Arthur Schopenhauer - Güzelin Metafiziği (1)

120
SCHOPENHAUER GÜZELİN MET AFİZİSANATIN VE GÜZELİN SIRLARI

description

Arthur Schopenhauer - Güzelin Metafiziği (1)

Transcript of Arthur Schopenhauer - Güzelin Metafiziği (1)

  • SCHOPENHAUER GZELN MET AFZG SANATIN VE GZELN SIRLARI

  • GZELN METAFZG Sanatta ve Edebiyatta

    Gzelin Srlar

    Arthur Schopenhauer (d. 1788, Danzig - . 1860, Frankfurt am Main)

    nl Alman filozofu. 1813'te Jena'da ber die vierfache Wurzel des Satzes vom Zureichender Grunde (Yeterli Sebebin Drtl l\k) adl bir tez savundu ve 1818'de byk eseri Die Welt als wme und Vorstellung'u (sten ve Tasarm Olarak Dnya) yaymland. Berlin nivesitesi'nde doent oldu ( 1820); I 83 I 'de retim yeliinden ayrlarak Frankfurt'ta mnzevi bir hayat yaad; alayc ve nkteli eserleri arasnda, ber den Willen in der Natur (Tabiatta rade stne) ( 1836), ber die Freiheft des Menschlichen Wil/ens (nsan iradesinin Hrriyeti stne) { 1839), Die beiden Grundprobleme der Bthik (Ahlakn ki Temel Meselesi) ( 84 ), Parerga und Paralipomena ( 1851) yer alr. ki eseri ise lmnden sonra yaymland: Yaam Bilgelii zerine Aforizmalar, Dnceler ve Fragmanlar. Schopenhauer felsefesi, hem !\ant idealizmine hem de Hint filozoflarna dayanr. Btn doktrin ini, zneyi de nesneyi de kapsayan tasavvur (Vorstel lung) ve irade gc kavram stne kurar. Dnya bir tasavvurdur, yani o, aklda tasavvur edildiinden baka bir ekilde dnlemez (idealizm). Schopenhauer, bu fenomenler dnyasnn dayanana, "irade" (isten) adn verir ve her kuvveti bir irade olarak grr (iradecilik). Bu irade varl klarda, yaama istei veya yok etme sebeplerine kar direnme ve onlara hakim olma eil imi olarak belirir. Zeka bile yaama isteinin hizmetindedir; bununla birlikte, insan, her yaantda ve abada ktlk ve acnn bulunduunu anlaynca, yaama isteinden kendini gene zeka yoluyla kurtarabilecektir. Bu, hayat artlarnn karamsar bir analizidir ve Schopenhauer, kendisine n salayan keskin zekasn ve ac belagatini bu konuda ortaya koymutur. Schopenhauer'in ahlak, insanlarn zdeliinden ileri gelen acma duygusuna dayanr.

  • ArthurSchopenhauer

    Gzelin Metafizii Sanatta ve Edebiyatta

    Gzelin Srlar

    eviren: Ahmet Aydoan

  • Say Yaynlan Schopenhauer / Toplu Eserleri 6

    Gzelin etafizii

    ISBN 978-975-468-964-8 Sertifika No: 0962

    Yayn Haklan Say Yaynlar Bu eserin tm haklan sakldr. Yaynevinden yazl izin alnmakszn ksmen veya tamamen alnt yaplamaz, hibir ekilde kopyalanamaz, oaltlamaz ve yaymlanamaz.

    zgn ad: !Die Welt als Wille und Vorstellung, Bd. il, Kap. XXX; Parerga und Paralipomena, Bd. il, Kap. XIX, xx.

    Yayn Ynetmeni: Asl Kurtsoy Hsm eviren: Ahmet Aydoan Editr: Derya nder Sayfa Dzeni: Tlay Malko

    Bask: Kurti Matbaas Topkap-lstanbul Tel: (0212) 613 68 94

    1. Bask: Say Yaynlar, 201 O

    Say Yaymlan Ankara Cad. 54 / 12 TR-341 1 O Sirkeci-lstanbul Telefon: (0212) 512 21 58 faks: (0212) 512 50 80 web: www.sayyayincilik.com e-posta: [email protected]

    Genel Datm: Say Datm Ltd. ti. Ankara Cad. 54 / 4 TR-341 1 O Sirkeci-lstanbul Telefon: (0212) 528 17 54 faks: (0212) 512 50 80 e-posta: [email protected] online sat: www.saykitap.com

  • NDEKLER

    GiK: BLMENN BNYEMZDE TALEP ETT DEGKLK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9

    GZELN METAFZ ZERNE

    G zelin Alglan Neden Bizi M utlu Eder? . . . . . . . . . . 25 Plastik Sanatlar Resim, Heykel ve Mimari zerine . . . 32 Mzik zerine . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 48 Tragedya ve Dram Sanatna Dair . . . . . . . . . . . . . . . . . . 59 iir zerine . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 65 Tarih zerine . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 72

    YAKGIGC, TENKT. TAKDR ve HRET ZERNE

    Kymetinin Takdirinin Vasatlarn nsafna Kalm Olmas: Sekinl iin Kaderi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 85

    Fikir ve Sanat Hayatndaki Kskanlk Neden Dier insani Etkinlik Alanlanndakinden Daha iddetlidir? . . 92

    hret ve Kskanlk Arasn daki il iki . . . . . . . . . . . . . 1 02

  • GRi:

    BiLMENiN BUNYEMIZDE . ......, . ._.. . .

    TALEP ETIIGI DEGIIKLIK*

    Die Welt als Wille und Vorstellung, Bd. il, Kap. XXX.

  • Bir ideann kavranlmas, onun bilincimize dahil olmas ancak bizde bir deiimle mmkn olabilen bir eydir; bu deiim ayn zamanda bir kendi kendini yadsma edimi olarak da grlebilir. Bu lde byle bir deiim btnyle irademizden yz eviren, bylece kendisine (teminat olarak) verilmi deerli rehini btnyle gzden karan ve eyleri sanki iradeyle hibir ileri/ilikileri yokmu gibi gren bilgiye dayanr. nk bilgi eylerin nesnel znn saf aynas ancak byle olur. Bu ekilde belirlenip bir forma sokulan bilgi bir kken olarak her hakiki sanat eserinin temelini oluturmaldr. Bu nedenle znede gerekli olan deiim, her trl istemenin ortadan kaldrlmasna dayand iin, iradeden kaynaklanamaz ve dolaysyla iradenin keyfi bir edimi olamaz, bir baka deyimle, bizim elimizde olamaz. Tam tersine bu ancak zihnin iradeye geici stnlnden ya da fizyolojik olarak ifade etmek gerekirse, istekler veya heyecanlar tahrik edilmeksizin beynin kavrama melekesinin (yeti) kuvvetli bir ekilde uyarlmasndan kaynaklanr. Bunu biraz daha doru izah etmek iin okura bilincimizin iki yannn olduunu hatrlatmak isterim; ksmen o bizim kendi bilincimizdir, ki iradedir, ksmen baka eylerin bilincidir ve bu hviyetiyle ncelikle alg yoluyla d dnyann bilgisi, nesnelerin idrakidir. imdi bilincimizin bir yan ne !'-adar ne karsa dier yan o kadar geri ekilir. Dolaysyla biz bu esnada kendimizin ne l'-adar az bilincinde olursak baka eylerin bilinci veya alg/kavray bilgisi o kadar kusursuz, dier bir deyile, o kadar nesnel hale gelir. -

    9

  • Gzelin Metafizii

    te gerek atma burada ba gsterir. Nesnenin ne kadar fazla bilincindeysek znenin o kadar az bilincinde oluruz; dier yandan bu sonuncusu bilincimizi ne kadar igal ederse d dnya algmz/kavraymz da o kadar zayf ve kusurludur. Kavrayn saf nesnellii iin gerekli olan durum ksmen beynin ve onun etkinlii iin genel olarak elverili fizyolojik niteliin mkemmeliyetindeki srekli koullara; ksmen de dikkati ve beyin sinir sisteminin duyarlln, ama herhangi bir duygulanma yol amakszn, artran ve genileten her ey bu duruma katkda bulunduu kadaryla geici koullara sahiptir. Burada alkoll ikileri veya afyonu dnmeyelim; tam tersine gerekli olan ey sakin bir gece uykusu, souk bir du, kan dolamn ve duygul u/heyecanl mizac sakinletirerek beyin etkinliine zorlama olmayan bir stnlk salayan her eydir. Nesneyi zneden giderek daha fazla ayrma sonucunu douran ve neticede kavrayn saf nesnellii durumunu meydana getiren bilhassa beynin sinirsel etkinliini ykseltmeye yarayan bu doal aralardr; elbette beyin ne kadar gelimi ve enerjik ise (nesnenin zneden ayrlmas ve kavrayn saf nesnellii bakmndan) sonu o kadar iyidir. Byle bir durumda irade bilinten kendiliinden ayrlaca iin her ey nmzde artan aklk ve seiklikle belirir, yle ki biz neredeyse sadece onlann ve nadiren kendimizin bilincinde ol uruz. Bu yzden bizim btn bi lincimiz neredeyse kavranan nesnenin dnyada bir tasavvur olarak grnd aratan fazla bir ey deildir. Bu sebepten tr saf iradesiz bilgi iin kendi bilincimizin kaybolmas zorunludur, nk byle bir ykseklie baka eylerin bilinci kar.1 nk biz dnyay btnyle nesnel bir tarzda ancak artk ona ait olduumuzu bilmediimizde kavrarz; ve biz ne

    1 (Bu yzden saf iradesiz bilgiye kendi bilincimiz kaybolacak kadar yksek bir potansiyele ulaan baka eylerin bilinciyle eriilir.)

    1 0

  • Giri: Bilmenin Bnyemizde Talep Ettii Deiiklik

    kadar mnhasran onlann bil incinde ve ne kadar az kend imizin bil incinde olursak her ey o kadar gzel grnr. imdi her trl strap gerek benlii oluturan iradeden kaynakland iin her trl strap ihtimali bil incin bu yannn geri ekilmesiyle ezamanl olarak ortadan kalkar. Bu ekilde saf kavray nesnell ii d urumu kendimizi kesinlikle mutlu hissetmemize neden olan bir d urum haline gel ir; bylece ben onda estetik hazz oluturan i ki unsurdan birini gstermi oluyorum. Buna karlk ben bil incimiz ve dolaysyla znellik yani irade tekrar stnl ele geirdiinde onunla birl ikte belli lde rahatszlk ya da huzursuzluk: cismaniliimiz ( bizatih i irade olan organizma) kendisini yeniden hissettirdii kadaryla rahatszlk; irade zihinsel yoldan istek, duygu, duygulanm ve kayglarla bil incimizi tekrar doldurduu kadaryla huzursuzluk ortaya kar. nk irade znell ik i lkesi olarak her yerde bilginin kart h atta hasmdr. znelliin en byk younlamasn gerek irade ediminde buluruz ve bu yzden biz onda kend imizin ak ekilde ayrdnda oluruz. iradenin dier btn uyanlmalar bunun iin birer hazrlktan ibarettir; kvl cm sramas elektrikli alet iin neyse edim de irade iin odur. t1er bedensel alg bizatihi iradenin ve voluntas deil daha ok noluntas uyarlmasdr.2 Dnsel yoldan iradenin uyarlmas gdler sayesinde gerekleir; dolaysyla znell ik burada zayflar ve bizzat nesnell ik tarafndan harekete geiri l ir. Bir nesne btnyle nesnel bir tarzda, dolaysyla her trl kar ve yarar duygusundan uzak olarak kavran lmad , fakat dorudan veya dolayl olarak, bir hatra sayesinde olsa bile, arzu veya nefret uyandrd anda bu gerekleir; nk o zaman bu szcn en geni anlamnda oktan bir gd olarak m essir olur.

    2 [Srasyla: ihtiyari. gayriihtiyari.)

    1

  • Gzelin Metafizii

    Burada szcklerle irtibatl olan soyut dnme ve okumann esasen daha geni anlamda baka eylerin bilincine, dolaysyla zihnin yine de dolayl olarak, yani kavramlar araclyla kullanmna ait olduuna dikkat ekiyoru m. Ne var ki kavramlar akl melekem izin suni rn drler ve bu bakmdan zaten bir tasarlama/dnp tanma iidirler. Zihnin her trl soyut kullanmnda irade de hkmrandr. Tasarlaryla zihnin kullanmna yn verir ve ayrca dikkati younlatrrrr; dolaysyla bu her zaman bir abayla ilgilidir ve byle bir aba iradenin etkinliini art koar. O nedenle estetik tefekkre, yani idealarn bilgisine onun koulu olarak nasl ki bilincin tam nesnell ii elik ediyorsa, bu tr zihinsel etkinl ikle birlikte de bilincin tam nesnellii gereklemez.

    Yukarda sz edilene uygun olarak kiinin artk kendisinin deil , fakat sadece kavranlan nesnelerin bilincinde olmas, dolaysyla kendi bilincinin sadece b u nesnelerin nesnel varoluunun destekleyicisi olarak kalmas kavrayn saf nesnelliinin-ki bu sayede mnferit ey o hviyetiyle deil fakat trnn ideasyla bilinirkouludur. Bu durumu gletiren ve dolaysyla ender hale getiren ey onda deyi yerinde ise arazn (zihin) her ne kadar ancak ksa bir sre iin de olsa cevheri ( irade) bastrp saf d etmesidir. Bunun takip eden kitabn sonunda ele alnp incelenmi olanJ iradenin yadsnmasna bakm (tenazuru) hatta irtibat da burada aranmaldr. Bir nceki kitapta gsterildii gibi her ne kadar bilgi iradeden kaynaklansa ve iradenin tezahrne, organizmaya kk salsa da nasl ki alev parlayc madde ve onun dumanyla bozulursa (safl itibariyle) bilgi de yine irade tarafndan bozulur. Bu sebepten dolay biz eylerin btnyle nesnel doasn, yani onlarda ortaya kan idea/an ancak onlara ilgi duymadmzda, irademizle herhan-

    3 [Dizinin Hayatn Anlam balkl kitabna baknz.)

    12

  • Giri: Bilmenin Bnyemizde Talep Ettii Deiiklik

    gi bir i l iki iinde bulunmadklarnda kavrayabiliriz. Bundan da eylerin idealarnn bize gereklie kyasla sanat eserinden daha kolay hitap ettii kar. nk bizim bir resimde veya bir iirde sadece seyrettiimiz ey irademizle her trl il iki ihtimalinin dnda durur; nk o zaten kendi bana sadece bilgi iin vardr ve dorudan sadece ona hitap eder. Buna karlk gereklikten idealarn kavranmas belli lde irademizden bir tecridi , onun i lgilerinin zerine ykselmeyi art koar, ki bu zihnin zel bir gcn ve esnekliini talep eder. Yksek derecede ve belli bir sre iin bu dehaya zg bir eydir ve onun ayrt edici zelliidir. Esasen deha tam da bireysel bir i radenin hizmeti iin gerekli olan bilgi gcnn fazlasn n mevcudiyetine dayanr ve bu fazla serbest hale gel ir, ite o zaman dnyay iradeyle i l iiksiz/irtibatsz olarak kavrar. Bu sebepten tr sanat eseri estetik hazzn temelini tekil eden idealarn kavranmasn byk lde kolaylatrr. Bunun sebebi sadece sanatn ze ait olan n plana karp zle i l ikisi olmayan darda brakarak eyleri daha ak ve karakteristik biimde sunmas deildir, bu sayede eylerin gerek doasnn btnyle nesnel biimde kavranmas iin gerekli olan iradenin mutlak sessizliine en byk keskinlikle eriilmesi de bunda ayn lde messirdir. Byle bir sessizlie kavranlm nesne iradeyle il ikisi/irtibat olabilecek eylerin alannn btnyle dnda yer aldnda eriil ir, nk o gerek bir ey deildir, sadece bir resim veya suretten ibarettir. imdi bu sadece plastik sanat veya resim iin deil , ayn zamanda iir iin de geerlidir. Bu sonucu ayn zamanda yarar kar gzetmeyen, iinde irade/isteme bulunmayan dolaysyla btnyle nesnel nitelikte olan kavray da dourur. Esasen kavranlm nesneyi resimlik,4 gndelik hayatn bir sahnesini veya hadi-

    4 [: Malerisch, resimsi . )

    1 3

  • Gzelin Metafizii

    sesini iirlik yapan ey tam da budur; nk bu kendi bana gerek dnyann nesnelerinin zerine byl parlt yayar, duyu yoluyla kavranlan nesneler sz konusu olduunda buna resimsi, sadece dgcnde grlenlerin durumunda ise iirsel denir. airler ak aydnlk bir c;abah , gzel bir akam, ay nn aydnlatt sessiz sakin bir geceyi ve bu trden daha pek ok eyi terennm ettiklerinde vg ve yceltmelerinin kendi lerinin mehul olan gerek konusu doann bu gzell iklerinin ard saf bilgi znesidir. Onun ortaya kmasyla irade bilinten eki lmi ve bylece baka trl b u dnyada ulalamayan gnl huzu ru ortaya kmtr. Szgelimi baka trl u iir,

    " Nox erat, et coelo f u lgebat luna seren o, lnter minora sidera"s

    nasl bizi bu kadar iyi ve olumlu ynde etkileyebilir, nasl bizi bylesine byleyebi lirdi? Ayrca aralarnda yaayanlarn zerinde byle bir etki uyandrmayan nesnelerden bir yabancnn veya geip giden yolcunun resimlik ya da iirlik etkiyi hissetmesi, her trl yarar kar gdsnden uzak safi nesnel kavrayn konusu olan nesnelerin yeniliinin ve tamamen yabanclnn da bu tr bir etki iin elverili olmasyla aklanabilir. Szgelimi btnyle yabanc bir kasabann grnm ou kez yolcu zerinde grlmedik derecede ho bir izlenim brakr, oysa sz konusu kasaba ayn etkiyi orada yaayan kimseler zerinde kesinlikle dourmaz; nk bu etki yolcunun kasabayla ve onun sakinleriyle her trl i l ikinin dnda olarak onu btnyle nesnel bir ekilde kavrama-

    5 (: Geceydi, durgun gkte Parlyordu ay Kk yldzlarn elenkle ssledii.]

    14

  • Giri: Bilmenin Bnyemizde Talep Ettii Deiiklik

    sndan kaynaklanr. Yolculuun zevki ksmen buna dayanr. yle grnyor ki bu ayn zamanda anlatma veya temsile dayal eserlerin etkisinin neden sahne uzak zamanlara ve lkelere, szgelimi Almanya'da talya ve lspanya'ya, talya'da Almanya, Polonya ve hatta Hol landa'ya kaydrlarak artrlmasna alldnn sebebini de aklar. imdi eer estetik objelerin verdii zevkin koulu her trl istemeden arnm btnyle nesnel, sezgisel kavray ise, bu onlarn ortaya konulmas veya vcuda getirilmesi iin ok daha fazla byledir. Her gzel resim, her halis iir resmettii ruh halinin damgasn tar. nk ancak kavraytan, esasen salt nesnel kavraytan kaynaklanm veya dorudan onun tarafndan uyar lm olan ey hakiki ve zgn eserlerin vcuda gelebilecei canl nveyi bnyesinde tar ve bu sadece plastik sanatlarda ve resimde deil, ayn zamanda iirde hatta f elsef ede de byledir. Her gzel eserin, her derin veya byk dncenin punctum saliensi6 btnyle nesnel bir kavraytr. Ne var ki byle bir kavrayn mutlak koulu kiiyi saf bilme znesi olarak brakan iradenin tam sessizliidir. Bu durumun basknlna doal yatknlk deha dediimiz eydir.

    istemenin bil inten kaybolmasyla gerekte bireysellik ve onunla birl ikte onun keder ve strab ortadan kal kar. Bu yzden o zaman geri kalan saf bilme znesini ezel i ebedi dnya gz diye tan mladm. Bu gz ok farkl aklk derecelerinde de olsa bel irmelerinden ve kaybolmalarndan etkilenmeksizin btn canllardan bakar ve dolaysyla kendisiyle zde, srekli bir ve ayn olarak sabit idealar dnyasnn, yani iradenin uygun nesnelliinin destekleyicisidir. Buna karlk bilgisi itibariyle iradeden kaynaklanan bireysel likle perde-

    6 (: Pf noktas.)

    15

  • Gzelin Metafizii

    !enen tekil zne obj e olarak sadece m n ferit eylere sahiptir ve bunlar ne kadar gel ip geici ise kendisi d e yledir. Herkese burada iaret edilen anlamda b i r ifte varolu izafe edilebilir. rad e ve dolaysyla birey olarak o sadece biri ve mnhasran bu birid ir ve bu ona yapmak ve katlanmak iin yeteri kadarn verir. Safi nesnel bir tasarmda bulunan olarak o saf bilgi znesidir ve nesnel d nya varoluun u ancak onun bi l incinde bulur. Bu hviyetiyle o bunlar kavrad kadaryla her eydir ve on larn varolular zahmetsiz meakkatsiz ondadr. Bylece onun tasarmnda/tasavvurunda var olduu kadaryla bunlar onun varoluudur; ama bu durumda iradesiz olarak vardr. Buna kar lk i rade olarak var olduu kadaryla onda deildir. Onun her ey olduu durum herkes iin iyidir; sadece ve mnhasran bir olduu durum onun iin acnacak b i r durumdur. Bu hayatta her durum, her kii , her sahne i lgi ekici, keyif verici ve imrenilesi olmak iin sadece salt nesnel biimde kavranlmaya ve ister fra darbesiyle ister szcklerle bir tasvir ya da taslan konusu olmaya muhtatr. Ama eer biri onun iindeyse, eer b i ri bizatihi oysa, o zaman (ou kez sylendii gi b i ) eytan grsn onun yzn. Bu sebepten tr Goethe d e r:

    Was im Leben uns verdrief3t, Man im Bilde gem genieJ3t. 7

    Genl ik yl larmn yle gnleri oldu ki kend imi ve yapp e ttiklerimi , m uhtemelen gzme daha ho grnmelerini salamak i in , s re kli olarak dardan grmeye ve zihnimde canlandrmaya alrd m .

    7 ( : Hayatta canmz skan Houmuza gider resimde.)

    1 6

  • Giri: Bilmenin Bnyemizde Talep Ettii Deiiklik

    imdi ele aldm bu konu zerine daha nce hi konuulmad iin burada buna dair birka psikolojik aklama eklemek istiyorum.

    Dnyann ve hayatn dolaymsz kavrannda biz eyleri genellikle ilikileri itibariyle ve dolaysyla mutlak deil izafi z ve varolularna gre dnp deerlendiririz. Szgelimi evleri, gemileri, makineleri ve benzeri eyleri amalarna ve bunlara uygunluklarna gre; insanlar eer varsa bizimle ilikilerine, sonra birbirleriyle ilikilerine gre, ister imdiki fiilleri itibariyle isterse konumlarna ve mesleklerine, belki bunlara uygunluklarna vb. gre grp deerlendiririz. likilerle ilgili byle bir deerlendirmeyi az veya ok zincirin en uzak halkalarna kadar takip edebiliriz. Bu ekilde sz konusu deerlendirmenin doruluu artar, kapsam geniler, ama nitelii ve doas bakmndan ayn kalr. Bu eylerin ilikileri/bantlar bakmndan, hatta bunlar araclyla, dolaysyla yeter sebep ilkesine gre dnlp deerlendirilmesidir. ou durumda ve kural olarak herkes bu dnme ve deerlendirme yntemine teslim olur; hatta yle zannediyorum insanlarn ounun elinden bakas gelmez. Ama istisnaen olur da sezgisel kavray yeteneimizin gcnn geici olarak arttn tecrbe edersek derhal eyleri farkl bir gzle grrz, nk artk onlar ilikilerine/bantlarna gre deil, kendileri itibariyle ve kendi balarna neyseler o olarak grrz; ve ardndan izafi varolularna ilave olarak anszn mutlak varolularn da kavrarz. Birden her mnferit ey trn temsil eder hale gelir; dolaysyla imdi her varln klli (tmel) yann kavrarz. Bu ekilde bildiimiz eylerin idealandr; fakat imdi bunlardan salt ilikiler araclyla bilinenden daha yksek bir bilgelik konuur. Biz de ilikilerin/bantlarn dna ktk ve bylece saf bilme znesi haline geldik. Ama bu durumu istisnaen meydana getiren ey beynin

    1 7

  • Gzelin Metafizii

    etkinliini saflatrp onu birdenbire byle bir byk gelgitin oluaca bir dereceye ykselten i fizyolojik sreler olmaldr. Bunun harici koullar tefekkr/temaa edilen sahneye btnyle yabanc ve ondan ayr kalmamz ve kesinlikle bilfiil onun iinde yer almamamzdr.

    eyleri btnyle nesnel ve dolaysyla doru bir ekilde kavramann ancak onlar kiisel bir katlm olmakszn ve dolaysyla iradenin tam sessizlii annda dnp deerlendirdiimizde mmkn olduunu grmek iin her duygu veya heyecann bilgiyi ne kadar ok karartp tahrif ettiini, aslnda her istek veya isteksizliin sadece bulunulan yargy deil hatta eylerin ilk kavrann da nasl eip bktn, arptp saptrdn zihnimizde canlandralm. Baarl bir netice ile keyiflendiimizde nasl btn dnyann parlak bir renge ve glen bir ehreye brndn, buna karlk zerimizde tasal ve endieli bir hal ar bastnda nasl karanlk ve kasvetli hale geldiini hatrlayalm. O zaman nefret ettiimiz bir olay iin bir ara veya vasta haline gelen cansz bir eyin, szgelimi yap iskelesi, gtrldmz kale, cerrahn alet antas; sevdiklerimizin seyahat vastalar ve benzeri eylerin bile nasl iren bir fizyonomiye sahip gibi grndn anlarz; hatta saylar, harfler, damgalar tpk korkun canavarlar gibi dilerini gstererek srtabilir ve bizi dehet ierisinde brakabilir. Buna karlk istediimiz eylerin yerine gelmesini salayan aletler bize iyi ve ho grnr; szgelimi bir ak mektubu tayan yal kambur kadn, Jouis d'orslu (cebi para dolu) Yahudi, kamaya yardm eden halat merdiven vb. imdi nasl ki burada, zel nefret veya sevgi durumunda irade sayesinde tasavvurun bozulmas aikar ise. irademizle yani istek veya isteksizliimizle hatta uzak bir ilikisi bile bulunan her objede daha az derecede bu arptma mevcuttur. Ancak irade peinde kotuu eylerle birlikte bi-

    18

  • Giri: Bilmenin Bnyemizde Talep Ettii Deiiklik

    l inci terk edip de zihin zgrce kendi yasalarn takip ettiinde ve saf zne olarak nesnel dnyay yansttnda ama istemenin mahm uzlarn hissetmeksizi n kendi eilimiyle en yksek gerilim ve etkinlik durumuna ykseldiinde, ite ancak o zaman eylerin renkleri ve biimleri tam ve doru anlamlar iinde grnr. Dolaysyla hakiki ve halis sanat eserleri ancak byle bir kavraytan kaynaklanabilir; bunlarn kalc deeri ve her devirde her yerde grdkleri takdir sadece salt nesnel olan sergilemelerinden i leri gelir. Bu safi nesnel unsur hepsi iin ortak ve mnhasran hepsinin sk skya bal olduklar ey olarak muhtelif znel ve dolaysyla arpk kavraylarn temelidir; btn bu znel farkl trlerin ortak temas olarak bu onlardan darya akseder. nk gzlerimizin nne serilen doa elbette kendisini ok farkl ekilde farkl zihinlerde sergi ler; ve nasl ki her bir kimse onu gryorsa fra veya kalemle, szcklerle veya sahnede jestlerle ancak onu tekrar edebil ir. Nesnellik kendi bana bir kimseyi sanat olmaya muktedir klar; fakat bu ancak kknden , iradeden ayrlan zihinle, onun zgrce hareket etmesiyle ama yine de azami derecede etkin olmasyla mmkn olur.

    Zihinleri kavray gc bakmndan henz taze bir enerjiyle alan genlere doa ou kez kendisini tam bir nesnell ikle ve dolaysyla kusursuz gzellikle gsterir. Fakat byle bir bakn zevki kimi zaman nesnelerin sunduu sknt verici yansmayla glgelenir ve kendilerini byle bir gzell ik iinde sergilemeleri de onunla i lgisini ekebilecek veya zevk verebilecek kiisel bir i l iki iinde deildir. Dolaysyla o, hayatnn hayal gcne dayal ilgin bir eser biimine brnmesini bekler. "u sarp kayaln arkasnda dostlarmdan oluan bir svari takm bekliyor olmal; bu elalede sevgi lim dinleniyor olmal; u gzelce aydnlatlm bina onun ikametgah ve u sar-

    1 9

  • Gzelin 1'1etaflzii

    makl pencere onunki olmal; ama bu gzel dnya benim iin bir zindan!" vs. Genliin bu trden melankolik hayalleri gerekte kendileriyle tam olarak elien bir ey talep eder; nk bu nesnelerin sunduu gzellik tam da onlarn kavraynn nesnelliine, yani yarar kar gzetmezliine dayanr ve bu yzden genlerin strapla kaybettii iradeyle en kk bir iliki neticesinde derhal ortadan kalkacaktr. Ve bylece imdi ona haz veren btn by, her ne kadar belli bir strap karmyla deeri dmse de artk var olmayacaktr. Ayrca ayn ey her a ve her iliki iin de geerlidir; imdi bize keyif veren bir manzaradaki nesnelerin gzellii, eer bunlarla her zaman bilincinde olduumuz ve yle kaldmz kiisel ilikiler iinde olsaydk kaybolurdu. Her ey ancak bizi ilgilendirmedii kadar gzeldir. (Burada duyumsal bir tutkuyu deil, estetik hazz konuuyoruz.) Hayat asla gzel deildir, fakat sadece hayatn tablolar, yani sanat ya iirin bakalatran aynasndaki tablolar, zellikle genlikte, onu henz tanmazken gzeldir. Eer bu derin kavray elde etmelerine yardmc olunabilseydi birok gen skunete ererdi.

    Acaba dolunayn grnm neden byle iyi, yattrc ve yceltici bir etkiye sahiptir? nk ay bir kavray objesidir, bir isteme objesi deil:

    "Die Sterne, die begehrt man nicht. Man freut sich ihrer Bracht. "B

    (Goethe)

    Ayrca ycedir, yani bizde ulvi bir ruh hali uyandrr, nk bizimle herhangi bir ilikisi olmadndan dnya hayatna ve onun uralarna ebediyen yabanc kalarak de-

    8 (: Peinde komadmz yldzlar Keyif verir ycelikleriyle bize.)

    20

  • Giri: Bilmenin Bnyemizde Talep Ettii Deiiklik

    veran eder ve iinde hibir pay bulunmamasna karn her eyi seyreder. Bu yzden onu grdnde irade srekli endiesi ve hi eksilmeyen derdiyle bilinten kaybolur ve onu arkasnda btnyle bilen bir bilin olarak brakr. Muhtemelen bireysel farkllklar onda kaybolmu, dolaysyla bu kavrayta bir ve beraber olan milyonlarla bu grnty paylatmz kark bir duygu da vardr ve bu da benzer ekilde ycenin etkisini artm. Son olarak bu etki ayn stmakszn parlamasyla da artar; ona iffetli denmesinin ve Diana ile zdeletirilmesinin sebebi de kesinlikle burada aranmaldr. Hissiyatmz zerindeki bu btnyle hayrhah etkisinin bir sonucu olarak ay zamanla bizim can yoldamz olur. Buna karlk gne asla bunu yapmaz; o tpk yzne bakamadmz balar bitmez tkenmez bir velinimete benzer.

    2 1

  • .. . . . ..., . .. . GUZELIN METAFIZIGI UZER.iNE *

    Parerga und Paralipomena, Bd. II, Kap. XIX: Zur Metaphysik des Schnen und Aesthetik.

  • Gzelin Alglan Neden Bizi Mutlu Eder?

    Baeserimde (Platon'un) idealar retisini ve onunla ilikili olan eyi, yani saf bilme znesinil yeteri kadar ayrntl olarak ele aldm iin, bunun bu anlamda benden nce hibir surette ele alnmam bir deerlendirme olduu zihnimdeki yerini korumam olsayd, burada ona bir kez daha geri dnmeyi gereksiz bulurdum. Bu sebepten tr eer herhangi bir meselenin getirilecek aklamalarla aydnla kavuturulabilme ve bylece ho karlanma ihtimali varsa geri braklmamas daha iyidir. Bu ereve ierisinde doal olarak okurun daha nceki tartmalara aina olduunu varsayyorum.

    Gzel metafiziinin gerek meselesi u soruyla gayet basit-bir ekilde ifade edilebilir: Bir obje irademizle herhangi bir ilgi/iliki iinde olmakszn bizi nasl tatmin edebilir ve ondan nasl haz duyabiliriz?

    Nitekim herkes bir eyin verdii haz ve tatminin gerekte ancak irademizle, ya da alkn olduumuz bir anlatmla ifade edecek olursak hedeflerimizle ilikisinden kaynaklanabileceini hisseder, dolaysyla (irademizi harekete geirip) bizi heyecanlandrmayan haz bir eliki gibi grnr. Ancak gzel bu vasfyla, kiisel hedeflerimizle ve dolaysyla irademizle herhangi bir iliki iinde olmakszn gayet ak biimde bize keyif ve haz verir.

    1 (: das reine Subjekt Erkennens.)

    25

  • Gzelin Metafizii

    [Bu muammaya benim nerdiim) zm uydu: Gzelde biz her zaman canl ve cansz doann temel ve asli biimlerini, dolaysyla Platon'un idealarn kavrarz ve bu kavrayn iinde onun koulu olarak bu biimlerin mtekabili, iradeden bamsz bilme znesi, bir baka ifadeyle, amalar ve tasarlar olmayan bir saf akl vardr. Bir estetik kavray gerekletiinde irade onunla birlikte bilinten btnyle kaybolur. Ama btn kederlerimizin ve straplarmzn kayna tek bana odur. Gzelin kavranna elik eden tatmin ve hazzn kkeni budur. Bu sebepten trdr ki o strab mmkn klan eyin btnyle ortadan kalkmasna dayanr. Eer o zaman hazzn mmkniyetinin de ortadan kalkaca yolunda bir itiraz gelecek olursa, hep akladm zere burada da yinelemeliyim: Mutluluk yahut tatminin menfi bir tabiat vardr, yani sadece bir strabn sona ermesine dayanr, oysa ac ve strap mspet bir eydir, bu akldan karlmamaldr. Her trl istemenin bilinten kmasyla birlikte geriye haz durumu kalr; dier bir deyile geriye kalan her trl strabn hatta onun ihtimalinin bile yokluudur. nk bylece birey sadece bilen ve bundan byle istemeyen bir zneye dnr; ancak o yine de tam bu ekilde kendinin ve etkinliinin bilincinde kalr. Bildiimiz gibi, irade/isteme olarak dnya ilk dnya (ordine prior), tasavvur/tasarm olarak dnya ikinci dnyadr (ordine posterior). ilki iddetli arzulamann, dolaysyla strabn ve bin trl elemin dnyasdr. Halbuki ikincisi esas itibariyle kendinde acszdr; ayrca grlmeye deer, btnyle anlaml, en azndan elendirici bir manzara ierir. (Bu manzarann} verdii zevk estetik hazzZ oluturur. Saf bilme znesi olmak demek kendinden ge-

    2 Tam doyum, nihai durulma, arzu edilmeye deer tek hakiki durum, her zaman sadece resimde, sanat eserinde, iirde veya mzikte ortaya kar. Elbette buradan bunlarn bir yerlerde olmas gerektii anlalabilir.

    26

  • Gzelin Alglan Neden Bizi Mutlu Eder?

    mek demektir;3 fakat ounlukla insanlar bunu yapamadklar iin eylerin saf nesnel kavranna-ki sanatnn yeteneini ve meziyetini oluturan budur-muktedir deillerdir.

    * *

    *

    Ne var ki bireysel irade bir an iin kendisine tahsis edilmi olan tasarm gcn serbest braksn ve varoluunun sebebi olan hizmetten muaf tutsun, bylece bu g yegane doal temas ve dolaysyla dzenli ii olan iradeye veya o kiiye ilgisini terk etsin, ama enerjik biimde etkin olmaktan ve sezgisel olarak kavranlabilir olan aka ve neredeyse vecit halindeki bir dikkatle kavramaktan kesilmesin, ite o zaman bu g derhal btnyle nesnel hale gelecek, bir baka deyile, nesnelerin gerek aynas, veya daha dorusu sz konusu nesnelerde kendisini gsteren iradenin nesnellemesinin arac olacaktr. radenin en derin z imdi, sezgisel kavray ne kadar uzun srerse, bu derin z btnyle tketinceye kadar, tasarm gcnde daha tam olarak ortaya kacaktr. Saf zneyle birlikte saf nesne, bir baka deyile, sezgisel biimde kavranlan nesnede beliren iradenin kusursuz tezahr ancak byle ortaya kar; bu tezahr tam da onun (Platonik) ideasdr. Fakat byle bir ideann kavranmas bir nesneyi dnrken onun zaman ve mekan iindeki konumunu, dolaysyla onun bireyselliini gz ard etmemi gerektirir. nk her zaman nedensellik yasasyla belirlenen ve bu nesneyi bir birey olarak benimle bir ilikiye sokan bu konumdur. Bu yzden ancak bu konum bir kenara brakldnda nesne idea haline

    sar bilme znesi sezgisel biimde kavranan objelerde btnyle kaybolmak iin kendimizi unuttuumuzda ortaya kar, yle ki ( bu kaybolu durumunda) bilinte kalanlar sadece bunlardr.

    27

  • Gzelin Metafizii

    gelir ve ayn zamanda ben de saf bilme znesi olurum. Dolaysyla her resim gelip geici an sonsuza dek sabitleyip onu zamandan koparmak suretiyle bize zaten u veya bu mnferit eyi deil, fakat kalc olan ve her trl deiim iinde hep ayn kalan ideay sunar. Fakat zne ve nesnede talep edilen bu deiim sadece bilgi melekesinin asli kleliinden (koparlarak) serbest klnmasn ve btnyle kendisine braklmasn deil, fakat ayrca, her ne kadar etkinliinin doal mahmuzu, iradenin drts imdi eksik olsa da, btn enerjisiyle etkin kalmasn gerekli klar. Glk buradadr ve bunun bu kadar seyrek rastlanan bir ey olmasnn sebebi de burada yatar. nk btn dncelerimiz ve zlemlerimiz, bilumum grme ve iitmemiz doal olarak her zaman bizim saysz byk kk hedenerimizin dorudan veya dolayl hizmetindedir. Dolaysyla bilgi melekemizi ilevini yerine getirmeye zorlayan iradedir ve eer byle bir drt olmasayd bu meleke hemen yorulup zaynard. Ayrca bu drt sayesinde elde edilen bilgi pratik hayat iin, hatta eylerin gerek ve hakiki i zne deil. her zaman sadece onlar arasndaki ilikilere ynelen zel bilim dallar iin de mkemmelen uygun ve yeterlidir; ve bu sebepten trdr ki onlarn btn bilgisi yeter sebep ilkesinin klavuz izgisinde ilerler, ilikilerin bu unsurunu esas alr. Dolaysyla sebep ve sonu ya da illetler ve istidlaller4 bilgisinin sz konusu olduu her yerde ve dolaysyla doabilimi ve matematiin btn dallarnda, ayrca tarih, keiner vb. alanlarda aratrlan bilgi iradenin bir amac olmaldr ve o ne kadar byk bir istekle bunun peinde koarsa hedefe o kadar abuk ulalacaktr. Benzer ekilde devlet ilerinde, savata, ticari veya mali meselelerde, dolap ve dalaverenin her trnde

    4 [: Grunden und Folgen. J

    28

  • Gzelin Alglan Neden Bizi Mutlu Eder?

    vb. irade her eyden evvel arzulamasnn hararetiyle zekay btn gcn kullanmaya ve bylece sz konusu meselenin illet ve istidlallerinin tm iin en uygun hal aresini bulmaya zorlamaldr. Dorusu iradenin mahmuzunun burada belli bir zekay glerinin olaan seviyesinin tesine tayabilmesi artcdr. Dolaysyla bu tr eylerde kalburst baarlarn tm iin, sadece keskin veya parlak bir zeka deil, ama ayn zamanda gl bir irade de gereklidir. Bunun iin iradenin zekay ilk bata yorucu bir abaya ve durup dinlenmeyen bir etkinlie srklemesi gerekir. Bunlar olmakszn bu tr baarlar ortaya konulamaz.

    Ama eylerin (Platon'un szn ettii) idealarn oluturan ve gzel sanatlarda her muvaffakiyetin temeli olmas gereken nesnel kkensel znn kavranmas sz konusu olduunda durum tamamen farkldr. Dolaysyla orada bylesine gerekli hatta vazgeilmez olan irade burada btnyle bir kenara braklmaldr. nk burada faydas olan tek eyi zeka kendi bana ve kendi imkanlaryla gerekletirir ve gnll bir hediye olarak sunar. Burada her ey kendiliinden olmaldr; bilgi tasarlamadan faal hale gelmeli ve dolaysyla iradesiz olmaldr. nk eylerin (Platon'un szn ettii) idealarnn kavrand saf nesnel sezgisel kavray ancak kiinin bireyselliiyle birlikte iradesinin ve onun hedeflerinin btnyle ortadan kalkt saf bilme durumunda ortaya kabilir. Fakat bu her zaman kavram nceleyen bir kavray, yani ilk ve her zaman sezgisel bilgi olmaldr. Bu daha sonra hakiki bir sanat eserinin, bir iirin ve hatta esasl bir felsefi temellendirmenin gerek malzemesini ve ekirdejni, deyi yerinde ise ruhunu oluturur. Dehann eserlerinde her zaman gzlemlenen bu dolaymsz, tasarlamasz ve hatta ksmen bilinsiz ve igdsel unsur tam da ilk sanatsal bilginin iradeden btnyle ayr,

    29

  • Gzelin Metafizii

    bamsz, iradesiz bir bilgi olmasnn bir sonucudur. Ve irade insann kendisi olduundan byle bir bilgiyi ondan farkl bir varla, dehaya atfediyoruz. Bu tr bir bilginin klavuz izgisi hep sylediim gibi yeter neden ilkesi deildir ve dolaysyla ilk trden bilginin kartdr. Nesnellii sayesinde deha dnceli/ dikkatliliiyl& bakalarnn grmedii her ?eyi grp kavrar. Bu bir air ya da bir ressam olarak ona tabiat bylesine ak, hissedilir ve canl bir ekilde tasvir veya tersim yeteneini sunar.

    Buna karlk bilinenin iletilmesinin ve sunulmasnn amaland yerde e,serin temsili/icrasyla irade, srf bir ama var olduu iin, tekrar etkin hale gelebilir ve hatta gelmelidir de. Dolaysyla burada yine egemen olan yeter sebep ilkesidir, sanatn aralar onun sayesinde amacna uygun biimde ynelir. Nitekim ressam iziminin doruluuna ve renklerin kullanlna aldrmazlk edemez; air de zihnindeki tasavvurun tertibine ve ardndan ifade ve vezne kaytsz kalamaz.

    Fakat zeka iradeden kt iin kendisini beyin, dolaysyla iradenin nesnellemesi olan bedenin bir paras olarak sunar. Buna uygun olarak zeka kken itibariyle iradeye hizmet etmeye ykml olduundan onun doal etkinlii daha nce anlatlan trden bir etkinliktir. Bu durumda o bilgisinin yeter sebep ilkesiyle ifade edilen doal formuna sadk kalr ve onu etkin hale getiren ve etkin halde tutan insandaki ilk ve asli unsur olan iradedir. Buna karlk ikinci tr bilgi akl iin doal olmayan srad bir etkinliktir; ve buna uygun olarak onun koulu, akln ve onun nesnel fenomeninin, beynin organizmann kalanna gre belirgin biimde olaan d ve dolaysyla ok ender karlalan, iradenin hedeflerinin gerekli kld lnn tesinde fazlaldr. Akln bu fazlal ola-

    5 (: Besonnenheit: Bedachtsamkeit. )

    30

  • Gzelin Alglan Neden Bizi Mutlu Eder?

    and olduu iin bundan kaynaklanan fenomenler zaman zaman lgnl hatrlatr.

    u halde bilgi burada kkeniyle, iradeyle balarn koparmakta ve onu terk etmektedir. Srf iradeye hizmet etmek iin ortaya km olan ve insanlarn neredeyse tmnde bu hizmeti srdren zeka, byle bir kullanm ve onun sonular hayatlarn yuttuu iin, btn zgr sanatlarda ve bilimlerde olaan d biimde kullanlr, deyi yerinde ise ktye kullanlr; ve insan soyunun ilerlemesi ve saygnl bu kullanmda belirlenir. Bir baka durumda o iradeye kar bile dnebilir ve kutsalln tezahrlerinde iradeyi kkten ortadan kaldrabilir.

    Bununla beraber. ilk ve asli bilgi olarak her sanatsal. iirsel. hatta saf felsefi kavrayn altnda yatan dnyann ve eyann btnyle nesnel kavran hem nesnel hem znel sebeplerden tr gelip geici bir kavraytan ibarettir. Bunun sebebi ksmen gerekli aba ve dikkatin srdrlememesi. ksmen de dnya ahvalinin bizim, Pythagoras'n tarifine uygun bir filozof gibi edilgin ve kaytsz seyirciler olarak kalmamza izin vermemesidir. Tam tersine hayatn bu byk kukla gsterisinde herkes roln oynamak zorundadr ve neredeyse her zaman kendisini bu oyuna balayan ve hareket halinde tutan ipi hisseder.

    31

  • Plastik Sanatlar Resim, Heykel ve Mimari zerine

    imdi bu estetik sezgisel kavrayn nesnel unsuruna, (Platon'un szn ettii) ideaya gelince, eer zaman, bilincimizin bu biimsel ve znel unsuru tpk iekdrbnndeki1 cam gibi ekilip alnm olsayd nmzde bulacamz eyi ona benzetebilirdik. Szgelimi tomurcuk, iek ve meyvenin geliimini grrz ve bu dngy tekrar tekrar tamamlamaktan asla yorulmayan itici g karsnda arrz. Eer btn bu deiime ramen nmzde tek ve deimeyen bitki ideasnn bulunduunu bilebilseydik bu aknlmz azalrd. Ne var ki bu ideay bir tomurcuk, iek ve meyve birlii olarak sezgisel olarak kavrayamaz, fakat onu zaman formu araclyla bilmeye veya idrake zorlanrz. dea ite bu zaman formu sayesinde zihnimize ardk durumlar ierisinde grnr.2

    . . .

    Eer hem iirin hem plastik sanatlarn her zaman kendi zel temalar olarak mnferit olan aldklarn ve onu en nemsiz karakteristiklerine kadar byk bir zen ve kesinlikle kendi mnferit doasnn btn zellikleri iinde

    1 (: Kaleidoskop. J 2 (Daha dorusu zihnimizin nne serilir. )

    32

  • Plastik Sanatlar: Resim, t1eykel ve Mimari zerine

    sunduklarn dnrsek ve ardndan ilerini her biri bir tr olarak onlara zg olan eyi ilk ve son defa tarif ve tasvir ederek mnferit saysz eyi temsil eden kavramlarla gren bilimlere bakarsak, sanatn gayesi byle bir dnmeye bal olarak bize anlamsz, nemsiz, hatta neredeyse ocuka grnebilir. Fakat sanatn z (sunduu) tek bir durumun binlercesi iin geerli olmasdr, nk mnferit olann bu zenli ve ayrntl temsiliyle gz nne getirdii ey o mnferit eyin trnn (Platonik) Jdeasnn aa vurulmasdr. Szgelimi, insan hayatndan tam ve doru bir ekilde tasvir edilmi ve dolaysyla onun iinde yer alan kiilerin tam bir temsiliyle bir olay, bir sahne bize belli bir adan grlen insanlk ideasnn ak ve derin bir bilgisini sunar. nk nasl ki bitkibilimci tek bir iei bitki dnyasnn snrsz zenginlii ve eitlilii iinden seip ardndan onu genel olarak bitkinin doasn gzler nne sermek iin terih ederse, air de bize hayatn ve insann gerek doasnn ne olduunu gstermek iin, her yerde srekli faal olan insan hayatnn sonsuz karmaas ve kark halleri iinden tek bir sahneyi ve ou zaman tek bir ruh hali veya hissiyat alr. Dolaysyla Shakespeare ve Goethe, Raphaello ve Rembrandt gibi byk kafalarn sekin ve nemli bile olmayan bir bireyi byk bir doruluk, ciddiyet, itina ve ihtimamla sunmay ve onun btn zelliklerinin en kk ayrntsna kadar ak ve canl bir tasvirini vermeyi vakarlaryla badamayan bir i olarak grmediklerini grrz. nk tikel ve mnferit ey ancak sezgisel kavrayla kavranr; bu sebepten tr ben iiri szcklerin yardmyla hayal gcn harekete geirme sanat diye tanmladm.

    ilk ve temel olan sezgisel kavray sayesinde (elde edilen) bilginin soyut bilgiye stnln dorudan hissetmek ve farknda olmak, dolaysyla sanatn herhangi

    33

  • Gzelin Metafizii

    bir bilimin sunabileceinden daha fazlasn gzlerimizin nne serebileceini grme k istiyorsak gerek doal haliyle gerekse sanat araclyla anlamla dolu gzel ve kolay deien bir insan ehresini seyredelim. Bunun insann zne ve genel olarak doaya dair sunduu derin kavrayn yannda tm szcklerin ve soyutlamalarn ifade ttiinin kymeti ne olabilir ki! Yeri gelmiken burada una da iaret edilebilir, gzel bir manzara iin gnein bulutlarn arasndan syrlp anszn yzn gstermesi neyse, gzel bir ehre iin de onun glnn grn odur. O halde ridete, puellae, rideteP

    Bununla birlikte bir resmin bizi bir (Platonik) ideann kavranna gerek ve aktel bir nesneden daha kolay ulatrmasn mmkn klan ey-yle ki bu sayede resim ideaya gereklikten daha yakn hale gelir-genel olarak sanat eserinin daha nce bir znenin iine ilemi (ve ondan geerek bize ulam) obje olmasdr. Dolaysyla insan bedeni iin hayvani besin, yani zaten hazmedilmi yeillik neyse sanat eseri de insan ruh u iin odur. Bununla beraber biraz daha yakndan bakldnda bu durum plastik sanat eserlerinin gereklik gibi bize sadece bir kez varolan ve bir daha olmayan eyi, dolaysyla tam da o somut ve mnferit eyi oluturan bu maddeyle bu biimin terkibini gstermemesine, fakat sadece biimi gstermesine dayanr. Eer bu biim tam olarak ve her adan verilmi olsayd bizatihi idea olurdu. Dolaysyla resim bizi derhal m nferit olandan saf biime gtrr. Zaten onu ideaya bu kadar yaklatran ey biimin maddeden bu ayrldr. Fakat her resim, bu ister bir tablo ister bir heykel olsun, byle bir ayrl ktr. Dolaysy-

    3 (: Gln, kzlar, gln!)

    34

  • Plastik Sanatlar: Resim , Heykel ve Mimari zerine

    la biimin maddeden bu kopuu, bu ayrl estetik sanat eserinin karakterine aittir, nk onun amac bizi bir (Platonik) ideann bilgisine gtrmektir. Bu sebepten tr maddeden ayr olarak sadece biimi sunmak ve hatta bunu aka ve alenen yapmak sanat eseri iin temel ve elzemdir. Balmumundan yaplma ekil yahut suretlerin, iyi yaplm olmalar halinde en iyi resim ya da heykelin meydana getirebileceinden yz kez daha fazla

    . yanlsama meydana getirseler de, estetik bir etki uyandrmamalarnn ve dolaysyla (estetik anlamda) sanat eseri olarak kabul edilmemelerinin gerek sebebi burada aranmaldr. Dolaysyla gerek eyin aldatc taklidi sanatn gayesi olarak kabul edilmi olsayd, balmumundan yaplma ekil ya da suretler zorunlu olarak birinci sray igal ederdi. Nitekim onlar sadece biimi deil , fakat maddeyi de sunar grnrler; ve bylece onlar eyin bizatihi kendisinin nmzde olduu yanlsamasn uyandrrlar. Bu yzden karmzda, sadece bir kez var olan ve bir daha var olmayan eyden, yani mnferit olandan bizi alp her zaman snrsz kez, sonsuz sayda mnferit eyde varolan eye, yani safi biim ya da ideaya gtren gerek sanat eseri yerine, bize grnrde mnferit olann kendisini ve dolaysyla sadece bir kez var olan ve bir daha var olmayan eyi, ama yine de byle gelip geici bir varolua kymet kazandran eyden, hayattan yoksun olarak sunan balmumu ekilleri buluruz. Bu sebepten Wrdr ki balmum undan yaplma ekil yahut suretler bir rperti hissi uyandrr, nk etkisi kaskat bir cesedin etkisine benzer.

    Biimi maddesiz olarak sadece heykelin sunduu, buna karlk resmin renk sayesinde maddeyi ve onun zelliklerini taklit ettii kadaryla maddeyi de verdii zannedilebilir. Ne var ki bu biimi salt geometrik anlamda-ki burada kastedilen bu deildir-anlamakla ayn ey olurdu.

    35

  • Gzelin Metafizii

    nk felsefi anlamda biim maddenin kartdr ve dolaysyla ayn zamanda rengi, dzgnl, dokuyu, ksaca her nitelii iine alr. Heykel kesinlikle yalnzca salt geometrik biimi mermerde, dolaysyla kendisine aka yabanc olan bir malzemede sunan tek eydir; dolaysyla heykel bu ekilde aka ve aikar biimde biimi ayrtrr. Buna karlk resim bize maddeyi deil, fakat sadece biimin grnn, geometrik deil fakat az nce ifade edilen felsefi anlamda biimi verir. Hatta resim bu biimi de vermez, fakat sadece onun grnn, yani onun yalnzca bir duyu, grme duyusu zerindeki etkisini, bunu da ancak tek bir adan verir. Dolaysyla resim de gerekte eyin kendisinin yani biim ve maddenin nmzde olduu yanlsamasn meydana getirmez; fakat resmin aldatc hakikati bile her zaman bu temsil4 ynteminin kabul edilmi belli koullan altndadr. Szgelimi iki gzmzn paralaksnn kanlmaz olarak azalmas sayesinde resim eyleri her zaman bize onlan ancak tek gzl kimsenin grd gibi gsterir. Dolaysyla tablo bile sadece biimi verir, nk o sadece onun etkisini ve aslnda tamamen tek yanl, yani sadece gze bal olarak verir. Sanat eserinin bizi bir (Platonik) ideann kavranna gereklikten neden daha kolay yaklatrdnn teki sebepleri Die Welt als Wille und Vorstellung'un ikinci cildinin .30. blmnde bulunmaktadr.

    Aadaki mlahazalar da yukardaki dncelerle akrabadr, ne var ki burada biim yeniden geometrik anlamda anlalmaldr. Siyah beyaz bakr oyma bask ve gravrler renkli oyma basklar ve sulu boyalardan daha soylu ve daha yksek bir zevke karlk gelirler, her ne kadar sonuncusu daha az eitimlilerin zevkine daha fazla hitap etse de. Bunun aikar sebebi siyah beyaz izimlerin sadece, zihinsel olarak, yani sezgisel biimde kav-

    4 (: Darstellung.J

    .36

  • Plastik Sanatlar: Resim, Heykel ve Mimari zerine

    rayan anlay gcnn etkinliiyle kavranan biimi, deyi yerinde ise, in abstracto vermesidir. Buna karl k renk sadece duyu organnn ve aslnda onda zel bir intibak biiminin (retinann faaliyetinin niteliksel bl nebilirlii) bir konusudur. Bu bakmdan renkli bakr oyma basklar kafiyeli . siyah beyaz oyma basklar ise sadece vezinli manzumelere de benzetebiliriz. Bu ikisinin arasndaki ilikiyi Die We/t als Wille und Vorstellung'un ikinci ci ldinin otuz yedinci blmnde ifade etmitim. 4a

    .. . .

    Genliimizde edindiimiz izlenimlerin bu kadar nemli olmasnn ve hayatn afanda her eyin kendisini bylesine ideal bir adan ve gz alc renklerde sunmasnn nedeni udur: Mnferit ey araclyla bizim iin henz yeni olan trle o zaman ilk kez tanrz, bylece her mnferit ey bize trnn bir temsilcisi olarak grnr. Dolaysyla onda trn (Platonik) ideasn kavrarz, ki bu hviyetiyle gzellik onun iin temel ve aslidir.

    (Almancada gzel anlamna gelen) schn szc hi kuku yok lngilizcedeki (gstermek anlamna gelen) "to show" fii l iyle irtibatldr ve dolaysyla "showy" (gsterili), "what shows well" ( iyi gsteren), iyi grnen ve bundan tr sezgisel kavrayta/alglamada ak seik gze arpan; binaenaleyh nemli (Platonik) idealarn ak anlatm anlamna gelir.

    Malerisch (resimsi, pitoresk) szc aslnda schn ile ayn anlama sahiptir. Szck kendisini trnn (Pla-

    4a (: Dizinin Okumaya ve Okumulara Dair adl kitabna baknz. )

    37

  • Gzelin Metafizii

    tonik) ideasn aka a karacak ekilde sunan ey iin kullanlr. Bu yzden ressamn temsili iin uygundur, nk o gzel eyde nesnel olan oluturan idealar takdim ve tebarz et(tir)mekles urar.

    nsan suretinin gzellii ve zarafeti iradenin nesnellemesinin en yksek aamasnda en ak grnrl ile i likilidir ve plastik sanatlarn en yksek eseri olmasnn sebebi budur. Mamafih, Die Welt als Wille und Vorstellung, cilt 1, 4 1 'de sylediim gibi, her doal ey kesinlikle gzeldir; ve ayn ekilde her hayvan da gzeldir. Eer bu bize baz hayvanlar bakmndan byle grnmyorsa bunun sebebi onlar btnyle nesnel biimde grp dnecek ve dolaysyla idealarn k'.'1vrayacak konumda olmamamz, nne geilemeyen bir dnce armyla onlardan uzaklatn lmamzdr. ou durumda bu szgelimi insan ile maymun arasndaki gibi, kendisini fazla hissettiren bir benzerliin sonucudur. Bu sebepten tr bu hayvann ideasn kavramaz, fakat sadece onda bir insann karikatrn grrz. Kara kurbaas ile erp amur arasndaki benzerlik de benzer bir sonu dourur gibidir. Ne var ki bu kimilerinin bu hayvanlar, kimilerinin de rmcekleri grdnde hissettii lsz tiksinti, hatta korku ve deheti aklamaya yetmez. Tam tersine bunun kkleri ok daha derin bir metafizik ve esrarl balantda sakl gibidir. Bu hayvanlarn genellikle sympatheia esasna dayal tedaviler (ve kara byler) dolaysyla byyle ilgili amalar iin kullanlmas da bu gr destekler. Szgelimi humma lnceye dek hastann boynunda tad fndk kabuuna kapatlm bir rmcekle uzaklatrlr; ya

    5 [: Darstellung, Herworhebung: yakna getirme (gze grnr klma, dolaysyla temessl etme) ve aa karma. )

    38

  • Plastik Sanatlar: Resim, Heykel ve Mimari zerine

    da ciddi ve lmcl bir tehlike sz konusu olduunda bir kara kurbaas hastann kapal bir kap ierisindeki idrarna braklr ve leyin zellikle saat tam on ikide evin mahzenine gmlr. Ancak bu hayvanlann yava yava ikence edilerek ldrlmesi ebedi adaletten bir kefaret talep eder; sonra bu, kim byyle urarsa eytanla szleme yapmtr kabulne bir aklama sunar .

    ..

    .. .

    Estetik zerine bu blmn sonunda imdi her naslsa Mnih'e gelmi olan Boisseree'nin eski Aa Ren Okulu resimleri koleksiyonu hakkndaki grme yer vermem uygun olur.

    Hakiki bir sanat eserinin haz verici olabilmesi iin gerekte bir sanat tarihi mukaddimesine sahip olmasna gerek yoktur. Ancak bu hibir resim tr iin burada ele alnacak olanlar iin olduu kadar geerli deildir. Her halkarda onlarn kymetini doru bir ekilde ancak Jan van Eyck'den nce yalboya tablonun neye benzediini grdmz zaman deerlendiririz. Nitekim Byzantium ve benzeri yerlerden gelmi olan slupta hayattan, hareketten ve esneklikten yoksun figrler ve ayrca azizin ismini ieren devasa halelerle distempero altn bir zemin vard. Hakiki bir deha olarak Van Eyck doaya dnd, tabloya bir geri plan, figrlere canl bir tavr, hareket yzlere ifade ve hakikilik, kvrmlara doruluk kazandrd. Ayrca perspektifi getirdi ve genel olarak teknik icrada mmkn olan en yksek mkemmeliyete ulat. Schoreel ve Hemling (veya Memling) gibi takipilerinin kimisi bu yola bal kald; dierleri eski samalklara geri dnd. Hatta kendisi bile her zar. an bunlardan kilisenin gryle uyum iinde olmann zorunlu kld kadann muhafaza etmek mecburiyetinde kald. Szgelimi o da haleler ve devasa k

    39

  • Ozelin Metafizii

    huzmeleri yapmak zorunluluunu hissediyordu; fakat yapabildii lde bunlar resimden kardn gryoruz. Dolaysyla o zamann ruhuyla hep sava halindeydi. takipileri Schoreel ve Hemling de byleydi; bu yzden zamanlarna gre deerlendirilmeleri gerekir. Resimlerinin konularnn ou zaman anlamsz, sama, her zaman nemsiz, beylik trde eyler ve kiliseyle ilgili olmasnn sorumlusu budur; szgelimi " Kral", "Ruhunu Teslim Eden Meryem", "Aziz Christopher", "Aziz Luka Bakire Meryem'i Boyuyor" vb. gibi. Figrlerinin zgr ve btnyle insani bir tavr ve ehreye hemen hi sahip olmamas, genel olarak kiliseye zg iaret ve jestler, dier bir deyile, bir dilencinin zoraki, maksatl, hakir ve mahviyetkar hareketlerini sergilemesi de yine dnemlerinin kusurudur. Aynca bu ressamlar eski dnyay tanmyorlard, bu sebepten tr onlarn figrlerinde nadiren gzel ehrelere rastlarz; tam tersine ou kez bunlar hem irkin hem de gzel uzuvlardan yoksundur. Resimlerinde her ne kadar mesafe perspektifi byk lde doru ise de ortamla ilgili perspektif de eksiktir. Doay bildikleri haliyle her eyin kayna durumuna getirdiler; dolaysyla yzlerdeki ifade doru ve samimidir, ama asla ok fazla bir ey sylemez, azizlerinden hibiri ehresinde gerek kutsalln yce ifadesinin izini tamaz. Bunu sadece ltalyanlar, zellikle ilk resimlerinde Raphaello ve Correggio verir.

    Dolaysyla sz konusu resimler byk lde gerek ve edimsel olann, kyafet ve malzemenin olduu kadar kafalarn da temsilinde neredeyse, uzun zaman sonra l 7 . yzylda gerek Felemenk okulunun eritii lde, en yksek teknik mkemmeliyete sahip olduklar; buna karlk, en soylu ifade, stn gzellik ve hakiki zarafetin kendilerine yabanc kald sylenerek nesnel biimde eletirilebilir. Fakat bu nitelikler sanatn amac-ki teknik mkemmeliyet bunlarn yannda bir ara mesabe-

    40

  • Plastik Sanatlar: Resim, Heykel ve Mimari zerine

    sindedir-olduu iin bunlar birinci snf sanat eserleri dei ldir. Aslnda bunlar mutlak anlamda haz verici deildir. nk anlamsz konular ve kiliseye zg genel jestlerle birlikte sz edilen kusurlar her zaman ncelikle zamandan karlmal ve zamanla izah edilmel idir.

    Onlarn bata gelen meziyeti, ama sadece Van Eyck ve om.tn en iyi talebelerinde. doaya ak bir bakla ve boyamada elikten azimle elde edilen gerekliin en aldatc taklidine dayanr. Ardndan renklerinin canll gelir, bu sadece onlara zg bir meziyettir. Bylesi renklerle ne onlardan nce ne de onlardan sonra resim yapan kmad. Renkler parlak ve gz kamatrcdr, en byk renk gcne karr. Dolaysyla aradan drt yzyl getikten sonra bu resimler bu sebepten tr sanki dn boyanm gibi grnmektedir. Keke Raphaello ve Correggio bu renkleri bilseydiler. Fakat bunlar bir okul srr olarak kald ve dolaysyla kayboldu. Kimyasal olarak incelenmeleri gerekir .

    inorganik doa sudan teekkl etmedii kadaryla, bilhassa kendisini organik hibir eye yer vermeksizin atnda zerimizde olduka hazin hatta kasvetli bir etki yapar. Saf yaln kayalarla kapl blgeler, bilhassa iinden Marsilya yolunun getii Tulon yaknlarndaki zerinde yeillik namna hibir eye rastlanmayan uzun kayalk vadi bunun misalleridir. Afrika l daha geni ve ok daha etkileyici apta bir rnektir. norganik olann zerimizde husule getirdii bu tesirin kasveti ncelikle inorganik ktlenin m nhasran ekim yasasna itaat etmesinden kaynaklanr; dolaysyla her ey bu istikamete eilimlidir. Buna karlk bitki rtsnn grnm bizi dorudan ve yksek derecede sevindirir, fakat bitki rts ne kadar zengin, ne ka-

    4 l

  • Gzelin Metafizii

    dar eitli ve geni ve aynca ne kadar kendi haline braklm ise doal olarak bu daha fazla byledir. Bunun en bata gelen nedeni, bitki dnyas yerekiminin tam tersi olan bir istikamette ykseldiinden ve bylece hayat fenomenini dorudan yeni ve daha yksek trde bir ey olarak duyurmasndan dolay bitki rtsyle ekim yasasnn grne gre alt edilmesinde aranmaldr. Biz de bunun bir parasyz; o bize akraba ve varoluumuzun unsurudur; ruhumuz onun karsnda canlanp enlenir. Dolaysyla bitki dnyasnn grnmnde bizi sevindiren, aracsz honut eden ey ncelikle yukarya doru dikey dorultudur ve dolaysyla gzel bir aa kmesi eer ortasndan bir ift uzun. dz. sivri kknar aac ykselirse bundan ok ey kazanr. Buna karlk etrafna sarkp yaylm bir aa bizi artk etkilemez; hatta yaslanan bir aa zerimizde dmdz bym bir aatan daha az etkiye sahiptir. Salkm sde bu ismi6 (saule pleureur. weeping willow) yere sarkan ve dolaysyla yerekimine boyun een dallan vermitir. Suyun inorganik doasnn hazin ve kasvetli etkisi kendisine hayat belirtisi kazandran byk devinimiyle ve kla biteviye oyunuyla byk lde ortadan kalkar; bundan baka o btn hayatn ilk ve temel kouludur. Ayrca bitki dnyasnn doasnn grnmn bylesine ho ve sevimli hale getiren ey, onun sahip olduu huzurlu, sakin, doygun ifadedir. Halbuki hayvan doas kendisini genellikle huzursuz, a, sefil hatta atmal bir durum iinde sunar. Bu sebepten trdr ki bitki dnyas bizi kendimizden kurtaran bir saf bilme durumuna sokmaya bylesine kolayca muvaffak olur.

    Bitki dnyasnn, en sradan ve nemsiz haliyle bile, insanlann keyfiliinin etkisinin ulamad her yerde. kendisini hem gzel hem resimsi kmeler halinde gsterdiini grmek ilgintir. Bu haliyle sadece dikenler. de-

    6 (Yani alayan st ismini . . . )

    42

  • Plastik Sanatlar: Resim, Heykel ve Mimari zerine

    ve dikeni ve en sradan yaban iekleri yetise bile bunu insann ekip bimesinin henz erimedii veya ondan kap kurtulduu her noktada grrz. Buna karlk msr tarlalar ve bostanlarda bitki dnyasn n estetik unsuru en asgari dzeye iner.

    . ' .

    insani amalar iin tasarlanm her eserin, dolaysyla her alet ve binann gzel olmak iin tabiatn eserleriyle belli bir benzerlik iinde olmas gerektii uzun zamandr bilinmektedir. Fakat burada byle bir benzerliin dorudan olmas ve dolaymsz olarak biimlerde bulunmas gerektiini, bylece szgelimi stunlarn aalan hatta insan uzuvlarn temsil etmesi, kaplarn kabuklu deniz hayvanlar , salyangozlar, veya iek anaklarna benzer ekilde biimlendirilmesi ve bitki veya hayvan formlarnn her yerde grnmesi gerektiini varsayarak hata yapyoruz. Halbuki bu benzerlik dorudan deil, sadece dolayl olmaldr; bir baka deyimle bu biimlerde deil fakat onun karakterinde bulunmaldr; birbirlerinden tamamen farkl olmalarna karn, karakterin ayn olmas mmkndr. Dolaysyla binalar ve aletler tabiat taklit etmemeli, fakat onun ruhu iinde yaratlmaldr. imdi bu kendisini, her bir ey ve her bir para amacna onun tarafndan ayn anda duyurulacak kadar dorudan cevap verdiinde gsterir. Btn bunlar amaca en ksa ve en basit yoldan ulaldnda olur. Dolaysyla bu aikar uygunluk ya da yerindelik tabiatn eserinin ayrt edici zeEiidir. imdi elbette irade burada ieriden darya doru messir olur ve maddenin hakimiyetini tamamen ele geirir; halbuki insani eserlerde irade dardan messir olduundan amacna sezgisel kavray araclyla, hatta o eyin amacna dair bir kavramla ve bu durumda da yabanc olan, bir baka ifadeyle, kkeninde bir baka iradeyi da vuran bir

    43

  • Ozelin Metafizii

    maddeyi alt edip boyun edirerek ular ve kendisini ilk kez byle ifade eder. Bununla beraber tabiat eserinin yukarda zikredilen ayrt edici zellii yine de muhafaza edilebilir. Klasik mimari bunu her bir parann veya uzvun onun byle naif bir ekilde da vurduu dorudan amacna tam uygunluunda gsterir. Aynca o bunu, karanlk ve esrarl grnmn, bizce bilinmeyen bir amaca atfettiimiz iin anlamsz bir sr ssleme ve eklentiye borlu olan Gotik mimariden farkl olarak, yararsz ya da amasz her eyin danda braklm olmasnda da gsterir. Ayn ey zgnl etkileyen ve her trden l zumsuz dolambal yolla ve keyfi samalklarla amalarn anlamakszn sanat aralaryla oynayan her yoz mimari slup iin de sylenebilir. Gzellikleri, olmay ve yapmay tasarladklar eyi bylesine naif bir tarzda anlatmalarndan kaynaklanan antik vazolar iin de bu byledir; keza kadim dnyann dier btn ara gereleri iin de ayn ey sylenebilir. Burada unu hissederiz: Eer vazolar, amforalar, lambalan, masalar, sandalyeleri, miferleri, kalkanlar, armalar ve benzeri eyleri tabiat vcuda getirecek olsayd herhalde buna benzerdi. Buna karlk bir de gnmzn bol keseden yaldzlanm u rezil porselen kaplarna, kadn kyafetlerine ve teki eylerine bakn. nsanlar eski dnyann allp benimsenmi olan slubunu aalk rokoko ile deitirirken baya ruhlarnn kantn ele vermi ve alnlarn e bediyen damgalam oluyorlar. nk bu aslnda yle nemsiz bir mesele deildir, bilakis onlarn yaadklar zamann ruhunu hibir tevile yer brakmayacak ekilde gsterir. Bunlarn edebiyattan ve cahil muharrir taslaklarnn Alman dilini imkanlarndan yoksun brakmalar bunun bir baka kantn sunar. Barbarlar sanat eserlerine nasl bakarsa, bunlar da kstaha kibirleriyle7 Alman diline ayn ekilde bakar, ayn eyi yaparlar ve yaptklar yanlarna kalr, kimse sesini karmaz.

    7 (Ya da keyfllikleriyle . . . J

    44

  • Plastik Sanatlar: Resim, Heykel ve Mimari zerine

    Bir sanat eserinin temel fikrinin kkenine onun kavram demek pek yanl olmaz; nk insann kkeni iin reme ne ise bu da o derecede temeldir. Ve tpk onun gibi bu da tam olarak zamana deil , fakat daha ok ruh hali ve frsata gereksinim duyar. Nitekim genel olarak nesne, i l ikideki erkek taraf gibi, zne, bu durumda kadn zerinde, srekli bir dourtma ameliyesinde bulunur. Ne var ki bu fiil ancak uygun zamanlarda ve ayrcal kl znelerle meyve verir; ancak o zaman ondan yeni ve zgn bir fikir kar ve hayatta o kalr. Fiziki remede olduu gibi burada da verimsizlik ( ksrlk) erkekten ok kadna baldr; eer kadn (zne) gebe kalmak iin uygun bir ruh hali iindeyse, imdi alg menzili ierisindeki hemen her nesne ona konumaya balayacak, bir baka syleyile onda canl , nfuz edici ve zgn bir fikir husule getirecektir. Dolaysyla nemsiz bir nesne veya olayn grnm kimi zaman byk ve gzel bir eserin tohumu olur; szgelimi Jacob Boehme dikkatini birdenbire bir teneke kutuya evirerek bir aydnlanma durum una girmi ve tabiatn en mahrem derinliklerine dalmtr. Ancak neticede her ey kendi yeinliimize baldr; ve nasl ki dirimsel g hibir gda yahut ila ile kazanlmaz veya kaybedilmise yeniden ele geirilmez ise bir kiiye zg zgn fikri de hibir kitap ya da alma salayamaz.

    Bununla birlikte irticalen alp syleyen kimses omnibus horis sapifJ biridir, nk o her trden basmakalp eyin tam ve mkemmelen tasnif edilmi halde bulunduu bir maazay ekip evirir; dolaysyla o halin ve

    8 ( : lmprovisatore. ) 9 ( : Bir eyi herhangi bir saatte bilen kimse.)

    45

  • Gzelin Metafizii

    mahallin koullarna gre her talebin derhal karlanacan vaat eder ve ducenti versus, stans pe de in unoo syler.

    Mousalarn kayrmasyla, demek istediim iirsel yetenekleriyle yaamaya alan kimse bana bir bakma cazibesiyle hayatn kazanan bir kza benzer grn r. Her ikisi de alak ve baya kazan iin en i zlerinin zgr ba olmas gereken eyi kirletir. Her ikisi de tkenmek ve genell ikle hayatlarn utan verici bir sonla noktalamak tehlikesiyle kar karyadr. O halde alaltp bir fahieye dntrmeyin Mousanz, dsturunuz olsun u dizeler:

    leh singe, wie der Vogel singt, Der in den Zweigen wohnet. Das Lied, das aus der Rehle bringt, lst Lohn, der reichlich lohnet," . 11

    nk airin yetenekleri hayatn alma deil tatil gnlerine aittir. airin ayn zamanda srdrd bir urala bir lde engellenip ksteklendiklerini hissetseler bile bunlarn baarl olmas yine de mmkndr. nk airin filozof gibi byk bilgi ve tahsil edinmesi gerekli deildir; aslnda airin yetenekleri bu bakmdan younlamtr, nitekim ok fazla serbest zamanla ve ex professo kullanlmakla seyrelip etkilerini kaybederler. Buna karlk filozof sz edilen sebepten tr ayn zamanda bir baka

    1 0 ( : Tek ayak stnde yz msra. ) 1 1 ( : Aa dallarndaki kular gibi]

    Sylerim arkm

    46

    dldr cmerte verdii Grtlndan iitilen ark. J

  • Plastik Sanatlar: Resim, Heykel ve Mimari zerine

    urala ok fazla megul olamaz, nk felsefeyle para kazanmann baka ciddi ve iyi bilinen sakncalar vardr. Bu sebepten tr eskiler bunu filozoftan farkl olarak sofistin alametifarikas yapmlard. "Bilgelik bir mirasla birlikte iyidir ve onunla birlikte gnei grenlere kazan getirebilir'' (Ekklesiastes 7 : l l ) derken Sleyman peygamberin de vlmesi gerekir.

    Eski dnyann klasiklerine, bir baka syleyile, yazlar tazeliin lezzetinden ve parlaklndan h ibir ey kaybetmeksizin bin yllar ap gelmi olan kafalarna sahibiz; bunun en bata gelen sebebi eskilerin kitap yazmay bir meslek veya zanaat olarak dnmemeleriydi. Bu yolculuklarnda sz konusu klasik yazarlarn stn eserlerine daha aa olanlarn elik etmiyor olmas ancak byle aklanabilir. nk yeni dnyan n yazarlarnn en iyisinden bile farkl olarak onlar ruh baharlap kaybolduktan sonra geri kalan ondan para kazanmak iin pazara getirmezlerdi.

    47

  • Mzik zerine

    Mzik her yerde anlalan hakiki evrensel dildir; dolaysyla btn lkelerde ve yzyllar boyunca byk bir gayretle ve samimiyetle srekli olarak kon uulur, ve ok ey syleyen anlaml bir ezgi ok gemeden tm yerkreyi dolanr. Buna karlk zayf ve hibir ey sylemeyen bir ezgi ok abuk unutulup kaybolur. Bu da bir ezginin muhtevasnn anlalmasnn ok kolay olduunu gsterir. Bununla birlikte ezgi eylerden deil fakat sadece sevin ve kederden sz eder, nk irade iin bunlar yegane gereklerdir. Dolaysyla o kalp iin ok ey syler, halbuki kafa iin dorudan hibir ey sylemez; dolaysyla eer ondan, her trl tasviri mzikte hep olduu gibi, talep edilen bu ise, bu uygun olmayan bir kullanmdr. Bu yzden byle bir mzik kesin olarak reddedilmelidir, her ne kadar Haydn ve Beethoven bile yanlp bunu kullanmaya meyletmilerse de. Mozart ve Rossini bildiim kadaryla hibir zaman buna tevessl etmedi. nk duygular ifade etme k baka, nesneleri resmetmek baka eydir.

    Bu evrensel dilin grameri iin bile, her ne kadar ancak Rameau bunlarn temelini attktan sonra olsa da, ok kesin kurallar konulmutur. Buna karlk szl aklamaya, yukardakine uygun olarak bu gramerin muhtevasnn su gtrmez nemini kastediyorum, bir

    1 [: Jean-Philippe Rameau ( 68.3- 1 764).)

    48

  • Mzik zerine

    baka deyile mziin ezgi ve ahenkle sylediinin ne olduunu ve onun neden sz ettiini, ok genel bir tarzda olsa bile, aklmz iin anlalr hale getirmeye gelince, ben byle bir eye giriinceye kadar ciddi bir ekilde ura konusu haline getirilmemiti bile. Baka birok ey gibi bu da sadece: insanlarn genel olarak ne kadar az teemmle ve tefekkre meyyal olduklarn ve hayatlarn ne kadar ok dncesizce yaadklarn gsterir. tter yerde dndkleri tek ey elenmek ve bunu da mmkn olduu kadar ok az dnerek yapmaktr. Onlarn doalar bu; nitekim felsefe profesrlerimizde, onlarn kymetli eserlerinde, felsefe ve hakikat gayretlerinin itenliinde grlebilecei gibi, filozof roln oynamak zorunda kaldklarn dndklerinde bu kadar gln grnmelerinin sebebi budur.

    Hem genel hem de herkesin anlayaca ekilde konuarak mziin genel olarak gftesi dnya olan ezgi olduunu ifade etmeyi gze alyoruz. Fakat onun kendine zg anlamn ancak benim mzik yorumumla elde ederiz.

    Fakat mzik sanatnn gfte/metin, (metnin ierdii) olaylar dizisi, mar, dans, uhrevi veya dnyevi enlik ve benzeri gibi ona her zaman dardan zorla benimsetilen belirli d ya da zahiri yanla i likisi bir gzel sanat olarak, bir baka deyimle, salt estetik amalarla tasarlanan sanat olarak mimarinin ina etmek zorunda olduu gndelik binalarla ilikisine benzer. Bu sebepten tr o fayda mlahazalarn , bir sanat olarak mimariye yabanc olan amalar kendine zg olan hedeflerle birletirmek zorundadr. nk o kendi hedeflerini bu fayda mlahazalaryla kendisine dardan zorla benimsetilen koullar altnda gerekletirir ve buna uygun olarak tapnak, sa-

    49

  • Gzelin Metafizii

    ray, tophane, tiyatro ve benzeri binalar ina eder. Ve bunu o ekilde yapar ki bina kendi bana amacna uygun olduu kadar gzeldir de ve hatta byle olduunu estetik karakteriyle ilan eder. Dolaysyla mzik gfteye ya da kendisine dardan benimsetilen baka gerekliklere benzer bir tabi olu iinde baldr, her ne kadar bu boyun ei o kadar kanlmaz olmasa da. O her eyden evvel kendisini gfteye uydurmaldr, her ne kadar o buna kesinlikle muhta deilse ve aslnda o olmakszn ok daha zgrce hareket ederse de. Ne var ki mzik sadece her notasn gftenin szcklerinin uzunluk ve anlamna uydurmak deil , fakat ayn zamanda batan sona gfte ile belli bir insicam ierisinde olmak ve ayn ekilde dardan benimsetilen dier keyfi hedeflerin karakterini tamak ve buna uygun olarak kilise, opera, bando, dans ve benzeri (trden eylerin) mzii olmak zorundadr. Fakat nasl insani fayda mlahazalar salt estetik mimariye yabanc ise btn bunlar da mziin zne ayn ekilde yabancdr. Mimari iin bu hemen her zaman kanlmazdr, ama ayn ey konertolarda, sonatlarda ve hepsinden nemlisi en byk enliini kutlad en gzel sahnesi olan senfonilerde zgrce kanat rpan mzik iin sz konusu deildir.

    Bundan baka yeri gelmiken u da ifade edilmelidir ki, m ziimizin tuttuu yanl yol ve bana gelmek zere olan felaket son imparatorlar dneminde Roma mimarisinin tuttuu yola ve bana gelen felaketlere benzemektedir. Bu dnemde mimari basit ve temel oranlar ksmen gizleyen ve bir lde tersine eviren bezeme ve sslemelerle doldurulmutu. Nitekim mziimiz de bize bugn bir yn grlt, ok sayda enstrman, fazlaca sanat, ama ok az ak, ie ileyici ve tesir edici tasavvur sunmaktadr. Ayrca bugnn anlamdan ve ezgiden yoksun s bestelerinde yine karanlk, mulak, bulank,

    50

  • Mzik zerine

    anlalmaz ve hatta anlamsz yazma tarzn sesini karmadan sineye eken gnn ayn beenisini buluyoruz. Bunun kkeni e n bata bizim u sefil Hegelciliimizde ve onun arlatanlnda aranmaldr.

    Bana szsz konuan Rossini'nin mziini verin! Bugnn mzii ezgisinden ok ahengiyle/armonisiyle konuulmakta. Ama ben kar gr savunuyorum ve ezginin mziin can olduuna inanyorum . Sos rosto iin ne ise ahenk de ezgi iin odur.

    . . .

    Konulu opera2 gerekte saf sanatsal an layn bir rnnden ok bir bakma muhtelif aralar st ste yarak, birbirinden btnyle farkl etkileri ayn zamanda kullanarak, onu meydana getiren ktleleri ve gleri artrmak suretiyle tesiri glendirerek estetik hazz abartan barbar bir elence fikrinin bir rndr. Buna karlk mzik tm sanatlarn en gls olarak ona duyarl olan ruh u kendi bana btnyle ele geirme gcne sahiptir. Gerekten hakkyla yorumlanp tadna varlabilmesi iin mziin en yksek eserleri ruhun h ibir surette blnmemi ve dalmam dikkatini talep ederler ki onun inanlmaz derinlik ve mahremiyetteki dilini tam olarak anlamak iin dikkatin ona byle bir btnlk iinde teslim edilmesi ve onun iinde kendini kaybetmesi gerekir. Bunun yerine bir yandan yksek derecede karmak opera mziini dinlerken, gz araclyla rengarenk gsteri ve atafat en fantastik resim ve suretler ve en canl k ve renk izlenimleri ruh u istila eder; bir yandan da (dikkati) librettodaki olaylar dizisi ve entrikalar igal eder. Btn bunlarla dikkat dalr, kaybolur gider ve

    2 ( : Die Groe Oper.J

    5 1

  • Gzelin Metafizii

    bylece mziin kutsal , esrarl ve derinl ikli diline olabildiince az duyarl hale gelir. ite bu sebepten tr bu tr eyler mziin peinde olduu gayeye erimesine dorudan karttr. Btn bunlara i lave olarak bale diye bir eye, genellikle estetik h azdan ok ehvete ynelen bir gsteriye sahibiz. Ayrca pek zengin olduu sylenemeyecek aralar ve bunun beraberinde getirdii tekdzelikle gsteri ok gemeden son derece can skc hale gelir ve insann sabrn zorlamaya balar. Bilhassa genell ikle bir eyrek saat sren ayn ikinci snf dans ezgisinin bktrc tekraryla mzik duygusu yorulup krelir ve bylece artk arkadan gelen daha ciddi ve yksek mahiyetteki mziksel etkilere duyarlln kaybeder.

    Her ne kadar mziin ruhunu tam olarak anlayan bir kafa byle bir ey istemese de, tnlarn saf dili kendi kendine yeterli olsa ve dardan yardma ihtiya duymasa da, m ziin szcklerle badatrlmas ve uyumlu hali getirilmesi mmkndr. Hatta bu badatrma ve uyarlama sezgisel kavray vastasyla meydana getirilen bir olaylar dizisine kadar gtrlebilir ve bylece btnyle isiz gsz kalmaktan hazzetmeyen sezgisel biimde kavrayp dnen aklmz da kendine kolay ve paralel bir ura bulabilir. Bu suretle dikkat bile mzik zerine daha salam biimde sabitleir ve onu takip eder; ayn zamanda sezgisel kavrayn bir resmi veya sureti, szgelimi klli bir kavram iin bir rnee benzer bir model veya ema, tnlarn kalbe h itap eden evrensel dilleriyle syledikleri eye uyarlanr. Bu dil resimsiz suretsiz bir dildir. Esasen bu tr eyler mziin etkisini artracaktr; ne var ki en byk yal nln snrlarnn dna klmamaldr, aksi halde dorudan mziin en bata gelen amacn etkileyecektir.

    Ses ve alg partisyonlarnn operada st ste ylmas kesinlikle mziksel bir tesir icra eder; ancak kuartet-

    52

  • Mzik zerine

    terden yzlerce algnn yer ald orkestralara kadar etkinin gen ilemesinin aralardaki artla h ibir ilgisi yoktur. nk akortta veya bir durumda drtten fazla nota olamaz ve alglama melekemiz ayn zamanda asla daha fazlasn kavrayamaz, ok farkl ses perdelerinden blmlerle bu ya da drt notann hepsinin ayn anda veri lmesinin hibir nemi yoktur. Btn bunlardan hareketle sadece drt sesli gzel bir mziin kimi zaman bizi zn mziin sunduu btn opera seriadan3 ok daha derinden etkileyebileceini aklayabiliriz; nitekim kimi zaman karakalem bir izim bir yalboya resimden daha fazla etkiler. Bununla beraber kuartetin etkisini en bata azaltan ey armoni aralndan, bir baka syleyile kaln sesle tiz notan n en pesi arasndaki mesafeden yoksunluudur, nitekim ift kaln sesin derinliklerinden alan bu genilik orkestrann hizmetindedir. Fakat bu sebepten tr orkestrann etkisi, eer iitilebilirliin snrna yaklaan byk bir org, Dresden'deki Katolik kilisesinde yapld gibi, srekli olarak arka plandaki kaln sesi alarsa hudutsuz derecede artar. nk armoni tam etkisini ancak byle dourur. Fakat genel olarak ifade etmek gerekirse, e kseriyetle hakikatin peinden ayrlmayan basitlik her trl sanatn, gzel olan her eyin, her trl dnsel temsil veya tasvirin temelinde olan bir yasadr; en azndan ondan uzak dmek her zaman tehlikelidir.

    Dolaysyla operay , ak konumak gerekirse, m zie yabanc ruhlarn hayrna mzik kart bir bulu olarak adlandrabiliriz, nk mziin kendisine yabanc olan bir ara vastasyla, szgelimi uzun uzadya anlatlm yavan bir ak hikayesi ve onun renksiz iiri eliinde nce bunlarn iine sokulmas gerekir. nk opera l ibretto-

    J (: Konulu ciddi opera. )

    53

  • Gzelin Metafizii

    su, beste ayak uyduramayacandan dnce ve heyecan dolu youn (mcmel) bir iire muhtemelen tahamml edemeyecektir. Fakat mzii btnyle kt iirin klesi haline getirmeye almak zellikle Gluck'n tuttuu yanl yoldur, bu sebepten tr de, uvertrlerinden farkl olarak opera mziinin szler olmadan holanlacak bir yan yoktur. Esasen operann mziin ykm haline geldii sylenebilir. nk mziin sama sapan ve yavan bir hikayenin olaylarnn geliimine ve dzensiz akma uymak iin sadece eilip bklmek zorunda kalmas yetmez, sahne ve kyafetlerin ocuka ve barbarca atafat, danslarn maskaralklar, balerin kzlarn ksa etekleri ile dnce ve dikkatin mzikten datlp uzaklatrlmas yetmez; bunlara ilave olarak, mzik diliyle ifade etmek gerekirse sair enstrmanlara benzer bir enstrman olan vox humana dier ahenk unsurlaryla uyum ve egdm iinde gitmeyip mutlak olarak tekileri bastrmaya alt kadaryla ou kez arknn kendisi de armoniyi bozar. Elbette sz konusu olan soprano veya alto ise buna bir ey sylenemez, nk bu kapasitede ezgi esas itibariyle ve doal olarak ona aittir. Fakat bas ve tenor aryalarda ou durumda yol gsterici ezgi yksek perdeden alglara geer ve o zaman da ark kendi bana sadece armonik kibirli kurumlu bir ses gibi gelir kulaa, ki ezgi onu bomaya alr. Ya da ezgiyi tenor ve bas seslere vermek iin, mziin doasna tamamen aykr biimde, elik kontrpuan olarak tiz perdelere tanr. Ancak kulak her zaman en tiz notalar ve dolaysyla elii takip eder. Aslnda eliksiz veya sadece bas elikte sylemedike, orkestra eliindeki solo aryalarn sadece alto ve soprano iin uygun olduu, bu sebepten tr erkek seslerin sadece bunlarla dette veya ahenk unsurlar olarak kullanlmas gerektii grndeyim. Ezgi tiz seslerin ve alglarn doal ayrcaldr ve yle kalmal-

    54

  • Mzik zerine

    dr. Bu yzden operada bir soprano arya suni ve zorlama bir bariton veya bas aryadan sonra gelirse hemen rahatlar ve sadece evvelkinin doa ve sanatla uyum iinde olduunu hissederiz. Mozart ve Rossini gibi byk ustalarn nemli lde, hatta tamamen stesinden gelmi olmalar bunu bir saknca olarak ortadan kaldrmaz.

    Kiliselerde icra edilen missa (ayin mzii) operann sunduundan ok daha saf bir mzik zevki sunar. ounlukla iitilmeyen veya biteviye tekrarlanan allelouia, gloria, eleison, amen4 vb. nakaratlardan oluan szleri bir solfejden ibaret hale gelir. Bylece mzi k kil iseye zg genel karakterini koruyarak zgrce kanat rpar ve opera ark larnda olduu gibi kendi evinde her trden sefil l ikle lekelenmez. Dolaysyla burada dizginlenmemi olarak btn glerini gelitirir, nk Protestan ahlakndan farkl olarak Protestan kilise m ziinin bunaltc priten veya metodist karakteriyle yerlerde srnmez, fakat yce melekler gibi byk kanatlaryla gklerde zgrce szlr. Saf ve katk.sz mzik hazz n sadece ayin mzii ve senfoni sunar, halbuki operada s drama ve onun szde iiriyle mzie ikence edilir ve kendisine dardan zorla yklenen yabanc bir ykle elinden gelenin en iyisine ulamaya alr. Her ne kadar tam olarak tavsiyeye ayan deilse de byk Rossini'nin zaman zaman librettoya kar taknd alayc kmseme her halkarda btnyle yerinde ve mzie zg bir tavrdr. Fakat genel olarak ifade etmek gerekirse saatli k sresiyle ve umumiyetle herkese bilinen bir konunun bunaltc akyla sabrm z snamasyla konulu opera giderek daha da fazla mzik duyarlmz ldrd iin bizzat z ve yaps itibariyle skcdr. Bu kusurun stesinden ancak gsteri veya temsilin srad kusursuzl uuyla

    4 [Srasyla: (b. halleluyah), krler olsun! (OJoria in excelsis Deo! ) Yce olsun Tanrnn an ! (Xyrie eleeson) Rab, merhamet et!)

    55

  • Gzelin Metafizii

    gelinebilir; bu sebepten trdr ki bu trde sadece aheserler zevk verebilir, vasat her ey tahamml edilmezdir. Mmknse eer operay tek sahne ve bir saatle snrlamak iin younlatrp ksaltmaya dnk teebbste bulunulmaldr. Bunun farknda olan Roma'daki Teatro della Valle yneticileri ben oradayken opera ve komedyann perdelerini dnml olarak sergilemek gibi yerinde ama kt bir yola bavurmulard. Bir operann sresi azami iki, buna karlk bir dramann sresi saat olmaldr, zira (takip edebilmek iin) gerekli dnce ve dikkat younluu ancak bu kadar muhafaza edilebilir, nk bu bizi nihayetinde sinir bozucu hale gelen aralksz mzikten daha az yorar. O nedenle bir operann son perdesi seyirciler ve hatta arkclar ve mzisyenler iin daha da fazla bir ikencedir. Bundan dolay burada kendi kendilerine ikence etmek amacyla toplanm ve onu sonuna kadar sabr ve tahammlle takip eden byk bir izleyici topluluuna baktmz tasavvur edebiliriz; kp gidenler hari gizli gizli ve sabrszlkla bekledikleri iin hepsinin arzu ettii bir sondur bu.

    Uvertr mziin karakterini ve olaylarn akn ilan ederek bizi operaya hazrlamaldr. Ne var ki bu aktan aa deil ancak bir dte gerekleecek olaylar ngrdmz tarzda yaplmaldr.

    Bir talamal gldr5 bir eskici dkkanndan alnm kyafetlerle gsteri yapan birisiyle karlatrlabilir. Her para kendisi iin yaplm ve ona uygun olan baka biri tarafndan giyilip eskitilmitir; ayrca farkl paralarn hibiri birbirini tutmaz. Bu saygn kimselerin paltolarndan yrtlm aput ve paavralarn birbirine yamanma-

    5 [: Vaudeville.)

    56

  • Mzik zerine

    syla hazrlanm bir soytar ceketine benzer; mzik bakmndan kesinl ikle irenilecek bir eydir ve polis tarafndan muhakkak yasaklanmas gerekir.

    uras kayda deerdir ki mzikte bestenin deeri icrann deerine ar basar, halbuki dramada bunun tam tersi geerlidir. Dolaysyla ancak vasat bir ekilde ama ak ve doru bir tarzda icra edilen harikulade bir beste kt bir bestenin en kusursuz icrasndan ok daha byk bir haz verir. Buna karlk sekin oyuncular tarafndan temsil edi lmi kt bir tiyatro oyunu heveskarlardan ibaret bir topluluk tarafndan sah neye koyulmu en harikulade oyundan daha fazla etkiler.

    Bir oyuncunun grevi insan tabiatn birbirinden farkl binlerce karakterde , btn deiik ynleriyle, ama yine de btn bunlar onun nihai olarak verilmi ve bir daha asla btnyle silinemeyecek ferdiyetinin ortak temeli zerinde tasvir etmektir. Bu sebepten tr onun bizatihi insan doasnn tam ve yeterl i bir rnei olmas gerekir, daha da nemlisi Hamlet' in ifadesiyle, doann kendisinin deil, fakat onun kalfalarnn birinin elinden" kma grnecek kadar sakat veya cce olmamas gerekir. Bununla beraber bir oyuncu her bir karakteri kendi ferdiyetine ne kadar yaknsa o kadar iyi canlandracaktr; ve o btn karakterler iinde buna uyan en iyi oynayacaktr. Dolaysyla en kt oyuncunun bile harikulade oynayabilecei bir rol vardr, nk o bu durumda maskeler arasnda dolaan canl bir yze benzer.

    Bir kimsenin iyi bir oyuncu olabilmesi iin ( ) iindekini dna dndrebilme ve i zn gsterebilme yeteneine sahip olmas; ( 2 ) yeterli dgcne sahip olmas, ki bu sayede farazi durumlar ve olaylar kendi i z-

    57

  • Oiizelin Metafizii

    n harekete geirecek kadar canl biimde tasavvur edebilsin; ve ( 3 ) insan karakterlerini ve ilikilerini hakkyla anlamasna elverecek kadar zeka, tecrbe ve kltre sahip olmas gerekir.

    58

  • Tragedya ve Dram Sanatna Dair

    "nsan kaderine kar savar": Bizim kof, kaln kafal, her yerde gklere karlarak takdim edilen marazi derecede yumuak modern aistheteslerimizln az birl ii etmiesine yaklak elli yldr tragedyann evrensel temas olarak tekrarlayp durduklar bu cmlenin altnda bir varsaym olarak irade zgrl, bu btn kendini bilmezlerin ahmakl yatar. Aynca ahlaki amalar veya buyruklar imdi kadere ramen yerine getirilmesi gereken kategorik zorunluluk da yine buna dayandrlr. Az nce sz edilen yumuak beyler irat faaliyetlerini btn bunlarda bulurlar. Fakat tragedyann bu szde temas gln bir fikirdir, nk bu grnmeyen bir hasma, mzrakl, byl sorgulu, sisler ierisindeki birine kar bir mcadele olacaktr. Dolaysyla ona kar her hamle berhava olacak, tpk Laius ve Oedipus gibi ondan uzak durmaya alrken onun kollarna atlacaz. Ayrca kaderin her eye gc yeter; dolaysyla ona kar savamak btn kstahlklarn en glnc olacaktr, nitekim Byron aadaki dizeleri sylerken tamamen hakldr:

    "To strive, too, with our fate were such a strife As if the corn-sheaf should oppose the sickle. "2

    Don Juan, V. 7.

    1 ( : Erbauung.J 2 (: Kaderimize kar savamak da

    Kar gelmesi sanki buday destesinin oraa.)

    59

  • Gzelin Metafizii

    Shakespeare de meseleyi bu ekilde anlyordu:

    Fate, show thy force: ourselves we do not owe; What is decreed must be, and be this so!3

    Twelfth Night, Act . the close.

    Yeri gelmiken ifade edelim ki bu dizeler eviriyle aslndan pek fazla bir ey kaybetmeyen fevkalade nadir rastlanan manzumelerden biridir:

    "Jetzt kannst du deine Macht, o Schicksal, zeigen: Was sein soll muss geschehn, und Keiner ist sein

    eigen".

    Eskilere gre kader kavram eyann btnnde sakl bir zorunluluk dncesiydi. Bu zorunluluk ne arzu ve yakarmalarmzla ne de kabahat veya meziyetle ilgili bir mlahazay dinler; insan dnyas btnyle onun hkmranl altndadr. O birbirinden en bamsz grnen eyleri bile istedii yerde bir araya getirmek iin grnmez ba ile birbirine yanatrr, bylece onlarn apak tesadfi karakteri daha yksek bir anlamda zorunlu hale gelir. mdi bu zorunluluk sayesinde nasl ki her ey nceden takdir edilmi/kararlatrlmtr (fatum) , o halde orakller, kahinler, dler ve benzeri sayesinde her eyin nceden bilinmesi de mmkndr.

    Tanrsal Kayra4 kaderin Hristiyanlatrlm eklidir ve bylece kader dnyann en byk iyiliine ynelmi bir Tanrnn amacna dntrlmtr.

    * *

    3 (: Kader gster gcn: elden ne gelir; Takdir neyse olacak. yle olsu n . )

    4 ( : Vorsehung; L . providentia.)

    60

  • Tragedya ve Dram Sanatna Dair

    ncelikle, duygulann frtnasyla harekete geen bakarakterlerin sahip olduklar hayat gryle birlikte, olup bitenlerin dingin ve nyargszca dnlp deerlendirilmesini; ve ikinci olarak olaylar dizisiyle in concreto sergilenen oyunun temel ibret dersinin ayn zamanda bunun zerine bir derin dnme olarak in abstracto ve dolaysyla ana hatlaryla da verilebilmesini tragedyada koronun estetik amac olarak gryorum. Koro byle bir ilev stlenerek mzikteki srekli bas sesi andrr. Srekli bir elik olarak arka plandaki kaln ses (basse continue) dizinin her bir akordunun temel notasn kavrama imkann sunar.

    . . .

    Nasl ki yer tabakas bize en uzak gemiin dnyasndan canl varlklarn biimlerini braktklar izler -ksa bir yaam kalntsn binlerce yl boyunca muhafaza eden izler- iinde gsterirse, .komedyalanyla da eskiler bize neeli hayatlarnn ve yapp etti klerinin sadk ve kalc bir izini brakmlardr. Braktklar iz o kadar ak ve dorudur ki sanki bunu en uzak nesil lere gelip geiciliine esef ettikleri gzel ve soylu bir hayatn hi olmazsa kalc bir resmini brakmak amacyla yapm gibidirler. u halde Plautus ve Terentius'u sahneye koymak suretiyle bize ulatrlm olan bu ereveleri ve biimleri tekrar etle ve kanla doldurursak bu uzak gemiin canl ve hareketli hayat tekrar nmzde taze ve parlak biimde belirir, tpk suyla slatldklarnda tekrar eski renklerinin parlakl iinde ortaya kan kadim mozaik zeminler gibi.

    .

    .

    .

    Milletin hakiki znden ve ruhundan kan, onu resmeden yegane hakiki Alman komedyas. Minna von Bam-

    6 l

  • Gzelin Metafizii

    helm bir tarafa braklacak olursa, (August Wilhelm) lffland'n oyunudur. Bu oyunlarn meziyetleri ve nitelikleri, tpk resmettikleri milletinkiler gibi dnsel olmaktan ok ahlakidir; halbuki Fransz ve ngiliz komedyalar iin bunun tam tersi sylenebilir. Almanlar zgnlk bakmndan ylesine yeteneksizdir ki bir kez zgn olduklarn gsterdiklerinde lffland'a hakszlk etmi ve hatta (August (Friedrich Ferdinand) von) Kotzebue'ye daha da fazlasn yapm olan Schiller ve Sehlegel'in yapt gibi hemen zerlerine ullanmamalyz. Benzer ekilde bugn de Raupach'a hakszlk yaplmaktadr, halbuki sefil heveskarlarn farslarna vglerini yadrmaktadrlar.

    *

    nsan hayatnn en kusursuz aynas olan dramann konunun sergilenmesi ve dolaysyla amac ve iddias bakmndan genelde dm noktas vardr: lk ve en sk karlalan aamada sadece ilgin olan eyde kalr; karakterler bizimkine benzeyen hedeflerin peinde koarken ilgi ve dikkatimizi ekerler; olaylar dizisi entrika, karakterler ve rastlantlarla ilerler; nkte ve mizah btnn tuzu biberidir. kinci aamada drama duygusallar; kahramanlara ve onlar vastasyla kendimize merhamet duygusu uyanr. Olaylar dizisine hakim rengi pathos verir; fakat son huzurlu ve tatmin edicidir. En yksek ve en g aamada tragik olan hedeflenir. Varoluun keskin strab ve sefaleti gzlerimizin nne serilir ve burada her trl insani abann beyhudelii nihai neticedir. Derin bir ekilde etkilenmi olarak ya dorudan irademizi hayat gailesinden koparmaya sevk ediliriz ya da iimizde benzer bir duyguyu uyandran bir tele dokunulmu olur.

    Doal olarak burada siyasi eilimi olan dolaysyla pohpohlayc ve yze glc ayaktakmnn gelip geici heves-

    62

  • Tragedya ve Dram Sanatna Dair

    lerine gz krpan dramay, gnmz yazarlarnn bu gzde marifetini nazaritibara almadm. Bu tr oyunlar eski takvimler gibi ok abuk, ou kez zerinden bir yl geer gemez unutulur gider. Ancak bu durum sz geen yazarlar rahatsz etmez, nk onlarn Mousalanna yakarlar tek bir duay ierir: "Bize bugn gnlk ekmeimizi ver!"

    Balangcn her zaman zor olduu sylenir. Ne var ki dram sanatnda tersi geerl idir ve son her zaman gtr. lk yarda ok ey vaat eden fakat ardndan karmaklap duraksayan zellikle dile dm drd nc perdede m phemleen ve sonunda zoraki ve tatmin edicil ikten uzak, ya da herkesin nceden grd bir sonla iyice tavsayan saysz d rama bunun doruluunu kantlar. Bmilia Oalotti'de olduu gibi, kim i zaman bu son irentir ve izleyiciyi berbat bir ruh hali iinde evine gnderir. Sonu n bu gl ksmen, ileri kartrp iinden k lmaz hale getirmenin her zaman ap zmekten daha kolay olmasndan kaynaklanr; ama ayn zamanda bunda bir lde, balangta aire carte blanches vermemizin ama sonda bel irl i taleplerde bulunmamzn da pay vardr. Dolaysyla o ya mkemmelen mutlu ya d a btnyle tragik olmaldr, oysa insan ilikileri kolay kolay bylesine kararl bir ekle brnmez. Ayrca bu son doal, doru ve zorlama olmayan bir tarzda hazrlanmal ama ayn zamanda herkes tarafndan nceden fark edilmemelidir. Ayn ey destan ve roman iin de geerlidir; dramada sadece onun daha kesif yaps bunu daha belirgin hale getirir, nk b u gl artrr.

    5 (: Ak kart, snrsz yetki. J

    63

  • Dzelin Metafizii

    E nihilo nihil flt6 gzel sanatlar iin de geerlidir. yi ressamlarn tarihi resimleri iin nlerinde model olarak gerek insanlar vardr ve onlar hayattan alnm gerek yzleri kullanrlar. Daha sonra bunlar gzell ikleri veya karakterleri bakmndan idealize ederler. yle zannediyorum iyi romanclar da benzer bir yntemi benimserler. Bir karakteri izerken onun genel hatlarn tandklar gerek bir kimseden alrlar ve ardndan onu amalarna uydurmak iin idealize edip tamamlarlar.

    Romancnn ii byk olaylar anlatmak deil , fakat nemsiz olaylar daha ilgin hale getirmektir. Bir roman i hayat ne kadar fazla, d h ayat ne kadar az resmederse o kadar yce ve soylu olacaktr. Bu nispet ayrt edici bir iaret olarak Tristram Shandy'den en kaba ve en grltl patrtl valye ve haydut maceralarna kadar romann her derecesine el ik eder.7 Tristram Shandy'de (Tristram Shandy Beyefendi'nin tlayat ve Grleri) asl nda olay hemen hemen yok gibidir; fakat La !Youvelle lfelolse (Julie yahut Yeni tleloise) ile Wilhelm Meister'de ne kadar azdr! tlatta Don Ouixote'te bile nispeten azdr; olanlar da nemsizdir ve srf elenmek iin konulmutur. Bu drt roman trnn zirvesidir. Bir de Jean Paul'n enfes romanlarn dnn ve d hayatn dar temeli stnde i hayat ne kadar harekete geiriyorlar grn. tlatta Sir Walter Scott'n romanlar bile i hayatn d hayata hatr saylr stnln sergiler ve aslnda sonuncusu her zaman srf ilkini harekete geirme amacyla ortaya kar; halbuki bu ikinci snf romanlarda bu srf kendisi iin vardr. Sanat i hayat d hayatn mmkn olan en alt seviyede sarfyla en youn faaliyete geirmemize dayanr; nk gerekten ilgimizi uyandran bu i hayattr.

    6 (: Hiten hibir ey hasl olmaz. ) 7 (Yani bu nispet . . . kadar her roman deerlendirmenin lsn sunar. )

    64

  • r zerine

    Divina Commedia'nn ( lahi Komedya) byk hretinin bana abartl grndn itenlikle kabul ederim. Byk lde bunun sorumlusu temel fi krin ar samaldr ve bunun bir sonucu olarak Hristiyan mitolojisinin en itici boyutu Inferno' da derhal dikkatimize canl bir ekilde sunulur. stelik slup ve telmihlerin karanl kl nn da bunda pay vardr:

    Omnia enim stolidi magis admirantur, amantque, lnversis q uae sub verbis latitantia cern unt.

    Bununla beraber slubun ou kez veciz2 denilecek derecede ksal, anlatmn gll, ama daha da nemlisi Dante'nin muhayyilesinin benzersiz gc kesinlikle kayda deerdir. Dante bu sayede imkansz eylerin tasvirine neticede bir ryann gerekliine benzeyen h issedilir bir gereklik kazandrr. nk bu tr eylere dair 'herhangi bir tecrbeye sahip olamayacana gre bylesine canl , tam ve ak renklerle resmedebilmesi iin anlalan bunlar ryasnda grm olmaldr. Buna karlk Jnferno'nun on birinci kantosunun son unda Vergil ius'un afan skmesini ve yldzlarn batmasn tasvir edip ce-

    (: Ahmaklar kendilerine tumturakl dille ve tuhaf ve artc szcklerle sylenen her eye hayran kalr ve onlan abartmay sever.)

    2 (: Laknikos: konumalarnn ksalyla tannan Lakonia/Sparta/llara zg. )

    65

  • Dzelin Metafizii

    hennemde ve yerin altnda olduun u ve ancak bu ana blmn sonunda onun quindi uscire a riveder le stelle3 un utmas karsnda ne syleyeceiz'? Ayn gafa on ikinci kantonun son unda bir kez daha rastlarz. Vergilius'un bir saat tadn ve dolaysyla o anda gkte olup bitenleri bildiini mi varsayacaz? Bana bu, sorumlusu Cervantes olan Sancho Panza'nn eeiyle ilgili pek iyi bilinen vakadan daha kt bir un utkanlk vakas olarak grnyor.

    Dante'nin eserinin bal ok zgn ve arpcdr ve ironik olduuna kuku yoktur. Gerekten de bir komedya! Gerekten d nya, byle doymak b ilmeyen intikam tutkusu ve maksatl zalimliiyle bou bouna hayata davet ettii varl klarn sonsuz ve amasz ikencesini son perdede, srf maksadna uygun kmadklar ve ksa hayatlar iinde holandnn aksine hareket ettikleri veya inandklarndan tr zevkle seyreden bir Tanr iin bir komedya olurdu. Ayrca emsalsiz zalimliinin yan nda /nfemo'da bylesine iddetle cezalandr lm olan btn sularn sz bile edilmeye demez; haddizatnda kendisi lnferno'da karlatmz btn iblislerden ok daha kt olmaldr; nk bunlar her ne yapyorlarsa doal olarak ancak onun talimatlarna bal olarak ve otoritesi sayesinde yapyorlar. Dolaysyla Zeus, muhtel if pasaj l