yöntemi (*)Tricone Mühle silindir veya koni şeklinde değirmen tamburu olan yatay olarak dönen değirmentrigonale Kristallsystem trigonal kristal sistemitrikline Kristallsystem triklinik kristal sistemiTrimmen taramaTrockenabsaugung patlatma deliklerindeki kırıntıların basınçlı hava ile uzaklaştırılmasıTrockenanlage kurutma tesisiTrockenaufbereitung belli bir nem değerinin üzerine çıkmadan yapılan cevher hazırlamaTrockenbagger ekskavatör (*)Trockenbohren kuru delik delmeTrockengas karbondioksiti olmayan doğalgazTrockenmahlen kuru öğütmeTrockentrommel kurutma tanburuTrog yıkama tavası

Page 131: Almanca Madencilik

Trogband oluk bandıTrommel tambur, kasnakTrommelfilter tambur elekTrommelmühlen silindir veya koni şeklinde tamburu olan yatay olarak dönen değirmenTrum(m) nakliyat yollarında bir iş için ayrılan bölümTrübe ince çamurTrübekreislauf yüzdürme-batırma işleminde kullanılan sıvının yoğunluğunu yükseltmek için, malzemenin geri kazanılıp tekrar sıvıya karıştırılması (*)T-Stütze t-destekTunnel tünelTurbinenbohren türbinli rotary sondajTurbokompressor turbo kompresörTurbulenter Fluss düzensiz akış, türbülanslı akışTurmalin turmalin (nafe32+al6[(oh)4/(bo3)3/si6o18])Turmfördermaschiene kule üzerine monte edilmiş nakliye makinesiTurmförderung kuleyle nakliyat (*)Tübbing çelikten yapılmış silindir şeklindeki tahkimat parçası, tüpTübbingausbau su geçirmez, çelik tüplerden oluşmuş, genellikle kuyularda kullanılan tahkimat sistemiTürstock bağTürstockbein bağ yan direğiU-Eisen u-demiriUltrarotabsorptionsschreiber kızıl ötesi absorbsiyon yazıcıUltraslimhol 98 mm'den küçük sondajUmdrehungszahl dönüş sayısıUmformer değiştirici, regülatörUmkehr des Wetterzuges tabi havalandırmanın mevsime bağlı olarak yön değiştirmesiUmsetzvorrichtung darbeli delmede, her darbede ucun yeni yüzeye denk gelmesi için ucu döndüren parçaUmsteckhaspel genellikle kör kuyularda kullanılan tamburlu vinçUmwandlung alterasyonUndichtheit geçirimlilikUndichtigkeit geçirimlilikUnfallhäufigkeit kaza sıklığıUnfallplan kaza planıUniversalbagger çok amaçlı kullanılabilen ekskavatörUnterbandförderung bantlı nakliyatta alttaki bantın kullanıldığı yöntemUntergrundförderung yeraltı madenciliğiUntergurtförderer alttan taşıyıcıUnterhaltung bakımunterirdischer Hohlraum yeraltı boşluğuUnterkette kuyu dibinde vagonları ilerleten zincirUnterkettenförderung kuyu dibinde vagonların zincirle ilerletilmesiUnterschram arının alt kısmında açılan yarıkUnterschrämen alttan kesmeUnterseil denge halatıUnterseilgeschirr denge halatını kafes tabanına bağlayan düzenUntersuchung araştırmaUntersuchungsprobe araştırma örneğiUntertage yeraltıUntertagekompressor basınçlı hava şebekesi olmayan yeraltı ocaklarında üretime yakın yerlere yerleştirilmiş kompresör

Page 132: Almanca Madencilik

Untertägiger Trichterbau huni şekilli ayaklarla yapılan yeraltı üretimiUnterwasserbohrung su altı sondajıUnterwasserpumpe dalgıç pompaUnterwassersprengungen sulu ortamda (su altında) yapılan patlatmaUnterzug ön süren (tahkimat)ununterbrochene Probeentnahme sürekli örnek almaUran uranyum (u)Urgebirge ana kayaUrgestein ilkel kayaçU-Rohr u- borusuÜbergabepunkt aktarma yeriüberkippte Falte devrik kıvrımÜberkippung dolgunun asılı durduğu üretim yöntemiÜberladung aktarmaÜberschiebung jeolojik arıza (bindirme)Übertage yerüstüÜbertragungsfähigkeit patlayıcının, patlatıldığında yanında bulunan patlayıcıyı patlatma yeteneğiÜbertreibsicherung kafesin fazla yükseltilmesi durumunda devreye giren güvenlik sistemiÜberziehen alaşım kaplamaVakuumfilter vakumlu filtreVakuumpumpe vakumlu pompaVakuumtrockener vakumlu kurutucuVanadinit vanadinit (pb[cl/(vo4)3] )Vanadium vanadyum (v)Ventil valf, vana, subapVentilator vantilatörVentilatorumlaufstrecke vantilatör galerisiVentil-Drehschappe delik açma aleti (*)Venturigerät venturi aygıtıVerankerung saplamalı bağlamaVerbinder su altındaki fitilleri bağlamada kullanılan kapsüllerVerbindungsmuffe halat bağlantı bileziğiVerblattung tahkimatta bağlantı çeşidiVerbolzung tahkimatı güçlendirmeVerbreitung yayılmaVerbrennung yanmaVerbrennungsmotor içten yanmalı motorVerbrennungsprodukt yanma ürünüVerbrennungsrückstand yanma artığıVerbundbagger yüksek ve alçak kesitte aynı anda çalışabilen kovalı - zincirli ekskavatörVerbundkompressor aşamalı kompresör (*)Verdampfer buharlaştırıcıVerdichtung yoğunlaşmaVerdichtungswärme basınç artışından dolayı kuyularda 100 m'deki sıcaklık artışıVerdicker yoğunlaştırıcıVerdrehungsversuch burma deneyiVerdrückung sıkmaVereisung von Druckluftmaschine basınçlı hava ile çalışan motorun buzlanması

Page 133: Almanca Madencilik

Vererzung mineral oluşumuVerfahren süreç, yöntemVerfestigung katılaşmaVerformung bozulma, deformasyonVerfüllungsgrad dolgu için gerekli vagon sayısının üretilen kömürü taşımak için kullanılan vagon sayısına bölümü, doldurma oranıVergasung gazlaştırmaVergasung fester Brennstoffe katı yanıcı maddelerin gazlaşmasıVergiftung zehirlenmeVerkehrtspülung sondaj çamurunun, sondaj deliğinden gelip tijlerden emildiği yöntemVerkeilung kamalamaVerkohlung kömürleşme, karbonlaşmaVerkokung koklaşma, karbonlaşmaVerladebrücke yüklenme köprüsü (*)verladen yüklemekverlassenes Bergwerk terk edilmiş ocakverlorener Ausbau geri kazanılamayacak, kaybedilmiş tahkimatVermarkung noktaların konumsal olarak işaretlenmesiVermessung ölçmeVermessung unterTage yeraltı ölçümüVermessungskreisel dairesel teodolitVernichten von Sprengmitteln patlayıcı maddelerin imha edilmesiVerordnung düzenleme, talimatVerpacken dolgu yapmaVerrohrung sondaj deliklerinin borularla tahkim edilmesiVersager patlama teklemesiVersatz dolguVersatz von Hand elle dolguVersatzarbeiter dolgu işçisiVersatzbau dolgulu kazıVersatzberge dolgu malzemesiVersatzbühne dolgu sahanlığı, platformuVersatzdichte dolgu yoğunluğuVersatzdraht dolgu teliVersätzen dolgu yapmaVersatzförderung dolgu nakliyatıVersatzgut dolgu malzemesiVersatzmaschine dolgu makinesiVersatzmatte yapay tavanVersatzschicht dolgu vardiyasıVersatzseite ayak arkasıVersatzverfahren dolgu yöntemiVerschalung beton dökmek için kalıp çakmakVerschiebebruch tasman sonucu oluşan kırılmalarVerschiebung tasmandaki yatay hareketlerVerschiebungskurven tasmandaki yatay hareketlerin eğrileriVerschlagdraht ramble teli (*)Verschleiss aşınmaVerschleissfase delici uçlardaki aşınma sonucu oluşan ovallik

Page 134: Almanca Madencilik

Verschleissfeste aşınmaya dayanıklılık,dirençVerschleissfestigkeitprobe aşınma dayanımı deneyiVerschleisswert sievers'e göre delinebilirlikVersetzen artık dolgusuVerspannung im Gebirgsverband kayacın gerilme mukavemeti (*)Verstärken güçlendirmeVerstärkerbaue ayaklarda tahkimatı güçlendirmeVersteinung su gelişinin engellenmesi, geçirimsizleştirmeVersuch deneyVersuchsanlage deneme tesisiVertäfelung (*)Vertaubung mineralin bir anda kesilmesiVerteiler dağıtıcı, besleyiciVertiefen derinleştirmeVertikalbohrung dikey sondajVertikaldruck düşey basınçvertikale Sprunghöhe dikey atım yüksekliğivertikaler Fächereinbruch düşey yelpaze kesimVerwaltung ocak yöntemiVerwerfung kırıkVerwitterung değişme, alterasyonVerwurfshöhe atım yüksekliğiVerzug kamalamaVerzweigter Erzgang dallanmış cevher damarıV-förmiger Einschnitt v-kesimVibrationsbohren titreşimli delmeVickershärteprobe vickers sertlik deneyiVieleckausbau poligon tahkimatVieleckverstärkung en az dört sarmalı poligon bağı takviyesiViergespann dörtgen şeklinde tabanda da sarma bulunan ahşap tahkimatvierschneidige Krone dört kesici uçlu matkapVierteilung dörde bölmeVisierstab gözlem çubuğuViskosität viskozite, akışmazlıkVivianit (Blaueisenerz) vivianit (fe32+[po4]2 . 8 h2o)Vollbohrer tek parça delici uçVollbohrkrone rotary sondajda tam kesit delmesi yapan delici uçVollfläche tam saha (tasman)vollkommene Verbrennung tam yanmavollmechanisierte Gewinnung tam mekanize kazıVollversatz tam dolguVolumenprozentgehalt hacimsel yüzde oranıVoranreicherung cevher hazırlamada metal içeriği düşük cevherlerde ayırma ile zenginleştirmeVorbau ilerleyen uzunayakVorbaukappe portafo sarmaVorbehandlung ön işlemVorbohrung birincil delmeVorbrechen önkırma

Page 135: Almanca Madencilik

Vorbrecher önkırıcıVordamm tehlike anında güvenlik barajına varmadan önce kullanılabilecek ön barajVorentwässerung mekanik kurutmaVorgabe yamaçtan patlatmayla koparılacak kütle (*)vorgerichtetes Erz hazırlanmış cevherVorkippe ön atık sahasıvorläufige Kappe geçici boyundurukvorläufiger Ausbau geçici destekVormann gözetmen, formenVorortpumpen ufak su birinkitileri için kullanılan taşınabilir pompalarVorratan Mineralien mineral stoğu (*)Vorräumer ön küreyiciVorrichtung hazırlıkVorrichtung gegen das Übertreiben aşırı sarım önlerVorrichtungsbaue üretim hazırlığıVorschacht kuyu yakası (*)Vorschäumer ön köpürtücüVorschubeinrichtungen delme yapılırken kazı yüzeyine uygulanacak basıncı sağlayan tesisat (*)Vorschubkraft delicinin kazı yüzeyine uyguladığı kuvvetVorschubkraftkurve delicinin kazı yüzeyine uyguladığı kuvvet ile delme hızı arasındaki ilişkiyi gösteren çizelgeVorschubstütze deliciyi iterek kazı yüzeye basınç uygulanmasını sağlayan ayakVortrieb delme, ilerlemeVortriebsgeschwindigkeit ilerleme hızıVortriebzimmerung sürenli tahkimatVorzerklüftung ön çatlatmaWägen tartmaWagen mit Bodenklappe alttan döker arabaWagenförderung vagonla nakliyatWagenhaltevorrichtung vagonların nakli sırasında hareket etmelerini engellemek için kullanılan düzenWagenhemmvorrichtung vagon freniWagenlader yükleyiciWagenpark ocaktaki vagon ve lokomotiflerin tümüWagenstossvorrichtung vagon itme aygıtı (*)Wagenumlauf dolu vagonların boşaltılıp, tekrar sefere hazır hale getirilmesiWagenumlaufszahl ortalama olarak bir günde vagonların yaptığı sefer sayısıWagenvorzieher kuyu diplerinde vagonların ilerletilmesini sağlayan zincirli çekiciWagenwechsel dolu vagonun kafese binip, boş vagonu itmesiWägevorrichtung tartma aygıtıwahreschubläne Bruch kırık atımı (*)Walzenbrecher merdaneli kırıcıWalzenbrikettierpress tamburlu briket presiWalzenmühle iki silindir arasında sıkıştırma yaparak öğüten değirmenWalzenschrämlader diskli kazıcı yükleyiciWalzenschrämmaschine kesici tanburWanderkasten mobil domuzdamıwandernder Stempel uzatılır direk (*)Wannenmischanlage hidrolik nakliyat malzemesi hazırlama tesisiWarenhaus malzeme ambarı, koltuk ambarı

Page 136: Almanca Madencilik

Wärmbehandlung ısıl işlemWärmeausdehnung ısıl genleşmeWärmeausgleichung ısı dengesiWärmeisolierung ısı yalıtımıWärmeleitfähigkeit ısıl iletkenlikWartung bakımWaschbarkeit yıkanabilirlikWäsche yıkanılan yer (*)Waschen yıkamaWaschherd yıkama tablasıWaschkurve yıkama eğrisiWaschzyklon sıralama yapan hidrosiklon (*)Wasser - Festsoffverhältnis su katı oranıWasserabdämmung su barajıWasserbekämpfung suyla savaşWasserberieselung su püskürtmeWasserbesatzpatrone su sıkalama kartuşuWasserdamm su barajıWasserdurchbruch su patlamasıWasserfestigkeit der Sprengstoffe patlayıcıların suya dayanıklılığıwasserführende Schicht su taşıyan (içeren) tabakaWassergehalt su içeriğiWasserhaltung suyun yeryüzüne nakledilmesi, uzaklaştırılması, su drenajıWasserhaltung beim Schachtabteufen kuyu kazısı sırasında suyun uzaklaştırılmasıWasserhaltungsplan su atım planıWasserhebung tek aşamalı su basmaWasserinlauf su akınıWasserkasten patlama sırasında devrilerek su perdesi oluşturmak için yerleştirilen su dolu kutularWasserklärvorrichtung su arıtıcıWasserkreislauf cevher hazırlamada kullanılan suyun temizlenip tekrar sisteme verilmesiWasserrinne su yoluWasserrösche su arkı (*)Wassersäule su sütunuWasserschlauch su hortumuWasserseige galerilerdeki su kanalıWassersperre sondaj yapılırken su gelirini engellemek için uygulanan yöntemler (*)Wasserstand su düzeyiWasserstoff hidrojenWasserstrahldüsen su fisketeleriWasserverbrauch su tüketimiWasserverschmutzung su kirlenmesiWasserversorgung suyla beslemeWasserverunreinigung su kirlenmesiWasserzufluss su basmasıWaterfrac hidrolik çatlatmaWechsellast değişken yükWegmesser uzaklık ölçerWeiche vagonların başka raya aktarılması

Page 137: Almanca Madencilik

Weichenstellanlage ray makasıWeichheit yumuşaklıkWeichmacher yumuşatıcı maddelerWeißnickelkies(Chloanthit) kloantit (nias3 )Weisspiessglanz antimuan trioksit (sb2 o3)Weitgrifflader geniş ağızlı küreyiciWeitung boyutları değişken oda(*)Weitungsbau bir çeşit odalı üretim yöntemi (*)Wendelrutsche sarmal (helezoni) olukWendeltrum kuyu içersinde sarmal (helezoni) oluğun bulunduğu bölmeWerkzuegwinkel alet açısı (saban keskisinde)Wertverminderung değer azalmasıWetter ocak içindeki gaz karışımıWetterbohrlöcher çapı 1000-1500 mm' den büyük havalandırma kuyularıWetterdamm kalıcı hava barajıWetterdruckverlust in Strecken galeride hava basıncı kaybıWetterführung planlı olarak ocağın havalandırılmasıWettergeschwindigkeit hava hızıWetterklappe ayarlı kapıWetterkreuz hava köprüsüWetterkühler hava soğutucuWetterkühlmaschine hava soğutma makinesiWetterkühlung hava soğutmaWetterlampe benzinli güvenlik lambasıWetterlutte havalandırma borusu, vantüpWettermann havalandırma ile ilgili işlerde çalışan elemanWettermenge hava miktarıWettermessstelle hava ölçüm istasyonuWettermodell havalandırma planı, modeliWetternetz ocaktaki havalandırma ağıWetterquerschlag havalandırma amacıyla açılan kısa galeriWetterriss havalandırma planıWetterrösche dolgu içinde bırakılan havalandırma yoluWetterschacht havalandırma kuyusuWetterscheider saptırıcı bölmeWetterschleuse hava emilen kuyularda nakliyat sırasında dışarıya hava kaçmasını engelleyen sistemWettersohle havalandırma katıWettersprengstoffe amonyumnitrat bazlı patlayıcı maddelerin alkali metal tuzları ve ağaç tozu ile karışımından oluşan patlayıcı maddeWetterstammbaum ocak havalandırma planı hakkında yalnızca temel bilgileri veren planWettersteiger havalandırma nezaretçisiWetterstrecke havayoluWetterstrom havalandırma akımı, hava akımıWetterteilung hava akımı bölünmesiWettertuch havalandırmada kullanılan bir tür filtreWettertür havalandırma kapısıWetterumstellvorrichtung acil durumda havalandırma yönünü ters çevirmek için kurulmuş sistemWetterverlust hava kaçağıWetterverluste in Lutte havalandırma borusundaki hava kaçağı

Page 138: Almanca Madencilik

Wetterverteilung in derGrube havanın ocak içinde dağılımıWetterweg havayoluWetterwirtschaft ocaktaki havalandırma işlerinin tümüWiederbelebung canlandırma, ilk yardımWiederbelebungsgerät oksijen makinesiWiederstand dirençWiederstandfestigkeit dayanıklılıkWiegen tartmaWinde dişli çarkWindmesser hava hızı ölçerWindsichter havalı ayırıcıWipper döner boşaltıcıWirbelhaken döner kancaWirkungsgrad verimWirkungszonen der Detonation patlatmanın etki alanlarıWirtschaftlichkeit ekonomiklikWirtschaftlichkeitsgrenze ekonomiklik sınırıWismut (Bismut) bizmut (bi)w-Messer hava hızı ölçme aletiWolfram volfram (w)Wolframit volframit ((mn,fe)wo4 )Worden-Gravimeter worden gravimetre ölçüm cihazıw-Schreiber hava hızı ölçümlerini kağıda dökerek kayıt tutan cihazWuchtförderer sallantılı olukWulfenit(Gelbbleierz) vulfenit (pb[moo4])Wurschaufellader küreyici (*)Xenon ksenon (xe)X-Schneide x delici uç, x matkap ucuZähigkeit sağlamlıkZählflüssig akışmaz (*)Zahnbohrkrone dişli karot matkabıZahnrad dişli çarkZahnradmotoren dişli motorZeiger göstergeZeitaufwand zaman sarfiyatıZeiteinheit zaman birimiZeitfaktor zaman faktörüZeitplan termin planıZeitstudie zaman incelemesiZeitzünder gecikmeli kapsülZeitzündung gecikmeli patlatmaZellenrad dolgu makinasıZellenrad-Blastversatzmaschine döner hücresi dolgu makinesiZementierstopfen çimento ile sondaj çamurunun karışmasını engelleyen boruZentralabsaugung delik delmede tanelerin kuru emme ile uzaklaştırılmasıZentralschiessen orta çekmeZentrifugalpumpe santrifüj pompaZerbrechen des Erzes cevher kırma

Page 139: Almanca Madencilik

Zerkleinerer kırıcızerkleinern kırmaZerkleinerung von Braunkohlen briketleme için kömürün kırılmasıZerkleinerungsverhältnis kırılma oranıZerreissfestigkeit yırtılma, kopma dayanımıZerrung fay (*)Zersetzung ayrışmaZickzack-Klassierer dolambaçlı sınıflandırıcıZickzack-Schneider dolambaçlı ayırıcıZiehen von Gräben yarma açmaZink çinko (zn)Zinkblende(Sphalerit) sfalerit ( zns)Zinn kalay (sn)Zinnober(Cinnabarit) zinober (hgs )Zirkon zirkon (zr[sio4])Zirkonium zirkonyum (zr)Zone zonZublinmeissel geniş çaplı rotary sondaj ucuZubringerlokomotive dizileme lokomotifi (*)Zug çekmezugelassener Sprengstoff izin verilen patlayıcı maddeZugelastizität gerilme esnekliğiZughaspel çekme vinciZugkette çekme zinciriZugketten-Gurtförderer bir çeşit bantlı nakliyat aracı (*)Zugkraft çekme kuvvetiZugkraft am Haken kanca çekme gücüZugmittel çekme aracıZugregelung hava akımı düzenlemesiZugseil çekme halatıZugseil-Gurtförderer bir çeşit bantlı nakliyat aracı (*)Zugversuch çekme deneyiZugwiederstand çekme direncizusammengesetzte Verwerfung karmaşık atımZusammensetzung bileşimzusätzlicher Ausbau ilave tahkimatZusatzlüfter ana vantilatörler yetersiz kaldığında devreye giren, yer altındaki vantilatörlerZuschlagerz eritken cevherZustandsdiagramm denge çizelgesiZutagefahren ocaktan çıkmaZündbeschleuniger ateş alma özelliğini iyileştiren katkı maddeleriZünder kapsülZündfolge ateşleme sırasıZündkabel ateşleme kablosuZündkreise ateşleme devresiZündkreisprüfer ateşleme devresi test cihazıZündmaschienenprüfgerät ateşleme cihazı test aracıZündmaschine ateşleme cihazı, manyeto

Page 140: Almanca Madencilik

Zündschema ateşleme düzeniZündstromquelle ateşleme devresi akım kaynağıZündung ateşlemeZündung von Schlagwettern grizunun ateşlenmesiZündungsgrenzwert für Schlagwetter grizu patlama sınır değeriZündverteiler ateşleme dağıtıcısıZündwilligkeit ateşlenmeye, tutuşmaya yatkınlıkZündzeiteinstellung ateşleme zamanlamasıZwangbruch zorlamalı göçertmeZwangsschiene kılavuz rayıZweietagenkorb iki katlı kafesZweiflügelmeissel iki kanatlı burgu ucuZweiseilförderung çift halatlı nakliyatZweiseitenkipper iki yanından da yükünü boşaltabilen vagonZweistufenkompressor iki aşamalı kompresörZweitrommelhaspel iki tanburlu vinçZwischenantrieb ara tahrik ünitesiZwischenbrecher ikincil kırıcı, ara kırıcıZwischenförderer ara nakledici (oluk)Zwischenförderung iki kat arasında yapılan nakliyatZwischengeschirr nakliyat aracını (kafes) halata bağlayan parçaZwischengut araürünZwischenprodukt araürünZwischensohle arakatZwischenwerksbau havalandırma ile nakliyat yolunu bir birine bağlayan üretim yeriZyklon siklon

Page 141: Almanca Madencilik

kömür veya metalik cevherlerin üretimi sonucu arazide oluşan çukurluklar

1000 ton üretim için açılması gerekli galeri uzunluğu (m/1000 t, m3/1000t)

Page 142: Almanca Madencilik

maden yatağının üretilebilirliği (rezerv, tenör, ekonomik faktörler vb. dikkate alınarak)

Page 143: Almanca Madencilik

üst kottaki damar ile alt kottaki damar arasında nakliyat veya havalandırma yolu açma

Page 144: Almanca Madencilik

sabanın daha etkin çalışmasını sağlamak için arına yüksek basınçlı su püskürtülmesi

alkali metaller [periyodik tablonun birinci grubunda (dikey sırasında) yer alan metaller (li, na, k, rb, cs ve fr elementleri )]

Page 145: Almanca Madencilik

ametist (genellikle mücevher olarak kullanılan, mor renkli bir kuvars türü)

Page 146: Almanca Madencilik

antrasit kömürü [doğal katı yakıtlar sınıfından olan yüksek kalorili bir kömür türü, um< 10 % (kuru ve külsüz)]

Page 147: Almanca Madencilik

yüksek yoğunluklu ve çözücü nitelik taşıyan hidrokarbon grupları. en önemli aromatlar benzol, toluol, ksilol'dur.

asbest (ısıya, aşınmaya, kimyasal maddelere çok dayanıklı lifsel yapıda kanserojen bir mineral)

asfaltit (asfaltit petrolden katı ve daha yoğun oluşu ile ayrılan bir bitüm türüdür)

Page 148: Almanca Madencilik

beton veya sert kayaçları parçalamak için kullanılan basınçlı hava tabancası(ağırlığı 30 kg'dan fazla)

Page 149: Almanca Madencilik

su ve kül içeriği toplamı % 20'den fazla olan, termik santrallarda kullanılan kömür

Page 150: Almanca Madencilik

madenlerde iş güvenliği ve yasal mevzuatın uygulanmasını denetleyen devlet kuruluşu

üretim veya cevher hazırlama işlemleri sırasında açığa çıkan, ekonomik değeri olmayan kayaç

Page 151: Almanca Madencilik

madencilik faaliyetlerinin oluşturduğu zararlar (tasman, heyelan vb.)

maden işletmelerinde iş güvenliğinin sağlaması için maden dairesinin verdiği talimat

Page 152: Almanca Madencilik

ana bileşenleri metan ve karbondioksit olan, az miktarda su buharı, kükürtlü hidrojen, amonyak ve hidrojen,azot vb. içeren gaz karışımı

Page 153: Almanca Madencilik

bitüm, petrol; gaz , sıvı ve katı halde bulunan hidrokarbonlara verilen genel ad

Page 154: Almanca Madencilik

sondaj inklinometresi, sondaj deliklerinin eksenlerinden düşey sapmalarını ölçmek için kullanılan alet

Page 155: Almanca Madencilik

bir yanıcı maddenin yanması sonucu açığa çıkan ısı miktarı, üst ısıl değer (kj/kg)

briket, ince kömürlerin bir bağlayıcı madde ilavesi sonrası preslenmesiyle elde edilen ürün

briketleme, ince taneli malzemeninin basınç altında veya bağlayıcı kullanılarak büyük parça haline getirilmesi

üretim sonucu açılan boşlukların kayaç malzemesi, cevher hazırlama atıkları, kül vb. malzeme ile doldurulması

Page 156: Almanca Madencilik

şabazit, kimyasal bileşimleri benzer silikat minerallerinin genel adı [örn:kalsiyum şabazit - (ca,k2,na2)2[al2si4o12]2o12h2o]

Page 157: Almanca Madencilik

buhar kömürü, termik santrallerde elektrik eldesinde kullanılan kömür

kam (kendisine temas eden düzenekleri harekete geçirmeye yarayan metal uzantı.)

davy emniyet lambası (ocak havasındaki metan, oksijen ve karbondioksit gazlarını ölçmek için kullanılır)

demineralizasyon, su içinde bulunan tüm iyonların giderilmesi işlemi

Page 158: Almanca Madencilik

desorpsiyon, bir yüzey üzerinde birikmiş olan maddenin derişiminin azalması

diyabaz, feldspatlardan bir plajiyoklaz ile ojitten oluşmuş yeşil renkli kayaç

diyatomit, diatom adı verilen tek hücreli alglerin silisli iskeletlerinden meydana gelen tortul kütle

Page 159: Almanca Madencilik

dolin, kireçtaşı platolar üzerinde görülen, oval şekilli erime çukurlukları

Page 160: Almanca Madencilik

kontaktör, devredeki akımı kapamaya, taşımaya ve kesmeye yetenekli uzaktan kumanda edilebilen anahtar düzeneği.

Page 161: Almanca Madencilik

ferrokok, yüksek fırınlarda kullanılan koklaşabilir kömür-küçük boyutlu demir tozu karışımı

sünger demir, peletlenmiş demir cevherinin karbonmonoksit ve hidrojen gibi gazlarla redüksiyonu sonucu oluşan, gözenek hacmi yüksek ürün

elektrifikasyon, elektrik enerjisini endüstri, ulaşım ve gündelik hayata uygulama

Page 162: Almanca Madencilik

çok düşük kül içeriği ( % 2 - 3) nedeniyle elektrot yapımında kullanılan antrasit kömürüyaklaşık 200 0c sıcaklıkta gazlardan çok ince tozları ayırmaya yarayan filtre

70 derecenin üzerindeki eğimlerde taneli mal taşımada kullanılan kepçeli düzen

emülsiyon, sıvı haldeki kimyasalların bir emülgatör ile başka bir bir sıvı içinde dağılması işlemi

Page 163: Almanca Madencilik

her tür enerjinin belli bir periyod içinde üretim ve tüketiminin tablo şeklinde gösterilmesi

her tür enerjinin belli bir periyod içinde üretim ve tüketiminin grafik şeklinde gösterilmesi

çevrim, taşıma, son kullanım aşamalarında meydana gelen enerji kayıpları

yerkürenin üst tabakalarında bulunan enerji hammaddeleri toplamı (birincil enerji kaynakları)

katı ve sıvı maddelere bağlı olan gazın maddenin yapısını kimyasal reaksiyonlar ile bozmadan çıkarılması

entalpi, bir maddenin yapısında depoladığı her tür enerjinin toplamı

Page 164: Almanca Madencilik

epoksi, bir sertleştirici ya da katalizatör ajan ile kimyasal reaksiyona girdiğinde sertleşen ve kürünü alan sentetik reçine

Page 165: Almanca Madencilik

doğal gaz, tabakalar içinde doğal olarak meydana gelmiş hidrokarbon bileşikleri

Page 166: Almanca Madencilik

taşkömürü (kuru, külsüz bazda % 14 - 20 arasında uçucu madde içeren)

evaporit, ılık ve kurak iklim koşullarında, iç göllerde veya lagünlerde tuzlu suların buharlaşmasıyla oluşan kayaç

Page 167: Almanca Madencilik

ekstrakt, bir maddenin herhangi bir yolla elde edilmiş olan özü (özüt)ekstansometre, cisimlerin deformasyonunu ölçmede kullanılan bir aletekstraksiyon, herhangi bir sıvı veya katı madde karışımında bulunan bir veya birkaç maddeyi bir çözücü yardımıyla ayırma (özütleme)

Page 168: Almanca Madencilik

fermantasyon (mayalanma), organik maddelerin bazı mikroorganizmaların salgıladığı enzimlerle değişikliğe uğratılması

Page 169: Almanca Madencilik

flanş, boruların eklenmesinde kullanılan, çember biçimli ortası delik metal parça.

palanga, sabit ve haraketli makaralardan oluşan, kuvveten kazanç sağlamak için kurulan sistem

Page 170: Almanca Madencilik

bir jeoloji devri içinde oluşmuş bulunan tabakalar dizisi ( örn. trias formasyonu), biçimlenme

Page 171: Almanca Madencilik

fotogrametri, havadan çekilen fotoğraflardan faydalanarak arazinin incelenmesi.

Page 172: Almanca Madencilik

freze, tornacılıkta, bir deliğin ağzını genişletmeye yarayan çelik aygıt, frezeleme işinde kullanılan takım tezgâhı.

serbest düşme, ilk hızı sıfır olarak bırakılan bir cismin, ağırlığının etkisi ile yere doğru yaptığı hareket

frekans, frekans veya titreşim sayısı, bir olayın birim zaman (tipik olarak 1 saniye) içindeki tekrarlama sayısı

Page 173: Almanca Madencilik

füzyon, kararlılığı düşük olan küçük çekirdeklerin birleşerek büyük çekirdekler oluşturması

Page 174: Almanca Madencilik

gabro; amfibol, piroksen, olivin vb. renkli minerallerden oluşan bir tür iri taneli kaya.forklift; ağır yükleri çatalları aracılığıyla kaldırmak ve özellikle bir araca ya da rafa yüklemek için kullanılan iş makinesi

galvanizlemek; madensel bir parçayı paslanmaktan korumak için galvaniz banyosunda erimiş çinkoyla kaplamak.

gang; bir maden yatağında cevherle birlikte bulunan bulunabilen ve ekonomik değeri olmayan madde.

Page 175: Almanca Madencilik

gaz türbini; yanma sonucu açığa çıkan ısı enejisini mekanik enerjiye çeviren makine.

Page 176: Almanca Madencilik

amorf , cismin atomlarının dizilişinde rastgele düzensizlikler varsa bu yapıya amorf yapı denir

geiger sayacı; radyasyonun varlığını saptayabilen, elde taşınabilir bir aygıtgayser (kaynaç); volkanik bölgelerde belli aralıklarla sıcak su ve buhar fışkırtan kaynak

Page 177: Almanca Madencilik

jeneratör gazı, hava gazı; kızgın kömür üzerine hava üflenmesiyle elde edilen gaz karışımı

jeodezi; genel anlamda yerkürenin şeklini tespit ve yeryüzünü ölçme işlemlerini konu edinen bir bilim dalı.

jeodinamik; iç (volkan, deprem vb.) ve dış (aşınma) etkenlerle yerkabuğunda oluşan değişikliklerin incelenmesi.

jeoloji, yer bilimi; dünyanın fiziksel yapısı, faaliyeti ve tarihi ile uğraşan bilim dalı.

jeofizik; yerküre ve atmosferinin, gezegenlerin, uyduların ve güneşin fiziksel ve yapısal özelliklerini fizik ve matematik yöntemler kullanarak inceleyen bilim dalı.

Page 178: Almanca Madencilik

jeosenklinal; akarsular, rüzgarlar ve buzulların aşındırıp, taşıdıkları maddeleri deniz ya da okyanus tabanlarında biriktirirleri, tortullanmanın görüldüğü geniş alanlarjeoteknik; mühendislik yapılarının inşaası öncesinde yerüstü ve yer altı zemin koşullarını belirlemeye yönelik çalışmaları içeren mühendislik dalı.jeotermik gradyan; yeryüzünün herhangi bir noktasında yer kabuğunun jeotermal sıcaklığını 1°c artıran derinlik.

Page 179: Almanca Madencilik

gnays; granitin yüksek sıcaklık ve basınç altında metamorfize olması ile oluşan kayaç

Page 180: Almanca Madencilik

granit; kuvars, mika, feldspat gibi minerallerden oluşan derinlik kayacı.

grafit; yumuşak, dokunumu yağsı ve ince levhalar halinde bükülme özelliğine sahip bir doğal karbon.

Page 181: Almanca Madencilik

hidrojeoloji; yer altı sularının araştırılmasını ve elde edilmesini inceleyen yer bilimi kolu.

Page 182: Almanca Madencilik

kötü tavan şartları veya yetersiz tahkimat nedeniyle tavan tabakalarının göçmesi

Page 183: Almanca Madencilik

sert tuz; kaya tuzu (nacl), silvin (kcl) ve kiserit (mgso4 . h2o) karışımından oluşan tuztaşı

Page 184: Almanca Madencilik

hirschbach yöntemi; kömür damarlarından metan gazı drenajında kullanılan bir yöntem

sabanın hareketi (çalışması) sırasında nakliyat oluğu ile arın arası boşluk

Page 185: Almanca Madencilik

yeraltında vagonlara yükleme yapan, kepçeli yandan boşaltmalı yükleyici

ahşap malzemenin emprenyasyonu; ahşabın ömrünü uzatmak için çeşitli yöntemlerle kimyasalların ahşap malzemeye emdirilmesiüretilen her 1000 ton satılabilir cevher için tüketilen ahşap malzeme miktarı

Page 186: Almanca Madencilik

karbonmonoksit maskelerinde kullanılan granüle cuo, mno2 karışımı katalizatör

hidrolik; sıvılar yardımıyla hareket ve kuvvetlerin üretimi, kumandası.

Page 187: Almanca Madencilik

kesici makinelerin çalışması sırasında çıkan tozun su püskürtülerek bastırılması

yer altı boşluklarının doldurulması ve barajların sızdırmazlığının sağlanması için uygulanan köpük

Page 188: Almanca Madencilik

potasyum tuzu; potasyum klorür ve potasyum sülfatın magnezyum ve kalsiyum bileşenleri ile oluşturduğı karışım.

kireç; kalsiyum karbonat içeren kayaçların kalsinasyon sıcaklığında (850-950°c) pişirilmesi ile elde edilen madde.

kalorimetre bombası; bir reaksiyondaki yanma ısısını ölçmek için kullanılan bir kalorimetre çeşidi.

Page 189: Almanca Madencilik

kalsine etmek, kavurmak; bir maddenin içerdiği nemi ve karbondioksit gibi uçucu maddeleri uzaklaştırmak için o maddeyi erime noktasının altında ısıtma işlemi.

kalsiyum karbit (cac2), kalsiyum karbür; kireçle kokun elektrik fırınında yaklaşık 2000°c civârında ısıtılması ile elde edilen kimyasal bileşik.kambriyen; günümüzden 545 myıl önce başlayıp 495 myıl önce sona eren jeolojik dönem.

kaolin; porselen yapımında kullanılan beyaz renkli, ateşe dayanıklı kil.

karbonifer; günümüzden 354 myıl önce başlayıp 292 myıl önce sona eren jeolojik dönem.karbonizasyon; kömürün oksijensiz bir ortamda ısıtılarak, gaz, sıvı ve katı ürünlerine ayrılması işlemi.

karst; yağışlar ve yer altı sularının kalker, jips vb. eriyebilen kırıklı kayaçları kimyasal aşındırması ile oluşan boşluklar.

katalizatör; kimyasal tepkimeyi hızlandıran fakat kendisi değişmeden kalan madde.

Page 190: Almanca Madencilik

kerojen; tortul kayalar içerisinde bulunan, su ve alkali solventler içerisinde ergimeyen organik bileşikler.petrolün 149 - 232 0c arası destilasyonu sırasında elde edilen ürün.

Page 191: Almanca Madencilik

kizelgur, diyatomit; tek hücreli alglerin silisli iskeletlerinden meydana gelen tortul kayaç.

kilopond (kg-f); kütlesi 1 kg olan cismin standart yerçekimi altında uyguladığı kuvvet.

Page 192: Almanca Madencilik

kömür maserali; kömürün mikropetrografik organik bileşenleri (vitrinit, eksinit, inertinit).

kok kömürü; taşkömürün havasız ortamda yüksek sıcaklıklarda ısıtılmasıyla, uçucu bileşenlerinin giderilmesi sonucu oluşan kömür.

kok fırını gazı; kömürün koklaştırılması sırasında oluşan, bileşimi yaklaşık %55 h2, %27 ch4, %6 co, %10 n2 ve %2 co2 gaz karışımı.

piston stroğu (silindirin hareketi sırasında çıktığı en üst düzey ile indiği en alt düzey arasındaki uzunluk).

koloid; gözle görülemeyecek kadar küçük (500 nm ve daha altındaki) boyutlara sahip tanecikler.

Page 193: Almanca Madencilik

konglomera; genelde yuvarlak akarsu çakıllarının doğal bir çimento maddesi yardımıyla yapışması sonucu oluşan kayaç.

konsantre; cevher zenginleştirme işlemi sonucu tuvönan cevherdeki safsızlıkların ayrılmasından sonra elde edilen değerli ürün.

Page 194: Almanca Madencilik

korindon; elmastan sonra bilinen en sert doğal madde olan alüminyum minerali (al2o3).

kral suyu; hidroklorik asit ile nitrik asitin 3/1 oranında karıştırılmasıyla oluşan, altın, platin gibi soy metallerle tepkimeye girebilen asit çözeltisi.

Page 195: Almanca Madencilik

tebeşir; beyaz, yumuşak ve gevrek, kolay şekil alan, kalsiyum karbonat bileşiminde bir mineral.kretase devri, günümüzden 144 - 65 milyon yıl öncesi zaman dilimini kapsayan jeolojik devir.

Page 196: Almanca Madencilik

kısa analiz; kömürdeki nem, kül, uçucu madde ve sabit karbon miktarlarını belirlemek için yapılan analiz.

ateşleme işlemlerinde istenilen etkiyi elde etmek için gerekli olan patlayıcı madde miktarı.

Page 197: Almanca Madencilik

laminer akış ; akışkan parçacıklarının birbirine paralel olduğu ve birbiri üzerinde düzenli bir şekilde laminer laminer akış

Page 198: Almanca Madencilik

lastik bantın sivri kayaç, metal parçaları vb. nedeniyle boylamasına yırtılması

galerilerdeki bağların veya ayaklardaki hidrolik direklerin yük alması

tropikal bölgelerde bulunan demir ve alüminyum oksitçe zengin kırmızı renkli toprak.

liç işlemi; çözücü özellik gösteren kimyasalları kullanarak kıymetli metalleri kazanma işlemi.

alaşım; bileşik veya çözelti halinde iki yahut daha fazla elementten meydana gelmiş metal niteliğinde madde.

Page 199: Almanca Madencilik

litoloji; kayaçların fiziksel, kimyasal ve dokusal özelliklerini inceleyen bilim dalı.

rüzgar tarafından taşınarak belirli bölgelerede çökelen, tane boyutu 0,05 mm'den küçük malzeme.

Page 200: Almanca Madencilik

çözücü, solvent; bir katıyı, sıvıyı ya da gaz çözünen maddeyi çözerek çözelti oluşturan sıvı ya da gaz madde.

lehim; iki veya daha çok metalden oluşan alaşım (genellikle kalay, kurşun alaşımı)lehimleme; metalik alaşımlara (lehim) ısı uygulayıp daha sonra soğumasına izin vererek metal maddelerin birleştirilmesi işlemi

hava difüzörü (yüksek hızlı, düşük basınçlı akışkanların (genellikle hava), düşük hızlı yüksek basınçlı bir akıma çevrilmesini sağlayan araç

Page 201: Almanca Madencilik

magma; yerin içinde, sıvı veya hamur kıvamında uçucu gazlarla doymuş olarak bulunan eriyik.

manyeto; sürekli bir mıknatısın manyetik alanı ile indüklenen elektrik üreteci.

Page 202: Almanca Madencilik

günde 8, haftada 40 saat çalışılan işyerleri havasında bulunmasına müsaade edilen, çalışanların sağlığını bozmayacak azami zararlı madde miktarı.

mamut tulumba (pompa); suya daldırılmış bir boru ile buna bağlı basınçlı hava borusundan oluşan basit tulumba.

Page 203: Almanca Madencilik

sepiolit, lüle taşı [mg4si6o15(oh)2o6 h2o]; magnezyum ve silisyum esaslı ana kaya parçalarının çeşitli derinliklerindeki katmanlar içinde, hidrotermal etkilerle hidratlaşması sonucunda oluşmuş kayaç.

marn; değişik oranlarda kil ve kalsiyum karbonattan, doğal olarak meydana gelmiş karışım.

mesozoik zamanı; günümüzden 250 - 65 milyon yıl önce geçen ikici jeolojik zaman.

Page 204: Almanca Madencilik

pirinç; bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkte bir alaşım (%60 bakır, % 40 çinko)

metal; yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, şekillendirmeye yatkın, katyon oluşturma eğilimi yüksek elementler.

metalojeni; maden yataklarının oluştukları zaman ve bulundukları yerin jeolojisi ile ilişkilerini araştıran bilim dalı

bir mineralin çözülmesi ile oluşan boşluklara başka bir mineralin çökelmesi sonucu oluşan maden yatağı.

metan hidrat; su ve metan gazının uygun ısı ve basınç koşullarında donmasıyla oluşan fosil bir yakıttırmetanizasyon; sentez gazını, co + 3h2 = ch4 + h2o eşitliği gereğince metan gazına dönüştürmek.

Page 205: Almanca Madencilik

mineral; doğal şekilde oluşan, homojen, belirli kimyasal bileşime sahip ve belirli bir kristal öz yapıları olan inorganik kristalleşmiş katı cisimler.

öğle vardiyası; paşa vardiyası, (16.00 - 24.00) saatleri arasındaki vardiya

Page 206: Almanca Madencilik

patlayıcı maddelere nitrat veya nitrogruplar katılarak oksijen ihtiyaçlarının giderilmesi

Page 207: Almanca Madencilik

oligosen zamanı; günümüzden 33,7 - 23,8 milyon yıl önce geçen bölüm.olivin; sarımsı yeşil renkli, cam parıltılı, magnezyum ve demirli silikat.

ofiyolit, yılantaşı; mafik ve ultramafiik kayaçlardan oluşan kayaç topluluğuna verilen isim.

orojenez, dağ oluşumu; jeosenklinallerde biriken tortul tabakaların kıvrılma ve kırılma hareketleriyle yükselmesi.

ozmoz; çözücü maddelerin az yoğun ortamdan çok yoğun ortama seçici geçirgen bir zardan enerji harcanmadan geçişi.oksit; oksijenin bir element veya kökle birleşmesi ile oluşan madde.oksidasyon, yükseltgenme; elektronların bir atom ya da molekülden ayrılmasını sağlayan kimyasal tepkime.

oşinografi; okyanusların ve denizlerin bütün yönleriyle bilimsel yönden incelenmesi ve araştırılması.

Page 208: Almanca Madencilik

ahşap tahkimat üzerinde havadaki nem miktarına bağlı olarak mantarların yetişmesi

lokomotiflerde akü ve sürüş şalterinin grizuya karşı korunmasında kullanılır

Page 209: Almanca Madencilik

kuaterner; 1,81 milyon yıl öncesinden günümüze kadar devam eden en kısa jeolojik dönem

Page 210: Almanca Madencilik

silikosis; kuvars içeren tozların solunmasıyla oluşan akciğer hastalığı.kuvarsit; genel olarak kuvars kumu tanelerinin, silisten meydana gelmiş bir çimento ile birbirlerine çok sağlam şekilde bağlanmalarıyla oluşmuş kayaç.

kabarma katsayısı; toprak, kayaç, cevher veya kömürün kazı sonrası hacminin ilk durumdaki hacmine oranı (kazılmış m3/ yerinde m3).

poisson oranı; enine birim deformasyonun, boyuna birim deformasyona oranı.

rekup galerisi; ana galeriden maden yatağını kesmek amacıyla sürülen kısa bağlantı yolu.

Page 211: Almanca Madencilik

madencilik faaliyeleri sonrası sahanın eski haline getirilmesi, reklamasyon

ferromagnetik bir maddenin manyetik uyarılmadan sonra sahip olduğu manyetizma

Page 212: Almanca Madencilik

çelik tahkimatları büküp istenilen şekle getirmekte kullanılan makinelergeri kazanılmış tahkimatlardaki deformasyonları düzeltmede kullanılan presler

vagonları birbirine bir halka ve bir kanca yardımıyla bağlayan düzenek

sıvıların akışkanlık özelliğini dönme momentini kullanarak ölçen alet

Page 213: Almanca Madencilik

sondaj sırasında kopan taneciklerin emilen su ile beraber boru içinden yüzeye çıkarıldığı yöntem

kuyuda bozulma olup olmadığını kontrol etmek için yapılan ölçmeler

Page 214: Almanca Madencilik

pistonun sıkıştırma hareketini tamamlayacağı zamana kadar yaptığı iş

sondaj sırasında kopan tanelerin uzaklaştırılmasını sağlayan techizat

anemometrenin sabit hızla gezdirilmesiyle kesitteki ortalama hava hızının hesaplanması

basınçlı havayla çalışan, insan gücüyle nakledilen vagonların çekilmesine yardımcı olan hafif vinç

Page 215: Almanca Madencilik

baraj arkalarından gaz örneği almak için kullanılan ucu kapanabilir, ince boru

potkopaç makinasının kablo üzerinde ilerlemesini sağlayan sistem ?

Page 216: Almanca Madencilik

malzemeyi bir nakliyat aracından diğer araca nakletmekte kullanılan kısa oluk

araştırma yapılırken karot elde etmek için kullanılan sondaj makinası

Page 217: Almanca Madencilik

akarsu kenarlarına çökelmiş ağır mineral birikintilerinin madenciliği

akarsu kenarlarına çökelmiş ağır minerallerden oluşan maden yatakları

alt halat, konili tambur veya bobin kullanarak kuyudaki kafeslerin ağırlıklarının dengelenmesi

Page 218: Almanca Madencilik

nitrogliserin veya nitroglikol ile nitrogliserin karışımından oluşan, patlayıcılığı yüksek sıvı patlayıcı

Page 219: Almanca Madencilik

yüksek ısıl değerli [16700 - 20 000 kj/m³ (3.986 - 4.773 kcal/m³)] kok fırını gazı

Page 220: Almanca Madencilik

basınçlı hava ile çalışan motorlardaki pistonun ileri-geri hareketini sağlayan kısım

tüm cevherin kayıpsız olarak üretildiği, cevher damarının yapısına bağlı olarak düzensiz olabilen odalı üretim yöntemi

az miktarda havayı kısa mesafede taşımak için tali havalandırmada kullanılır (?)

Page 221: Almanca Madencilik

troley lokomotifler galeri sonuna geldiğinde elektriği kesen otomatik şalter

bant, oluk gibi tek yönlü ve sürekli nakliyat yapabilen nakliyat sistemleribant, zincirli oluk gibi araçlarla, bir akıntı içinde nakledilen malzeme (*)

Page 222: Almanca Madencilik

tali havalandırmada kullanılan, motoru hava akımı dışında duran vidalı vantilatör (*)

yatay ve ince damarlarda bir band parçasının iki vinç arasında gidip gelmesiyle yapılan düşük kapasiteli nakliyat (*)

Page 223: Almanca Madencilik

alttan ekskavatör ?, yalnızca derin kesitte çalışan zincirli kovalı ekskavatör (*)

genellikle petrol ve doğal gaz endüstrisinde kullanılan 1000 m'den daha derin sondaj

silindir veya koni şeklinde değirmen tamburu olan yatay olarak dönen değirmen

Page 224: Almanca Madencilik

silindir veya koni şeklinde tamburu olan yatay olarak dönen değirmen

yüzdürme-batırma işleminde kullanılan sıvının yoğunluğunu yükseltmek için, malzemenin geri kazanılıp tekrar sıvıya karıştırılması (*)

su geçirmez, çelik tüplerden oluşmuş, genellikle kuyularda kullanılan tahkimat sistemi

darbeli delmede, her darbede ucun yeni yüzeye denk gelmesi için ucu döndüren parça

basınçlı hava şebekesi olmayan yeraltı ocaklarında üretime yakın yerlere yerleştirilmiş kompresör

Page 225: Almanca Madencilik

patlayıcının, patlatıldığında yanında bulunan patlayıcıyı patlatma yeteneğikafesin fazla yükseltilmesi durumunda devreye giren güvenlik sistemi

yüksek ve alçak kesitte aynı anda çalışabilen kovalı - zincirli ekskavatör

Page 226: Almanca Madencilik

dolgu için gerekli vagon sayısının üretilen kömürü taşımak için kullanılan vagon sayısına bölümü, doldurma oranı

sondaj çamurunun, sondaj deliğinden gelip tijlerden emildiği yöntem

Page 227: Almanca Madencilik

cevher hazırlamada metal içeriği düşük cevherlerde ayırma ile zenginleştirme

Page 228: Almanca Madencilik

tehlike anında güvenlik barajına varmadan önce kullanılabilecek ön baraj

delme yapılırken kazı yüzeyine uygulanacak basıncı sağlayan tesisat (*)

delicinin kazı yüzeyine uyguladığı kuvvet ile delme hızı arasındaki ilişkiyi gösteren çizelge

vagonların nakli sırasında hareket etmelerini engellemek için kullanılan düzen

Page 229: Almanca Madencilik

patlama sırasında devrilerek su perdesi oluşturmak için yerleştirilen su dolu kutular

cevher hazırlamada kullanılan suyun temizlenip tekrar sisteme verilmesi

sondaj yapılırken su gelirini engellemek için uygulanan yöntemler (*)

Page 230: Almanca Madencilik

hava emilen kuyularda nakliyat sırasında dışarıya hava kaçmasını engelleyen sistem

amonyumnitrat bazlı patlayıcı maddelerin alkali metal tuzları ve ağaç tozu ile karışımından oluşan patlayıcı maddeocak havalandırma planı hakkında yalnızca temel bilgileri veren plan

acil durumda havalandırma yönünü ters çevirmek için kurulmuş sistem

Page 231: Almanca Madencilik

ana vantilatörler yetersiz kaldığında devreye giren, yer altındaki vantilatörler

Page 232: Almanca Madencilik

sepiolit, lüle taşı [mg4si6o15(oh)2o6 h2o]; magnezyum ve silisyum esaslı ana kaya parçalarının çeşitli derinliklerindeki katmanlar içinde, hidrotermal etkilerle hidratlaşması sonucunda oluşmuş kayaç.